Bakan Göktaþ, Belçika-Türkiye Göç Anlaþmasý'nýn 60. yýlý kutlamalarý kapsamýnda düzenlenen "Gurbet Kuþu Festivali"ne katýldý.
Bakan Göktaþ, Ýstanbul Bilgi Üniversitesi SantralÝstanbul Kampüsü'ndeki festivalde yaptýðý konuþmada, etkinliðe katýldýðý için çok mutlu olduðunu söyledi.
Avrupalý, Belçikalý Türklerin, yaþadýklarý topluma güçlü katkýlar sunduklarýný vurgulayan Göktaþ, her biriyle gurur duyduðunu dile getirdi.
Göktaþ, göçün 60. yýlýnda toplumdan önemli figürlerin çýktýðýna iþaret ederek, "Ýþçi olarak giden birinci kuþak, akabinde doktorlar, mühendisler, siyasetçiler, sivil toplum kuruluþu temsilcileri, iþ insaný çýkardý." dedi.
Avrupa'da yaþayan Belçikalý Türklerin buraya yerleþip, iki ülke arasýndaki ticaret hacmine önemli katkýlar sunduðunu belirten Göktaþ, "Burada baþarý örnekleri var, ayrýca çok önemli sanatçýlarýmýz da var; Kubat, Hadise... Futbolcularýmýz var, toplumun önemli figürleri var. Her biriniz aslýnda olduðunuz gibi çok kýymetli, çok deðerlisiniz. Benim çok deðerli dostlarým var aranýzda da. Her birinize sevgilerimi sunuyorum. Bu güzel etkinliðin ve Türkiye-Belçika dostluðunun artarak devam etmesini temenni ediyorum. Bu gerçekten çok kýymetli." diye konuþtu.
Göktaþ, iki ülke arasýndaki köklü iþbirliðinin artarak devam etmesini diledi.
Ayrýca Bakan Göktaþ, festival alanýnda kurulan, Belçika'ya özgü yemeklerin de yer aldýðý etkinlik stantlarýný ziyaret etti.
Bu esnada katýlýmcýlarla sohbet eden Göktaþ, hatýra fotoðrafý çektirdi. Göktaþ'a ziyaretinde Belçika'nýn Ankara Büyükelçisi Paul Huynen ve Ýstanbul Baþkonsolosu Tim Van Anderlecht eþlik etti.
Festivalde konuþan Büyükelçi Huynen, 60 yýl önce Türkiye'den Belçika'ya madenlerde çalýþmak için birçok insanýn gittiðini ve onlarýn artýk her sektörde varlýklarýný sürdürdüðünü vurguladý.
Türkiye ve Belçika toplumlarý arasýnda çok önemli baðlar olduðuna dikkati çeken Huynen, bu baðlarýn her geçen gün daha da güçlendiðini aktardý.
Baþkonsolos Tim Van Anderlecht de Belçika'daki Türklerin toplumun yüzde 2'sini oluþturduðunun altýný çizerek, "Belçika'da yaþayan 200 bin Türk vatandaþ var. Onlar sayesinde bugün burada iki toplumun birlikteliðini kutluyoruz." sözlerini sarf etti.
Þarkýcý Hadise ise gurbetçi olmanýn özlem, yalnýzlýk ve kalp kýrýklýðý demek olduðunu vurgulayarak, "Annem ve babam 1970'lerde Belçika'ya taþýnýyorlar. Ben 1985'te doðuyorum. Orada okula gidiyorum. Tabii ki de iki dil arasýndaki farklar inanýlmaz. Flemenkçe konuþurken hatalarým çok oldu. Hatta hala 'Aksanýndan anlýyoruz buradan olmadýðýný' diyorlar." ifadesini kullandý.
Bir Türk kýzý olarak Belçika'da her zaman elinden gelenin en iyisini yapmaya çalýþtýðýnýn altýný çizen Hadise, þunlarý kaydetti:
"Gurbetçi olarak baþka bir yerde yaþamak sizi biraz önden baþlatýyor. Çünkü daha güçlü olmak zorundasýnýz. Dimdik ayakta durmak zorundasýnýz. Çok güzel bir okul dönemi yaþadým. 2009'da Eurovision Þarký Yarýþmasý için seçildim. Ülkemi temsil etmiþtim Moskova'da. O zaman da burada 'Neden bir gurbetçi kýzý ülkemizi temsil ediyor?' dediler. Belçika'da da 'Bu kýz Belçika doðumlu, neden bizi temsil etmiyor?' dediler. Bütün bu duygularla birlikte dimdik ayakta durabilmek benim için çok enteresan bir tecrübeydi. Gurbetçilere 'Kendini nereye ait hissediyorsun?' diye sorduðunuzda, bence bunun cevabý çok kolay deðil. Ben kendimi kendime ait hissediyorum."
Efsun Angýn ve Sinan Kunter'in sunuculuðunu yaptýðý etkinlikte Belçikalý yazar Tom Naegels, göç üzerine yazdýðý kitabýný konu alan seminer verdi.
Programda ayrýca 25 yýl boyunca konsoloslukta çalýþan iki personele hediye takdim edildi.
Atölyeler, lezzet duraklarý ve sanat sergileriyle katýlýmcýlarýn keyifli bir gün geçirdiði festivalde, Türk kökenli Belçika vatandaþlarý sanatçýlar Kubat, Doðukan Manço ve Ali Pýnar sahne aldý.