Avrupa'daki enerji krizi 'yeþil dönüþüm' fýrsatý olabilir
ABONE OL

Yeditepe Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Baþkan Yardýmcýsý Dr. Öðr. Üyesi Barýþ Gençer Baykan, iklim deðiþikliðiyle ilgili açýklamalarda bulunurken iklim deðiþikliklerinde önemli bir faktör olan fosil yakýtlarýn geleceðine de deðindi.

Avrupa'daki enerji krizinden sonra kýþ aylarýnda yaþanacak enerji krizine karþý tasarruf saðlamak için Ýsviçre Federal Çevre, Ulaþtýrma, Enerji ve Ýletiþim Dairesi Bakaný Simonetta Sommaruga 'Birlikte duþ alýn' çaðrýsý yaparken, Türkiye Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlýðý da 'Aklýnla Verimli Yaþa' adlý kitapçýkta 'Banyoya kum saati koyun, 4 dakikadan fazla duþ yapmayýn' gibi önlemleri vatandaþlarla paylaþtý. Dr. Öðr. Üyesi Barýþ Gençer Baykan ise iklim deðiþikliði ve enerji kriziyle mücadelede bireysel önlemlerin çok az bir yeri olduðunu vurgulayarak "Enerji verimliliðine yönelik yatýrýmlardan, azaltým ve uyum konusunda yapýlacak altyapý yatýrýmlarýna, ulaþýmda, ormancýlýkta, üretimde, konutta ve daha birçok alanda büyük yatýrýmlarýn gerçekleþmesine ihtiyaç var. Siyasi iradeler daha sürdürülebilir önlemler alýrsa bireyler zaten üstüne düþeni yapmaya hazýr" dedi.

'2050 YILINA KADAR KÖMÜRDEN TAMAMEN ÇIKMAMIZ GEREKÝYOR'

Hükümetlererasý Ýklim Deðiþikliði Paneli (IPCC)'nin verilerinde sürdürülebilir bir dünyada yaþamak için 2030'a kadar yüzde 48, 2050'ye kadar da net 0 emisyona geçilmesi gerektiði yer alýyor. Yeditepe Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Baþkan Yardýmcýsý Dr. Öðr. Üyesi Baykan, konuyla ilgili þunlarý kaydetti:

"IPCC, hýzla kapanan fýrsat penceresinden bahsediyor, çok vaktimizin kalmadýðýný söylüyor ve bize sürdürülebilir bir dünyada yaþamak istiyorsak 1,5 dereceyi salýk veriyor. Bunun için de devletlere önlem almasý için sera gazý emisyonlarý ve indirimler gibi hedefler ortaya koyuyor. 2030'a kadar yüzde 50, 2050'ye kadar net 0 emisyona geçmemiz lazým. Net 0 emisyon, saldýðýmýz emisyonla yeryüzünün emebildiði emisyonlarýn birbirini sýfýrlamasý, yani yeni emisyon eklenmemesidir. Burada da fosil yakýtlar devreye giriyor. 2050 yýlýna kadar kömür kullanýmýný yüzde 100, petrol kullanýmýný yüzde 60, doðalgaz kullanýmýný ise yüzde 70 oranýnda azaltmamýz gibi hedefler bize IPCC tarafýndan verilmiþ durumda."

Dr. Öðr. Üyesi Baykan, iklim deðiþikliðinin dünyayý þimdi ve gelecekte nasýl etkileyeceðiyle de ilgili "Geçtiðimiz aylarda aþýrý hava sýcaklýklarý, orman yangýnlarý, kuraklýklar, seller, taþkýnlar, kasýrgalarýn þiddetini ve frekansýný artýrmasý gibi olaylar meydana gelmeye baþladý. Bu gibi olaylar, günlük yaþamýmýzda ekonomik sektörler baþta olmak üzere hava ulaþýmýný, deniz ulaþýmýný, ormancýlýðý, gýda kaynaklarýný etkileyecek ve bu hýzla kriz daha da derinleþecek" diye konuþtu.

"PANDEMÝ DÖNEMÝNÝ BÝR FRAGMAN OLARAK DEÐERLENDÝRMÝÞTÝK ÞÝMDÝ BUNUN FÝLMÝNÝ GÖRMEYE BAÞLAYACAÐIZ"

Ýklim deðiþikliði denilince hep geleceðe dönük senaryolardan konuþulduðunu belirten Dr. Öðr. Üyesi Baykan, "Hedefler 2030, 2050, 2100 diyoruz. Ama iklim deðiþikliði þu an burada ve bunu yaþýyoruz. Pandemi dönemini bir fragman olarak deðerlendirmiþtik, þimdi bunun filmini görmeye baþlayacaðýz. IPCC'in dediði pencere hýzla kapanýyor, acil ve derin önlemler almazsak, derin emisyon kesintileri yapmazsak bunlarý çok daha fazla yaþayacaðýz. Biz aslýnda hep azaltmaktan bahsediyoruz ama bir de uyum kýsmý var. Bu durum ekstrem hava olaylarýna kentlerimizin, tarým, gýda, enerji, ulaþým, inþaat sektörünün nasýl uyum saðlayacaðýyla ilgili. Onun için uluslararasý müzakereler çok önemli. Bu yýl 27'incisi Mýsýr'da gerçekleþecek. 27 yýldan beri 195 ülke toplanýyor ve ortak bir karar almaya ve ortak kesintilere gitmeye çalýþýyor. Önlemler daha çok emisyonlarý azaltma yani fosil yakýtlarý kullanmayý býrakma noktasýnda alýnýyor. Ama onun kadar önemli olan bir konu da bizim deðiþen koþullara nasýl uyum saðlayacaðýmýz. Diyelim bugün fosil yakýtlarý toprak altýnda býraktýk ama geçmiþten gelen emisyon ya da karbon birikiminden dolayý önümüzdeki 30-40 sene daha ekstrem hava olaylarý ile karþýlaþmaya devam edeceðiz. Politikacýlarýn kentimizi, gýdamýzý, ulaþtýrmamýzý, limanlarýmýzý, balýkçýlýðýmýzý nasýl uyumlu hale getireceði üzerinde daha çok durmaya baþlayacaklarýný düþünüyorum" ifadelerini kullandý.

"RUSYA KRÝZÝ ÝLKÝM KONUSUNDA BEKLENMEDÝK BÝR KRÝZDÝ"

Uzun vadeli önlemler alýnmasýnýn sürekli ertelendiðini vurgulayan Dr. Öðr. Üyesi Baykan, "Hükümetler bunu sürekli öteliyor, kesintileri yapmaktan imtina ediyorlar. Çin-Amerika rekabeti, Rusya krizi gibi jeopolitik çýkarlar çok önem arz ediyor. Rusya krizi ilkim konusunda beklenmedik bir krizdi. Yeþil enerjiye dönüþüm biraz hýzlanmýþtý ama gaz kesintileri, tedarik, lojistik sorunlarý ve Kovid gibi art arda iki büyük küresel kriz yaþamamýz nükleere veya kömüre tekrar dönüþ olur mu sorusunu gündeme getirdi. Tabi burada hep kýyamet senaryosu çýkarmak doðru deðil. Açýk bir pencerenin mevcut olduðunu söyleyebiliriz. Bu aþamada uluslararasý iþ birliði hýzlanmalý yoksa kriz derinleþecek ve müdahale þansýmýz azalacak" dedi.

"DEVLET, ÞÝRKET DESTEÐÝ, TOPLUMSAL TALEP ÖNEMLÝ ROL OYNAYACAKTIR"

Dr. Öðr. Üyesi Baykan, Ukrayna-Rusya savaþýndan sonra ortaya çýkan Avrupa enerji krizi ile ilgili de þöyle konuþtu:

"Enerji krizi fýrsata dönüþebilir. Yeþil enerjiye yatýrýmlar hýzlanabilir ki, son 10 yýla baktýðýmýzda fosil yakýt ve nükleerin maliyeti artarken rüzgâr, güneþ gibi yenilenebilir enerjilerin maliyeti düþüyor. Devlet, þirket desteði, toplumsal talep önemli rol oynayacaktýr. Kriz fýrsata çevrilebilir ama burada devletlerin gerekli altyapý yatýrýmlarýný yapmasý ve politikalarý yönetmesi çok önem arz ediyor. Teknoloji de rüzgâr ve güneþten yana. Onun için bu kriz kýsa vadeli bir bocalama yaratsa da enerji sepetinde yeþil enerjilerin yerini artýracaðýný düþünüyorum."

Avrupa enerji krizinden sonra hükümetlerin bireylere çýkarttýðý tasarruf paketlerinin etkisinin yeterli olmayacaðýný vurgulayan Dr. Öðr. Üyesi Baykan, "Ýklim deðiþikliði ile mücadelede bireysel önlemlerin çok az bir yeri var. Enerji verimliliðine yönelik yatýrýmlardan, azaltým ve uyum konusunda yapýlacak altyapý yatýrýmlarýna, ulaþýmda, ormancýlýkta, üretimde, konutta ve daha birçok alanda yatýrýmlarýn gerçekleþmesine ihtiyaç var. Teknoloji de geliþti, ülkelerde finansal kaynaklar da mevcut. Önemli olan ulusal ve uluslararasý siyasi irade. Siyasi iradeler daha sürdürülebilir önlemler alýrsa bireyler zaten üstüne düþeni yapmaya hazýr. Bizim bireysel önlemlerimizin etkisi çok olmaz ama çok kolay bir þekilde yurttaþlar buna adapte olabilir" þeklinde konuþtu.

  • Avrupa
  • enerji krizi
  • yeþil enerji