İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen Ergenekon Davası'nda aralarında Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un da bulunduğu "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" ve "İnternet Andıcı" dosyasındaki bazı sanıkların talebi üzerine Şirin Ünal, tanık olarak dinlendi. Tanık kürsüsüne alınan ve tanıklık yemini yaptırılan Şirin Ünal, AK Parti İstanbul Milletvekili olduğunu ve 2010 yılının ağustos ayında Tümgeneral rütbesinde emekli olduğunu söyledi. Ünal, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinin 12 Haziran 2009 tarihinde gazetede yayınlandığı dönemde, Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Korgeneral Mehmet Eröz'ün yerine, Genelkurmay Komuta Kontrol Daire Başkanı olarak vekalaten baktığını belirtti.
"VEKALET ETTİĞİM KOMUTANIN HAKLARINI KULLANMADIM"
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "12 Haziran 2009 tarihinde neler yaşandı, verdiğiniz emirler nelerdir?" diye sorması üzerine tanık Ünal şunları anlattı:
"O dönemde Genelkurmay Harekat Başkanı Mehmet Eröz'ün yerine vekalaten baktım. Albaylar Sedat Özüer ve Ziya İlker Göktaş yanıma gelerek, 'Gazetede böyle bir şey var, ancak doğru değil' dediler. 'Ben de durumu ikinci başkana gidelim, ona da anlatın' dedim. Genelkurmay İkinci Başkanı olan Hasan Iğsız da 'Ben size böyle bir emir vermedim' dedi. Ben bu iki arkadaşı Genelkurmay İkinci Başkana götürdüm geri getirdim. Onun dışında bir görevim olmadı. Ben vekalet ettiğim komutanın haklarını kullanmadım, kullanmamda. Ben bunlara askerlik hayatım boyunca dikkat ettim."
"ASKERİ SAVCILIĞA TANIK OLARAK İFADE VERDİM"
Daha sonra dava sanıklarından o dönem Genelkurmay Adli Müşavir olan Tümgeneral Hıfzı Çubuklu'nun kendisini arayarak, "Bu konuyla ilgili askeri savcılık olarak soruşturma açtık, tanık olarak ifadenizi alacağız" dediğini belirten Tanık Ünal, "İfademde, ilgim olmadığını, Genelkurmay Harekat Başkanı ve 2. Başkanın daha bilgili olacağını söyledim" diye konuştu.
"ASTLARIMI POLİTİKADAN UZAK TUTMAYA ÇALIŞTIM"
Mahkeme Başkanı Özese, daha sonra sanık ve avukatların mahkemeye sunduğu dilekçeleri okudu. Dava sanıklarından Sedat Özüer'in avukatı Mahit Işıkay'ın dilekçesini okuyan Özese, "Dilekçede, 'İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilen bir ihbar mektubunda Sedat Özüer'in hükümeti devirmek için çalışma yaptığı iddiaları var. Bu konuda bilginiz nedir?" diye sordu. Tanık Ünal, "Bu tür konulardan bilgim yok. Ben her zaman astlarımı politikadan uzak tutmaya çalıştım. Askerlik yeminime sadık kalmaya çalıştım" diye cevap verdi. Özese, daha sonra tanık Ünal'ın Genelkurmay Askeri Savcılığı'na verdiği ifadeyi okudu.
"BANA SÖYLENMİŞ BİR ŞEY YOK"
Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, "TSK'da hiyerarşiye uymayan 'Ergenekon' ya da farklı bir yapı olup olmadığı konusunda bilgiye sahip misiniz?" diye sordu. Tanık Şirin Ünal, "Doğrudan bana söylenen bir bilgi yok. Ben de basından duydum. Bana söylenmiş bir şey yok" diye cevap verdi. Pekgüzel'in, bu tür belgelerin askeri yazışma usulüne uygun olup olmadığı şeklindeki sorusu üzerine ise Ünal, "TSK çalışma gelenekleri içinde her konu genelgeye uygun olmak zorunda değil. Özel kanallarda yürütülen, kişiye özel çalışma olabilir. Komutan belli subayları yetkilendirebilir. Emri veren komutan bunu şu daireye koordine edin diyebilir" dedi.
"İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI'NI OKUMADIM"
Savcı Pekgüzel'in soruları üzerine Tanık Ünal, "İrtica İle Mücadele Eylem Planı'nı okumadım. Basından duydum ama bakmadım" diye cevap verdi. Sorular üzerine tanık Ünal şunları söyledi:
"Genelkurmay Harekat Başkanı Mehmet Eröz'e tuttuğum notları arz ederdim. Eröz'ün yerine kaç defa vekalet ettiğimi bilmiyorum. Gizli konuları telefondan konuşmazdım. Eröz'e genelde yazılı olarak arz ederdim. Savcı Pekgüzel, ' Bilgi Destek Dairesi'nde 19 Haziran 2009 Cumartesi gecesi evrak kırpma işlemi yapılıyor. Siz de yıllarca TSK'da görev yaptınız. Hafta sonu ya da gece böyle bir uygulama yapılabilir mi? ' diye sordu. Kendisinin Genelkurmay Harekat Başkanlığı Komuta Kontrol Dairesi Başkanlığı görevinde bulunduğunu ve 7 gün 24 saat şeklinde görev yaptıklarını belirten Ünal, diğer dairelerde bu durumun nasıl olduğunu bilemediğini söyledi. Ünal, bilgisayarlarda geri getirilemeyecek şekilde 35 kez silinmesi konusundan da bilgisi olmadığını söyledi.
"SANDIKTAN ÇIKAN SONUCA SAYGI GÖSTERMİŞİMDİR"
Savcı Pekgüzel'in, 'Ayışığı', 'Yakamoz' ve 'Sarıkız' isimli darbe planlarından haberi olup olmadığını sorması üzerine tanık Ünal, "Ben bu konuları basından çıktıktan sonra duydum. O tür faaliyetlerin içinde de olmadım. Kişilik olarak benim tarzımı herkes bilir. Milletin seçtiği iktidara, sandıktan çıkan sonuca saygı göstermişimdir. Emrimde çalışan kişileri politikadan uzak tutmaya çalıştım. Askerlik yeminine bağlı görev yapmaları konusunda telkinlerde bulundum" dedi. "Duyum aldını mı?" sorusuna Tanık Ünal, "Kişisel olarak tavrımı bildikleri için ben bu konunun dışında kaldım" diye cevap verdi. Sorular üzerine Ünal, dava konusu andıçtan da haberi olmadığını söyledi.
"YASADIŞI FAALİYETLER HERKESE İLAN EDİLEREK YAPILMAZ"
Söz alan tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek, İrtica ile Mücadele Eylem Planı'ndaki askeri yazım hatalarının bulunduğunu belirterek, bu şekilde bir belgenin kurmay albay rütbesindeki asker tarafından hazırlanıp hazırlanmayacağını sordu.
Ünal, iddianameye konu belge ile kendisinin komutanlığını yürüttüğü Komuta Kontrol Daire Başkanlığı'nın bir ilgisinin olmadığını belirterek, "Bizim ilgimizin bulunmaması bu çalışmanın olduğu anlamına da gelmez, olmadığı anlamına da gelmez" diye cevap verdi. Tutuklu sanık emekli Albay Sedat Özüer'in, "Ergenekon terör örgütü ile ilgili basın dışında herhangi bir tanıklığınız var mı?" şeklindeki sorusu üzerine Tanık Ünal, "Yasadışı faaliyetler herkese ilan edilerek yapılmaz" dedi.
Duruşmaya öğle arası verildi.