Ege ve Akdeniz bölgelerinden haziran-ağustos aylarında Afyonkarahisar'a gelen arıcıların elde ettiği polenler, Taşoluk beldesindeki tesiste işlenerek İspanya, Fransa, Belçika ve Almanya'ya ihraç ediliyor
1
/
40
Ege ve Akdeniz bölgelerinden haziran-ağustos aylarında Afyonkarahisar'a gelen arıcıların elde ettiği polenler, Taşoluk beldesindeki tesiste işlenerek İspanya, Fransa, Belçika ve Almanya'ya ihraç ediliyor Yazın uygun iklim koşulları ve bölgenin bitki çeşitliğinden faydalanmak üzere Afyonkarahisar'ı tercih eden aracılar, bal üretiminin yanı sıra insan sağlığına birçok faydasından dolayı tercih edilen polen üretimine de ağırlık veriyor.
2
/
40
Polenler, Sinanpaşa ilçesine bağlı Taşoluk beldesinde kurulan tesiste işlenerek Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor.
3
/
40
Afyonkarahisar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hüseyin Arap, AA muhabirine yaptığı açıklamada, haziran, temmuz ve ağustos ayında polen üretimi için çok sayıda şehirden gezgin arıcıların kente geldiğini söyledi.
4
/
40
Afyonkarahisar’ın polen üretiminde Türkiye'de ilk sıralarda yer aldığını belirten Arap, şöyle devam etti:
5
/
40
'Aydın, Muğla ve Manisa başta olmak üzere birçok ilden çok sayıda gezgin arıcı, polen üretimi için Afyonkarahisar'ı tercih ediyor. Haziran, temmuz ve ağustos aylarında yaklaşık 40 ton polen üretiliyor. Polenüretiminin bu kadar yüksek olmasının sebebi, ilimizdeki haşhaş, kekik, tavşanak, sığırkuyruğu ve kuşburnu bitkilerinin yoğun şekilde bulunmasıdır. Burada üretilen polenin büyük çoğunluğu Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor.'
6
/
40
Taşoluk Polen İşletmesi sahibi Ahmet Akdi de yaklaşık 3 yıldır arı poleni işlediklerini ifade etti.
7
/
40
Bölgenin polen üretimi konusunda birçok avantaja sahip olduğunu vurgulayan Akdi, 'Afyonkarahisar polen üretiminde Türkiye’de ilk üçte yer alıyor. Geçen yıl bölgedeki arıcılarımızdan 20 tonun üzerinde polenalarak işledik. Bu yıl zirvedeyiz. Bölgemiz mayıs ve haziran aylarında güzel yağış aldı. 40 ton civarında üretim gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.' diye konuştu.
8
/
40
Akdi, Afyonkarahisar poleninin patentini alarak markalaştıklarını, işlenmiş ürünlerin iç piyasaya ilaveten yurt dışında İspanya, Fransa, Belçika ve Almanya’ya gönderildiğini aktardı.
9
/
40
Arı poleninin yaş ve kuru tüketilebildiğine değinen Akdi, 'Balla, kaymakla veya olduğu gibi tüketilebilir. Arıcılar, işletmemize yaş ve kuru olarak polenlerini getiriyor. Aldığımız polenleri soğuk hava deposunda tutuyoruz. Yurt dışına şu ana kadar 20 ton yaş polen gönderdik, 20 ton daha göndermeyi planlıyoruz.' ifadelerini kullandı.
10
/
40
Muğla'dan gelen arıcı Talat Keskin de polen üretiminin bala göre daha karlı olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
11
/
40
'Her kovandan iki günde bir 200-250 gram polen alıyoruz. Mayıs-temmuz döneminde yaklaşık bir buçuk ton polen ürettik. Kazancımız çok iyi. Daha önce polenin pazarlanmasında sıkıntı çekiyorduk. Fakat üç yıldır Afyonkarahisar'da bu konuda hiç sorun yaşamadık. Taşoluk'ta kurulan polen işleme tesisi bizi ihya ediyor. Bölgedeki bütün arkadaşlarımızın polenleri iyi fiyata alınıyor. Bu işletme olduğu sürece her yıl polenüretimi için buraya gelmeye devam ederiz.'
12
/
40
'KRALİÇE'Yİ BÖYLE YETİŞTİRİYORLAR
Öte yandan, TEMA Vakfı öncülüğünde Kafkas Irkı Ana Arı Üretimi Projesi'ne 2000 yılında başvurduğu kursu başarıyla tamamlayarak 2001'den itibaren ana arı yetiştiriciliği yaptığını anlatan 48 yaşındaki Melahat Gülbin, 'Daha önce hayvancılık yapıyordum.Eşim mevsimlik işçi, gelirimiz çok fazla olmuyordu. Arıcılıkla uğraştığımdan beri kazancım arttı' ifadelerini kullandı.
13
/
40
Arıların bakımlarıyla her gün ilgilendiğini ifade eden Gülbin, 'Ana arı yetiştirmek için günlük larva transferi yapıyoruz.
14
/
40
Larvadan sonra gözle yumurta atıp atmadığını kontrol ediyoruz. Satışa hazır olan ana arıyı işaretliyoruz. Yeni doğan ana arıyı ayrı işaretliyoruz.
15
/
40
İnsan severek yapınca her işten zevk alıyor. Yörede arıcılık ciddi bir gelir kaynağı oldu. Eskiden köy halkı bir araya geldiğinde hayvancılık konuşulurdu, şimdilerde ana arı üretimi konuşuluyor.
16
/
40
Türkiye'nin birçok bölgesine, çevre köylere ana arı gönderiyoruz. Saf Kafkas arısı sadece bu bölgede var. Çok değerli arılar, üretilen bal, diğer arıların neredeyse iki katı daha verimli ve kaliteli' şeklinde konuştu.
17
/
40
Üniversiteyi bitirince annesi gibi arıcılık yapmaya karar verdiğini belirten 27 yaşındaki Filiz Gülbin ise şunları söyledi:
18
/
40
'Anneme yardım ederken `Ben de arıcılık yapabilirim diye düşündüm. Yaklaşık iki yıl arıcılık yaptıktan sonra TEMA'nın köyümüzde kurduğu ana arı üretim merkezinde tarımsal laboratuvarında suni tohumlamadan sorumlu olarak çalışıyorum.
19
/
40
Laboratuvar ortamında mikroskopla yapay tohumlama yapıyorum. Arıcılık sadece erkeklerin yapabileceği iş olmaktan çıktı. Kadın elinin arıcılığa daha yatkın olduğunu söyleyebilirim. Birçok kadın, annem ve benim gibi aile bütçesine katkı sağlayabilir' diye konuştu.
20
/
40
SICAK HAVA ARICILARI DA VURDU
Öte yandan, Türkiye'de yüksek rakım ve zengin florasıyla bal üretiminde önemli yere sahip Kars ile çevre illerde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine çıkması, çiçeklerin kurumasına ve arıların yeterince bal yapamamasına neden oldu.
21
/
40
Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş yaptığı açıklamada, bir süredir Türkiye genelince kavurucu sıcakların etkili olduğunu belirterek, sıcaklık dolayısıyla oluşan kuraklığın en çok arıcılık sektörünü etkilediğini söyledi.
22
/
40
Sıcaklığın etkisiyle çiçeklerin kuruduğunu anlatan Ertaş, 'Arılar balı çiçeğin nektarından alır, sıcaklık dolayısıyla o öz nektar suyu kurudu. Diğer hayvanlar kuru otlarla da idare edebilir ancak arılar öyle değil. Arılar çiçeklerin içindeki öz suyu getirip kovana boşaltıyor ve kovan içerisinde onu olgunlaştırarak bal kıvamına getirir. Dolayısıyla sıcak havalardan ilk etkilenen arı oluyor' dedi.
23
/
40
Ertaş, yörede kışın yaşanan soğuk havanın yazın da sıcak havanın arı üreticilerini zor durumda bıraktığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
24
/
40
'Bölgede, mayıs ayının sonundan itibaren güney yönden sıcak rüzgarlar etkili oldu. Bu rüzgarlar bitkilerin içerisinde barındırdığı öz suyu kuruttu ve bir süre sonra da bitkiler kurumaya başladı, haliyle bu durumdan da arılar çok etkilendi. Bal hasadı olacağı dönemde arıcılar çok kötü bir sezon geçirdi. Kış çok sert geçtiği için bu yıl yöremizde kışın da yüzde 70'lere varan bir arı kaybı vardı. Tüm Türkiye'de bir arı kaybı yaşandı. Bunun üstüne bir de kuraklık gelince arıcı tamamen perişan oldu, arıcılık sektörü şu anda çok kötü durumda'
25
/
40
'YÜZDE 80 BİR DÜŞÜŞ YAŞANDI'
Geçen yıla göre Doğu Anadolu'da bal üretiminin aşırı düştüğüne işaret eden Ertaş, 'Bölgemizde her kovanın ortalama rekoltesi 17-18 kilogramdır ancak bu sene kovanda 2-3 kilo ya olur ya olmaz. Sıcaklıklar yüzünden rekoltede bu yıl yüzde 80 düşüş yaşandı, geriye kalan üretim miktarı da arıların masrafını bile çıkartmıyor. Üreticilerimize, arıların yavrulaması için bir süre yemleme yapmalarını öneriyoruz' dedi.
26
/
40
Kars'ın Sarıkamış ilçesinde 20 yıldır arıcılık yapan 44 yaşındaki İsmail Küçük de son günlerdeki aşırı kuraklığın ilçedeki bal üretimini düşürdüğünü söyledi.
27
/
40
Küçük, yağış olmaması ve kuraklık sebebiyle doğadaki çiçeklerin kuruması yüzünden arıların bal yapamadığını dile getirerek, 'Yağmur olmayınca bal da olmuyor, yağmur olunca da bal geliyor diyorum. Her damlayı bir bal görüyorum, şu anda bal rekoltesi düşük' dedi.
28
/
40
ÜRETİCİLER YAĞMURU DÖRT GÖZLE BEKLİYOR
Sıcak hava nedeniyle arıların bal yapımının geçen yıla göre düştüğünü vurgulayan Küçük, 'Arı bal yapması için çiçeklere günde en az 5 sefer yapması lazım ama şimdi 2 ya da 3 sefer yapıyor. Bal rekoltesi geçen seneye göre şu anda çok düşük. Arıcı arkadaşlarla istişare yapıyoruz, hepsi yağmur bekliyor. İnşallah kısa sürede yağmur bereket getirir' diye konuştu.
29
/
40
Kars'ın Selim ilçesine bağlı Karahamza köyünde 80 kovan arı ile organik bal üretimi yapan Hikmet Yılmaz da 'İlkbaharda bol yağmur yağdı ama havalar çok soğuk gittiği için çiçekler, otlar gelişmedi. Şimdi de aşırı sıcaktan dolayı otlar ve çiçekler kuruyunca rekolte düştü, eğer yağmur yağmazsa daha da düşebilir. Yani bu sene bal üretimi pek iyi görünmüyor, yağmur bekliyoruz' ifadesini kullandı.
30
/
40
ARI KOVANININ ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRİNCE ÜRETİM İKİ KATINA ÇIKTI
Kars Sarıkamış İnönü Mahallesi'nde yaşayan ve kendisine ait odunlukta yeni kovan projesini hayata geçiren 44 yaşındaki İsmail Küçük, sadece organik ve şekersiz kara kovan bal üretimi yapıyor.
31
/
40
Sarıçam ağaçlarından deneme olarak geçen yıl kovan yapan Küçük, başarılı olunca bu yıl tek katlı yatay olarak dizayn ettiği kovanlarının sayısını artırarak bal üretimini sürdürdü.
32
/
40
İlçede 20 yıldır bal üreticiliği yapan Küçük, arıcılığın dededen gelen bir meslek olduğunu söyledi. Uzun yıllardan beri arıcılıkla uğraştığını ifade eden Küçük, arıdan daha fazla verim alabilmek için uzun araştırmalar sonucu kovan şeklini ve tipini değiştirdiğini kaydetti. Küçük, yalnızca organik, şekersiz ve kara kovan bal üretimi yaptığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
33
/
40
Normal fenni kovanlarda bu bölgede bir arıdan en fazla alacağın bal 20-25 kilodur. Ben de bu verimi artırmak için böyle uzunlamasına kovan yapmayı düşündüm. Bunun randımanı diğer fenni kovanlara göre çok çok yüksek çıktı ve yüzde 100'ün üzerinde bal randımanı aldık.
34
/
40
Bir de bunu normal bal olarak değil organik yani kara kovan balı olarak aldık. Mesela iki katlı fenni bir kovandan bir oğul aldığın zaman o kovandan alacağın bal 10 ya da en fazla 15 kilo. Biz bu kovandan 3 oğul aldık ve 15 çerçeve de bal aldık. Bu da 3 kilodan 40-45 kilo bal eder.
35
/
40
Yatay kovanlarda arıların yorulmadan bal üretimi yaptığına dikkati çeken Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü:
36
/
40
Bu yatay kovanda arılar yürüyüp iş yapıyor ama katlı olduğu zaman arı yukarı çıkıp aşağı iniyor. Böyle olduğunda hem zaman kaybı olduğu hem de arı yorulduğu için performansı düşüyor. Katlı kovanda ki bir arı eğer 3 sefer yapıyorsa bu kovanda 5 sefer yapıyor.
37
/
40
Çünkü zaman kaybı yok. Bal veriminin yüksek olması bundan da kaynaklanıyor. İki katlı kovanda 20 çerçeve var, bu kovanda ise 24 çerçeve bulunuyor. Bu kovanı ister tek kovan olarak kullanırsınız ister ortadan böler iki kovan olarak kullanırsınız.
38
/
40
Bölgede soğuk havanın etkili olması nedeniyle bal üretim sezonunun da kısa sürdüğünü bildiren Küçük, projenin kendisinin hayata geçirdiğini ama tek gayesinin insanlığa bir güzellik sunmak olduğunu anlattı. Küçük, Kars ve Sarıkamış bölgesinde arının bal üretme sezonunun Karadeniz bölgesine göre daha kısa olduğunu bildirerek, şu açıklamalarda bulundu:
39
/
40
Karadeniz'de 6-7 ay bal sezonu var, burada 3 ay. Bu 3 ayda yeni yaptığımız kovan sisteminde çok fazla bal alınıyor. Umuyorum ki bundan ilham alarak başka arıcılar da bunun üzerine daha güzel yeni projeler koyar. Sarıkamış Ziraat Odası Başkanı Nesim Gök, yapılan tek katlı uzun kovan projesinin bölgedeki arıcılık sektörüne olumlu katkı sağlayacağını söyledi. Arıcılık sektörü açısından güzel bir proje olduğunu ifade eden Gök, şöyle konuştu:
40
/
40
İsmail Bey, atadan, dededen arıcılığın içerisinde ve yıllardır tecrübeleriyle bu işi yapıyor. Kendi ürettiği tek katlı uzun kovanın yapılan testler sonucunda diğer iki katlı normal kovanlara göre daha verimli ve bal üretimini yüzde 100 oranında artırdığı görüldü. İnşallah bölgemizdeki diğer bal üreticileri de bu kovanı örnek alarak daha fazla bal üreterek hem bölge hem de ülke ekonomisine katkı sağlar. Biz de oda olarak bu güzel projeden dolayı kendisini kutluyoruz.