MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Alperen, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay hakkında verdiği karara tepki gösterdi. Can Atalay'ın Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım suçundan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince yargılandığını ve 18 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığını hatırlatan Alperen, "Verilen hüküm, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin söz konusu kararı hukuka uygun bulunması, mezkur ilamın 25 Nisan 2022 tarihinde Yargıtay 3. Ceza Dairesince de onanması ve 30 Ocak 2024 tarihinde de Yargıtay kararının TBMM Genel Kurulu'nda okunması ile hükümlünün milletvekilliğinin düşürülmesine rağmen, Anayasa Mahkemesi'nin önünde on binlerce başvuru sırada beklemesine rağmen jet hızıyla hükümlü hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisince verilen milletvekilliğinin düşürülmesi kararının yok hükmünde olduğuna dair kararı mahkemece hukuk ilkelerinin hiçe sayıldığını tekrar gözler önüne sermiştir" ifadelerini kullandı.
"ANAYASA MAHKEMESİ, YETKİ SINIRLARINI AŞARAK HUKUKA AYKIRI BİR KARARA İMZA ATMIŞTIR"
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 'Milletvekilliğinin Düşmesi' başlıklı 84. maddesinin 2. fıkrasının açık ve amir bir hüküm bulundurduğunu ifade eden Alperen, "Söz konusu madde 'Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur' şeklinde iken Anayasa Mahkemesi, yetki sınırlarını aşarak hukuka aykırı bir karara imza atmıştır" dedi.
Alperen paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin 9 Şubat 2024 tarihli beyanlarında Yüksek Mahkeme'nin daha önceki kararlarının neye hizmet ettiğini açıkça ortaya koyulmuştur. Liderimizin 'Verdiği skandal hak ihlali kararlarıyla iç barış ve huzur ortamını sarsan ve kaos üretim merkezi olduğunu teyit eden Anayasa Mahkemesi, tekrar ifade ediyorum ki ya kapatılmalı ya da yeni baştan yapılandırılmalıdır. DEM'cilerin, DEM'lenmiş CHP'nin ve diğer marjinalleşmiş yedeklerinin Anayasa Mahkemesi'ni siyasi siper haline getirmeleri Türk hukuk sistemine sürülmüş kara bir lekedir. 'Teröriste hak ihlali kararı veren bir mahkeme, Türk milletinin mahkemesi olamaz. Bunun adına da adalet denilemez' şeklindeki beyanları da partimizin görüşlerini net bir şekilde göstermiştir."