Ýþte Oruç'un demeçlerinden bazý satýrbaþlarý;
Hep bir roman yazmak istemiþimdir
Çok meraklýyýmdýr. Gazeteci olmamýn sebebi sorgulamaktan, soru sormaktan vazgeçmemem. Biraz fazla duygusalým sanýrým. Gezmeyi, okumayý çok seviyorum. Hep bir roman yazmak istedim, aslýnda en büyük idealim de roman yazmaktýr. Þiir, yazý denemelerim vardýr. Biraz daha konsantre olduðum zaman kitaplaþtýrabilirim bunlarý. En beðendiðim yazýlarým siyaset, güncel politika yazýlarým deðil kendi iç yolculuklarým ya da insanlarla ilgili yazýlardýr.
Türk yemeklerini Paris'te öðrendim
11 yýl Paris'te yaþadým. Paris'e baþka bir insan olarak gittim, dönüþte farklý bir bakýþ açýsýyla döndüm. Bir þeyi biraz mesafe koyup, uzaklaþtýðýnýz zaman daha iyi görme, tanýma ve daha yakýnlaþma imkaný oluyor. Kafamýzdaki Avrupa algýsý, memleket algýsý o kadar yerli yerine oturdu ki bana politik, kültürel ve sosyolojik anlamda önemli bir bakýþ açýsý kazandýrdý. Paris'te memleketim kelimesini o kadar anlamlý yaþadým ki.. Türk yemeklerini, zeytinyaðlý sarma yapmayý mesela Paris'te öðrendim. Normalde fark etmediðiniz bir simit kokusu, Türk çayý, kahve ya da Ýstiklal'deki kestane kokusunu bile özlüyor insan.
Paris pazarlama harikasý bir þehir
Annemin Eyfel Kulesi ile çok komik bir anekdotu vardýr. Baktý, iki tane teneke koymuþlar falan demiþti. Onlar Expo için kurmuþlar zaten o anýtý ama müthiþ bir pazarlama harikasý bir þehir Paris. Mesela ilk kez New York'a gittiðimde 'ben burada yaþayabilirim' demiþtim ama bunun da nedeni Hollywood. O kadar zihnimize kazýmýþlar ki New York sokaklarýný.
Gelecekte Ereðli'de yaþamak istiyorum
Üç yýl daha gazetecilik yapýp emekli olmayý düþünüyordum. Tabii daha sonra Cumhurbaþkaný'mýzýn baþdanýþmaný olunca erteledim bu planýmý. Ben Karadeniz Ereðli'de doðup, büyüdüm. Babam deniz astsubayý olduðu için lojmanlarda oturuyorduk ve direkt denize bakýyordunuz orada. Herhalde insan yaþ ilerledikçe doðduðu, büyüdüðü yerlerin özlemini çekiyor. Ben de emekli olduktan sonra Ereðli'de deniz kýyýsýna oturup, kitap yazmayý çok istiyorum.
Türk dizilerini takip ediyorum
Her saat baþý haber kanallarýný izliyorum. Uyurken de televizyon açýktýr. Bunun dýþýnda Kara Sevda, Aþk Laftan Anlamaz, Tatlý Ýntikam gibi olabilecek en basit, kafa daðýtabilecek dizileri izliyorum mesela. Paris'teyken Hatýrla Sevgili dizisini internetten baþtan sona kadar izlemiþimdir mesela. En sevdiðim film de klasik olacak ama Titanik. Mümkün olduðunca duygusal, romantik filmleri tercih ediyorum. Tiyatro ise tabii ki tiyatro, kültür, sanat bunlar güzel þey ama hayatýn içinde bu kadar oyuncu insan varken pek tercih etmiyorum tiyatroyu. Ayrýca annem doktor olmamý isterdi ama ben küçükken balerin olmak isterdim.
15 Temmuz'da Cumhurbaþkanýmýzýn metanetini unutmuyorum
Bir arkadaþýmla bir salaþ bir kafede otururken darbe giriþimiyle ilgili mesajlar gelmeye baþladý. Önce bir ne olduðunu anlamaya çalýþtýk. Sonra Cumhurbaþkanýmýz Hande Fýrat'ýn yayýnýnda çaðrý yapýnca havalimanýna gittik. Cumhurbaþkaný'nýn sakinliði gözümün önünden gitmiyor ama ayný zamanda öfke de vardý. Çocuklarý, torunlarý, Metin Külünk, Selim Temurci, Mehmet Metiner, gazeteciler, Bilal Erdoðan, Esra Albayrak, Sümeyye Erdoðan... Bütün aile oradaydý. Helikopter dolaþýyor sniperlý. Hiçbirimizin aklýna fotoðraf çekmek gelmedi. Her an bir tarama olabilir ve halk etten duvar örmeye gelmiþ oraya. Kuþkusuz korumalar koruyacak ama o tarama anýnda acaba çocuklardan birine bir þey olur mu diye düþünmemek elde deðildi. Oradaki sabah namazý metanetini unutmuyorum Cumhurbaþkaný'nýn. Ailecek namaz kýlmaya gittiler. Öðlen 12'ye kadar orada kalýndý. Bana göre Cumhuriyet tarihinin en karanlýk gecesi ve en aydýnlýk sabahýydý. Buna tanýklýk yapmak benim için çok þeydi.
Cumhurbaþkaný sýk sýk halkýn arasýna karýþýyor
Demokrasi nöbetleri oluyordu külliyenin önünde ve külliyede ciddi bir karanlýk vardý. Ýnsanlar çadýrlarý kurmuþlar, sabahlara kadar bekliyordu orada. Cumhurbaþkanýmýz da gece 1-2'ye kadar çalýþýyordu. Yürüyerek külliyenin içinden ikametine gidiyordu ve külliyenin dýþýný da muhakkak izliyordu. Bir gün korumalarýna haber vermeden halkýn arasýna karýþtý. Etrafýnda öyle bir kalabalýk, izdiham oldu ki.. Ýnsanlara dokunmasý, sarýlmasý o kadar içtendi ki.. O kalabalýkta ayakkabýmý düþürdüðümü hatýrlýyorum.
Cumhurbaþkanýmýz kadýnlara daima öncelik verir
Cumhurbaþkanýmýz hiçbir zaman halkla bütünleþmekten vazgeçmedi. Benim de ekibinden biri olarak hissettiðim þey, ekibinde çalýþan kadýnlara daima öncelik verir. Kadýnlara daha toleranslýdýr. Bir baba gibi yaþadýðýnýz en kiþisel sorunlarý bile yakýndan takip eder. Tam bir aile babasý gibidir çalýþtýðý zaman. Benim ilk bu ekibe katýldýðýmda kafamdan geçen þey þuydu; yabancýlarýn Cumhurbaþkanýmýzý gerçekten tanýmasý lazým. Onun halka dokunan, sokaktaki insanlarla diyaloðunu görmesi lazým.