57 kazı yaptılar bir şey bulamadılar! ''Vahşetin durması için Türkiye yanımızda yer alacak''
ABONE OL

Kudüs ve Mescid-i Aksa tarihi uzmanı akademisyen Cemal Amr ile İstanbul'da bir araya geldik. Amr, büyük baskılar altında mücadelesini sürdürüyor. Geçtiğimiz aylarda Silvan mahallesindeki evine polis baskın düzenledi. Amr ve ailesinin 6 ay boyunca Mescid-i Aksa'ya girişi yasaklandı. Mescid-i Aksa'da El Yazmaları Dairesi Başkanı olan oğlu tutuklandı. Kudüs'te Şeyh Cerrah dahil 6 mahallenin büyük tehdit altında olduğunu belirten Amr, işgalcilerin son eylemlerinin tehlikeli boyutlara ulaştığını vurguladı.

TOPLU GÖÇE ZORLUYORLAR

Yeni Şafak'ın haberine göre; Bireysel değil toplu göçe zorlandıklarını anlatan Amr, "Kudüs'ün tümünü Yahudileştirmek adına evler istila ediliyor, boşaltılıp yıkılıyor. Başta Şeyh Cerrah, Silvan, el-Bostan, Vadi Yasul, Vadi Humus ve Batn el-Heva mahallelerinde hukuksuzca yıkım kararları çıktı. Buralarda yaşayan Filistinliler endişe içinde. Dünyanın hiçbir yerinde kanunsuz baskınların düzenlendiği, evinizi kendi elinizle yıkmanızın, masrafları da sizin ödemenizin istendiği bir sistem yok" dedi.

İTHAL YERLEŞİMCİLER

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan ettikten sonra, "Kudüs artık ebediyen Yahudilerin başkenti" şeklinde bir bilinç oluştuğunu aktaran Amr, fanatik Yahudilerin şehirde istedikleri gibi davranmaya başladıklarını, şiddete başvurmayı kendilerinde hak olarak gördüklerini ifade etti. Amr, evlere el koyan yerleşimcilerin çoğunun da ABD, Rusya, Fransa ve Polonya gibi başka ülkelerden geldiklerini söyledi.

ABD'DEN KAÇMIŞ BİR SUÇLU

Şeyh Cerrah mahallesinde yaşayan Muna Kurd'un çektiği ve "Evimi neden çaldın" diye sorduğu bir Yahudinin "Ben olmasam başka biri gelecek" cevabıyla hafızalara kazındığı videoyla ilgili çarpıcı bilgiler veren Amr, "Onun evine yerleşen Yahudi, Amerika'dan kaçan bir suçlu. Interpol ve FBI tarafından aranıyor. Adını Yakup olarak değiştirmiş. Şehri hiçbir değere saygısı olmayan ithal yerleşimcilerle doldurmaya çalışıyorlar" diye konuştu.

HZ. SÜLEYMAN BURADAYDI

Yıkım kararı verilen evlerde yaşayan Filistinlilerde evlerin kendilerine ait olduğuna dair evrak ve kanıtları olduğunu kaydeden Amr, şunları söyledi: "İsrail mahkemeleri bunları tanımıyor. Akla hayale sığmayan gerekçeler sunuyorlar. 'Burada bir bahçe vardı. Hz. Davut ve oğlu Hz. Süleyman yaşıyordu. Tevrat ve Talmud'da geçiyor. Siz burayı boşaltın. Biz buraya bahçe yapacağız' diyorlar. Ya da 'Burada atamızdan kalan mağara vardı' gibi uydurma hikayeler anlatıyorlar."

FANATİKLER SONLARI OLACAK

Geçtiğimiz haftalarda İsrailli ünlü araştırmacı Gideon Levi'nin yazdığı makaleye dikkat çeken Amr, "Gideon Levi, fanatik Yahudilerin tüm düşmanlarından ve tüm silahlardan daha tehlikeli olduğunu söyledi. İsraillilere, 'Önümüzde bir fırsat varken İsrail pasaportlarını iptal edin, ailelerinizi alıp buradan gidin. Fanatik Yahudiler sonumuz olacak' diye seslendi. Fanatik Yahudilerin deliliklerinin bir sınırı yok. İşgalciler şu an gücü elinde bulunduruyor ancak asla güçlü kalamayacaklar" dedi.

DUVARIN ONLARLA İLGİSİ YOK

Mescid-i Aksa'nın altında yapılan kazıları yakından takip eden Filistinli araştırmacı Cemal Amr, "54 yılda 57 kazı yaptılar. Hiçbir kalıntı bulamadılar. Emevi zamanından kalma bir taşı çıkarıp 'Heykelin bir parçası' dediler" şeklinde konuştu. İsrailli araştırmacılardan oluşan bir bilim kurulunun, çok derinde yapılan kazı çalışmaları neticesinde Herodes devrinden kalma sikkeler bulunduğunu duyurduğunu anlatan Amr, şunları kaydetti: "Burak Duvarı Hz. Davud ve Hz. Süleyman zamanında inşa edildiyse; Herodes, Hz. Davut'tan 1000 yıl sonra yaşadı. Yani bu duvarın onlarla ilgisi olmadığı kanıtlandı. Orada onların bahsettiği bir yapı olmadığını, kendi bilim adamları kanıtladı. Sadece dini eğitim alan teknoloji karşıtı Yahudiler ise 'Ne kanıtı getirirseniz getirin, burası bizim ve onu ortaya çıkaracağız' diye karşı çıkıyor. İsrailli ünlü araştırmacı Prof. Moşe Zan Duvays 'Kazı çalışmaları anlamsız ve bir şey bulunamayacak' dedi. Fanatik Yahudilerin ölüm tehditleri yüzünden koruma verdiler."

ARAP ÜLKELERİNDEN ÜMİDİMİZ YOK

Kudüs'teki gençlerin bilinçli ve güçlü olduğunu vurgulayan Amr, şöyle konuştu: "Hepsi haklı davalarının sorumluluğunu üstlenmişler. Defalarca tutuklanıyor, her serbest kalışlarında meydanlara dönüyor ve tekrar tutuklanıyorlar. Hak ve batıl arasında mücadele sürüyor. Dünyadaki bütün insanlar gibi Filistinliler de ülkelerinde güven ve huzur içinde yaşamak istiyor. Sorunun çözümü için Arap ülkelerinden ümidimiz yok. Türkiye, Endonezya, Malezya gibi ülkeler Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne gidecek ve İsrail vahşetinin durması için yanımızda yer alacaklar."