Kastamonu'da yüzyıllardır yapımı sürdürülen ve "saray tatlısı" olarak da bilinen çekme helva, halen ağızları tatlandırıyor.
Üreticiler, çekme helvanın sıcak ortamda yapılması nedeniyle ramazanda üretime iftardan sonra başlayıp, sabahın erken saatlerine kadar mesai yapıyor.
Çekme helvanın yapımını anlatan Karakaya, şunları söyledi: "Şeker bakır kazanlarda yaklaşık 160 derecede kaynatılıyor. Daha sonra soğuması için mermer tezgahlara alınıyor. Burada 10-15 dakika soğutuluyor. Daha sonra kayışlama makinesinde beyazlatılıyor ve mermer tezgaha alınıyor. Diğer bölümde un ve yağ pişiriliyor. İsmine meyane diyoruz. Meyane pişirildikten sonra belirli bir miktarda çekim tepsisine getiriliyor. Daha sonra beyazlattığımız şekerimizi halka şeklinde meyanenin ortasına koyuyoruz. Makine yardımıyla çeke katlaya çeke katlaya saç telinden daha ince kıvama getiriliyor. Pişmaniyeye de benziyor ama pişmaniye de şeker oranı meyane oranına göre daha fazla, çekme helvasında tam tersi. Pişmaniye tel tel iken paketleniyor. Çekme helvasında bu tel tel olan toz haline getirilip presleniyor."
Çekme helva üretimi yapan bir iş yerinde ustabaşı olan Hüseyin Karakaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 19 yıldır çekme helva üretiminde çalıştığını belirtti.
Ramazan nedeniyle çalışmalarını gece sürdürdüklerini anlatan Karakaya, "Şeker ve meyane ocakları yandığı için içerisi aşırı sıcak oluyor. Havanın da sıcaklığı eklendiğinde içeride bunaltıcı bir sıcaklık oluyor. Bunun için gündüz oruç tutmak çok zor oluyor. Mecbur gece çalışmamız lazım." dedi.
Çalışanların iftarı evlerinde yaptığını söyleyen Karakaya, "İftardan sonra 21.30'da iş başı oluyor. Sahurumuzu burada yapıyoruz. Sabah 05.30 gibi çıkıyoruz. Ramazan boyunca bu şekilde. Ramazanda talep biraz daha yoğun oluyor." diye konuştu.
Çekme helvanın Osmanlı'dan gelen bir tatlı olduğunu ifade eden Karakaya, helvanın Kastamonu'da uzun yıllardır yapımının devam ettiğini bildirdi.