Bu yıl üçüncüsü düzenlenen F İstanbul Gıda ve İçecek Ürünleri ve Üretim Teknolojileri Fuarı'nın açılışı Bakan Kacır'ın katılımıyla İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM) yapıldı.
Kacır, burada yaptığı konuşmada, toplumların gıdaya sürdürülebilir, sürekli ve kesintisiz bir şekilde erişiminin sadece sosyal politika unsuru değil, en temel insan haklarından da biri olduğunu söyledi.
Gıda arz güvenliğinin insanoğlunun binlerce yıldır önemle üzerinde durduğu, gıdanın doğrudan temini için tarihten bu yana çeşitli önlemler geliştirdiği bir husus olduğunu vurgulayan Kacır, şöyle konuştu:
"Günümüzde, kimi zaman lezzet artıcı işlem olarak gördüğümüz kurutma, fermente etme gibi yöntemler aslında atalarımızın arz güvenliği için aldığı birer önlemdi. Tarihin tekerleği hep aynı yoldan geçiyor olmalı ki gıda arzı ve güvenliği gündemlerimizi meşgul etmeye devam ediyor. İklim krizleri, salgın, küresel göç ve bölgesel savaşlar, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ülkeler için tarım ve gıdayı ikamesi mümkün olmayan sektörler haline getiriyor. Biz de tarım ve sanayi politikalarımızı buna göre şekillendiriyor, güncelliyoruz."
Bakan Kacır, tarım ve sanayi entegrasyonunu güçlendirecek önemli adımlar attıklarını belirterek Türkiye'nin tarım potansiyelini çiftçiler, girişimciler ve emekçiler için ekonomik değere dönüştürmek için gayret ettiklerini dile getirdi.
Özellikle tarım ürünlerinin en önemli müşterisi konumundaki gıda sanayisini çok yönlü desteklediklerini ifade eden Kacır, yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında kalkınma yolculuğunda öncü sektörler arasında yerini almasını sağladıklarını kaydetti.
Kacır, "2002'den bugüne gıda ürünleri imalatına yönelik olarak 8 bin 268 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Bu teşvikler kapsamında 594 milyar lira sabit yatırımla 246 bin istihdamın önünü açtık. 11'i 'Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi' olmak üzere 201 organize sanayi bölgemizde girişimcilerimiz, sanayicilerimiz 'gıda ürünleri imalatı' gerçekleştiriyor ve bu işletmelerde yaklaşık 185 bin kişiye istihdam olanağı sağlıyoruz." diye konuştu.
Kacır, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından yürütülen uluslararası standartlarda helal gıda belgelendirme ve sertifikasyon sistemiyle Türkiye'nin helal üretim altyapısını da güçlendirdiklerini aktardı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, "Milli Teknoloji Hamlesi" vizyonu doğrultusunda, her alanda olduğu gibi gıda sektöründe de AR-GE odaklı üretimi önceleyerek sektörün yenilikçi ve rekabetçi üretim altyapısını adım adım daha da ileriye taşıdıklarını anlattı.
Tarım ve gıda sektörünün bilim, teknoloji ve inovasyon dünyasıyla bağını güçlendirmeye devam ettiklerine dikkati çeken Kacır, şöyle devam etti:
"Gıda sektörümüzün teknoloji ve inovasyon odaklı dönüşümüne öncülük eden 60 AR-GE merkezi ve teknoparklarımız bünyesinde 161 teknoloji girişimine destek sunuyoruz. Ülkemizin tarım ve gıda sektöründe ihtisaslaşmış ilk teknoparkı Mersin Agropark'ı kurarak gıda ve tarım teknolojilerinde yeni girişimlerin filizlenmesini hızlandırıyoruz. TÜBİTAK akademi, bilim insanı ve özel sektör AR-GE destek programları kapsamında, son 22 yılda gıda alanında yürütülen 3 bin 102 projeye ve bu alanda araştırma gerçekleştiren bin 643 bilim insanı ve gencimize 11,8 milyar lira destek sunduk. Türkiye'nin en büyük Avrupa Birliği destekli gıda AR-GE ve inovasyon projesi 'INNOFOOD' ile gıda ve içecek sektöründe yer alan tüm paydaşları kapsayacak, iletişim ağı ve kümelenme platformu Türkiye Gıda İnovasyon Platformunu (TÜGİP) kurduk."
Gıda İnovasyon Merkezi'ni, gıda ve içecek sektörünün çözüm ortağı olarak faaliyete geçirdiklerini söyleyen Kacır, gıda sanayiinde öncü ve proje paydaşı olan Gaziantep'te pilot fıstık üretim tesisini, Şanlıurfa ve Giresun'da gıda test ve analiz laboratuvarlarını devreye aldıklarının bilgisini paylaştı.
Kacır, "Attığımız bu adımlarla, dünyayla entegre olarak gıda sanayimizin mevcut üretim kabiliyetlerini teknoloji geliştirme altyapımız ile destekleyerek gıdada yüksek teknoloji odaklı üretimin adresi, merkezi olmayı hedefliyoruz." dedi.
Bakan Kacır, bir pergel gibi bir ayağıyla gıda sanayisini AR-GE ve inovasyonla buluştururken diğeriyle de Türkiye'nin lezzetlerinin kıymetli bir hazineye dönüştürdüklerinin altını çizdi.
Kacır, "Yerel ve geleneksel değerlerimizi yenilik ve teknolojiyle buluşturmayı önceleyen 'Yerel Kalkınma Hamlesi' vizyonumuz doğrultusunda, gıda ve gastronomi sektörüne yönelik kalkınma ajansları eliyle yürütülen 680 projeye 3,2 milyar liralık destek olduk ve yararlanıcıların eş finansmanı ile birlikte 5 milyar liralık yatırım hacmi oluşturduk. Topraklarımızın bereketini, mutfak kültürümüzün birikimini, çeşitliliğini ve zenginliğini 'Anadoludakiler' projesi ile gün yüzüne çıkardık." diye konuştu.
Anadolu'nun bereketli topraklarında yeşeren ürünleri bir araya getirerek Türkiye ve dünya ile paylaştıklarını aktaran Kacır, sosyal fayda, süreklilik ve sürdürülebilirliği esas aldığıkları projelerle tarım ve gıda sektörlerinin, üreticinin önünü açtıklarını ifade etti.
Kacır, gerçekleştirilecek her türlü girişimi tüm imkanlarıyla desteklediklerini de vurguladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Türkiye'nin dört bir yanında, yerel lezzetleri coğrafi işaretle tescilleyerek hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruma altına aldıklarını belirtti ve bugün itibarıyla tescilli 1600 coğrafi işaret ve geleneksel ürüne sahip olunduğunu söyledi.
Kacır, bugün de iki coğrafi işaretli ürünün daha tescillendiği dile getirerek şunları söyledi:
"Osmaniye yer fıstığı ve Bingöl balının da Avrupa Birliği coğrafi işareti almasının mutluluğunu yaşıyoruz, hayırlı uğurlu olsun. Özellikle son dönemde coğrafi işaret tescilli ürünlerimizin uluslararası tanınırlığını ve ekonomik değere dönüşmesini hızlandırabilmek, güçlendirebilmek adına Avrupa Birliği coğrafi işaret tescillerinde bir atak yaptık ve bu sayede 23 ürünümüzün Avrupa Birliği coğrafi işaret tescili almasını sağladık. Bu listeyi büyütmeye, genişletmeye ve bu listeye dahil olan tüm ürünlerimizi muhafaza etmeye ve onlardan daha fazla ekonomik değer üretebilmek adına sizlerin, girişimcilerin, yatırımcıların yanında olmaya devam edeceğiz. Bizler yerel ürünlerimizin tescilinden üretimine, markalaşmasından pazarlamasına kadar tüm süreçler için desteklerimizi sunmaya ve iktisadi değerlerini yükseltmeye devam edeceğiz."
Dünyada her 9 kişiden 1'inin açlıkla mücadele ettiğini dile getiren Kacır, diğer yandan israf edilen tonlarca gıda olduğuna vurgu yaparak "Gıdada sıfır kayıp" hedefiyle gıda israfının da önüne geçmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Kacır, yenilikçiliği destekleyerek, gıda israfını önleyerek, gıda ve içecek sektörünün ve sektörü besleyen diğer alanların Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınmasında öncü rol üstlenmesini sağlayan tüm girişimlerin yanında yer alacaklarını söyledi.
Fuarın gıda, teknoloji ve ihracatı buluşturduğu için çok kıymetli bulduğunu ifade eden Kacır, "Zengin ve kaliteli ürünlerimizi daha geniş kitlelere tanıtma fırsatı sağlayan, sektörde gerçekleşecek yeni işbirliklerine de zemin hazırlayan organizasyona gösterilen teveccühün yüksek olmasını diliyorum. İnanıyorum ki işlenmiş gıda, içecek, şekerleme, gıda katkı maddeleri, gıda işleme ve ambalaj endüstrisi dahil gıda sanayisinin tüm paydaşlarının katılımıyla gerçekleşen bu fuar geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da ülkemizin üretim odaklı büyümesinde çok katmanlı bir etki oluşturacak." dedi.
F İstanbul Gıda ve İçecek Ürünleri ve Üretim Teknolojileri Fuarı, çeşitli sektörlerden firmaların ürün ve hizmetlerini sergileme, yeni iş bağlantıları kurma ve mevcut ilişkileri güçlendirme imkanı sunarak ulusal ve uluslararası ticaretteki yerini koruyarak güçlendirmeyi hedefliyor.
Türkiye'de organize edilen, işlenmiş gıda, içecek, şekerleme, gıda katkı maddeleri, gıda işleme ve ambalaj endüstrisi dahil gıda sanayisinin tüm paydaşlarının katılımıyla düzenlenen geniş kapsamlı fuarda, firmalar, üretim konularına göre farklı salonlarda katılımla ürünlerini sergiliyor.
Fuar, 13 Temmuz Cumartesi günü sona erecek.