Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesince konferans salonunda yapılan duruşmaya, 10 tutuklu ve 10 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı.
Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun eşi Ece Erken ve ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu ile avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, sanıkların kimlik tespitinden sonra iddianamenin özeti okundu ve savunmaların alınmasına geçildi.
Sanık Kadir Yasak savunmasında, olaydan önce kendisini arayan bir arkadaşının müşteki Suphi Malgaz ile görüşmek istediğini söylediğini, kendi arkadaşı olan Malgaz'ın da görüşmeyi kabul ettiği anlattı.
Ertesi gün restorana gittiklerini belirten Yasak, "Mangal başına gitmiştik. Şafak Mahmutyazıcıoğlu, mekana gelir gelmez 'Kadir Yasak kim. Suphi'yi kimse para için rahatsız etmeyecek.' diyerek küfür etti. Ben de 'Suphi ağabey neler oluyor.' diye sordum. Şafak 'Sana hesap mı vereceğiz.' dedi. Sonra onlar kendi aralarında konuştu, ben para muhabbetini bile bilmiyordum. Ben olayı daire satışı olarak biliyordum. Kendi aralarında anlaştılar." ifadelerini kullandı.
Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun arkasından küfür ettiğini arkadaşlarından duyduğunu savunan Yasak, şunları söyledi:
"Olay günü ağabeyimle buluşmak için giderken çarşıda Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu gördüm. Serkan Dakman ve Seccad Yeşil yanıma geldi ve onlara 'Şafak'ı bir göreyim' dedim. Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun yanına gittim ve 'Şafak bey sizinle bir 5 dakika görüşebilir miyiz.' dedim. 'Arka masaya geç.' dedi. Şafak Mahmutyazıcıoğlu'na 'Küfür ettin, arkamdan da küfür ediyormuşsun, aslı astarı var mı?' diye sordum. Şafak da 'Söylemediysem de söylüyorum.' dedi. Seccad ile ağabeyim geldi. Sonrasında 'Şafak bey söyledin mi? Burası Yeşilköy, küçük yer herkes beni tanır.' dedim. Bana 'Kadir benim mekanıma gelip hesap mı soruyorsun, demediysem de diyorum.' diyerek küfür etti. Elini beline attı, üstüme geldi. Bende ne oluyor diyerek kendimi savunma amaçlı silahımı çıkarttım. Geriye doğru çekilirken yere doğru ateş ettim. Silah çekecek zannettim, ateş ettim. Geriye döndüm, bir el daha yere ateş ettim. Birisi bana ateş edebilir mi diye sağıma soluma baktım. Ağabeyim 'Vuruldu dur.' dedi. Şafak elimdeki silahı almaya çalıştı, 'Seni öldüreceğim.' dedi. Bir el daha ateş ettim. Oradan çıktık. Silahla telefonumu fırlattım. Sabah olunca avukatlara ulaşalım diye ağabeyimle konuştuk."
Sonrasında tanıdıklarının evlerine gittiğini anlatan sanık Yasak, "Şafak'ı öldürmek istesem, direk kafasına ateş edebilirdim. Elini beline doğru atınca savunma amaçlı yere ateş ettim. Yerde bana küfür ediyordu. Vurulduğunu bile anlamadım. Öldürmek için birçok fırsatım vardı, tasarlamak isteseydim, gider ateş ederdim. Silahımda mermi de vardı. Yaralamak bile istemedim. Elini silahından çeksin, küfür etmesin istedim. Çok alkollüydü, belliydi." iddialarında bulundu.
Yasak, silahın kendisinde 4-5 yıldan beri olduğunu belirterek, "Görüşümüze uymayan insanların sizi öldüreceğiz söylenmelerinden dolayı silahım var. Yaralama ve öldürme niyetim yoktu. Böyle olmasını istemezdim. Pişmanım." dedi.
Yasak'ın savunmasında Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu vurduğu anı anlatırken Ece Erken fenalaşarak, bayıldı ve sandalyesinden düştü. Avukatları ve polis Erken'e müdahale ederek, duruşma salonundan çıkardı. Erken, salonda bulunduğu sürece gözyaşlarına hakim olamadı.
Tutuklu sanıklardan Seccad Yeşil savunmasında, daire satışıyla alakalı bir restoranda oturdukları sırada maktulün Kadir Yasak'a küfür etmesi üzerine ortamın gerildiğini, sonrasında tarafların 65 bin lira ödemek için anlaştığını, Mahmutyazıcıoğlu'nun mafyavari konuştuğunu, kendilerinin böyle bir paraya ihtiyaçlarının olmadığını ve sonrasında konunun kendisi için kapandığını öle sürdü.
Sanık Yeşil, 10 yıldır aynı balıkçıya gittiklerini, maktulün buranın ortağı olduğunu bilmediğini, Kadir Yasak'a maktulü göstermediğini savundu.
Kadir Yasak ile maktulün konuşması uzun sürünce gerginlik olabileceği düşüncesiyle Ali Yasak'ı aradığını ifade eden Yeşil, Ali Yasak geldikten sonra masaya geçtiklerini, Kadir Yasak'ın da küfür meselesini konuştukları sırada tahrik olarak maktule bir el ateş ettiğini kaydetti.
Yeşil, Kadir Yasak'ı engellemeye çalıştıklarını dile getirerek, "Ali Yasak da Kadir Yasak'a yapma diyerek Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu çekti. Kadir döndü, bir el yere ateş etti. Engelleyemedim. Olay yerinden çıktım. Olayı engelleyemediğim için kaçtım. Biri de çıkıp adama bir bez sarmıyor, kan kaybından ölüyor adam. Adam ana avrat küfür ediyor, hangi psikolojide olabiliriz? Kadir'in öldürme kastı yoktu. Ortada cinayet falan yok yanlışlıkla öldü. Ben Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu öldürmek için bir plan yapmadım. Suçsuzum." diye konuştu.
Ali Yasak'ın Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu çekerek dışarı çıkarmasına ilişkin görüntülere ilişkin de Yeşil, "Ali aslında Şafak'ı, Kadir'in ateş ettiği yerden kaçırmaya çalışıyordu." ifadelerini kullandı.
Sanığın bu savunması üzerine mahkeme başkanı, "Ali'nin müdahalesi olmasaydı Şafak kendini kurtarabilir miydi? Çünkü bacağından yaralanmış biriydi. Şafak güçlü bir insan, Ali onu çekebilecek güçte mi?" diye sorması üzerine sanık Seccad Yeşil "Ali'nin müdahalesi yerindeydi. Kadir ateş edince, Şafak, Ali'nin üzerine düştü. Ali otomatikman çekmeye çalıştı. Zaten çekerken de Kadir'e, 'Vurma' diye bağırıyordu." şeklinde cevap verdi.
Duruşmaya sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 61 sayfalık iddianamede 27 Ocak'ta Yeşilköy'deki restoranda ateşli silahla yapılan saldırı sonucu Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun öldürüldüğü, Murat Bilmez'in ise yaralandığı hatırlatılıyor.
Bakırköy'de 9 Aralık 2021'de bir restoranda bu kişiler arasında yapılan görüşmede müşteki Suphi Malgaz'ın yanında maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun olduğu belirtilen iddianamede, maktulün müştekiye arka çıkması ve destek olması neticesinde sanıklar Kadir Yasak ve Seccad Yeşil'in müştekiden istedikleri parayı alamadıkları kaydediliyor.
İddianamede, bu nedenle Kadir Yasak ve Seccad Yeşil'in Mahmutyazıcıoğlu'na husumet gütmeye başladıkları, sanıklar Gökhan Karakan ve Kerem Öztürk'ün Ali Yasak'ın yeğenleri Ali ve Kadir Yasak'ı korkutucu bir unsur olarak kullanabileceklerini düşünerek yağma konusunda azmettirdikleri belirtiliyor.
Müşteki Suphi Malgaz'ın yaşadığı tehdit ve baskı nedeniyle yardım istediği Şafak Mahmutyazıcıoğlu'na parayı devrettiği, bu sefer de sanıkların tehdit ve baskı yoluyla parayı maktulden tahsil etmeye çalıştıkları aktarılan iddianamede, bunu başaramayınca da söz konusu cinayeti gerçekleştirdikleri kaydediliyor.
Olay günü olan 27 Ocak'ta restorana giden sanıklardan Kadir Yasak ile Serkan Dakman'ın maktulle görüşmek istedikleri, bir süre sonra maktulün sanıkların yanına geldiği, sanıklar Ali Yasak ve Seccad Yeşil'in de mekana geldiği anlatılan iddianamede, iyice güçlendiğini hisseden sanık Kadir Yasak'ın önce Şafak Mahmutyazıcıoğlu'na, ardından da şoförü Murat Bilmez'e ateş ettiği anlatılıyor.
Sanık Ali Yasak'ın maktulü dışarı sürüklediği esnada sanık Kadir Yasak'ın tekrar ateş ettiği bildirilen iddianamede, sanıkların olay yerinden kaçtıkları, Seccad Yeşil ve Serkan Dakman'ın ise sokak köşesinden sağlık ekiplerinin müdahalesini izledikten sonra olay yerinden ayrıldıkları ifade ediliyor.
İddianamede sanıklar Abdulkadir Kara ve Ali Yasak hakkında "tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahla kasten yaralamaya iştirak", "silahla birden fazla kişiyle birlikte iş yerinde geceleyin yağmaya teşebbüs" ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma" suçlarından da 3 yıl 9'ar aydan 12 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor.
Aralarında Kadir Yasak'ın da bulunduğu 6 sanık hakkında da "tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "silahla kasten yaralamaya iştirak" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte iş yerinde geceleyin yağmaya teşebbüs" suçlarından 3 yıl 9'ar aydan 10 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanıklar Gökhan Karakan ve Kerem Öztürk hakkında ise benzer suçlardan ağırlaştırılmış müebbet ile 3 yıl 9'ar aydan 10 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, 9 sanığın da "suçluyu kayırma" suçundan 6'şar aydan 5'er yıla kadar, sanık Batuhan Aldatmaz'ın ise "suçluyu kayırma" ve "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından 1 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.