Baþbakan Erdoðan'dan önemli açýklamalar
ABONE OL
Erdoðan, A Haber ve ATV televizyonlarýnýn ortak canlý yayýnýnda gündeme iliþkin sorularý yanýtladý.

Baþbakan Erdoðan, demokratikleþme paketindeki seçim þekli ve barajý hatýrlatýlýp, "Sizin yüzde 5 barajý ve daraltýlmýþ bölgeden yana olduðunuza dair haberler çýktý. Tercihiniz bu mu?" sorusu üzerine, pakette 3 teklif ileri sürdüklerini ve bu tekliflerin tartýþýlmasýný istediklerini söyledi.

Bunlardan birinin mevcut durum olduðunu ifade eden Erdoðan, "Mevcut durumu da biz geldiðimizde kucaðýmýzda bulduk. Bizden önceki dönemlerde hazýrlanmýþ olan bir seçim þekliydi. Yüzde 10 barajý vardý. Biz onunla seçime girdik, 16 aylýk yeni bir partiydik ve o yüzde 10 barajýyla seçime girerek parlamentoya adýmýmýzý attýk" diye konuþtu.

Erdoðan, ikinci teklife iliþkin ise "Dedik ki madem seçim barajýnýn düþürülmesini istiyorsunuz o zaman 5'e düþürelim. Türkiye'de beþli bölgeler yapalým. Türkiye'yi 110 seçim bölgesine ayýralým. Böylece yüzde 5 barajý Türkiye genelinin yine barajý olsun ama her bölgeden 5 milletvekili çýksýn ki buna daraltýlmýþ bölge diyoruz. Bu teklifimiz de bir diðeri" ifadesini kullandý.

Üçüncü teklifte ise barajýn tamamen kaldýrýlmasýný öngördüklerini ifade eden Erdoðan, "Dar bölge sistemiyle Türkiye'yi 550 seçim bölgesine ayýralým ve her bölgeden bir milletvekili çýkmýþ olsun ki burada hesap sorabilirlik kabiliyeti, hesap verebilirlik noktasýnda ki dar bölge sýkýþtýracaktýr, seçmen ile seçilen arasýnda. Bu da bizim bir diðer teklifimiz" diye konuþtu.

Bu tekliflerin ardýndan öneri ve karþý teklifleri bekleyip ondan sonra tekrar bir deðerlendirme yaparak adýmlarýný da ona göre atmayý düþündüklerini dile getiren Baþbakan Erdoðan, bu yeni dönem için bunun çok çok isabetli ve hayýrlý bir adým olacaðýna inandýðýný belirtti.

Erdoðan, buna göre kamuoyu araþtýrmalarý da yapacaklarýný da belirterek, "Kamuoyu araþtýrmalarýndan ne çýkar. Yüzde 10'luk, yüzde 5'lik, tamamen barajýn kaldýrýlýp dar bölge. Hangisi çýkarsa o istikamette de adýmýmýzý atarýz" dedi.

-"O süreci de baþlatmak istiyoruz"-

"Pakette halkýn desteðine iliþkin size ulaþan bir veri var mý? Dýþ basýnda ilk günkü olumlu yansýmalar devam ediyor mu? Paketteki düzenlemelerin 10-15 gün içinde çýkarýlabileceðine iliþkin bazý açýklama ve beklentiler oluþtu. Yetiþir mi?" sorusuna Erdoðan, "seçim barajýyla ilgili çalýþmanýn yasal düzenleme gerektirdiðini, bu yüzden bayrama yetiþmesinin mümkün olmadýðý" yanýtýný verdi.

Ýdari tasarruflarýnda olan maddeleri bayrama yetiþtirmeyi hedeflediklerini aktaran Erdoðan, þöyle devam etti:

"Çünkü onlar Bakanlar Kurulu kararý ve yönetmelikle hemen süratle çýkarabileceðimiz maddelerdir, düzenlemelerdir. Bunu bayramdan önce çýkarýp halkýmýza ilk müjdeyi vermek istiyoruz. Ama bayram sonrasý yeni dönemde de suratle hemen yasal düzenleme gerektiren maddeleri, baþlýklarý inþallah Meclis'e sevk edip ondan sonra komisyon, arkasýndan genel kurul olarak o süreci de baþlatmak istiyoruz."

Demokratikleþme paketine kamuoyu desteðinin sorulmasý üzerine Erdoðan, "Kamuoyundaki þeyler þu anda birkaç anket. Yüzde 60 ile 70 arasýnda destek deðiþiyor" bilgisini verdi.

-"Sizleri de kucaklýyoruz"-

Erdoðan, demokrasi paketinin kapsamýna yönelik soru üzerine, paketin kapsamýnýn lokalize edilmesinin yanlýþ olacaðýný belirtti. Çýkaracaklarý yasal ve idari düzenlemelerin belirli bir bölge ile ilgisi bulunmadýðýný, ülkenin genelini kapsadýðýný aktaran Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Sen Kürt vatandaþlarýmýz diyorsun. Bu Kürt vatandaþlarýmýzýn bütününün talebi deðil ki. Kürt olmayan farklý etnik unsurlarýn da bu konuda talepleri var. Örneðin Süryaniler. Bakýn ne dediler: 'Biz de okulumuzu þimdi kuracaðýz' dediler. Çünkü onlarýn da beklentisi vardý. Mesela Mor Gabriel onlarý çok çok mutlu etti. Niye? Yýllardýr orada ciddi bir sýkýntýlarý vardý. Yurt dýþýna gittiðim her yerde heyetler olarak gelirlerdi, 'Bizi ne zaman topraklarýmýza kavuþturacaksýnýz. Biz tekrar ne zaman iþte Mardin'e döneceðiz?' Bunlarý söylerlerdi. Bu ülkeden birçok nedenle bu insanlar gitmiþti. Þimdi yavaþ yavaþ dönüþ baþladý. Dönüþ baþladýðý zaman da tabii diyor ki 'Benim okulum da olsun.'

Ülkemizde birçok lisemiz var. Galatasaray Lisesi gibi, Alman Lisesi gibi, Saint Joseph gibi. Bütün bunlarýn hepsinde, bunlarda þu anda Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olup oralarda okuyanlar var. Ne yapýyorlar? Biliyorsunuz o dillerde tedrisat yapýyorlar. Þimdi burada da böyle bir þeyin önünü açalým dedik. Kaldý ki önünü açarken de tabii burada sadece kendi ana diliyle deðil. Burada yine Türkçe, burada belli dersler Türkçe okutulmak kaydýyla. Bunlarýn düzenlemesini ayrýca Milli Eðitim Bakanlýðýmýz yapýyor, yapacak. Böylece biz buradaki, bizi dýþlýyorsunuz, terk ediyorsunuz mantýðýný, anlayýþýný ortadan kaldýrmýþ oluyoruz. Hayýr, sizler bizim vatandaþýmýzsýnýz. Biz sizleri kucaklýyoruz, ihmal etmiyoruz."

-"Resmi dil Türkçe"-

Bu konuda "bir þeyin karýþtýrýlmamasýný isteyen, bazýlarýnýn kasten böyle bir iþin içine girdiðini" ifade eden Erdoðan, "Resmi dille bir defa burada bir karýþýklýða gitmeyelim" uyarýsýnda bulundu.

"Özel okul meselesini açarsanýz iyi olur. Kafa karýþýklýðý yarattý çünkü" deðerlendirmesi üzerine Erdoðan, "Bu, resmi dille asla birbirine karýþtýrýlmamalý. Resmi dil Türkçe. Özel okulu da kendileri kuracak. Kendisi okulunu kurar ve kendi kurduklarý okulda da bunu gelir Kürtçe olarak derslerini okutabilirler. Türkçe yine orada olmak kaydýyla" karþýlýðýný verdi.

Aslýnda yabancý okul diye bir durumun bulunmadýðýný ifade eden Erdoðan, "Alman Lisesi, Galatasaray Lisesi, bunlar yabancý okullar deðil. Bunlar hükümetler arasý yapýlmýþ anlaþmalarla kurulmuþ okullar. Biz diyoruz ki onlar hükümetler arasý yapýlmýþ anlaþmalarla kurulmuþ ama bunlar da yine bizim kendi ülkemizde. Diyoruz ki bunlara da biz farklý statü verelim. Özel okulunu kur gel burada bu þekilde bu dersi verebilirsin diyoruz" diye konuþtu.

Bu konudaki bir ayrýntýya daha dikkati çeken Erdoðan, þunlarý kaydetti:

"Biz ne dedik, seçmeli seçmeli ders olarak Kürtçe'yi seçersin. Seçmeli ders olarak da Kürtçe'yi devletin okullarýnda da öðrenebilirsin. Biz bunun da önünü açtýk. Bu yetmedi biliyorsunuz üniversitelerde bunlarla ilgili bölümler açtýk. Fakat tabii dert nedir? Burasý önemli. Samimiyetse artýk burada atýlmasý gereken adým atýlmýþtýr.

Fakat bir þeyi daha tespit etmek lazým. Benim Kürt kardeþim sadece Güneydoðu Anadolu bölgesinde mi yaþýyor? Veya Güneydoðu Anadolu bölgesinin tamamýnda mý yaþýyor? Bugün bir Gaziantep var. Biz Gaziantep'te parti olarak adeta silme oradan çýkmýþýz. Þanlýurfa hakeza öyle. Adýyaman hakeza öyle. Bu 3 il bölgenin önemli illeri. Bunlar da biliyorsunuz Þanlýurfa o da þimdi büyükþehir oluyor. Böyle bir noktaya geldik. Bunlarý görmezlikten gelmememiz gerekir. Kaldý ki adeta Kürtlerin talepleri, hayýr. Devletin, bizim yönetim olarak hükümet olarak tespitimiz. Bu tespit bugünün tespiti deðil ve bir yerlerin talebi üzerine de deðil. Bizim programýmýzý okuyanlar varsa bunu gayet iyi bilirler."

Son yaptýklarý kongrede 63 madde açýkladýklarýný hatýrlatan Erdoðan, þunlarý belirtti:

"Bu maddelerin içinde de bunlarý görürsünüz. Buralardan zaten bu geliyor. Biz bunu kamuoyu araþtýrmalarýyla olsun, bölgenin bizden talepleriyle olsun, diðer bölgelerde yaþayan vatandaþlarýn talepleriyle olsun. Bunlarýn hepsini mezcederek bunlarý uygulamaya koyalým dedik. Ama nedir olay? Bir zamanlama olayý. Eðer siz bunu zamanlama olarak iyi tespit etmezseniz, burada da farklý tepkiler alýrsýnýz.

Ýþte onun için bir taraftan çözüm süreci, arkasýndan bu çözüm süreciyle tespit ettiklerimiz akil insanlarla ve þimdi bir kýsmýný bu þekilde dedik ki bir çözüme kavuþturalým. 28 maddeyle biliyorsunuz bunun bir adýmýný attýk ve aldýðýmýz tepkiler de gerek ulusal, gerek uluslararasý bazda gayet iyi."

Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, "(Kamuda baþörtüsü) TSK çalýþanlarý, emniyet mensuplarý ve hakim savcýlar istisnai olarak, kendi mevzuatlarý dahilinde, kendileri istedikleri zaman istedikleri düzenlemeyi yapabilirler" dedi.

Baþbakan Erdoðan, A Haber ve ATV televizyonlarýnýn ortak canlý yayýnýnda, gazetecilerin sorularýný yanýtladý.

Demokratikleþme paketine iliþkin açýklamalarda bulunan, ana dilde eðitime ve ana dilin gündelik hayatta kullanýmýna yönelik olarak "Türk Hava Yollarýnda Kürtçe anons mümkün müdür?" sorusuna yanýt veren Baþbakan Erdoðan, anons konusunun çok spesifik olduðunu söyledi.

Trabzon'a yapýlan seyahatlerde de Lazca konuþulan bölgelere giden vatandaþlarýn, Lazca anons talebinde bulunmasýnýn spesifik bir konu olduðunu vurgulayan Baþbakan Erdoðan, "Ülkenin belli oturmuþ yapýsý var. Dünyayý diller konusunda ciddi inceledik. Amerika'da Ýngilizce'den baþka bir þeyi duyuyor musunuz? Halbuki oralarda olmayan ýrk yok, ne ararsan var. Dünyayý iyi okumamýz lazým, tanýmamýz gerek. Lokalize edersek yazýk olur, ülkemize yazýk olur" deðerlendirmesini yaptý.

Baþbakan Erdoðan, MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli'nin Türklük, Türk milleti kavramlarýnýn Anayasa baþta olmak üzere her yerden kaldýrýlacaðý iddiasýnda bulunduðunun anýmsatýlmasý üzerine, "Arapça'da þedde var ya bu þeddeli bir yalan" ifadesini kullandý.

Kendisinin ve arkadaþlarýnýn defaatle "ortak payda olarak gelin Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlýðý þemsiyesi altýnda hepsini toplayalým" dediðini vurgulayan Baþbakan Erdoðan, þöyle devam etti:

"Atatürk'ün yanýlmýyorsam 23 Meclis konuþmasý olacak. Oradaki konuþmasýnda, Kürt'üyle Türk'üyle Laz'ýyla vesaire sayýyor, sayýyor bunlar 'anasýrý Ýslamiye'dir' diyor. Atatürk'ün yaklaþýmý bu. Biz, ise oradan esinlenerek bir þey ilave ettik. Millet dediðimiz zaman, millet kavramýný eðer ýrki olarak alýrsak burada bilimsel olarak da yanlýþa düþeriz. Çünkü millet kavramý içerisinde ýrki anlamda, sadece bir kavim yoktur, bir ýrk yoktur. Onun içinde birçok etnik unsurlar millet kavramýnýn içinde toplanýr. Türk milleti dediðimiz zaman bunun içinde hepsi var, ama diðer muhaliflerimiz böyle anlamýyor.

Andýn içinde gerçekten birçok kesimi rahatsýz eden ifadeler, beyanlar var. Artýk bizim, tek tipçilikten kurtulmamýz gerekiyor, bu tek tipçilikten kurtulmanýn da bir adýmýdýr. Toplumumuzun ciddi kýsmýný bu rahatsýz ediyorsa bunda direnmenin anlamý yok."

-Demokratikleþme paketi-

Baþbakan Erdoðan, demokratikleþme paketinde yer alan Q, X ve W gibi harflerin kullanýlmasýna yönelik düzenlemeye iliþkin soruya "Biz diyoruz ki 'niye Q klavye olsun, biz F klavyeye geçelim'. Birisi Ýngiliz klavye malum, bizim kendi sistemimizde F ile baþlayan sistem var. Þu anda Ýngiltere'deki, ABD'deki gibi farklý þeritten arabayý kullanýyoruz, direksiyon da saðda, böyle bir durum var. Bunun yeri aslýnda sol. Ýthal ettiðiniz bütün bilgisayarlar Q klavye. Orada da sizi tamamiyle kültür emperyalizmi istila ediyor. Basit deðiþikliklerle bunlar çözülebiliyor. Þu anda Türkiye'de F klavye kullanan da var, Q'yu kullanan da var ama biz diyoruz ki 'klavyelere özgürlük' diyelim. Buraya da F klavyeyi koyalým dedik. Burada ister istemez Kürt kardeþlerimizin de bunu kullanmasý çok daha rahat hale geliyor" yanýtýný verdi.

Harf inkýlabýnýn içerisinde basit þeylere, harflerin nasýl yazýlacaðýna varýncaya kadar bazý düzenlemeler bulunduðunu ifade eden Baþbakan Erdoðan, "Bu komiklikten artýk ülkemizin kurtulmasý lazým dedik, bu adýmý böyle attýk" diye konuþtu.

Baþbakan Erdoðan, "Herkesin baþbakaný olmak, herkesin iktidarý olmak, muhalefeti muhalefete býrakmak daha doðru olmaz mý? Dünyada Birleþmiþ Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin oluþturduðu derin devlet var. Türkiye'dekini tam bitirmeden onunla uðraþmanýz problem yaratmaz mý?" sorusuna da þöyle yanýt verdi:

"Herkesin baþbakanýyým, bundan hiç þüpheniz olmasýn. Her kesimin baþbakaný olmamýþ olsam... Hakkari'deki, Þýrnak'taki kardeþimi, vatandaþýmý düþünmem. Oranýn da altyapýsýný, yollarýný, uçaklarýný her þeyini... Oralara sefer verebilecek hale getiriyorsak Bingöl'e varýncaya kadar oraya havalimaný, okul, hastane yapýyorsak bireyin hakký dediðimiz zaman orada yaþayan vatandaþýmýn saðlýk hizmeti, eðitim hizmeti alabilmesi için... Orada havalimaný kurup, oradaki bütün yolculuk hizmetlerini kolaya ulaþtýrabilmek için bu adýmlarý attýk, atýyoruz, devam edeceðiz. Önümüz kesiliyor tabii. Terör geliyor, iþ makinalarýný yakýyor, müteahhitleri tehdit ediyor, çalýþanlarý kaçýrýyor ama buna raðmen biz devam ediyoruz.

Bu düzenlemelerin içinde bir madde de ayrýmcýlýðýn kesinlikle tasfiyesidir. Bunun için de ciddi bir madde koyuyoruz, 1 yýlla 3 yýl arasýnda cezai müeyyide getiriyoruz ki hapis cezasýný da bu ayrýmcýlýðý yapanlar görsün. Kime olursa, din, dil, ýrk, milliyet ne olursa olsun. Hiç bir þekilde bu ayrýmcýlýðýn olmamasý lazým, bu adýmý onun için atýyoruz. Bireyi özellikle bu noktada güvence altýna almak için atýyoruz."

-"Kimseye ayrýmcýlýða tahammüh edemeyiz"-

Baþbakan Erdoðan, 1982 Anayasasýnýn laiklik maddesindeki gerekçesinde yer alan "Tüm inanç gruplarýna eþit mesafededir, tüm inanç gruplarý devletin güvencesi altýndadýr" hükmünün uygulanmadýðýna iþaret ederek, "Bunu uygulamadýlar ve biz hep bunun maðduru olduk, çocuklarýmýz bunun maðduru oldu. Dolayýsýyla biz, þimdi baþkalarýný maðdur edemeyiz. Onun için bireyin güvence altýnda olduðu bir dönem, asla kimseye ayrýmcýlýða tahammül edemeyiz" diye konuþtu.

-BM Genel Kurulunun yapýsý-

Baþbakan Erdoðan, bir soru üzerine BM Genel Kurulunun yapýsýna iliþkin eleþtirilerini anýmsatarak, bu konudaki eleþtirilerini uluslararasý toplantýlarda sýk sýk dile getirdiðini söyledi.

Son olarak Saint Petersburg'taki G20 Zirvesi'nde ABD Baþkaný Barack Obama'nýn aðýrlýk olarak Suriye konusunun görüþüldüðü akþam çalýþma yemeðinde, "BM Güvenlik Konseyi felç olmuþtur" dediðini anlatan Baþbakan Erdoðan, þöyle devam etti:

"Bu önemli bir tespitti, gerçekten felç olmuþtur. Fakat biz, bunu yýllardýr söylüyoruz. Diyoruz ki 'dünyayý bir ülkenin dudaklarý arasýna mahkum edemezsiniz'. Bir taraftan Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannemesi diyeceksiniz, bir taraftan demokrasi diyeceksiniz, öbür taraftan 5 tane ülkeye... 5'in içinden 1 ülke veto ettiði anda her þey bitiyor. Bu adil bir yaklaþým deðil. Öbür tarafta 10 tane de oraya süs eþyasý olarak adeta geçici üyeleri koyuyorlar, hiçbir kýymeti yok.

Biz, adil bir yaklaþým ortaya koyacaksak diyoruz ki bu sayý 15 olsun. Ne daimi ne geçici, böyle bir ayrým olmamalý, 15 dönerli olmalý. Dünyadaki bütün kýtalardan, inanç gruplarýndan orada temsil olmalý. 1 yýl mý, 2 yýl mý görev yapmalý? Bu görev süresi dolunca o ülkeler gitmeli, onlarýn yerine diðer ülkeler gelmeli. Böylece dünyadaki barýþýn, adil bir yaklaþým tarzýnýn saðlanacaðýna inanýyoruz. Bunu görüþtüðümüz ülkelerden çok olumlu yaklaþýmlar aldýk. Rahatsýz olanlar var ama rahatsýz olanlar inanýn o 5'ten baþkasý deðildir."

Baþbakan Erdoðan, Türkiye'den bazý gençlerin "dünya 5'ten büyüktür" diye bir kampanya baþlattýklarýna iþaret ederek, kampanyaya destek verdiðini, kendisine ne görev düþerse yapmaya hazýr olduðunu ve gittiði her toplantýda bu konuyu iþleyeceðini ifade ettiðini anlattý.

Erdoðan, "Þimdi dünya 5'ten büyükse bunun hakkýný vermek lazým. Kendilerine öyle saðlama almýþlar ki bunu deðiþtirmek Birleþmiþ Milletler Genel Kurulunda bile adeta mümkün deðil. Ýþimiz kolay deðil ama birilerinin bir yerden baþlamasý lazým" diye konuþtu.

-Baþörtüsü-

Baþbakan Erdoðan, demokratikleþme paketinde yer alan baþörtüsüyle ilgili düzenlemeye iliþkin sorulara da yanýt vererek, "Türk Silahlý Kuvvetleri çalýþanlarý, emniyet mensuplarý ve hakim savcýlar istisnai olarak, kendi mevzuatlarý dahilinde, kendileri istedikleri zaman istedikleri düzenlemeyi yapabilirler. Biz bunu þu anda kendi yapacaðýmýz düzenlemenin dýþýnda tuttuk" dedi.

Öncelikle ve süratle aþabilecekleri kamu dairelerindeki adýmlarý atarak, buralardaki duruma çözüm getireceklerini ifade eden Baþbakan Erdoðan, "Belli aþamalarý kýrmadan, dökmeden sürdürmek gerekir. Bu konuyla ilgili bazý kurumlarýmýz kendi tasarruflarýna bunu býrakarak bu adýmlarý kendileri atarlar. Ülkenin hassasiyetleri de onlarca zaten malumdur. Bunun da farkýndayýz. Þu anda atýlan adým zaten çok çok önemli bir adýmdýr" deðerlendirmesinde bulundu.

Baþbakan Erdoðan, bir gazetenin siyah baþörtüsü ve siyah pardesülü öðretmeni, öðrenciler arasýnda gösteren fotoðraf ile "Ýþte Atatürk Türkiyesi ne hale geldi" þeklinde attýðý baþlýðý eleþtirerek, þöyle devam etti:

"Bu düzenleme tamamiyle öðretmenlere yönelik, memurlara yönelik bir düzenleme. Memurlara yönelik bu düzenlemenin bütün içeriðini Milli Eðitim Bakanlýðýmýz öðretmenlerle ilgili olarak, diðer kurumlarýn da kendilerine ait bir þeyi var... Oralarda takdir ederseniz ki resmi üniforma çizecek deðilsiniz. Onlar, gereðini oradaki þartlar içerisinde belirleyecektir, buna göre hareket edecektir. Burada aþýrýlýklara kaçmak, bu olumlu geliþmeleri bana göre suistimal etmek olur, tahrik etmek olur.

Burada bir þeye vurgu yapmakta fayda var: Biz, bir taraftan 'insanlarýn yaþam tarzlarýna müdahale etmeyeceðiz' diyoruz ama bir tarafýn yaþam tarzlarýna müdahale etmeyelim derken, bir baþka tarafýn yaþam tarzlarýna da bir tarafýn müdahale etmesine her halde fýrsat vermemek lazým. Bunlarýn hepsini birlikte koruma altýna almak lazým. Buna dikkat edersek ülkenin barýþ içinde, sevgi, saygý içinde yaþamasý çok daha güzel olacaktýr."

Baþbakan Erdoðan, Hindistan'ýn Sih baþbakanýnýn uluslararasý toplantýlara kendi inancýna uygun kýyafetiyle katýldýðýný hatýrlatarak, "Kimse ona sen niye böylesin demiyor, orayý yönetiyor. Bizdeki mantýkla olaya baktýðýnýz zaman siz devletin baþýnda böyle birini asla kabul edemezsiniz. Bunu hep beraber çözmemiz lazým. Sih baþbakan ki benim iyi bir dostumdur, saygý duymak zorundayýz, ülkesini yönetiyor" görüþünü aktardý.

-"Askerlik 12 aya düþecek"-

Baþbakan Erdoðan, askerlik süresine iliþkin bir soru üzerine de "Askerliðin kýsaltýlmasý noktasýndaki konuda biz, Milli Savunma Bakanlýðýmýzla ve Genelkurmay Baþkanlýðýmýzla mutabýkýz. Orada süre düþecektir. Öyle zannediyorum ki 12 ay. Kýsa dönem aynen kalacak. 12 ayda olay donacak böyle bir durum var. O konuyla ilgili bir ön hazýrlýk zaten var. Bedelli askerlik konusunda daha önce aldýðýmýz karar neyse odur. Bedellinin þartlarýný açýkladýk" yanýtýný verdi.

Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Genelkurmay Baþkanlýðý'nýn Milli Savunma Bakanlýðý'na baðlanmasý konusuyla ilgili, "Þu anda gündemimizde öyle bir durum söz konusu deðil. Þu anda bana baðlý olarak zaten Genelkurmay Baþkanlýðý çalýþýyor. Halimizden memnunuz, gayet iyi yürüyor. Onun için farklý yerlerin de bu tür þeyleri kaþýmasýna pek müsaade etmezsek isabetli olur diye düþünüyorum" dedi.

Bir soru üzerine kýlýk kýyafet konusunda diðer ülkelerle ilgili verilen örnekleri hatýrlatan Erdoðan, "Biz þimdi kalkýp da 'Ýran'da bu böyledir, Ýran'la selamlaþma, Suudi Arabistan'la selamlaþma'. Bunu böyle mi konuþacaðýz. O kendi ülkesinde öyle giyiniyor. Bir kýsmý bizler gibi giyiniyor. Batý'ya gittiði zaman bakýyorsunuz ayný þekilde giyinmiyor daha farklý" diye konuþtu.

Erdoðan, Mýsýr ziyaretinde yaptýðý konuþmada laikliðin Ýslam'a ters olmadýðýna iliþkin sözlerinin hatýrlatýlmasý üzerine, þunlarý söyledi:

"Biz bireyin hukukunu koruyacaksak her yerde bunu aramalýyýz. Ben mesela Mýsýr'da þu andaki geliþmeye kalkýp da 'evet' diyemem ki. Bunun her yeri laik olsa ben buna 'evet' diyemem. Burada bir darbe yönetimi var. Þimdi bu darbe yönetimiyle bana laikliði mi dayatacak. Daha önce de orada yine bir darbenin eseri olan yönetim vardý. Onlarýn her yeri laiklik olsa ne olacak. Seçim zamaný geliyor bakýyorsun ülkenin çok ciddi bir kesimini sandýða götürmüyorlar. Bir seçim iki ayda, üç ayda biter mi? Ýki ay üç ay süren seçim, taþýmalý sistem. Bunlar oldu. Bunlarýn olduðu bir yere ne demokrasi girer ne insan haklarý girer, ne de laiklik girer. Bunlarýn hepsi farklý bir yaklaþým tarzý."

-"Yerel seçimlerde baþörtülü adayýmýz olacak"-

Yerel seçimlerde baþörtülü adaylarýnýn olup olmayacaðýna iliþkin bir soruya ise Erdoðan, "Yerel seçimlerde baþörtülü adayýmýz olacak. Sayýsýný ben þu anda veremem, kaç tane olacak. Bunlarýn hepsinin þu anda aday tespitleri devam edecek" diye yanýt verdi.

Bazý partilerin adaylarýný açýklamaya baþladýðýný dile getiren Erdoðan, kendilerinin aceleci olmadýklarýný söyledi. Erdoðan, "Bizim bu noktada þu anda temayül yoklamalarýmýz, kamuoyu araþtýrmalarýmýz ki biz birinci etap kamuoyu araþtýrmalarýný yaptýk 81 vilayette. Þimdi temayül yoklamalarýna baþlýyoruz. Temayül yoklamalarýndan sonra tekrar bir kamuoyu araþtýrmasý ucu açýk ve ucu kapalý olarak bunu yapacaðýz ve ondan sonra adaylarýmýzý belirleyip açýklayacaðýz" diye konuþtu.

Erdoðan, "Acaba en demokratik aday belirleme yolu ön seçim deðil mi? Niye bunu hiç denemiyorsunuz" yönündeki soruya, "Bizim yaptýðýmýz ön seçimden daha iyi. Temayül yoklamasýna gelenler bir defa il, ilçe, beldelerin yönetimleri. Hepsi orada geliyorlar oy kullanýyorlar. Burada gençlik kollarý, kadýn kollarý hepsi oy kullanýyorlar ve bu oylarýný kullanacaklar ve buradan gönderdiðimiz heyetler alacak onlarý mühürleyip buraya getirecekler" karþýlýðýný verdi.

-"Partilere üye olma hakkýný tanýyoruz"-

Demokratikleþme paketiyle oy verme hakkýna sahip herkesin siyaset yapabilmesi yönünde bir düzenleme yapýldýðýný ve böylece belli bir cezaya kadar terör suçuna bulaþmýþ ve cezasýný çekmiþ kiþilerin siyaset yapmasýnýn önünün açýldýðýnýn hatýrlatýlmasý üzerine Erdoðan, "Çýktýðý anda oy verme yetkisine sahip mi? Sahip. Eðer oy verme yetkisine sahipse biz onlara partilere üye olma hakkýný tanýyoruz" dedi.

Seçilme hakký için mahkemeden sabýka kaydý alýnmasýnýn herkes için geçerli olduðunu hatýrlatan Erdoðan, "Oradan çýkýyor, çýktýktan sonra da oy kullanma hakký varsa bu bir defa gelir siyasi partiye üye olur. Üye olduktan sonra adaylýk konusu ise bunlarýn sabýka kaydýyla alakalýdýr. Sabýka kaydýyla ilgili yeri, verecek olan merci bellidir" ifadesini kullandý.

"O zaman Abdullah Öcalan bir gün tahliye olursa siyasete atýlabilecek mi? Bunu mu anlýyoruz" sorusuna ise Erdoðan, "Bir defa zikrettiðiniz isimle alakalý olarak böyle bir þeyin olamayacaðýný biliyorsun. Olamayacak bir þeyi niye bana soruyorsun" diye cevap verdi.

-Genelkurmay Baþkanlýðý'nýn durumu-

Erdoðan, olasý yeni demokratikleþme paketleri içinde Genelkurmay Baþkanlýðý'nýn Milli Savunma Bakanlýðýna baðlanmasýnýn da bir pakete konu olup olmayacaðý yönündeki soruya karþýlýk, þunlarý söyledi:

"Þu anda gündemimizde öyle bir durum söz konusu deðil. Þu anda bana baðlý olarak zaten Genelkurmay Baþkanlýðý çalýþýyor. Halimizden memnunuz, gayet iyi yürüyor. Onun için farklý yerlerin de bu tür þeyleri kaþýmasýna pek müsaade etmezsek isabetli olur diye düþünüyorum" dedi.

-"Temenni ederim ki kazandýrsýn"-

Demokratikleþme paketinin Avrupa Birliði'yle tam üyelik müzakerelerine ivme kazandýrýp kazandýramayacaðýna iliþkin ise Erdoðan, "Temenni ederim ki kazandýrsýn" deðerlendirmesinde bulundu. Kendilerinin bugüne birçok paket açýkladýðýný hatýrlatan Erdoðan, þunlarý söyledi:

"Biliyorsunuz 26 maddelik anayasal düzenleme ayný zamanda müktesebatýn da birçok taleplerini yerine getirsin, o istikametteydi. Ama pek de arzu ettiðimiz istikamette yürümedi. Þimdi de yine olumlu açýklamalar geliyor. Fakat hep bardaðýn boþ tarafýný arýyorlar, 'neresi boþ kaldý' diye. Yani o dolu taraf üzerinden hareket edip de 'þu süreci biraz hýzlandýralým' diye bir gayretleri yok. Yani benim Avrupa Birliði Bakaným fellik fellik hala üye ülkeleri dolaþýyor. Yine yurt dýþýnda ülkeleri dolaþýp 'görüyorsunuz geliþmeler þudur, þudur' anlatýyor ama hala 14 maddedeyiz.

Ýþte son olarak yine Fransa'nýn, sayýn Hollande'ýn desteðiyle, o eski þeyi ortadan kaldýrdý ama o da beþ maddeyi birden ne yazýk ki þu anda açamýyor. Ama açacaklarýna dair sinyaller verdiler. Temenni ederim ki o süreç biraz hýzlanýrsa, belki ondan sonra fasýllarýn açýlmasý biraz daha da hýzlanabilir. Umutluyuz. Ama çalýþýyoruz. Arkadaþlar 'biz çekiliyoruz, biz yokuz' böyle bir þeyin içinde deðiller. Her Bakanlar Kurulu toplantýmýzýn bir maddesi Avrupa Birliði çalýþmalarýdýr. Muhakkak bakanýmýz onunla ilgili 15 gün içinde ne çalýþmalar yaptý sunumunu yapar, gelecek 15 günde neler yapacak onlarý anlatýr ve bir madde sabittir, ona aittir."

Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olarak Müslüman'a ne veriyorsak, Hristiyan'a da Musevi'ye de hepsine ayný þeyi vereceðiz" dedi.

Heybeliada Ruhban Okulu

"Demokratikleþme Paketi" açýklandýðýnda Alevilerin hayal kýrýklýðýna uðradýðý ve pakette Ruhban Okulu konusunda da bir ifade olmadýðýnýn belirtilmesi üzerine Erdoðan, "Ruhban Okullarý konusunu biz çözeriz" ifadesini kullandý.

Erdoðan, 11 yýllýk döneminde Yunanistan'ýn Baþbakaný ve bakanlarýyla çok kez konuþtuklarýný dile getirerek, "Bu bizim için anlýktýr ama sizden bir þey istiyoruz. Atina'da iki tane camimiz var, birisi Fethiye Cami, yýkýlmýþ, enkaz. Burayý yapma müsaadesi verin, biz burayý yapalým. Öbür tarafta da Ruhban Okulu'nu açalým" dediklerini söyledi.

Sen Sinod Meclisi'nin devam etmesi için çalýþma yaptýklarýný da anlatan Erdoðan, kendisinin de 150 bin Türk vatandaþýnýn bulunduðu Batý Trakya'da, Müslümanlar için oradaki hocalarýn seçtiði birinin baþmüftu olmasýný istediklerini dile getirdi. Erdoðan, "Bugüne kadar hep 'yaptýk yapýyoruz, yaptýk yapýyoruz' demiþlerdir. Hep ipe un sermiþlerdir. Bunu ben Sayýn Bush'a da söyledim, Sayýn Obama'ya da söyledim, Merkel benden rica etti ona da söyledim. Dedim (bakýn eþ zamanlý olarak sizler bunlarý yapýn, biz de yapalým)" diye konuþtu.

"Sümela'yý biz ayine açtýk mý, açtýk; Tarsus'u açtýk mý, açtýk; Akdamar'ý açtýk mý, açtýk. Hep 'ver, ver, ver' diyorsunuz. Bir de siz verin. Kaldý ki bu hak" deðerlendirmesinde bulunan Erdoðan, bunun bir hak arayýþý olduðunu kaydetti.

Erdoðan, Türkiye'de 2 bin Rum olduðunu da belirterek, "Okul noktasýnda ne diyorsanýz hazýrým" dediðini ve adalarda açýlan okulda 4 öðrenci bulunduðunu söyledi.

Baþbakan Erdoðan, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olarak Müslüman'a ne veriyorsak, Hristiyan'a da Musevi'ye de hepsine ayný þeyi vereceðiz" dedi.

Alevilerin de Müslüman olduðunu dile getiren Erdoðan, "Müslüman olduðuna göre burada ayrýmcýlýða gidecek bir þeye fýrsat vermemek lazým" ifadesini kullandý.

Erdoðan, yaptýklarý "Alevi Çalýþtayý"ndan bir netice gelmediðini belirterek, Alevilerin arasýnda da bir bölünme bulunduðunu bildirdi. Erdoðan, þöyle konuþtu:

"Cemevleri konusunda, cemevini ibadethane olarak kabul edenler adeta yok gibi. Mesela bizim bu noktadaki hakim olan anlayýþýmýz 'inanç ve kültür merkezi olabilir' diyoruz. Bize siz farklý bir teklifle gelin. Sonunda ben Bekir Bey'e dedim ki 'siz bir çalýþma yapýn. Bu çalýþma neticesinde görelim'. Mesela dedelere ücret meselesi görüþüldü, dediler ki 'biz satýlýk deðiliz'. Bir kýsmý 'isteriz'. Yani belli bir yere iþ oturmuyor. Otursa ona göre biz de adým... Dernek misiniz? 'Hayýr dernek deðiliz'. Çünkü dernek statüsü olsa o da bizim iþimize gelmez. Dernek dediðin zaman Türkiye'deki tüm derneklerin milli bütçeden belli bir pay almasý lazým. Bütün bunlar çok ciddi üzerinde tartýþýlmýþ, konuþulmuþ konular. Buna raðmen yine de Baþbakan Yardýmcýmý bu konuyla ilgili görevlendirdim. O çalýþmalarýný devam ettiriyor. Biz bu arada Nevþehir Üniversitesi'ni Hacý Bektaþ-ý Veli üniversitesi olarak deðiþtiriyoruz. Onunla beraber de çok ciddi bir mesajý vermiþ oluyoruz."

-"AK Parti iktidarýnda cemevi sayýsý arttý"-

AK Parti'nin iktidardaki 11 yýlýnda yapýlan cemevi sayýsýnýn daha öncekilerin misli olduðu belirtilmesi üzerine Erdoðan, "Mukayese edilmez. CHP'nin iktidar olduðu dönemler dahil. Ondan sonra hükümet olduklarý dönemler dahil. Bizim 11 yýlda yapýlan cemevleriyle mukayese edilemez, sayýsal olarak. Varsa iddialarý çýkarsýnlar gelsinler. Benim önümde hesaplarým var. Biz, onlara belediyelerimiz olarak, AK Parti'li belediyeler olarak, hükümet olarak mümkün olduðunca her türlü desteði verdik, veriyoruz" diye konuþu.

Cemevlerinin elektrik ve su problemi olduðunun hatýrlatýlmasý üzerine ise Erdoðan, ibadethane olmayý çok küçük bir kýsmý kabul etse de Alevilerin genelinin bunu kabul etmediðini kaydetti.

Erdoðan, "Yeni bir pakette bu çözülecek, inþallah" temennisi üzerine "Ýnþallah" diye karþýlýk verdi.

Baþbakan Erdoðan, bir gazetecinin "Demokratikleþme Paketi"yle ilgili deðerlendirmede bulunup, ne terör örgütü elebaþý Abdullah Öcalan ile ne Kandil'le, ne BDP'yle ya da baþkalarýyla müzakere neticesinde hazýrlanmýþ bir paket olduðunu belirterek, "Tam tersine siz tabana göre, milletin tamamýna göre ve özellikle de Kürt kardeþlerimize göre bunu hazýrladýnýz. Dolayýsýyla büyük çoðunluk sevinirken bunlar sukütu hayale uðradý diye düþünüyorum. Doðru mu?" yönündeki sorusu üzerine þöyle konuþtu:

"Þunu çok iyi görmemiz lazým. Az önce de söyledim. Bizim programýmýzý okuyan, bizim kongrelerdeki mesajlarýmýzý takip edenler þu yaptýðýmýz açýklamalarýn onlarýn içerisinde olduðunu görecekler. Bu süreç böyle geliyor. Ama bu bir takvimdi. Bunun þimdi yapýlmasý gerekiyordu, bunu þimdi yaptýk. Mesela nefret suçlarý konusu dediniz ve iþte malum yerdeki þahýsla ilgili görüþmeler dediniz. Bir defa görüþmeyle böyle bir þey ortaya çýkmýþ olsa, BDP niçin o zaman farklý bir yaklaþýmla karþýmýzda duruyor. Çok daha ileri gidiyorlar. Ben tabi bu ifadeleri kullanarak burada belli bir propagandaya alet olmak istemem. Bunu bir defa kabullenmek asla mümkün deðil. Sayýn Bahçeli ile ilgili olsun, Kýlýçdaroðlu ile ilgili olsun; arkadaþlarýma da söyledim. Ben dedim 'artýk yerel seçimlere kadar kesinlikle bunlara cevap yetiþtirmeyeceðim. Bundan sonra verilmesi gereken cevap olursa siz verirsiniz' dedim. Cevap vermeyeceðim. Çünkü, bakýn yeni bir yasama yýlýna girdik. Yeni yasama yýlýný açarken bile yine nefret dolu ifadelerle, hakaret dolu ifadelerle konuþmaya baþladýlar. Beðenirsin, beðenmezsin. Ama bu tür ifadeleri kullanmak niye? Çünkü biz bu çatýnýn altýnda, bu parlamentoda beraber yaþýyoruz. Bana hakaret edeceksin. Senin bu hakaretle kazanacaðýn bir þey yok. Aklý selim sahibi olan benim milletim gereken cevabý zaten sandýklar geliyor, sandýklar geldiði zaman orada verecektir. Diðeri ayný þekilde. Çok çok aðýr hakaretler var o da bu þekilde devam ediyor."

Erdoðan, þöyle devam etti:

"Nefret suçlarý konusunda bir kiþi veya gruba karþý din, mezhep, dil, ýrk, millet, renk, cinsiyet, engellilik, felsefi inanç veya siyasal düþünce gibi kiþi veya grubun sahip olduðu temel bazý özelliklerden kaynaklanan nefret veya ön yargý nedeniyle gerçekleþtirilen eylem ve davranýþlar, devam ediyor. Þimdi bunu bu þekilde ortaya koyarak buradan nefret suçu görüyor. Aslýnda nefret diye ifade etmek deðil, alttaki metindir iþin aslý. Olayý böyle biz ortaya koyduk. Bunun bir diðer boyutu da þu; Türk Ceza Kanunu'ndaki belli hükümlere nefret saikinin nitelikli hal olarak eklenmesi olayý var. Bunu koymamýzýn sebebi de kimse kimseyi bunlardan dolayý karalamasýn, tezyif etmesin, kötülemesin."

-"Pazarlýða girmek suretiyle böyle bir adým atmadýk"-

"Kesinlikle bizim, þahsým ve arkadaþlarým, hakikaten hiçbir pazarlýða girmek suretiyle böyle bir adým atmadýk" diyen Baþbakan Erdoðan, CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu'nun ise "Bu bizim metin" dediðini söyledi.

Erdoðan, "Bu metin eðer sizin metninizse niye olumsuz davranýyorsun. O zaman sen de destekle. Hep beraber mesafe alalým, yol alalým" dedi. Baþbakan Erdoðan, þunlarý söyledi:

"Ama hala karalýyorsun. Bize teþekkür et. Deki 'Bizim metnimizde böylesi vardý. Sað olsun iktidar da bundan istifade etti'. Bunu yapsan o zaman bana da bir teþekkür borcu kalýr, ben de sana o teþekkürümü yaparým. Fakat bu söylediðiniz þeylerin hepsi bizim programýmýzda var. Partimizin kuruluþundan bu yana var. Ama ne yazýk ki beraber yürümek mümkün olmadý. Ve diyorum ya Türkiye'de bir muhalefet sýkýntýsý var. Bu sýkýntýyý yaþýyoruz. Zaten muhalefet sýkýntýsý olmasa o zaman bizim iþimiz daha rahat olacak. Muhalefet muhalefet görevini yapacak, biz de iktidar görevimizi yapacaðýz. Çok daha seri yol alacaðýz. Þimdi bugün Suriye ile ilgili teskere görüþülüyor. Hakaretlerle dolu bir müzakere. Þimdi, deðiþen bir þey yok. Hemen hemen bundan önceki teskerinin aynýsý geliyor. Nedir, elimizde böyle bir hazýrlýðýmýz olsun. Ne olur, ne olmaz. Her an bir tehditle orada karþý karþýyasýnýz. Diyor ki 'bir saatte Meclis toplanýr'. Hangi bir saatte sen hangi Meclis'i topluyorsun. Böyle sulandýrýlmýþ bir yaklaþým olur mu? Þimdi bir taraftan 'yeni CHP' deniyor, bir taraftan da, tabi bu yenilikten uzak bir yaklaþým tarzý var. Temenni ederim ki biz, bu süreç içinde arkadaþlarýma da ayný þeyi söylüyorum: 'Biz bu noktada dikkatli olacaðýz, iþimize bakacaðýz ve yaklaþan seçimlere de bütün hassasiyetlerimizi kullanarak en ideal þekilde hazýrlanýp milletimizin genelini kucaklayacaðýz. Asla benden ne Sayýn Kýlýçdaroðlu'na ne Sayýn Bahçeli'ye cevap beklemeyin, bu cevaplarý da siz verin' dedim. O kapýyý böylece kapatmýþ oldum."

Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, kendisinin cumhurbaþkanlýðý adaylýðýna iliþkin, "Böyle bir kararým þu anda kesin olarak yok. Kesin olarak zaten böyle bir kararým þu anda olsa bunu açýklama noktasýna giderim. Bizim bir sistemimiz var. Bu sistem istiþareye dayalýdýr. Bu istiþarenin en önemli ayaðý da partimdir. Partim bu noktada hangi görevi bana yýkarsa, hangi görevi benden isterse ben onu yapmanýn gayreti içerisinde olurum" dedi.

Erdoðan, A Haber ve ATV televizyonlarýnýn ortak canlý yayýnýna katýlarak, gazetecilerin sorularýný yanýtladý.

Cumhurbaþkanlýðý seçiminin yaklaþtýðýnýn hatýrlatýlmasý üzerine Erdoðan, buna iliþkin sürecin aðustos ayýnda tamamlanacaðýný söyledi.

"Siz cumhurbaþkaný olacaksýnýz. Sayýn Abdullah Gül görevi size devredecek. Þu anda görülen o" denilmesi üzerine baþbakan Erdoðan, "Bu sizin temenniniz" karþýlýðýný verdi.

Gül'ün TBMM'nin yeni yasama yýlý açýlýþ konuþmasýnda siyasete devam edeceði sinyali verdiðinin ifade edilmesi ve "Bu mümkün mü?" diye sorulmasý üzerine ise Erdoðan, "Biz kendi aramýzda bu tür þeyleri henüz daha oturup konuþmadýk. Vakti, saati geldiðinde zaten partimizin yetkili kurullarý da bizler de kendi aramýzda bunlarý konuþma imkanýmýz olabilir. Olacak mýyýz, olmayacak mýyýz? Kimin olmasý ülkemiz için çok daha isabetli olur?" diye konuþtu.

-"Hiçbir zaman isteyen olmadým"-

Erdoðan, "Sizin cumhurbaþkaný olmak konusunda kesin kararýnýz yok mu" sorusuna ise þu yanýtý verdi:

"Hayýr. Böyle bir kararým þu anda kesin olarak yok. Kesin olarak zaten böyle bir kararým þu anda olsa bunu açýklama noktasýna giderim. Bizim bir sistemimiz var. Bu sistem istiþareye dayalýdýr. Bu istiþarenin en önemli ayaðý da partimdir. Partim bu noktada hangi görevi bana yýkarsa, hangi görevi benden isterse ben onu yapmanýn gayreti içerisinde olurum. Siyasi noktadaki terbiyem de 40 yýldýr hep böyle geldi. Çünkü bütün basamaklarý týrmanarak geldim. Gençlik kollarýndan genel merkezlere varýncaya kadar hep öyle geldim. Ve hiçbir zaman isteyen olmadým. Çünkü talep bizde hep yanlýþ algýlanmýþtýr. Hep biz bu noktada görevlendirme noktasýnda olduk."

-"Partimin içinde bir bölünmenin olmasýna asla fýrsat vermek istemeyiz"-

Parti teþkilatýnýn istediðinin her zaman öncelikli olduðunu vurgulayan Erdoðan, cumhurbaþkaný adaylýðý konusunda da partinin tercihi yönünde adým atacaklarýný söyledi. "Partimin içinde bir bölünmenin olmasýna asla fýrsat vermek istemeyiz" diyen Erdoðan, parti kimin aday olmasýný isterse ona tabi olacaklarýný vurguladý.

"Partinin bölünmesi endiþesinin merkezinde Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ile yol ayrýmý olabilir mi? Çünkü bunun spekülasyonu yapýlýyor" denilmesi üzerine ise Erdoðan, þunlarý söyledi:

"Aramýzda yol ayrýmýna fýrsat verecek bir kararýn olmayacaðýna inanýyorum. Bunun aramýzda da gerekirse gerekli istiþaresini, müzakeresini yaparýz. Ona göre de adýmý atarýz. Çünkü þu anda partinin genel baþkanýyým. benim içim partim ne kadar önemliyse Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn bulunduðu makam gereði tabii ki tarafsýzlýðý ilkedir ama partimizin kurucularý arasýnda kendisi de vardýr. Ýnanýyorum ki AK Parti onun için de o denli önemlidir. Dolayýsýyla böyle bir sýkýntýnýn yaþanacaðýna ben ihtimal vermiyorum."

Erdoðan, Cumhurbaþkaný Gül'ün kendisinin alternatifi olmasý gerektiðini savunun bazý kesimlerin ortaya çýktýðýnýn ifade edilmesi üzerine ise bu yaklaþým her zaman olabileceðini ancak bunlara kulak asmalarýnýn söz konusu olmadýðýný söyledi.

Cumhurbaþkaný Gül'ün, Gezi Parký olaylarýnýn baþlangýcýna iliþkin yorumu ile gençlerin demokratik taleplerine atýfta bulunduðu sözlerinin hatýrlatýldýðý Erdoðan, gençlerin demokratik talepleri noktasýnda kendilerinin de Cumhurbaþkaný Gül'den farklý düþünmelerinin söz konusu olmadýðýný vurguladý. AK Parti'nin Türkiye'nin en büyük gençlik teþkilatýna sahip olduðunu, 1 milyon genç üyelerinin bulunduðunu ifade eden Erdoðan, çevre duyarlýlýðý konusunda da þahsýnýn ve AK Parti'nin ülkeye kazandýrdýklarýný bugüne kadar hiçbir siyasi partinin kazandýramadýðýný söyledi.

-"Ýtirazýmýz vandallýða"-

Gezi Parký odaklý olaylarda, itirazlarýnýn çevre duyarlýlýðýna deðil, yapýlan vandallýða olduðuna iþaret eden Erdoðan, "Oradaki gelen ilk grup, hadi diyelim ki bu aðaçlar sebebiyle geldiler, ben onlarý samimi genç kardeþlerim olarak kabul ediyorum. Ama ondan sonraki süreç bir kullanýlma sürecidir. O kullanýlma sürecidir, aslolan, tehlikeli olan. Ve oraya daha sonra kimler girdi? Tamamen illegal örgütler girdi. Ýþte o illegal örgütlerin, yakýp, yýkmasý vandallýðý her halde bunlar da takdir edilemez" diye konuþtu.

Süreçte grup temsilcileriyle görüþmeler yaptýðýný, mahkeme kararýný bekleme ve gerekirse kamuoyu yoklamasý yapma kararý aldýklarýný ancak olaylarýn sürdüðünü anlatan Erdoðan, amaçlarýnýn ise Ýstanbul'a yakýþýr bir meydan kazandýrmak ve þehir müzesi kurmak olduðunu vurguladý. Birilerinin bu çabalarý karalamaya çalýþtýðýný ancak milletçe buna fýrsat verilmemesi gerektiðini belirten Erdoðan, aklýselim sahibi herkesin yapýlan eserleri görmesi gerektiðini kaydetti.

Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý döneminden bu yana AKM'nin Türkiye'ye yakýþýr bir opera binasý, kültür alaný olmasýný arzu ettiðini aktaran Erdoðan, bu projelere karþý çýkmanýn kimseye yakýþmadýðýný söyledi.

-"Masa baþýnda oturup aday belirleyen parti deðiliz"-

Baþbakan Erdoðan, yaklaþan yerel seçimlerde partisinin Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkan adayýnýn kim olduðu sorusuna, "Benim kafamda biri var da ama önemli olan teþkilatýmýn da nabzýný almak. Kamuoyu araþtýrmalarýný yaptýrdýk, çýktý. Teþkilatýmýn temayülünü almadan yaparsak o teþkilatýma saygýsýzlýk olur, o saygýsýzlýðý yapamam. Çünkü biz masa baþýnda oturup aday belirleyen bir parti deðiliz" dedi.

Erdoðan, Eskiþehir Valisi Güngör Azim Tuna'nýn bir gazeteciye gönderdiði elektronik postaya iliþkin soruyu yanýtlarken da Vali'nin davranýþýný tasvip etmenin söz konusu olmadýðýný belirterek, Ýçiþleri Bakanlýðý'nýn konuyu incelediðini hatýrlattý. Erdoðan, "Aslýnda iyi bir arkadaþýmýz, hoþ bir arkadaþýmýz ama nasýl bir boþluða düþmüþ. Gerçekten kendisi mi? Yanlýþ" ifadesini kullandý.

Baþbakan Erdoðan, yeni anayasa çalýþmalarýna iliþkin sorularý da yanýtladý.

AK Parti olarak yeni anayasa yapýmý çalýþmalarýnda Uzlaþma Komisyonu'nun kurulmasý aþamasýndan itibaren çok fedakarlýk yaptýklarýný, komisyonda tüm partilerin eþit üyesi olmasýndan yana tavýr sergilediklerini bildiren Erdoðan, dört partinin mutabýk kaldýðý maddelerin TBMM'den çýkarýlmasý önerisini yaptýðýný da hatýrlattý. Ancak, muhalefet partilerinin ipe un serdiðini ifade eden Erdoðan, gelinen noktada dört partinin anlaþtýðý maddelerin yasalaþtýrýlmasý ve böylece mesafe alýnmasý önerisini tekrarladý.

-"Erken seçim yok"-

"Bunun çözümü erken seçim deðil mi? Seçimi erkene alsanýz, anayasa deðiþtirecek çoðunluðu istersiniz. Var mý böyle bir ihtimal?" diye sorulmasý üzerine, "Bu tür þeylerin hiçbirisi sizlere bu istediðiniz neticeyi getirecek diye bir þey yok. Þu anda 326 milletvekilimiz var. Yarýn tekrar 326 mý olur, 330 mu olur, 340 mý olur? Bunlarýn hiçbirisi elinizde garanti olan þeyler deðil. Dolayýsýyla ben siyasette özellikle kumarý arzu eden veya yaþayanlardan deðilim" diye konuþtu.

"Erken seçim yok mu?" sorusuna "Hayýr" karþýlýðýný veren Erdoðan, AK Parti'nin hep seçimlerin zamanýnda yapýlmasýndan yana olduðuna dikkati çekti.

"Bir kez oyuna geldiklerini ve erken seçim süresini 4 yýla indirme olayý olduðunu" dile getiren Erdoðan, "O zaman cumhurbaþkaný seçiminde bir oyun yapýldý. 'Böyle bir anlaþmaya gidelim' dedik. O zamanki arkadaþ bu anlaþmada bize söz verdikleri halde 'tamam siz 4 yýla indirin biz destekleyeceðiz' dediler. Ve ne cumhurbaþkanýný desteklediler o zaman, Abdullah Bey'in seçiminde ne de 4 yýl olayýnda geldiler orada oyunu bozdular. Ve 4 yýla böylece indirmiþ olduk. Kaldý ki ben 4 yýlý bir siyasi iktidarda yeterli süre olarak görmüyorum. 5 yýlýn olmasý lazým" ifadesini kullandý.

Türkiye'nin seçim lügatýndan erken seçimi kaldýrmak gerektiðine iþaret eden Erdoðan, geliþmiþ ülkeleri erken seçimi hiçbir zaman tercih etmediðini vurguladý.

-"Üç dönem kuralýný deðiþtirmem"-

Erdoðan, bir baþka soruyu yanýtlarken de parti tüzüklerindeki üç dönem kuralýnýn deðiþmeyeceðini belirterek, "Ben partinin genel baþkaný olduðum sürece deðiþtirmem. Bu kendime saygýsýzlýk olur" yorumunda bulundu.

Cumhurbaþkanlýðý seçim sisteminde veya yapýda bir deðiþiklik olup olmayacaðýna iliþkin sorularý yanýtlarken de Erdoðan, "330'u garanti ettikten sonra halka götürürsünüz. Halka götürüldüðü zaman halkýmýzýn ben baþkanlýk seçimine evet diyeceðine inanýyorum. Þu anda halkýmýz konuyu tam bilemediði için bazý þeylerde sýkýntý var. Halkýmýz bunu anladýðý anda ben inanýyorum ki baþkanlýk sistemine halkýmýz da evet diyecek" dedi.