Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni'nde konuşan Tunç, iki yıl süren adaylık eğitimlerini tamamlayan 26'ncı adli yargı döneminden 731 hakim ve 242 Cumhuriyet savcısının, 16'ncı idari yargı döneminden 71 hakim olmak üzere toplam 1044 hakim ve savcının kurayla atamalarının gerçekleştirileceğini belirtti.
Genç hakim ve savcıları tebrik ederek görevlerinde başarılar dileyen Tunç, "Adaletin tecellisi yolunda ter dökmeyi tercih ederek, millet adına hüküm verme makamına ulaşan hakim ve savcılarımızın katılımıyla yargı teşkilatımızın daha da güçleneceğine yürekten inanıyoruz. Bizim medeniyetimizde adalet, hakkı, hak sahibine teslim etmektir. Adalet, bütün erdem ve değerlerin merkezi ve dayanağıdır. Mülkün temeli olan adalet, herkesin onurlu yaşamasının teminatı, toplumsal barış ve huzurun ön şartıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Tunç, adaletin tecellisinin, hukuk devletiyle, hukuk devletinin ise tarafsız ve bağımsız yargıyla mümkün olduğuna dikkati çekerek, "Tarafsız ve bağımsız yargının güvencesi de kürsüde görev yapan hakim ve savcılarımızdır. Bugün, yargı camiamıza katılan genç hakim ve savcılarımızın bağımsız ve tarafsız yargının tesisi için büyük bir aşkla ve fedakarca çalışacağına yürekten inanıyoruz." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde güven veren ve erişilebilir bir adalet sisteminin tesisi için önemli mesafeler alındığını dile getiren Tunç, yargı teşkilatının fiziki kapasitesinin artırıldığını, kiralık, uygun olmayan köhne binalar yerine teknolojinin tüm imkanlarını barındıran modern adliye binalarının yurdun dört bir yanında hizmete sunulduğunu söyledi.
Adalet Bakanı Tunç, sözlerine şöyle devam etti:
"Çağın gereklerine uyum sağlayamayan mevzuatımız, milletimizin ihtiyacına cevap verecek şekilde yenilenmiş, insan kaynağı hem nitelik hem de nicelik açısından güçlendirilmiştir.
Adalet hizmetlerinin aksamaması ve makul sürede yargılanma hakkının güçlendirilmesi için çok önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Bu kapsamda 22 yıl önce 9 bin olan hakim ve savcı sayımız, son bir yıl içerisinde adalet teşkilatımıza katılan 2 bin 294 hakim ve savcımızla birlikte 25 bine yaklaştı. Ayrıca 1498 yeni hakim ve savcı adayımız da eğitimlerine devam ediyor."
Tunç, hakim ve savcı sayısını artırırken aynı zamanda niteliklerini de yükseltmek için yeni düzenlemeleri hayata geçirdiklerini anlatarak, "Hukuk fakültesi mezunlarının, hakim-savcı yardımcılığı sınavına girebilmeleri veya avukatlık stajlarına başlayabilmeleri için bu yıl ilk kez Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı uygulamasını başlatıyoruz. Yine bu yıldan itibaren 2 yıl süren hakim ve savcı adaylığı uygulamasına son veriyor, yerine 3 yıl boyunca hem teorik hem de uygulamalı, usta-çırak ilişkisi içinde devam edecek hakim ve savcı yardımcılığı sistemini hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda 1000 hakim ve savcı yardımcısının yazılı sınavları da ÖSYM tarafından gerçekleştirildi." diye konuştu.
Adalet teşkilatının ihtiyaç duyduğu personel sayısını son 22 yılda 3 kattan fazla artırdıklarına işaret eden Tunç, "Sadece bu yıl 20 bin 779 kardeşimizi adalet teşkilatımıza kazandırarak personel sayımızı 179 bine yükselttik. Güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemi için son 22 yılda 3 bin 727'den, 7 bin 339'a yükselttiğimiz ilk derece mahkemelerimizin sayısına son bir yılda 2 bin 987 mahkeme daha dahil ettik. Kurulduğu 2016 yılından bugüne 279'dan 546'ya yükselttiğimiz istinaf mahkemesi daire sayısına, son bir yılda 81 istinaf mahkemesi dairesini daha ekledik. Böylece, istinaftaki işleyişi hızlandırmayı amaçladık." bilgisini verdi.
Tunç, ilk derece, istinaf ve temyiz olmak üzere tüm yargı teşkilatının yılda ortalama 12 milyon dosyada karar verdiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Bu kararların içinden sadece birkaçını öne çıkararak, yargıyı yıpratmanın, fedakarca çalışan yargı mensuplarını töhmet altında bırakmanın haksızlık olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Yargı kararları elbette ki eleştirilebilir. Zaten hukuk, dinamik yapısını ve gelişimini, yerinde eleştiriye borçludur. Bu eleştiriler yargı kararlarının kalitesini de artırır. Ancak yapıcı eleştiri yerine, ülkemizde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı hususunda, karalamaya matuf söylemlerin, eleştirinin ötesine geçen haksız ithamların, adalete güveni sarsmayı amaçladığı da açıktır.
Türkiye'nin, son yıllarda kavuştuğu yüksek standartlı demokrasi sayesinde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda da büyük mesafe almış olması, vesayetçi yargı anlayışına özlem duyan bir kısım çevreleri rahatsız etmektedir. Geçmişte darbecilerin yanında saf tutan yargı mensupları yerine ülkemiz bugün, 12 Eylül darbecilerinden de 28 Şubat darbecilerinden de 15 Temmuz darbecilerinden de hesap soran, milli iradenin yanında dimdik duran, milletimizin hak ve hukukunu koruyan bir yargı sistemine kavuşmuştur. Vesayetçi ve darbeci anlayışın hazmedemediği de işte budur."
Güven veren ve etkin işleyen bir yargı sistemi için reform iradelerini sürekli canlı ve taze tutmakta kararlı olduklarını belirten Tunç, 2024-2028 yıllarını kapsayacak "Yargı Reformu Strateji Belgesi" ile "İnsan Hakları Eylem Planı"nı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a arz edeceklerini bildirdi.
Bakan Tunç, bu belgelerde ortaya konulan hedefler doğrultusunda, yargısal süreçlerin etkinliğini sağlamak ve vatandaşların yargı hizmetlerinden memnuniyetini artırmak için birçok uygulamayı da hayata geçireceklerini sözlerine ekledi.