Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Sanayi Bölgesi'nde 22 şirket, 26 parselde hizmet veriyor. Farklı boyutlarda gemilerin sökümünün yapıldığı bölgede yaklaşık 1500 kişi doğrudan, 1000 kişi de dolaylı olarak istihdam ediliyor.
Kurulduğu 1976 yılında küçük gemilerin sökümünün yapıldığı tersanelerde şimdilerde dünyanın önde gelen armatörleri, gemilerini söktürmek için sıraya giriyor.
Özellikle son aylarda kruvaziyer gemilerin sökümlerinin arttığı bölgede, büyük kruvaziyer şirketleri, gemilerinin dönüşümü için Türk firmalarına güveniyor.
Deniz Ticaret Odası Aliağa Şubesi verilerine göre, 2019'da 112 geminin sökümünün yapıldığı ilçede bu yılın 8 ayında 83 hurda gemi ekonomiye kazandırıldı.
Denizlerde ömrünü tamamlamış gemilerin dönüşüm yolcuğu ilk olarak firmaların anlaşmasıyla başlıyor. Gemiler kimi zaman armatörler kimi zaman ise gemi geri dönüşüm firmaları tarafından tersaneye getiriliyor. Burada alanında uzman kişiler tarafından parçalanmaya başlayan dev gemilerden çıkan malzemeler ayıklanıyor. Pruvadan başlayan söküm işlemi pupayla sona eriyor.
Ağırlıklı olarak demir-çelik sanayisine giden malzemeler ham madde olarak kullanılırken, bazı ürünler de belirlenen kurallara göre ikinci el olarak satılıyor.
Ortalama 6 ay süren söküm işlemi sonunda dev gemilerden geriye bir tek 'çöp' bile kalmıyor.
Dev gemilerin geçtiği tüm bu aşamalar, gerek bağımsız denetçiler gerekse ilgili bakanlıklar tarafından sık sık kontrol ediliyor.
Dünya Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Birliği ve Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Üyesi Orbay Şimşek, gemi söküm ve geri dönüşümüne ilişkin bilgi verdi.
Gemi geri dönüşüm sanayicilerinin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ortaya çıkan durumu fırsata çevirdiğini söyleyen Şimşek, 'Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi krizi fırsata çevirebilecek güçte bir ülke olduğumuzdan yola çıkarak söyleyebiliriz ki gemi geri dönüşüm sanayisi Kovid-19 krizini fırsata çevirebilmiş sektörlerin başında geliyor.' dedi.
Özellikle kruvaziyer gemilerin dönüşümüyle ilgili büyük bir talep olduğunu ifade eden Şimşek, 'Bu konuda ülkemizin talep edilmesi bizi mutlu ediyor. Türkiye'nin tercih edilmesi, ülke olarak belirli bir başarı edinmiş olmamızdan kaynaklanıyor. Bu firmalar çevre şartlarını gözeten kuruluşlara söküm işini veriyorlar.' diye konuştu.
Söküm alanında faaliyet gösteren onlarca ülkede yüzlerce firma bulunduğunu dile getiren Şimşek, Türkiye'nin, işçilik, kalite ve çevre hassasiyeti anlamında Avrupa ile aynı seviyede olduğunu belirtti.
Gemi geri dönüşümüyle ilgili Avrupa Parlamentosunun oluşturduğu özel bir regülasyon olduğuna dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:
'Bu regülasyon 2013'te oluşturuldu. Bunun sonucunda bir liste oluşturuluyor. Bu listede gemi geri dönüşüm firmaları yer alıyor. Avrupa ülkelerinin bayrağını taşıyan gemiler ancak bu listedeki firmalarda gemilerini geri dönüştürebilir. Çok sıkı çevreci denetimler söz konusu oluyor bu listeyi oluştururken. Türkiye'den de 7 firma söz konusu listede. Dünya genelinde çok iyi bir konumda olduğumuzun kanıtıdır bu.'
Bölgede tüm firmaların aktif olarak söküm yaptığını belirten Şimşek, 'Bu yıl bölgemizde sökümünü gerçekleştireceğimiz gemilerden yaklaşık 1 milyon ton demir ağırlığına ulaşacağımız öngörülüyor. Sadece buradan hesaplanırsa bile 300 milyon dolarlık bir katkı söz konusu. Bunun içine yan malzemeler, ikinci el ürünleri de katarsak 500-600 milyon dolar gibi ekonomik bir katkı sunmuş olacağız.' dedi.
Türkiye'nin bu başarısının dünya tarafından görüldüğünü ve takdir edildiğini vurgulayan Şimşek, 'Bugün baktığınız zaman yaklaşık 15 yıl önce gemi söküm bölgesinde daha küçük gemileri söküyorduk. Bu büyüklükteki gemiler başka ülkelere gidiyordu. Şimdi ise majör diye tabir ettiğimiz büyük armatörler gemilerini, geri dönüşümü yapılmak üzere ülkemize gönderiyorlar. Bütün bu süreç bağımsız denetçiler tarafından sürekli denetleniyor. Şükür ki ülke olarak bu anlamda da herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadık.' diye konuştu.