ABD'li Blinken'ýn ''Yahudi olarak Ýsrail'deyim'' açýklamasýna AK Parti'den tepki
ABONE OL

AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ýsrail-Filistin çatýþmasýna iliþkin, "Bu, politik çözüme ulaþýlmadýðý sürece, 67 sýnýrlarý temelinde baþkenti Doðu Kudüs olan bir Filistin Devleti'nin kurulmasý süreci tamamlanmadýðý sürece maalesef devam edecektir." dedi.

Çelik, Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantýsýnýn ardýndan basýn toplantýsý düzenledi.

Ýsrail-Filistin çatýþmasýnda sivil can kayýplarýnýn arttýðý, Gazze'nin topyekun bombalandýðý ve her iki taraftan da sivil insanlarýn hayatýný kaybettiði saldýrýlarýn üzüntü verici olduðunu belirten Çelik, "Bundan sonrasýnda nereye gideceði konusunda da büyük bir belirsizliði beraberinde getirmektedir. Ýlk gün yaptýðýmýz açýklamada söylemiþtik, ister Filistin tarafýndan ister Ýsrail tarafýndan her türlü sivil kaybýna karþýyýz ve sivillerin ve masum insanlarýn hedef alýnmasýný hiçbir þekilde kabul etmiyoruz." ifadesini kullandý.

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn çatýþmanýn ilk anýndan itibaren yoðun diplomasi çabasý içerisinde olduðunu anýmsatan Çelik, "Herkes tek taraflý açýklamalar yaparken barýþ odaklý, þiddetin sona ermesine odaklý açýklamalar sadece Cumhurbaþkanýmýzdan gelmektedir. Tabii bu inisiyatifi herkesin desteklemesi gerekir aksi takdirde þiddet ve karþý þiddet kýsýr döngüsü içerisinde bölgeyi daha çok ateþin içine sokacak geliþmeler yaþanabilir." diye konuþtu.

Þam ve Halep'in bombalandýðýna dair birtakým haberler geldiðini söyleyen Ömer Çelik, þöyle devam etti:

"Bütün bunlar tehlikeli geliþmelerdir. Lübnan'ýn, Suriye'nin hemen yakýnýnda olan bu olaylar bütün bölgeyi, bütün dünyayý hiç kimsenin istemediði birtakým çatýþmalara sürükleyebilir. O sebeple þiddetle karþý þiddet kýsýr döngüsünü kýþkýrtacak açýklamalardan ve yaklaþýmlardan herkesin kaçýnmasý gerekir. Tabii barýþ için bir diplomasiyi ortaya koymak þu anda en zor þey. Herkes tarafgirane birtakým açýklamalarla, tek taraflý açýklamalarla ortada dururken Gazze aðýr bir þekilde bombalanýyor, masum insanlar ölüyor. Ýsrail tarafýndan da sivil ve masum insanlarýn kaybý söz konusu oldu. Ýsrail güçleri tarafýndan Kudüs'te ve baþka yerlerde gerçekleþtirilen, sivilleri hedef alan aþýrý þiddet eylemlerine karþý çýkýyorsak ayný þekilde Ýsrailli sivilleri hedef alan þiddet eylemlerine de ayný þekilde karþý çýkýyoruz."

Bu noktaya bir günde gelinmediðini ifade eden Çelik, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Yýllardýr hepimizin takip ettiði olaylar, geliþmeler esas olarak bütün bu tabloyu doðuran þey 67 sýnýrlarý içerisinde iki devletli çözümün hayata geçmemesidir. Dolayýsýyla karþý þiddet kýsýr döngüsünden kurtulmanýn yolu, politik çözüme ulaþýlmasýdýr. Bu, politik çözüme ulaþýlmadýðý sürece, 67 sýnýrlarý temelinde baþkenti Doðu Kudüs olan bir Filistin Devleti'nin kurulmasý süreci tamamlanmadýðý sürece bu maalesef devam edecektir. Burada yýllardýr tekrarlanan bu þiddet ve karþý þiddet kýsýr döngüsü korkarýz ki bu sefer daha tehlikeli yerlere gidecektir."

"GAZZE'NÝN TAM ANLAMIYLA KUÞATILMASI ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRIDIR"

Ýsrail-Filistin çatýþmasýnda gerekli olan þeyin politik çözüm ve adil bir barýþýn hayata geçirilmesi olduðunu söyleyen Çelik, "Gelinen nokta, ilk yapýlan açýklamalar çok daha birtakým vahim olaylarýn ortaya çýkabileceðini gösteriyor. Burada sivilleri hedef alan ve topyekun hedef gözetmeksizin yapýlan bu bombalama faaliyetlerinin bir an evvel durmasý gerekiyor." dedi.

Gazze'nin tam anlamýyla kuþatýlmasý uluslararasý hukuka aykýrý olduðunu belirten Çelik, "Orada masum insanlar, 2,5 milyona yakýn yaþayan Gazze halkýnýn topyekun cezalandýrýlmasý, onlarýn üzerine bomba yaðdýrýlmasý gibi bir tarz, herhangi bir þekilde insan haklarýna, hukuka uygun bir tarz olarak asla kabul edilemez." ifadelerini kullandý.

Çelik, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn iki taraftan da sivillerin kaybýna karþý çýkan, þiddet ve karþý þiddet kýsýr döngüsünün sona ermesi için daha geniþ ve adil bir perspektiften bir barýþýn ortaya çýkarýlmasý gerektiðine dair yaklaþýmýnýn herkes tarafýndan desteklenmesini beklediklerini söyledi.

ABD Dýþiþleri Bakaný Blinken, Ýsrail'de: Bir Yahudi olarak da buradayým

Ýsrail-Filistin çatýþmasýnýn baþlamasýyla Avrupa Birliði baþta olmak üzere bazý odaklarýn, "Filistin'e yapýlan yardýmlarý kestik" þeklindeki yaklaþýmýnýn doðru bir yaklaþým olmadýðýný belirten Çelik, þunlarý kaydetti:

"Filistin halkýnýn topyekun cezalandýrýlmasý ya da suçlu ilan edilmesi gibi bir yaklaþým son derece ilkel bir yaklaþýmdýr. Daha sonra Avrupa Birliði tarafýndan yapýlan açýklamada bu tashih edilerek, 'Biz insani yardýmlarý kesmedik ama kalkýnma yardýmlarýný kestik.' gibisinden bir yaklaþým üretilmeye çalýþýlýyor. Bu da yanlýþtýr. Yani insani yardýmlarla ve kalkýnma yardýmýyla bu saldýrýlarýn ne ilgisi var? Topyekun Filistin halkýný cezalandýrmanýn bu saldýrýlara cevap vermekle ne ilgisi var? Burada yapýlmak istenen þey maalesef toplu bir cezalandýrma faaliyetine Avrupa Birliði'nin de alet olmasýdýr. Nitekim Gazze'de suyun ve elektriðin kesilmesi, en temel hukuk metinlerine, insan haklarý belgelerine ve insanlýðýn vicdanýna aykýrýdýr. Yakýn zamana kadar Rusya-Ukrayna Savaþý'nýn ilk dönemlerinde Rusya'nýn, Ukrayna'nýn belli bölgelerine su ve elektrik vermediðini iddia ederek, bütün Avrupa Birliði kurumlarý ayaða kalkmýþtý. Þimdi küçücük bir coðrafyada, Gazze'de insanlar susuz býrakýlýyor, topyekun bir cezalandýrmayla karþý karþýya býrakýlýyor. Çoluk, çocuk, kadýn, herkes elektriksiz ve susuz bir ortamda insanlýk dýþý bir muameleye tabi tutuluyor. Bunun herhangi bir þekilde meþru görülmesi söz konusu olamaz."

"ÝNSANLIK VÝCDANI ADINA SÖYLENECEK BÝR SÖZ KALMAZ"

Saldýrýlara cevap vermekle Filistin halkýný topyekun cezalandýrmak arasýndaki çizginin hassasiyetle korunmasý gerektiðini söyleyen Ömer Çelik, "Bu çizgi kaybolursa hukuk kaybolur, insan haklarý kaybolur. Ýnsanlýk vicdaný adýna söylenecek bir söz kalmaz. Herkes de buna seyirci kalmýþ olur." dedi.

Gazze'deki bombardýman devam ederken kadýnlarýn ve çocuklarýn hayatlarýný kurtarmak için kullanabilecekleri tek kapýnýn, Refah Sýnýr Kapýsý olduðunu ifade eden Çelik, "Refah Sýnýr Kapýsý'nýn bombalanmasý oradaki insanlarý topyekun mezara gömme gibi bir anlayýþý beraberinde getirir. Dolayýsýyla saldýrýlara cevap vermekle, Gazze halkýný, masumlarý topyekun cezalandýrmak arasýnda çizgi gözetilmezse ortada ne hukuk kalýr ne devlet anlayýþý kalýr. Ayrýca ikide bir bakanlar, 'Gazze'yi tam kuþatma altýnda tutacaðýz' diye açýklama yapýyorlar. Zaten açýk hava hapishanesi olarak deðerlendiriliyordu, Gazze'nin tam kuþatma altýnda tutulmasý, uluslararasý hukuka aykýrýdýr." ifadelerini kullandý.

Bir saldýrýya cevap verilirken saldýranlarla mücadele edilmesi yerine topyekun saldýrýda bütün bir etnik ya da dini aidiyeti cezalandýrmaya kalkýþmanýn insan haklarý açýsýndan çok vahim sonuçlar doðuracaðýný belirten Çelik, þöyle devam etti:

"Nitekim daha olay olur olmaz Ýsrail Baþbakaný tarafýndan 'Vereceðimiz cevapla bölgedeki dengeleri ve haritalarý deðiþtireceðiz' gibisinden bu saldýrýlara politik hedef koyulmasý, bölgeyi daha da istikrarsýzlaþtýracak bir politik hedef koyulmasý da yanlýþtýr. Bu bölgedeki haritalarý ya da dengeleri deðiþtirmek için kullanýlabilecek bir vesile deðildir. Tam tersine bölgede daha çok istikrara katký saðlamak üzere esasýnda 67 sýnýrlarý dahilinde doðru ve adil bir barýþa ulaþýlmasý için üzerinde düþünülmesi gereken bir meseledir. Burada egemen bir devlet olarak herkes kendisine yapýlan saldýrý karþýsýnda saldýranlara cevap verir. Ama esas mesele Filistin meselesi dediðimiz 10 yýllardýr çözümsüz kalmýþ, 10 yýllardýr þiddet, karþý þiddet kýsýr döngüsü içinden nesillerin yok olduðu, bu adil çözüme ve barýþa ulaþýlmadan yürüyen süreçte, bu bir günde ortaya çýkan bir mesele deðildir. Dolayýsýyla haritalarý deðiþtirmekten, bölgeyi istikrarsýzlaþtýrmaktan ya da bölge devletlerine yapýlacak birtakým saldýrýlardan bahsetmek þu anda yapýlabilecek en basiretsiz yaklaþým olarak öne gelir."

Çeþitli devletlerin, Ýsrail'in kendini savunma hakkýndan bahsettiklerini anýmsatan Çelik, þu deðerlendirmede bulundu:

"Birleþmiþ Milletler (BM) üyesi bir devlet, kendisine bir saldýrý yapýldýðý zaman hukuk içerisinde bu saldýrýlara cevap verme hakkýna sahiptir. Bu bakýmdan egemen devletlerin kendini savunma hakký tabii ki vardýr. Ama dediðimiz gibi bu saldýrýlara dönük olarak mütekabiliyet esasý çerçevesinde orantýlý bir þekilde olmasý gerekir. Onun yerine bütün bir Gazze halkýný, bütün bir Filistin halkýný cezalandýrmaya dönük, oradaki masum çocuklarýn, kadýnlarýn, yaþlý insanlarýn hayatýný kaybetmesine dönük, oradaki masum sivillerin hedef alýnmasýna dönük bir þiddet eylemine dönüþürse bunun hiçbir þekilde kabul edilmesi söz konusu olamaz."

Çelik, gelinen noktada Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn verdiði mesajlardaki yol haritasýna herkesin destek vermesi gerektiðini belirterek, "Bir an evvel bu þiddetin ve karþý þiddetin sona ermesi, ayný þekilde adil ve kapsamlý bir planla barýþa kavuþulmasý... Yani Filistinli çocuklarýn rahat uyumasý için Ýsrailli çocuklarýn ölmesi, Ýsrailli çocuklarýn rahat uyumasý için Filistinli çocuklarýn ölmesi gerekmiyor. Herkesin barýþ içerisinde yaþayabileceði, Filistinli çocuklarýn da Ýsrailli çocuklarýn da bahsettiðimiz iki devletli çözüm perspektifi içerisinde ortak bir barýþ anlayýþý temelinde yaþayabilecekleri kapsamlý, adil bir barýþ planýnýn hayata geçirilmesi, 1967 sýnýrlarý temelindeki Filistin devletinin kurulmasý bu meselenin zaten çözümü anlamýna gelecektir." ifadelerini kullandý.

Þu anda barýþ mesajý verilmesi gerektiðini kaydeden Çelik, "bölgeye uçak gemileri yollamakla ne elde edileceðini" sordu.

"Suriye meselesi" baþladýðýndan beri Akdeniz'de zaten her tarafýn savaþ gemileriyle dolu olduðunu söyleyen Çelik, þunlarý kaydetti:

"Þimdi bir de oraya, Gazze'nin açýklarýna, Ýsrail'in açýklarýna uçak gemisi, savaþ gemisi göndermenin verdiði mesaj, buradaki þiddet-karþý þiddet kýsýr döngüsünü sona erdirmeye, hem Filistin tarafýndaki hem Ýsrail tarafýndaki sivillerin, masumlarýn hayatlarýný korumaya dönük bir yaklaþým mesajý vermiyor. Þu an yapýlmasý gereken hem Filistin tarafýndaki hem Ýsrail tarafýndaki masumlarýn ve sivillerin hayatýný koruyacak þekilde barýþ perspektifini güçlü bir þekilde ortaya koymak ve bunun altýný çizmektir. Oraya baþka devletlerin gönderdiði her savaþ gemisi, her uçak gemisi þiddet sürsün, þiddet bölgeye daha çok yayýlsýn diyenlerin iþine yarayacak bir vesile sunmuþ olacak."

Çelik, iki taraftan da masumlarýn hedef alýndýðý bütün eylemleri reddettiklerini söyledi.

- "TERÖRLE MÜCADELE OPERASYONLARIMIZ, DÜNYANIN EN YÜKSEK MEÞRUÝYETE SAHÝP OPERASYONLARI"

Türkiye'nin terörle mücadelesinin, terör odaklarýnýn bulunduklarý yerlere dönük olarak güçlü þekilde devam ettiðini vurgulayan Çelik, Türk Silahlý Kuvvetleri, Milli Ýstihbarat Teþkilatý, polis ve jandarmanýn faaliyetlerinin, Türkiye'ye dönük terör eylemi gerçekleþtiren, buna teþebbüs eden ya da planlayanlarýn nerede olurlarsa olsun hak ettikleri cevabý alacaðýný bir kere daha gösterdiðini ifade etti.

Terörle mücadele operasyonlarýnýn, Birleþmiþ Milletler Sözleþmesi'nden alýnan yetkiyle tamamen meþru müdafaa haklarý temelinde gerçekleþtirildiðini aktaran Çelik, Türkiye'nin terörle mücadele operasyonlarýnýn, dünyanýn en yüksek meþruiyete sahip operasyonlarý olduðunu bildirdi.

Karabað'da yaþanan geliþmelere deðinen Çelik, bölgeden Ermenistan Silahlý Kuvvetleri ve illegal Ermeni çetelerinin uzaklaþtýrýlmasýnýn ardýndan, insanlara kalmalarý ya da ayrýlmalarý þeklinde seçenek sunulduðunu anlattý.

Bunun üzerine Azerbaycan'ýn soykýrým yaptýðý iddialarýnýn dile getirildiðini, bunlarýn yalan olduðunu söyleyen Çelik, þöyle konuþtu:

"Herhangi bir þekilde bir soykýrým yok. Kimsenin bir yere göçmeye zorlandýðý yok. Nitekim BM misyonu bu iddialarý araþtýrmak üzere 1 Ekim'de oraya gitti. Yayýnladýklarý raporlarda herhangi bir þekilde Ermeni sivillere dönük bir þiddet eyleminin, bir baskýnýn olmadýðýný, soykýrým ya da þiddet gibi adlandýrýlabilecek faaliyetlere rastlamadýklarýný söylediler. Tabii bu raporlardan da, bu açýklamadan da rahatsýz olanlar oldu. 9 Ekim günü bölgeye yeni bir misyon gönderildi. Ama tabii ki özellikle Fransa gibi devletlerin olayý kaþýyan ve Azerbaycan karþýtý bir yaklaþýmla diasporanýn güdümünde olaya yaklaþan tavýrlarý hiçbir þekilde karþýlýk bulmuyor. BM'nin oradaki deðerlendirmesi herhangi bir þekilde bu iddialarýn bir altlýðýnýn olmadýðý þeklindedir."

Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Yiðitler-Pile yolunun yapýlmasýyla ilgili gerilim yaþandýðýný hatýrlatan Çelik, þöyle devam etti:

"19 Eylül günü oluþan olaylardan sonra bu konuda KKTC ile BM otoritesi arasýnda bir uzlaþma saðlanmýþ gözüküyor. Böylece Pile bölgesinde ve ayrýca o bölgenin tamamýnda KKTC'nin oluru olmadan herhangi bir iþlem yapýlamayacak. Burada insani amaçlarla yapýlan yol faaliyetleri de ayný þekilde devam edecek. Demek ki adada iki eþit devlet ve iki eþit taraf olduðu kabul edildiði zaman herhangi bir sorun olmadan KKTC uluslararasý kurumlarla gayet uyumlu biçimde faaliyetlerini sürdürmektedir."

- SORULARI CEVAPLADI

Afganistan'daki depremde hayatýný kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Çelik, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn talimatýyla Türkiye'nin Afganistan'a insani yardým gönderdiðini anýmsattý.

AK Parti Sözcüsü Çelik, açýklamalarýnýn ardýndan sorularý cevapladý.

Ýsrail'i ziyaret eden ABD Dýþiþleri Bakaný Antony Blinken'in "Bugün sadece ABD Dýþiþleri Bakaný olarak deðil, bir Yahudi olarak da buradayým." ifadesine yönelik soru üzerine Çelik, "Maalesef uluslararasý toplumdan gelen sesler, þimdiye kadar yani bu bahsettiðim Cumhurbaþkanýmýzýn ortaya koyduðu barýþ perspektifini ve þiddet, karþý þiddet kýsýr döngüsünü ortadan kaldýracak bir perspektifi ortaya koyamýyor. Bunun dýþýnda duruyor." dedi.

Ýsrail'in kendini savunma hakkýnýn, Filistin halkýnýn, insan haklarýna uygun yaþama hakkýyla birlikte deðerlendirilmesi gerektiðine dikkati çeken Çelik, þöyle konuþtu:

"Birisi çýkar da Ýsrailli masumlarýn, Ýsrailli sivillerin hedef alýnmasýný desteklerse, bu ne kadar yanlýþsa Filistin halkýnýn bu þekilde topyekun cezalandýrýlmasý da o kadar yanlýþ. Biz Ýsrail'deki masumlara, sivillere dönük yapýlan bu eylemlerin karþýsýnda olduðumuzu söylüyoruz. Ayný þekilde Filistin'deki masumlara dönük olarak da bu þekilde bir tablonun ortaya çýkmamasý gerekir. Sayýn Cumhurbaþkanýmýz herkese þu çaðrýda bulundu, 'Devlet gibi davranýn. Devlet aklýyla davranýn. Örgüt gibi davranmayýn' diye. Þimdi topyekun Gazze'nin bombalanmasý ne demektir, burada bir devlet aklý söz konusu olabilir mi?"

Blinken'in açýklamalarýna tepki gösteren Çelik, "Diplomasinin, barýþ perspektifinin iþletilmesi gereken bir olayda dini aidiyet vurgulanarak bir tarafgirlik üretilmesi kadar yanlýþ bir þey olabilir mi? ABD Dýþiþleri Bakanýnýn açýklamasý son derece yanlýþ bir þeydir. Bulunduðu görev diplomasinin iþletilmesi gereken bir görev. Böylesine basiretsiz bir açýklama olabilir mi? Diplomasiyi iþletmesi gerekenler þimdi dini aidiyetler üzerinden, bir tarafgirliði ve hizipçiliði iþletiyorlar. Buradan herhangi bir perspektif çýkmaz. O yüzden herkesin açýklamalarýna çok dikkat etmesi gerekir." diye konuþtu.

ÝYÝ Parti Genel Baþkaný Meral Akþener'in Türkiye'deki sýðýnmacýlarýn Ýsrail'le savaþmaya gitmesi yönündeki açýklamasý da sorulan Çelik, siyasetin hukuk içerisinde hareket edilen bir alan olduðunu söyledi.

Çelik, "Muhalefetteki bir siyasi parti genel baþkanýnýn, Türkiye'deki göçmen ve sýðýnmacýlara seslenerek, 'Sizin masrafýnýzý karþýlayalým, gidin Ýsrailli öldürün' gibi bir açýklamasý son derece yanlýþ ve vahim bir açýklamadýr. Siyaset yaþatmak için organizasyon yapar, hukuk dýþý yollarla insanlarýn öldürülmesi için organizasyon yapmaz." dedi.

Çelik, bu açýklamanýn düzeltilmesi gerektiðini de söyledi.

Türkiye'nin iki ülke arasýndaki çatýþmalarýn durdurulmasý ve esir takaslarýna iliþkin çalýþmalarýna dönük bir soruyu da yanýtlayan Çelik, "Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn, gerek bu tip çatýþma alanlarýndaki barýþ misyonuna liderlik etmesi, gerekse bu esir takaslarla ilgili olarak çok uzun zamandýr bir siyasi rolü vardýr. Çok da büyük bir tecrübesi vardýr." dedi.

Çelik, þunlarý kaydetti:

"Burada da ilk günden itibaren, barýþ konusunda ara bulucu olabileceðimizi ve bu esir takasý meselesinde de üzerimize düþeni yapacaðýmýzý Cumhurbaþkanýmýz ifade ettiði andan itibaren kurumlarýmýz bunu talimat olarak almýþlardýr ve hazýrlýklarýný yapmýþlardýr. Kurumlarýmýz bu þiddet, karþý þiddet, kýsýr döngüsünün sona ermesi, oraya insani yardým götürülmesi ve ayný zamanda diplomatik açýdan ara buluculuk gerektiðinde yapmamýz gerekenler açýsýndan tam hazýr bir þekilde Cumhurbaþkanýmýzýn talimatý doðrultusunda hazýrlýklarýný tamamlamýþlardýr. Türkiye Cumhuriyeti devleti bütün kurumlarýyla bu misyonlarý yerine getirmeye hazýrdýr. Vatandaþlarýmýza çaðrý yapýldý, 'Çatýþma bölgelerinden uzak durun. Herhangi bir þekilde güvenli bölgeye geçemiyorsanýz büyükelçiliðimizle irtibat kurun' diye. Orada da bu takip ediliyor. Bütün vatandaþlarýmýzdan, yani bir tahliye gerektiðinde de bununla ilgili hazýrlýðýmýz da var. Bütün vatandaþlarýmýzdan istirhamýmýz büyükelçiliðimizin açýklamalarýný takip etsinler. Sýkýntýlý bir bölgede kalmýþlarsa, derhal büyükelçiliðimizle irtibata geçsinler. Kendileri derhal oradan alýnacaktýr. Bununla ilgili bütün faaliyet, imkanlar seferber edilecektir. Onun dýþýnda ayrýlmak isteyenler için de Ulaþtýrma Bakanýmýz da açýkladý, Milli Savunma Bakanlýðýmýz da, gereken hazýrlýðýmýz vardýr, konuyu yakýndan takip ediyoruz."

  • AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik
  • AK Parti MYK
  • açýklamalar