15 Temmuz gecesi o dönemdeki adýyla Boðaziçi Köprüsü'nde darbecilere karþý yürürken sosyal medya hesabýndan "Eve erzak almaya deðil devletimize sahip çýkmaya geldik" notuyla paylaþtýðý fotoðrafýyla akýllara kazýnan 21 yaþýndaki Batuhan Ergin, göðsünden vurularak þehit oldu.
Beþiktaþ Ortaköy'de mobilyacýlýk yapan Ahmet Ergin, oðlunun motosikleti üzerindeki fotoðrafýna, askerde ve 15 Temmuz Þehitler Köprüsü'nde çektiði videolara bakarak acýsýný dindirmeye çalýþýyor.
Oðlunun motosiklet montunu hatýra olarak saklayan, aracý ise kendisi kullanan baba Ergin, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, Kapalýçarþý'da kuyumculuk yapan oðluna 15 Temmuz 2016'da çok istediði motosikleti aldýklarýný anlattý.
Oðlunun arkadaþlarýyla gezintiye çýkmasýnýn ardýndan Ortaköy'deki evinden köprüde bir gariplik gördüðünü, þüphelenerek kendisini aradýðýnda Sarýyer'de olduðunu öðrendiðini belirten Ergin, "Ýlerleyen saatlerde televizyonda darbe giriþimi olduðunu gördüm. Batuhan askerden yeni gelmiþti. Milliyetçi tarafý yüksek bir çocuktu. Askerliði gönüllü olarak doðuda komando olarak yapmýþtý. Darbe olaylarýný duyunca arkadaþlarýyla 'Evde oturmak bize yakýþmaz. Hadi kalkalým köprüye gidelim, tanklarla mücadele edelim.' deyip oraya gitmiþler. Orada da kabinden vurmuþlar çocuðu." ifadelerini kullandý.
Oðlunun vurulduðu haberini arkadaþýnýn babasýndan öðrendiðini dile getiren Ergin, "Batuhan vurulmuþ denince baþýmdan aþaðý kaynar sular döküldü. Apar topar hastaneye gittik, kucaðýma Batuhan'ýn ölüsünü verdiler." dedi.
- "ASKERDEYKEN ÞEHÝT OLMAYI ÇOK ÝSTÝYORUM, DÝYORMUÞ"
Ergin, oðlunun evlenip çocuk sahibi olmayý ve motosiklet almayý hayal ettiðini belirterek, þöyle devam etti:
"Askere giderken bir motoru vardý, satmýþtýk. Askerdeyken bana telefon açýp 'Baba gelir gelmez motor alacaðýz deðil mi?' diyordu. Ben de alacaðýmýzý söylüyordum. Hayalindeki motoru aldým ama bir plakasýný takmak, bir de Sarýyer'e gidip gelebilmesi nasip oldu. Oðlumu her zaman anýyorum. Onu anmamak, unutmak mümkün mü? Yüreðimiz yanýyor, ciðerimizden bir parça koptu. Aradan 8 sene geçti ama evlat acýsý öyle bir þey ki 8 sene deðil 80 sene de geçse o acý bizimle ölene kadar gidecek. Keþke ben ölseydim de o kalsaydý. Geçmiþte þehit haberlerini hiç izleyemezdim. Meðerse bizim baþýmýza böyle bir acý gelecekmiþ. Ayný evlat acýsýný biz yaþadýk."
Oðlunun askerlik dönemini anlatan baba Ergin, þunlarý dile getirdi:
"Batuhan askerlik muayenesine gittiðinde komando olmak için baþvuru yapmýþ. Çok konuþtum ama vazgeçiremedim. Acemi birliðini Kayseri'de yaptýktan sonra usta birliðine Tatvan'a gitti. Biraz rahatsýzlýðý vardý, askere ziyaretine gittim. Çatýþmalara sadece uzman askerleri götürüyorlarmýþ ama Batuhan 'Komutaným biz buraya karargaha oturmaya gelmedik. Biz de çatýþmaya gelmek istiyoruz, biz de þehit olmak istiyoruz. O hakkýmýzý elimizden almayýn.' diye komutanlarýna baský yapýyormuþ. Komutanlarý bana bunlarý gülerek anlattý. Batuhan þehit olunca cenazesine asker arkadaþlarý da gelmiþlerdi. Bana hiç aðlama, üzülme dediler. Silah arkadaþlýðý yaparken Batuhan, onlara 'Allah inþallah bizi de þehadet makamýna ulaþtýrmayý nasip eder. Ben buraya geldim, þehit olmayý çok istiyorum.' diyormuþ. Birliðe þehit cenazesi gelince 'Keþke ben de orada olsam.' diyormuþ. Þehitlik içine doðdu herhalde çocuðun, istediði makama da ulaþtý inþallah."
Ahmet Ergin, oðlunun naaþýný Ortaköy'deki evlerine yakýn bir mezarlýða defnettiklerini anlatarak, "Her gün mezarlýktayým. Gece saat 12.00'da bile mezarlýða gidiyorum. Ýnsanlar yýlbaþý gecelerini partilerde, evlerde, havai fiþeklerle kutlar, biz annesiyle birlikte Batuhan'ýn mezarý baþýndayýz. Artýk orasý bizim ikinci evimiz oldu." ifadelerini kullandý.