Uzmanlardan Atakan Kayalar ile ilgili çarpıcı analiz: Bu bir istismar!
ABONE OL

Atakan Kayalar, henüz 10 yaşında olmasına rağmen son günlerde en çok konuşulan isim haline geldi… Felsefe üzerine yaptığı konuşmalar ve okuduğu kitaplarla Türkiye'nin gündemine oturan Atakan, yayınlanan ilk videosu bir anda birçok büyüğünün sempatisini ve övgüsünü kazandı. Fakat ardından ettiği boyundan büyük sözlerde bir o kadar tepki çekti. Özellikle annesine davranış biçimi toplum tarafından fazlaca eleştirildi. FAKAT Atakan; bilgisinden, tutumundan, istek ve beklentilerinden sıyrıldığında henüz 10 yaşında bir ‘çocuk’… Sosyal medya, sınırsız özgürlük alanının verdiği acımasızlığı Atakan’a da yaşatmaya başladı. Hakaretler, tehditler, ağza alınmayacak aşağılamalarla hırpalanan çocuk için Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler ile Milli Eğitim Bakanları da derhal devreye girdi, açıklamalar ve uyarılarda bulundu. 

ATAKAN KAYALAR KİM?

1.5 yaşında konuşmaya başlayan, psikiyatrist olmayı ve henüz tedavisi mümkün olmayan şizofreni, down sendromu gibi hastalıklara çare bulmayı hedefleyen 10 yaşındaki Atakan kendisini şöyle tanımlıyor; "Adım Atakan. Bu kadar. Fazla anlatabilecek hayat hikayem yok. Metafor uzmanıyım desem olmaz, beyin cerrahıyım desem olmaz, cumhurbaşkanıyım desem olmaz. Felsefeyle ilgilisin galiba dedim. Eğitim ve bireysel haklar üzerine konuşuyorduk. O an da Fethi Çağıl bir şey söyledi. Tam olarak hatırlamıyorum. Okuduğum kitaplara bakacak olursak. Kayı serisinin tamamını okudum. Nutuk okudum. Homeros İlyada okudum. Böyle buyurdu Zerdüşt okudum."

Türkiye onu konuşuyor... Bakanlık harekete geçti

DOĞRU YÖNLENDİRİLMELİ

7’den 70’e tüm kamuoyu tarafından yakından takip edilen küçük çocuk, dijital çağın en üzücü handikaplarından biri olan ‘acımasız eleştiri’ yağmurundan da kaçamadı. Övgüler ve yergiler birbirini kovaladı. Atakan’ın sürüklendiği durumu, yaşadığı siber zorbalığı işin uzmanlarıyla konuştuk… “Sıra dışı insanlar ve onların sıra dışı ilgi alanları her zaman diğerleri için dikkat çekici olmuş ve gündemlerini meşgul etmiştir” diyen Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Can Tumba, yaşanan yoğun ilginin şuan için cazip göründüğünü fakat çocuğun doğru yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Dr. Tumba, “Atakan ve ailesi de belki bu beklenmedik ve yoğun ilgiden şu an için çok memnunlar, bir şekilde ülkenin gündemine oturdular, muhtemelen kendi halinde 5 ayda 250 kitap okumasıyla şu anda bu kadar kitap okuduğunun bilinmesi arasındaki durumun kazandırdığı popülerlikten çok da rahatsız değiller. Bu yaşta bir çocuğun bu kadar yüklü içerikli ve ağır kitaplar okuması belli ölçüde kendi ilgi alanında değerlendirilebilir ancak kendi biyopsikososyal gelişimine uygun şekilde de yönlendirilmesi kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken bir ihtiyaç” dedi.

Atakan’ın yüksek özgüveni, dikkatli tavrı, güçlü sezgileri akıllara çocuğun ‘İndogo’ olabileceğini getirdi. Uzman Psikolog Ramazan Şimşek ise çocuğun indigo olmadığını, anlama gücünün gelişkin olduğunu belirterek, 'Indigo çocuk' tabirinin hiçbir bilimsel dayanağı olmadığını söyledi.

İlk videosundan itibaren dijital ortamda hakkında sınırsız yorum yapılan Atakan da, herkesle birlikte bu yorumları takip ediyor. Yaşıtlarına göre farklı olarak addedilen bir çocuğun sanal alemde bu denli malzeme edilmesi işin uzmanları tarafından endişeyle gözleniyor.

SERGİLENEN TUTUM ‘İSTİSMAR’

Atakan’ın bir çocuk olduğunun unutulmaması gerektiğini hatırlatan Psikolog Şimşek, bir çocuğun basın kanadından bu denli ilgi görmesinin, röportajlar, tv programları gibi stresli alanların içerisinde bulundurulmasının ‘çocuk istismarı’ olduğunun altını çizdi. Gösterilen yoğun alakanın narsisizme uzanabilecek hasarlar bırakabileceği uyarısında bulunan Psikolog Şimşek, “Bu ilgi bu yaştaki her çocuğun duygusal dengesini sarsar. Çocuk sizin fütursuzca ‘öveceğiniz’ bir yetişkin, dilediğiniz gibi ’etiketleyeceğiniz’ biri değildir” dedi.

GELİŞİMİNİ ETKİLEMESİ MUHTEMEL

Ülkemizin genel olarak duygusal tepki vermeye yatkın olduğunu belirten Dr. Tumba, “Atakan’ın yaşıtlarından farklı düşünce ve ilgi alanlarına sahip olması onunla röportaj yapmak isteyen ve onu ekranlara çıkarmaya çalışanların iştahını kabartıyor. Ancak toplumsal ilginin sonuçlarını her zaman ön görmek mümkün değil, şu an itibariyle bile kendisinin konuşma ve tutumları ile son derece farklı uçlarda reaksiyonlar veren insanlar var, kaldı ki Atakan’ın ve ailesinin çevresinde de kendisiyle ilgili bu denli geniş yelpazede görüş bildirecek insanlar olacağı da şüphesiz. Bu noktada Atakan’ın hali hazırda sadece 10 yaşında bir çocuk olduğu, halen bedensel ve ruhsal gelişiminin devam ettiği ve bu denli geniş yelpazede karşılaşacağı eleştiri ve övgülere yönetmek konusunda yeteri kadar olgun olmadığı da aşikar” ifadelerini kullandı.

GÜNDEMDEN DÜŞTÜKLERİNDE YIPRANMIŞ VE KAFASI KARIŞMIŞ OLACAK

Keskin söylemleri, felsefe üzerine gerçekleştirdiği sohbetleri Atakan’a yüklenen misyonu değiştirdi. 5 sınıfa giden bir çocuk olduğu göz ardı edilerek, 'medya ikonu' olan çocuk, ilginin dağılmasıyla birlikte derin bir boşluğun içerine düşecek. Onunla birlikte röportajlara katılan aile ise çocuğun gittiği patikanın yönünü düzeltebilecek gibi görünmüyor. Okul öncesi felsefe eğitimi verilmesi gerektiğini söyleyen, Platon Aristo gibi isimlerin kitaplarını okuyan yaşıtlarıyla oldukça farklı bir bakış açısına sahip olan Atakan, sosyal uyum konusunda da sıkıntılar yaşama tehlikesiyle karşı karşıya. Konuya ilişkin değerlendirme yapan Dr. Tumba, “Atakan gibi dahi olarak adlandırılabilecek çocukların arkadaşlık kurma ve sosyal çevreye adapte olmalarını da ciddi anlamda zora sokuyor. Atakan’a sürekli farklı olduğunun gösterilmesi ve hissettirilmesi yerine onu sosyal yaşama adapte etme konusunda daha becerikli bir hale getirebilecek düzenlemeler yapılmalı. Çünkü bu ilginin de bir sınırı var ve Atakan ile ailesi bir şekilde gündemden düştüklerinde geriye sadece yıpranmış ve kafası iyice karışmış bir birey kalması ihtimali maalesef çok yüksek” şeklinde konuştu.

YOĞUN İLGİDEN UZAKLAŞMALI

“Atakan’ın ailesinin en kısa zamanda çocuklarını bu karmaşık ve yoğun ilgiden uzak tutması gerekiyor” diye konuşan Dr. Tumba, konuşmasını şu şekilde tamamladı; “Özel zevkleri ve parlak zekasını kendi lehine kullanabileceği bir yapılanma içine girmeleri gelecekte sosyal adaptasyon, arkadaş ilişkileri, ruhsal dengesi ve öz değeri ile konularda zorlanmasını engellemek için çok önemli. Sahip olduğu özelliklerin ve farklılıkların kendisini bir kaos içine sürükleyip birkaç gün sonra unutulacak bir medya ikonu haline getirmesinin önüne ancak böyle sağlanabilir.”

Atakan Kayalar kimdir? Atakan Kayalar kaç yaşında, nereli? Atakan Kayalar kristal çocuk mu?

ÇOCUĞUNUZU ETİKETLEMEYİN

Üstün zekalı çocukları olan ailelere uyarılarda bulunan Uzman Psikolog Ramazan Şimşek şöyle konuştu; “Öncelikle ilk yapılması gereken ZEKİ, ÜSTÜN zekâlı gibi kelimeleri KULLANMAMAKTIR. Çünkü bu bir ‘etiketlemedir’. Ailelerin bu konudaki bilinçli olması çocuklarıyla ilgili özel konularda bilgi ve bilinç sahibi olmaları önemlidir. Üstün zekalı çocuklar için ülkemizde Bilim ve Sanat Merkezleri adında eğitim uygulamaları vardır ve bunun için devam ettikleri okulun rehberlik servisine başvurmaları yeterlidir. Çocuğunuz üstün bir yeteneğinin olması zaman zaman arkadaşları ile sosyal ve duygusal ilişkilerde sorun yaşamasına neden olabilir. Bu konuda sınıf öğretmeni, okul rehber öğretmenleri ve uzman psikologların yönlendirmeleri çok önemlidir.”