İstanbul Büyükşehir Belediyesince (İBB) trafiğe kapatılarak yayalaştırılan tarihi yarımadadaki Ordu Caddesi'nde geçtiğimiz yıl 2 Kasım'da peyzaj ve yolun taşlarla döşeme çalışması başlatıldı.
Çalışmalar kapsamında üzerinde taşların bulunduğu onlarca palet caddenin birçok noktasına bırakıldı. Caddede dağınık halde duran paletler, ticaretin yoğun yapıldığı yerde mağazalara girişi güçleştirirken işlerini olumsuz etkilediği belirten esnaf ve yolda yürümekte zorlanan yayalar bu durumdan şikayet ediyor.
AA muhabirine konuşan Laleli esnafı Arif Özkan, çalışmanın ilk başladığı zamanlar daha medeni bir alana kavuşacaklarını düşünerek heyecanlandıklarını ancak caddenin taşlar içerisinde bırakıldığını söyledi.
Esnafın taşlarla iç içe kaldığını belirten Özkan, 'Burası tarihi yarımadanın girişi. Turistlerin İstanbul'a giriş yaptığı nokta. Bizim pırlanta taşı, yüzük taşı diyeceğimiz bir yer, ama maalesef bir senedir bu taşlar burada kaldı, kalkmıyor.' dedi.
Özkan, durumu birçok kez belediyeye iletmelerine rağmen bir gelişme olmadığını ifade ederek, 'Kiev'den gelen müşterim var. Ya bu herhalde buranın demirbaşı diyorlar. Turist ne düşünür, nasıl düşünür? Nasıl bir belediyecilik anlayışı? Nasıl bir hizmet? İşimizi etkiliyor bu önemli değil ama ülkenin prestiji açısından çok kötü. Burası Sultanahmet'in, Ayasofya'nın, Beyazıt'ın girişi. Niye hiç kimse buna müdahale etmiyor?' diye konuştu.
Çalışmalar kapsamında sadece yolun bir kısmının yapıldığını belirten Özkan, İBB'nin tarihi dokuya zarar verdiği gerekçesiyle gece yarısı dükkanların tabelalarını söktüğünü kaydetti.
Özkan, 'Bu taşların bu şekilde durması tarihi dokuya uygunmuş. Ama bizim tabelalarımız tarihe zarar veriyormuş. Gece 03.00'te tabelalarımız sökülmüş, kırılarak, parçalanarak. Gecenin 3'ünde tabela sökmek nedir ya? Dağ başı mı burası? Böyle bir şey olabilir mi? Bununla alakalı görüştük. Bize bir barkod numarası verdiler, arayacağız, mesaj atacağız, dendi. Bir de biz bunun üstüne ceza yiyeceğiz ayrıyeten. Sanki siz her şeyi dört dörtlük yapmışsınız.' ifadelerini kullandı.
'HİZMETİN BELLİ BİR SÜRE İÇİNDE YAPILMASI LAZIM'
Kapalıçarşı'da esnaflık yapan Reşat Yılmaz, caddedeki durumun ülkenin imajı aşısından iyi bir görüntü oluşturmadığını söyledi.
Yaklaşık 40 yıldan beri bölgede esnaf olduğunu belirten Yılmaz, 'Her şey güzel olacak denildi ama iyiye giden hiçbir şey de yok. Taşlar yaklaşık bir seneden beri burada. Eğer bir hizmet yapılacaksa, o hizmetin belli bir süre içinde yapılması lazım. Ülkenin imajına yakışmıyor. Kapalıçarşı, Laleli Türkiye'nin kalbidir. Böyle bir rezaletin olması gerçekten hepimizi sıkıntıya düşürüyor. Yolda yürüyen insanların ayakları takılıyor, düşenleri görüyoruz.' dedi.
'KARŞIMIZDA BİR MUHATAP DA BULAMIYORUZ'
Laleli Sanayici ve İşinsanları Derneği (LASİAD) Başkan Yardımcısı Barış Köseliören, yaklaşık 135 ülkeden insanların alışveriş için geldiği Laleli'nin bir nevi açık hava alışveriş merkezi olduğunu söyledi.
Ordu Caddesi'ndeki çalışmaların esnafı olumsuz etkilediğini dile getiren Köseliören, şöyle devam etti:
'Müşterilerinin 'Bu nasıl bir hal.' diyerek yönelttiği soruları cevaplamakta zorlanıyoruz. 6 aydır gelen giden yok. Çalışma 6 ay önce sonlandırıldı mı, duruldu mu, biz bile bilmiyoruz. Ama bütün malzemeler sokaklarda, taşlar burada duruyor. Kötü bir durum. Bize yakışan, bizi temsil eden bir durum maalesef değil. Rezalet. Tarihi yarımadada olması çok kötü. Yurt dışından gelen müşterilerin gezdiği, ticaret ve ziyaret için uğradığı yerlerde böyle bir görüntünün olması gerçekten içler acısı. Anlamış da değiliz. Karşımızda bir muhatap da bulamıyoruz. Şaka gibi.'
Köseliören, esnafın tabelalarının gece yarısı sökülmesini eleştirerek, İBB'nin tabelalara ilişkin kriterlerin belirlenmesi aşamasında kendi fikirlerinin hiç almadığını söyledi.
Öte yandan İBB zabıta ekiplerinin gece yarısı dükkanların önüne gelerek tabelaları sökmeleri iş yeri kameralarınca da kaydedildi.