İçişleri Bakanı Efkan Ala: Dinlemedik kimse bırakmadılar
ABONE OL
İçişleri Bakanı Efkan Ala, iç güvenlik paketi ile ilgili, "Yetkiyi bürokraside kendi içinde birinden birine verince sorun yok, yetki bürokrasiden siyasi seçilmişlere aktarılınca hemen bir polis devletine geçiş diye yaftalanıyor" dedi.
 
NTV canlı yayınında Ahmed Arpat'ın konuğu olan İçişleri Bakanı Efkan Ala, Taksim'de polise yapılan saldırının en kısa zamanda çözüleceğini ifade etti. 
 
Bakan Ala şunları ifade etti:
 
"Arkadaşlarımız çalışmaları yürütüyor. Çok kısa zamanda ele geçmiş olur. En son bilgileri aldım. Yakında adaletin huzuruna çıkartılır. Çok ciddi ve kararlı bir çalışma yürütülüyor. Göreceksiniz çok kısa zamanda yakılıp teslim edilecek. 
 
İÇ GÜVENLİK PAKETİ
 
İç güvenlik paketi ile hukuk devletine geçiş var. Bizim siyasetimizin bazı kodlarını eleştirmek gözden geçirmek gerekiyor. Şimdi yetkiyi bürokraside kendi içinde birinden birine verince sorun yok, millete karşı seçilmiş olanların duruma vaziyet edecek düzenlemeler yapılınca, bir yetki bürokrasiden siyasi seçilmişlere aktarılınca hemen bir polis devletine geçiş diye yaftalanıyor.
 
Mesele komisyonda da bu tartışmalara oldu. Komisyonda katkıda da bulundular. Tam aksine Türkiye'nin demokratikleşme açısından büyük bir adım olduğu görüldü. Bu pakette demokratikleşme yönünde adımlar var. 
 
Biz, 2005'lerde düzenlemeler yaptık. Dinlemeler konusunu hakimlere bağladık. Ne oldu? Çözdü mü sorun? Bir yerden aldınız, bir tarafa verdiniz. Bürokraside birinden alıp birine verdiniz? Ne oldu? Elele verip memlekette dinlemedikleri kimse bırakmadılar. Çözmüş mü sorunu? 
 
Hırsızlık konusunda öyle düzenlemeler yapılmış ki... Bir vatandaşın evine hırsız girdiğinde polis onu prada görürse gözaltına alabilmeli mi almamalı? Ama alamıyor polis. Bazı çok ciddi tebdirler alıyoruz ama biz buna evet diyemeyiz. 
 
Aslında muhalafet iktidarı eleştirmek için bahane buluyor. Hangi ülkede polisin gözaltına alma yetkisi kaç saat? AB ülkelerinin yüzde 90'ında bizim yapmaya çalıştığımız düzenlemelerden çok daha fazla yetkileri var. Ama burada soru şudur; bu yetkileri kötüye kullanırsa ne yapacaksınız? Eskiden eksik olan buydu. Hırsızı suç üstünde yakalayacak. onu götürüp adalete teslim edecek. Ama hırsız olmayan birini hırsız diye yakalamaya karşı aynı tebdiri alıyorsunuz. Herkese gözaltına alma yetkisi yok. İsmen seçilmiş bazı amirlere verilecektir yetki. 
 
CİZRE OLAYLARI 
 
Bu güvenlik hizmetinden nasıl güvenlik hizmeti verildiğini bilmeyenden duyacağınız şeylerdir devletin etkisini Cizre'de kaybediyor sözleri. Bir süreç yönetiyoruz. Kararlı bir şekilde bütün provokasyonlara karşı direnci gösterip yapıyoruz. 
 
6-7 Ekim olaylarında gözaltılar tutuklamalar oldu. Ama bunu yaparken dğer vatandaşları rahatsız etmeden yaptık. Bu anlayışla hareket ediyoruz. 
 
Medya ve provokatörler Cizre'ye odaklandı. Bazı mahallelerde küçük hendekler kazılmış. Belediye başkanının işi sokaklarda belediye araçlarının hendek kazması değil sokağı düzenlemesidir. Biz nereye ne şekilde müdahale edeceğimizi biliyoruz. Bu provokasyonlar ittifaklarla oluyor. MİT müdahalesinden alın, bu süreci baltalamaya yönelik çok darbeler oldu. Bu sorunlar çözüldüğünde büüyk bir başarı hikayesi çıkacaktır. 
 
Hakkari'de gerçekten zırhlı araç içerisinden yola kadınların olduğu bir ortama da patlayıcı atan polisler oldu maalesef. Arkadan gelen başka polisler onları yakalayıp görevden uzaklaştırdılar, soruşturma sürüyor.  Bunlar oluyor. Farklılık ne şimdi, biz bunları örtmüyoruz. Kimdir devlet? Hepimiz...  
 
(Nihat Kazanhan'ın ölümü ile ilgili) Biz paylaşılan bilgilerle yetinmiyoruz. O çocuğumuzu kim öldürmüş olursa olsun hepsinden biz sorumluyuz. Bize verilen ilk bilgi doğru da olsa eksik de olsa yanlış da olsa biz onu kamuoyuyla paylaşıyoruz. Ama ardından da müfettişi görevlendiriyoruz. Bu görüntüleri ortaya çıkaran da müfettişler. 
 
GENELKURMAY BAŞKANI'NIN İADE-İ ZİYARETLERİ 
 
Biz açıklamaya yaptık. Askerin sıkıntısı var mı sorusu, gelişmiş bir demokrasinin sonucu değildir. Askerin sıkıntısı olmaz, görevi olur, yetkisi olur. Sıkıntı, ruhsal bir durumu ifade eder. Koca bir ordu. En önemli müesseselerimizden. 
 
TÜRKİYE'DEN DAEŞ'E KATILIM
 
Fransa'da burada da AB Bakanlarıyla bu konuları görüştük. 700 civarında katılım olduğunu biliyoruz, doğrudur. Türkiye olarak 91 ülkeden yaklaşık 10 bin kişiye giriş yasağı koyduk. Türkiye üzerinden Suriye'ye geçişi engellemek için. Karşılıklı istihbari çalışmalarla yapılmıştır. Sınırm dışı ettiğimiz 74 ülkeden 1085 kişiyi de Türkiye'ye girdikten sonra yakalayıp sınır dışı etmişiz. Bu çerçevede ciddi bir mücadele yürütüyoruz. Bu 700 kişiye ilişkin tedbirler geliştiriyoruz. Döndüklerinde suç işlemişlerse gereğini yapacağız. 
 
YASADIŞI DİNLEMELER SORUŞTURMASI 
 
Oslo görüşmelerinden başlayın, görüşmeler sızdırılıdı. Kim sızdırdı bunu? Bakıyorsunuz bunlar bütün bir planın parçası. 17 Aralık darbe ortamını hazırlamak için bu taşlar emrdiven gibi döçşenmiş. Kim diye soruşturma açıyorsunuz bakıyorsunuz başka bir ülkenin istihbaratıyla işbirliği yapıp çözüm sürecini sabote etmeye yöenlik bir girişim olmuş. Onu yargıya teslim ediyorsunuz.
 
Sonra o zamanki sayın başbakan şimdi cumhurbaşkanımızın odasına, bir ülke gelişmiş dinleme cihazları satıyor, onu da tek bir yer emniyet istihbarat daire başkanlığı alıyor, onu da tespit ediyorsunuz, kim almış kimler koymuş tespit edip dava açıyorsunuz ve o bir kurum... Soruşturmalar açıyorsunuz... MİT tırlarını durduranlar kimler, onlar hakkında soruştuma açıyorsunuz.
 
Onları hem idari bakımından cezalandırıyor hem savcılığa suç duyurusunda bulunuyorsunuz. Bunları yapıyorsunuz. Kim bunları organize ediyor. Bunlar tespit ediliyor. bunları yaparken bir bakıyorsunuz sanki İçişleri Bakanlığı başka bir birim gibi, bir medya grubu bunları savunuyor. Eğer burada bir yanlışlık varsa ben onu çıkar savunurum. Burada devlet kendi içinde suç işleyenleri soruşturuyor.
 
Kaynak: NTV