24 TV Arafta Sorular programına konuk olan AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını cevapladı.
Abdullah Özdemir arafta mısınız sorusuna şu şekilde cevap verdi:
Hepimiz araftayız. Ondan geldik ona gidiyoruz ama tam ortasındayız araftayız.
Ben gençlerden gelen sevgi karşısında çok mutluyum. İstanbul'daki tüm gençlerin benzer hikaye yaşadığını biliyorum. Onların yerine koyduk kendimizi. Karşılıklı böyle bir sevgi mazhar olmuş olabilir.
Kendimden bahsedeyim Küçük bir sahil kesiminde büyüdüm. Özgürlüklerin en ileri boyutunu yaşadım. 10 yaşında İstanbul'a geldik. Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisi mezunuyum.
Hayatın her alanı bir mücadele. Bir mühendis olarak da bu mücadeleyi yürütüyorsunuz. Benim de aslında siyaset yapmak gibi bir hedefim yoktu. Üniversiteden sonra işe başladım ama siyasete çok ilgiliydim. Siyaset yapmasaydım mutlaka bir sivil toplum kuruluşunda bir görev alırdım. İnsanların hangi sıkıntılarını giderebiliriz derdindeydik hep.
Baktığımızda siyaset içerisinde özellikle mücadele verirken birçok mutlu anlar oluyor ve zorlu anlar oluyor. Mücadelenin içine dahil etmek gerekiyor.
Hayatımızın içerisindeki her anın bize mücadelede katkı sağladığını düşünüyorum.
AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir (@abdullahozdemir): Siyasete girdikten sonra bütün gençlerin rol modeli Cumhurbaşkanımızdır, onun vermiş olduğu mücadele ruhu ve aslında kendi içerisinde yaşadığı birçok devinimdir.#AraftaSorular pic.twitter.com/wrGaWOKAJP
— Star Gazetesi ���� (@stargazete) March 16, 2025
Siyasete girdikten sonra bizim rol modelimiz hep Cumhurbaşkanımız oldu. Cumhurbaşkanımızın mücadelesi kitaplarda okutulacak. Onunla beraber siyaset yapıyor olmak onun yürüdüğü yolda yürütmek bizim için bir şans.
Cumhurbaşkanımızın İslam dünyası ve değerlerimiz adına yaptığı birçok şey vardır. Ama dünyada pek çok insanın sevgini kazanmasına olan tavır 'ONE MINUTE'dır. O yüzden tavrın gösterilmesi gerektiği zaman gösterilmesi gerektiğine inanıyorum. O anda o tavrı sergilemediğiniz zaman kendinizi bitirmiş olursunuz.
İstanbul'a dair en temel problemine dair İBB başkanının herhangi bir planı, projesi yok.
'Oynamayı bilmeyen yerim dar dermiş.' Geçtiğimiz dönem 'meclis bizde değil engelleniyoruz' diyorlardı. 1 yıldır meclis onlarda ve bir tane faaliyetleri yok. Şu anda engel noktasında geçerli bahaneleri yok. Bizi bastıramayacaklar. Bu konuda İBB'nin her türlü manipülasyonunu her türlü bertaraf edeceğiz. İstanbul'a ait bir şey duyamıyoruz. İnanıyoruz ki İBB başkanının bu şehre ve çocuklarına dair hiçbir değer üretme gibi bir gayretinin olmadığını konuşarak ifade edeceğiz. Baktığınız İstanbul'da ilçe belediyelerinin kütüphanesi konuşuluyor. İBB'nin her tarafı kütüphanelerle donatıyor olması gerekiyordu. Yeni yaşam alanları yeşil alanlar sportif alanlar ortaya koyması gerekirdi. Bunlara dair ne varsa AK Parti döneminde yapılan eserler. Bunların dahi işletilemediğini görüyoruz.
2024'te İBB'nin karnesinin iyi olmadığını gördük. 2019'daki seçime göre daha az oy aldılar. Bizim seçmenimizin sandığa gitmeyişinden dolayı o aran azaldı. İnşallah kendi çıkarımlarımızla doğru işler daha fazla yapacağız. Seçmen taraf değiştirmedi. Sadece bizim seçmenimiz sandığa gitmediği için o oranla karşılaştık.
"ÇARŞIYA PAZARA İNEMEZSİNİZ DİYORLAR YA, BİZ HER YERDEYİZ VE ÇOK DA OLUMLU KARŞILANIYORUZ"
Ben çarşı pazar devamlı geziyorum. İlçe başkanlarımıza da bu talimatı verdim. En az haftadaki gün pazarda olacaksınız. Vatandaşımızın içinde olacaksınız. Ben de gidiyorum. Bizim için çarşıya pazara inemezler diyorlar ya. Biz her yerdeyiz ve çok da olumlu karşılanıyoruz. Daha çok gelin diyorlar. Teşkilatımızdan da aynı geri dönüşleri alıyoruz. Çünkü biz bu ülkede tarih yazdık. Bizim kadar anlı açık, bizim kadar vatandaşımıza hizmet eden, bizim kadar özgüvenli olması gereken hiçbir teşkilat yok. Net ifade ediyorum. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde hikayeyi yazmaya devam edeceğiz. Kadıköy'ün girişinde bir hanımefendi otobüslerin gelmediğini söyledi. Bir otobüsten bahsetti. Bizi minibüslere mahkum ettiler dedi. Büyükşehirden bekliyorsunuz değil mi dedim ve evet dedi. Bizi çantada keklik görüyorlar dedi. Biz bu şikayetleri de yüksek sesle duyarız.
"BU ŞEHRİN GELECEĞİNE İHANET EDİLİYOR"
Benim derdim bir şahısla değil. Bizim derdimiz İstanbullu vatandaşların alıp almadığı hizmet değil. Bu şehrin geleceğine ihanet ediliyor. Biz ileri biyolojik arıtma sistemleri yaptık. Milyonlarca dolarlık işler bunlar, ama toplumun bunu görme şansı yok. Toplum, 10 sene, 20 sene, 30 sene sonra İstanbul Boğazı'nın müsilajdan kurtulmasını, İstanbul'daki çocukların pırıl pırıl bir denize sahip olmasını engelleyen bir yönetimle karşı karşıyayız. Bu sene balıkçılar erken işlerini bitirdiler. Neden? Çünkü ağlara müsilaj takılıyor. Maliyetli oluyor diye var olan ileri biyolojik arıtma sistemlerini çalıştırmıyorlar. Göstermelik işler yapılıyor.