Ersoy, Cumhurbaþkanlýðý Külliyesindeki Kültür ve Turizm Bakanlýðý Özel Ödülleri ve Yaþayan Ýnsan Hazineleri Ödül Töreni'nde konuþtu.
Medeniyetin derinlerinden süzülerek gelen kültürün, "kim olduðumuz" sorusunun cevabý olduðunu belirten Ersoy, buna uygun olarak medeniyetin ürettiði deðerleri yaþatmanýn ve canlý tutmanýn da öncelikli sorumluluklarý arasýnda yer aldýðýný söyledi.
Gerek yurt içi gerekse yurt dýþýndaki tarihi yapýlarýn ihyasýna ayrý önem verdiklerini dile getiren Bakan Ersoy, tarihin en yoðun restorasyon çalýþmalarýný gerçekleþtirdiklerini, arkeoloji alanýnda da Cumhuriyet tarihinin en yoðun kazý çalýþmalarýný yaptýklarýný bildirdi.
"Ülkemizin dört bir yanýnda ortaya çýkardýðýmýz kültürel miras sayesinde tüm dünyanýn dikkati Anadolu coðrafyasýna yöneldi." ifadesini kullanan Ersoy, þöyle devam etti:
"Ayrýca yurt dýþýna kaçýrýlan tarihi eserlerimizin izini sürerek 12 binden fazla eseri ülkemizin kültür envanterine kazandýrdýk. Bunun yaný sýra çaðýn ihtiyaçlarýný göz önünde bulundurarak, yeni kütür merkezleri, sergi, sinema, tiyatro ve konser salonlarý inþa ettik. Kültür alanýnda yürüttüðümüz çalýþmalar sayesinde kültür turizminde de devrim niteliðinde adýmlar atarak, her yýl milyonlarca misafirin ülkemizi ziyaret etmesini saðladýk."
Ýnsaný merkeze alarak geliþtirdikleri politikalar sayesinde yeni sanatçý ve kültür insanlarýnýn yetiþmesine de önemli katký saðladýklarýný belirten Bakan Ersoy, þunlarý kaydetti:
"Maalesef kültür endüstrisi dünyada en tartýþmalý alanlarýn baþýnda geliyor. Dünya üzerinde emperyal iddialara sahip devletler, kendi kültürlerini de dünyaya ihraç etmek için yoðun bir çaba harcýyorlar. Tüm dünyaya kendi standartlarýna uygun hareket edilmesini dayatýyorlar. Açýk bir þekilde ifade etmemiz gerekirse, bugün kültür endüstrisi emperyalist devletlerin kendi kültürlerini ve deðerlerini normalleþtirme konusunda etkili bir silah olarak kullanýlmaktadýr. Dolayýsýyla her zaman, her platformda ifade ettiðimiz gibi biz gençlerimizi, kendi evlatlarýmýzý küresel düzeydeki kültürel dayatmalara karþý asla savunmasýz býrakmayacaðýz. Özünde merhameti, kardeþliði, ahlaký ve Sayýn Cumhurbaþkaný'mýzýn her fýrsatta ifade etmiþ olduðu gibi, 'insaný birbirinin kurdu olarak deðil umudu olarak görmeyi' önceleyen kültürel kimliðimizi güçlendirmeye devam edeceðiz."
"EN ÇOK KÜLTÜREL MÝRAS KAYDETTÝREN ÝKÝNCÝ ÜLKE"
Binlerce yýlda üretilip kuþaktan kuþaða aktarýlan geleneksel kültürün tehdit altýnda bulunduðuna dikkati çeken Mehmet Nuri Ersoy, bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlýðý Özel Ödülleri ile UNESCO çatýsýnda imzalanan Somut Olmayan Kültürel Mirasýn Korunmasý Sözleþmesi kapsamýnda yürüttükleri çalýþmalara ayrý bir önem verdiklerini vurguladý.
Bu çaba neticesinde Türkiye'nin, yaþayan miras olarak da adlandýrýlan somut olmayan kültürel miras alanýnda örnek ülkelerden biri haline geldiðine iþaret eden Ersoy, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine kaydettirdikleri 30 kültürel deðeriyle Türkiye'nin, 183 ülke arasýnda en çok kültürel miras kaydettiren ikinci ülke konumuna yükseldiðini söyledi.
Halihazýrda, Somut Olmayan Kültürel Ulusal Envanterinde 352 kültürel deðerin kayýtlý olduðunu ifade eden Ersoy, "2008-2022 yýllarý arasýnda 65 kiþi ve 2 grup olmak üzere toplamda 67 Yaþayan Ýnsan Hazinesi ilan edildi. Kurul üyelerimiz tarafýndan 2022 ve 2023 yýllarýnda da 25 yeni Yaþayan Ýnsan Hazinesi ismi belirlenmiþtir. Ayrýca 2023 yýlý Kültür ve Turizm Bakanlýðý Özel Ödülleri için de 3 kuruma özel ödül takdim edilecektir." diye konuþtu.