Ýstanbul 1. Aðýr Ceza Mahkemesi'ndeki duruþmaya, tutuklu sanýk Adnan Oktar, Ses ve Görüntü Biliþim Sistemi (SEGBÝS) ile baðlandý.
8 tutuksuz sanýðýn katýldýðý duruþmada, sanýk avukatlarý da hazýr bulundu.
Duruþmada savunma yapan Oktar, Ýsrail'in Filistin'e yönelik saldýrýlarýný 15 günde durdurabileceðini iddia etti.
Kendisinin tutuklanmasýný gerektirecek durum olmadýðýný iddia eden Oktar, "Masum genç kýzlar, kendi aralarýnda baðlantý içindeler. Hepsi birbirini seviyor. 'Neden bir aradasýnýz?' diyorlar. Gasp yok, tehdit yok, þantaj yok. Bunu siz de biliyorsunuz. Benim arkadaþlarým hiçbir suç iþlemedi." dedi.
Oktar, tutuklanmasýnýn hukuksuz olduðunu öne sürerek, "Duruþma salonuna gelerek savunma yapmak istiyorum. Yüzümü görmüyorsunuz ve samimiyetime inanmýyorsunuz. Konuþmalarýmýn bir kýsmý cýmbýzla alýnýyor. Yine de takdir mahkemenindir. Ön yargýya gerek yok. Ben vatanýný, milletini, Türkiye Cumhuriyeti'ni seven bir insaným." diye konuþtu.
Hakkýndaki cinsel istismar iddialarýnýn asýlsýz olduðunu savunan Oktar, cezasýnýn 10 bin yýla çýkmasýnýn umurunda olmadýðýný, verilen kararýn bozulacaðýndan ve aleyhine dava kalmayacaðýndan emin olduðunu kaydetti.
Ara kararýný açýklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanýk Oktar'ýn duruþmaya getirilmesi için cezaevine yazý yazýlmasýna karar verdi.
Duruþma 6 Aralýk'a ertelendi.
- ÝDDÝANAMEDEN
Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýlýðý Terör ve Örgütlü Suçlar Soruþturma Bürosunca hazýrlanan iddianamede, 20 kiþi þüpheli olarak yer alýyordu.
Mahkeme kararlarýyla silahlý suç örgütünün yöneticisi olarak kabul edilen Adnan Oktar'ýn bu nedenle cezaevinde bulunduðu ve bu süreçte örgütsel faaliyetlerine devam ettiði kaydedilen iddianamede, Oktar'ýn özellikle avukatlarý ve diðer örgüt yöneticileri Meltem Arýkan Daban ve Ferhunde Eda Babuna vasýtasýyla örgütü diri tutmaya çalýþtýðý, talimatlarýnýn cezaevi dýþýnda yayýlmasýný saðladýðý belirtiliyordu.
Oktar'ýn bunu yaparken, özellikle diðer örgüt yöneticileri vasýtasýyla yargýlamanýn kumpas olduðuna iliþkin kamuoyu oluþturma ve siyasi lobi desteðini alma faaliyetlerine giriþtiði vurgulanan iddianamede, ana çatý davasýnda ceza alan ve cezaevinde bulunan örgüt üyeleriyle mektuplar ve avukatlar aracýlýðýyla iletiþim kuran Oktar'ýn, etkin piþmanlýktan yararlanmak isteyen örgüt üyelerini engellemeye çalýþtýðý ifade ediliyordu.
Ýddianamede, Adnan Oktar'ýn özellikle içeride ve dýþarýda bulunan örgüt üyeleri üzerindeki etkinliðini devam ettirmeye çalýþtýðý da belirtilerek, bu kiþinin cezaevinde kaldýðý dönemde, özellikle 15 gün gibi kýsa sürede yaklaþýk 200 avukat ile olaðan akýþa uygun olmayacak þekilde "hukuki yardým" adý altýnda görüþmeler gerçekleþtirdiðine vurgu yapýlýyordu.
Oktar'ýn ayrýca, örgütü diri tutmanýn yaný sýra hem yargýlanan hem deþifre olan örgüt üyelerinin yerine yeni örgüt üyeleri kazandýrmayý amaçladýðý ve en kolay yol olan avukatlarý vasýtasýyla talimatlarýný aktarmaya çalýþtýðý belirtilen iddianamede, sanýklar Adnan Oktar, Meltem Arýkan Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nýn "suç iþlemek amacýyla örgüt kurma" suçundan 5 yýldan 12'þer yýla kadar hapisle cezalandýrýlmalarý isteniyordu. Bu sanýklarýn ayrýca, TCK'nýn ilgili maddesi uyarýnca, örgüt üyelerinin örgütün faaliyeti çerçevesinde iþlediði tüm suçlardan dolayý fail olarak cezalandýrýlmasý talep ediliyordu.
Adnan Oktar, Meltem Arýkan Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nýn bu kapsamda, "örgütün veya amacýnýn propagandasýný yapma" suçundan 10,5 yýldan 31,5'ar yýla kadar hapis cezasýna çarptýrýlmasý istenilen iddianamede, diðer 17 sanýðýn da "suç iþlemek amacýyla kurulan örgüte üye olma", "örgüte yardým" ve "örgütün veya amacýnýn propagandasýný yapma" gibi suçlardan farklý sürelerde hapisle cezalandýrýlmasý talebi yer alýyordu.