65 yaþ ve üstündekilere ''sarý nokta hastalýðý'' uyarýsý! Hastalýðýn geri dönüþü yok
Türk Oftalmoloji Derneði Týbbi Retina Birimi Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hakan Özdemir, 65 yaþ ve üstündeki bireyleri, gözde meydana gelen ve geri dönüþümü olmayan sarý nokta hastalýðý konusunda uyardý.
Türk Oftalmoloji Derneðinden yapýlan açýklamaya göre, pandemi günlerinde sýkça konuþulan 65 yaþ ve üstü bireylerde daha sýk görülen sarý nokta hastalýðý ve kullanýlacak vitaminler, göz doktorlarýna danýþýlan önemli konulardan biri oldu.
Hastalýk hakkýnda bilgi veren Özdemir, maküla ya da bilinen adýyla sarý noktanýn, gözün arka kýsmýnda görme iþleminin saðlandýðý retinada yer alan, keskin ve renkli görmenin saðlanmasýndan sorumlu küçük bir bölge olduðunu ifade ederek, sarý nokta hastalýðýnýn, bu bölgede bulunan, ýþýðý ve rengi algýlayan alýcýlarýn yaþýn ilerlemesiyle hasar görmesi sonucu oluþtuðunu söyledi.
Özdemir, hastalýðýn kuru tipinin daha sýk görüldüðünü dile getirerek, þöyle devam etti:
"Sarý nokta hastalýðý özellikle 65 yaþ sonrasý meydana gelen, geri dönüþümsüz bir retina hastalýðýdýr. Geliþmiþ ülkelerde körlüðün en önemli sebeplerindendir. Yaþlanma, sigara kullanýmý, genetik faktörler ve uzun süreli güneþ ýþýðýna maruz kalma gibi faktörler hastalýðýn geliþiminde ön plandadýr. Hastalýðýn, bulgu ve belirti vermeden rutin göz muayenesinde tespit edilmesi mümkün. Bununla birlikte renk hassasiyetinin azalmasý, düz çizgileri kýrýk ya da dalgalý görme, ýþýða hassasiyet ve merkezi görmede sorunlar gibi çeþitli belirtiler de verebilir. Okumada zorlanma önemli bir baþka belirti olarak öne çýkýyor. Tedavide yaþ tip sarý nokta hastalýðýnda damarlanmayý ve hastalýðýn ilerlemesini önlemek için göz içi enjeksiyon (anti-VEGF) uygulamasý yapýlýr. Ancak kuru tip sarý nokta hastalýðýnýn günümüzde ilaç veya cerrahi yöntemlerle tedavisi yok. Hastalýðýn ilerlemesini önlemek amacýyla uygulanabilecek yöntem ise retina için yararlý olan vitamin ve diðer besin takviyelerinin alýmý. Bu yaklaþýma da mikronütrisyon adý veriliyor."
Prof. Dr . Hakan Özdemir, mikronütrisyonda verilen besin takviyeleri ve vitaminlerin vücutta çok az miktarda bulunduðunu, bazýlarýnýn normal beslenmeyle istenilen dozlarda alýnmasýnýn mümkün olmadýðýný belirterek, mikronütrisyonun sarý nokta hastalýðýnýn ilerlemesini yavaþlatan bir yaklaþým olduðunu kaydetti.
Bu tedavide göz hekiminin önerisine göre ürünlerin kullanýlmasý gerektiðine iþaret eden Özdemir, ayrýca mikronütrisyon tedavisi alan sarý nokta hastalarýnýn hekimlerinin belirlediði periyotlarda muayene olmalarýnýn önemli olduðunu dile getirdi.
