Türkiye'nin kültürel değerlerinin dünya çapında öne çıkarılması amacıyla başlatılan uygulama kapsamında 2020'nin, 12 Şubat 2020'de Patara Yılı ilan edilmesiyle, gözler Anadolu kültür varlığı antik kente çevrildi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını tedbirleri çerçevesinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle Patara tanıtıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının tanıtım çalışmalarına yerel yönetimlerle Antalya Tanıtım Vakfı gibi sivil toplum kuruluşları da destek verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da tedavileri tamamlanan nesli tükenme tehdidi altındaki caretta carettaları Patara kumsalından denize bırakıp, antik kenti ziyaret ederek Patara'nın tanıtımına katkı sundu.
'Patara Yılı' dolayısıyla yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra birçok Antalyalı da daha önce görme fırsatı bulamadığı antik kenti ziyaret etti.
- 'Sadece Patara değil, civarındaki yatırımlar da arttı'
Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş, AA muhabirine, 2020'nin 'Patara Yılı' ilan edilmesinin antik kentin ve ilçenin tanıtımına önemli katkıları olduğunu söyledi.
Kovid-19 salgını nedeniyle '2020 Patara Yılı' kapsamında temmuza kadar fazla etkinlik yapamadıklarına değinen Ulutaş, 'Turizm hareketinin başlamasıyla ilçemizle birlikte Patara'ya gelen ziyaretçi sayısında ciddi oranda artış yaşandı. Bu vesileyle sadece Patara değil, civarındaki yatırımlar da arttı. Patara'da yapılan çalışmalar ülke ve bölge turizmine katkı yapacak. 2020'de salgın nedeniyle istediğimiz düzeyde tanıtım çalışmaları yapamadık.' diye konuştu.
- 'Çok güzel paketlenmiş bir ürün ortaya çıktı'
Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Yeliz Gül Ege de salgına rağmen Patara'nın çok arka planda kalmadığını, kazı çalışmalarında çok büyük bir ilerleme sağlandığını dile getirdi.
Antik kentin restorasyonuna ilişkin de güzel işler yapıldığını anlatan Ege, 'Yaklaşık 32 yıldır devam eden kazılarda, son bir yılda ciddi mesafe alındığını görüyoruz. Özellikle gece ışıklandırılmış hali rüya gibi oldu. Bunların yanında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bizlerin yaptığı tanıtım ve promosyon çalışmaları çok etkili oldu.' dedi.
Tarihi alana karşılama ünitesi yapıldığına işaret eden Ege, bu ünitenin UNESCO'nun kalıcı miras listesine girebilmek için en önemli unsurlardan birisi olduğunu vurguladı.
Patara'daki tarihi deniz fenerini ayağa kaldırma çalışmalarının sürdüğünü aktaran Ege, şöyle devam etti:
'Antik kentin tiyatrosu tamamen onarıldı, içinde çok güzel konser ile tiyatro gösterisi düzenlendi. Bunun gibi birçok alan gezilebilir durumda. İnsanlar gezdiğinde 'Bu şehir böyleymiş' diyebilme ve okuduklarını görsel olarak görebilme imkanına sahip oldular. 2020'nin Patara Yılı ilan edilmesinin sonucu olarak aslında kültür turizmi açısından çok güzel paketlenmiş bir ürün ortaya çıktı. Bundan sonrası Antalya'ya kalıyor. Bu kültürel değere artık Antalya sahip çıkmalı. Tanıtım amacıyla etkinlikler düzenlenmeli. Patara'da film çekilmesi veya benzeri projelerin gündeme gelmesiyle ilgi daha da artacaktır. Zaten geçmişte birçok filmin çöl sahnelerinin Patara kumsalında çekildiğini biliyoruz.'
- Patara'nın tarihsel önemi
Coğrafi yapısı ve konumu itibarıyla doğal bir liman olan Patara, bu avantajıyla yüzyıllar boyunca önemini korudu. Milattan önce 168-167 yılından milattan sonra 43 yılına kadar Likya Birliği'nin başkenti olan şehir, bu tarihten sonra kaynaklarda Roma'nın eyaleti olarak geçiyor. Mitolojiye göre Apollon ve Artemis'in doğduğu yer olarak bilinen Patara, aynı zamanda 'Noel Baba' olarak tanınan St. Nikolaos'un da doğduğu ve büyüdüğü yer olarak anılıyor.
1981 yılında Prof. Dr. Fahri Işık ve ekibi tarafından bulunan Patara Antik Kenti'nde ilk kazı çalışmaları 1988'te başladı. İlk olarak Prof. Dr. Fahri Işık önderliğinde başlayan kazılara bugün Prof. Dr. Havva İşken Işık başkanlık yapıyor. 33 yılda bölgeden Patara Yol Anıtı, Meclis Binası, antik tiyatro, Neron Deniz Feneri, hamamlar, ana cadde, kiliseler ve bazilika başta olmak üzere binlerce tarihi eser gün yüzüne çıkarıldı.
'Likya Birliği Meclis Binası'na ve İmparator Neron'un yaptırdığı dünya üzerinde kendi orijinal malzemesiyle ayağa kaldırılabilecek tek fenere ev sahipliği yapan Patara'da, Osmanlı döneminden kalan ilk telsiz telgraf istasyonu da bulunuyor.
Türkiye'nin en uzun kumsallarından birine sahip Patara Plajı ise yerli ve yabancı turistleri kendine hayran bırakıyor. 18 kilometre boyunca uzanan kumsal aynı zamanda caretta carettaların en önemli yumurtlama alanları arasında yer alıyor.