Cumhurbaþkaný Erdoðan, Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi'nde düzenlenen 9. Uluslararasý Hafýzlýk ve Kur'an-ý Kerim'i Güzel Okuma Yarýþmasý Ödül Töreni'nde konuþtu.
Programýn düzenlenmesinden duyduðu memnuniyeti dile getiren Erdoðan, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýna teþekkür etti.
Bu yýl 9'uncusu düzenlenen yarýþmaya, 54 ülkeden 94 yarýþmacýnýn katýldýðýný, ön elemede 35 ülkeden 41 yarýþmacýnýn finale kaldýðýný, finalin Þanlýurfa'da yapýldýðýný aktaran Erdoðan, bu programda iki farklý kategoride dereceye girenlere ödüllerinin verileceðini söyledi. Erdoðan, dereceye girenlerin yaný sýra yarýþmaya katýlan 94 yarýþmacýnýn da her birini tebrik etti.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Hazreti Muhammed'in bir hadisinde "Kur'an-ý ezberleyip okuyan kiþi Allah katýnda seçkin meleklerle birlikte olacaktýr. Kur'an-ý zorlanarak da olsa devamlý okumaya çalýþan kiþiye iki kat ecir vardýr." dediðini, bir baþka hadisinde "Kur'an-ý öðrenin, onu okuyun ve okutun. Kur'an-ý öðrenen, okuyan ve gereðini yapan kimse her tarafa koku yayan misk dolu bir kaba benzer. Kur'an-ý öðrendiði halde onu okumayan ve okutmayan yatýp uyuyan kimse ise aðzý baðlý bir misk kabýna benzer." ifadeleriyle Kur'an öðrencilerini müjdelediðini anlattý.
Erdoðan, "Zümer suresinde sözlerin en güzeli olarak tarif edilen Kur'an-ý Kerim'i hakkýyla okuyan, öðrenen, öðreten, hatmeden, hýfzeden ve hayatýnýn her safhasýný tatbik eden müminler olmayý Mevla bizlere nasip eylesin. Rabb'im sizlerden de razý olsun, ecrinizi artýrsýn diye dua ediyorum." ifadelerini kullandý.
- "ZORLU BÝR SÜRECÝ HEP BÝRLÝKTE TECRÜBE EDÝYORUZ"
Ýslam aleminin bugün geçmiþte hiç olmadýðý kadar derin bir sarsýntýdan, çetin bir sýnavdan, adeta bir varlýk yokluk imtihanýndan geçtiðini vurgulayan Erdoðan, "Kitabullah'a sýmsýký tutunmamýz, Allah'ýn ipine dört elle sarýlmamýz, peygamber efendimizin sünnetini kendimize rehber edinmemiz gereken zorlu bir süreci hep birlikte tecrübe ediyoruz." dedi.
Ýsrail'in on yýllardýr iþgal ettiði, bir yýlý aþkýn süredir de tüm dünyanýn gözleri önünde soykýrým uyguladýðý Gazze ve Filistin topraklarý baþta olmak üzere, Ýslam coðrafyasýnýn önemli bir bölümünün bugün ne yazýk ki istikrarsýzlýkla, çatýþmayla, savaþla, yoklukla ve zulümle boðuþtuðunu dile getiren Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Çoðu çocuk ve kadýn, 50 bin masum insanýn vahþice katledildiði, bir avuç toprak parçasýna hapsedilmiþ 2 milyon kiþinin üzerlerine sürekli bomba yaðdýrýldýðý, insanlýk adýna, medeniyet adýna utanç verici günler yaþýyoruz. 7 Ekim 2023'ten beri þahit olduðumuz, cinnet halini anlatmaya kelimeler yetmiyor. Katliam kadar acý olan bir baþka gerçek, yýllardýr bize adres gösterilen kurum ve kuruluþlarýn içine düþtüðü acizliktir. Siyonist hezeyanlarla gözü dönmüþ Ýsrail hükümeti sadece Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyini deðil görevi, barýþý, insan haklarýný, basýn özgürlüðünü, demokrasiyi korumak olan tüm yapýlarý esir almýþtýr."
Filistin'de 13 aydýr çocuklarýn soykýrýma uðradýðýný, keskin niþancýlarýn 2-3 yaþýndaki bebekleri hedef tahtasý olarak kullandýðýný, canlý yayýnda gazetecilerin kurþunlarla öldürüldüðünü ifade eden Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Daha bunun gibi insaný insanlýðýndan utandýran nice cinayetler iþleniyor. Ama bünyesinde 10 binlerce personelin çalýþtýðý, milyarlarca dolarlýk bütçeleri olan uluslararasý kurumlardan hiçbir itiraz gelmiyor. Netanyahu denilen insanlýk düþmanýný durduracak, katliam þebekesinden hesap soracak etkili, caydýrýcý herhangi bir adým atýlmýyor. Bu, insanlýðýn tükeniþidir. Bu, uluslararasý hukukun yerini artýk orman kanunlarýnýn aldýðýnýn ilanýdýr. Bu, ikinci dünya savaþý sonrasý kurulan küresel sistemin kendi kendini feshettiðinin en somut göstergesidir. Burada þunu açýk açýk söylemek isterim, Gazze soykýrýmý dünyadaki tüm maskeleri indirmiþtir. Ýsrail yönetiminin hukuk tanýmazlýðý, Batý'nýn on yýllardýr savunduðunu iddia ettiði deðerlerin içinin tamamen boþ olduðunu bizlere tekrar hatýrlatmýþtýr. Medeniyet dediklerinin tek diþi kalmýþ bir canavar olduðunu hep beraber gördük, görüyoruz.
Yüreðim parçalanarak þu gerçeði de ifade etmek mecburiyetindeyim. Nüfusu 2 milyara yaklaþan Ýslam dünyasý olarak maalesef Gazze'de ve Lübnan'da baþarýlý bir sýnav veremedik. Siyonist rejimin ölüm makinasýnda 50 bin kardeþimizin kýyýlmasýna engel olamadýk. Topraðýn üzerinde þerefsizce yaþamaktansa topraðýn altýnda þerefimle yatarým diyerek kanýnýn son damlasýna kadar vatanlarýný savunan Filistinli yiðitlere hak ettikleri þekilde sahip çýkamadýk."
Gazze halkýnýn, Gazzeli müminlerin, iþgalciler karþýsýnda kahramanca, "Bedr'in aslanlarý" ve Çanakkale'yi geçilmez kýlan istiklal aþýklarý gibi direndiðini dile getiren Erdoðan, Gazze ve Filistin'in sadece kendi onurlarý için deðil, ayný zamanda tüm Müslümanlar ve tüm insanlýk için yiðitçe direndiðini vurguladý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, þöyle devam etti:
"Birkaç ülke dýþýnda, üzülerek söylüyorum, Ýslam dünyasýndan güçlü bir tepki yükselmiyor. Bu daðýnýklýðýn da tarihe kaydedildiði unutulmamalýdýr. Bizler öte dünyada yaptýklarýmýz kadar yapmadýklarýmýzýn da hesabýný vermekle mükellefiz. Müslümanlarýn üzerine serpilmiþ ölü topraðý hakkýnda baþýmýzý iki elimizin arasýna alýp, hepimizin mutlaka tefekkür etmesi gerektiðine inanýyorum.
Bu cendereden kurtulup, feraha ve selamete ulaþmamýzýn yegane yolu, hiç þüphesiz Kur'an'a ve sünnete baðlýlýktan geçmektedir. Nur daðýna inen ilk vahiyden, Resul-i Ekrem'in Veda Hutbesi'ne kadar bizlere güç ve iman veren, ümit ve cesaret aþýlayan, darýdünyaya niçin geldiðimizi hatýrlatan asli kaynaklarýmýza dönmek, kendimizi bu mizan üzere sigaya çekmek zorundayýz. Ecdadýn asýrlar boyunca yaptýðý gibi fikrimizi, zikrimizi, hayatýmýzý, Kur'an ve sünnetin ýþýðýyla nurlandýrmak, tüm yaþamýmýzý Ümmet-i Muhammed'e yaraþýr þekilde yeniden kurmak, kurgulamak, geliþtirmek durumundayýz."
- "BÝZ BÝRBÝRÝMÝZE EMANET EDÝLMÝÞ KARDEÞLERÝZ"
Erdoðan, Mehmet Akif Ersoy'un "Piraye-i hafýzam sen oldun. Sermaye-i hafýzam sen oldun. Sensin hele ey Kitab-ý a'zem. Haþa buna hiç tereddüt etmem. Dünyada refikü hem zebaným. Ukbada mü'inü müst'aným" dizelerini okuyarak, "Evet bizim hafýzamýz da sermayemiz de refikimiz de yardýmcýmýz da Kur'an-ý Kerimdir. Vicdaný, þefkati, merhameti, yetim, öksüz ve kimsesizleri koruyup, gözetmeyi nasýl Kur'an'dan, sünnetten ve siretten talim ettiysek, müminler olarak zulüm ve zalimle mücadeleyi de mücahede ruhunu da dirayeti, basireti ve metaneti de yine ilahi mesajlardan öðreneceðiz." ifadesini kullandý.
"Karanlýklarý ancak Ýslam'ýn nuruyla aydýnlýða kavuþturacak, onun koruyucu ve kapsayýcý zýrhýný kuþanarak ruh köklerimizi Ýslam'la yeþeren topraklarýn gürül gürül akan ýrmaklarýyla yeni baþtan Allah'ýn izniyle buluþturacaðýz" diyen Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Çünkü bizim Gazze'de yerle bir edilen evinin yýkýntýlarý içinde elinde tespih, kucaðýnda Kur'an-ý Kerim ile þehit olan çocuklara borcumuz var. Kaldýklarý çadýrlarda siyonist canilerin bombalarýyla diri diri yanarak þehadete eren kardeþlerimize karþý sorumluluklarýmýz var. Zalime meydan okuyan, zulme boyun eðmeyen bu ümmetin vakar abidesi evlatlarýna, kahramanlarýna verdiðimiz sözümüz var.
Afrika'nýn en ücra köþelerinde ellerini semaya kaldýrmýþ, yüzlerini Türkiye'ye dönmüþ kardeþlerimize karþý mesuliyetlerimiz var. Dünyanýn dört bir yanýnda hayatta kalma mücadelesi veren mazlumlarýn, maðdurlarýn, gariplerin bizlerden, sizlerden, Türkiye'den ve bu ümmetten ümidi var. Bu ümitleri boþa çýkaramayýz. Kardeþlerimizi, özellikle verdiðimiz sözü unutmayacaðýz, sýrtýmýzý da onlara dönmeyeceðiz. Unutmayýn, biz birbirimize emanet edilmiþ kardeþleriz. Elimizle, dilimizle, buna gücümüz yetmiyorsa kalbimizle, dualarýmýzla kardeþlerimizin yanýnda olmalýyýz."
- "ÝNSANLIÐIN DAHA FAZLA DÝBE VURMAMASI ÝÇÝN HAREKETE GEÇMEMÝZ ÞARTTIR"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, kýþ mevsiminin kapýyý çalmak üzere olduðuna dikkati çekerek, Gazze ve Lübnan baþta olmak üzere savaþýn bütün yükünü taþýyanlar için bu kýþýn her zamankinden daha aðýr geçeceðini dile getirdi.
Ýsrail hükümetinin bombalarla, füzelerle kýramadýðý direniþi, aç, susuz, gýdasýz, ilaçsýz býrakarak kýrmayý deneyeceðine iþaret eden Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Ýnsani yardýmlarýn geçiþine izin vermeyerek, Filistin'in baþý dik evlatlarýna diz çöktürmeye çalýþacak. Nazilerin toplama kamplarýný aratmayan koþullarda yaþamaya mahkum ettiði 2 milyon insana bu kýþ boyunca her türlü kötülüðü yapacak. Ýnsanlýðýn daha fazla dibe vurmamasý için harekete geçmemiz þarttýr. Kardeþlerimizi bu haydutluk karþýsýnda yalnýz ve çaresiz býrakamayýz. Baþta yardýmsever milletim olmak üzere kalbi Filistin ve Lübnan için atan tüm insanlarý mazlumlara el uzatmaya davet ediyorum. Rabb'im Gazze, Batý Þeria ve Lübnan'daki biçarelerin yardýmcýsý olsun. Rabb'im bizlere bu insanlýk imtihanýný alnýmýzýn akýyla vermeyi nasip etsin."
Erdoðan, 9. Uluslararasý Hafýzlýk ve Kur'an-ý Kerim'i Güzel Okuma Yarýþmasý'nda dereceye girenleri yürekten tebrik ettiðini belirterek, jürideki hocalara ve yarýþmanýn gerçekleþmesinde emeði geçenlere teþekkürlerini iletti.
- Notlar
Cumhurbaþkaný Erdoðan, salona geliþinde kendisiyle fotoðraf çektirmek isteyenlerin taleplerini geri çevirmedi, bazý davetlilerle fotoðraf çekildikten sonra yerine geçti.
Program, 9. Uluslararasý Kur'an-ý Kerimi Güzel Okuma Yarýþmasý birincisi Muhammed Sizcan'ýn, Kur'an-ý Kerim tilavetiyle baþladý.
Sinevizyon gösteriminin yapýldýðý programda, konuþmalarýn ardýndan Diyanet Ýþleri Baþkaný Ali Erbaþ, Cumhurbaþkaný Erdoðan'a hediye takdim etti.
Sonrasýnda 9. Uluslararasý Hafýzlýk Yarýþmasýnda dereceye giren Bangladeþ'ten Muaz Mahmud, Ýran'dan Milad Asheghi Khasraghi ve Malezya'dan Muhammed Daniel Hazýq Bin Haswadi ile 9. Uluslararasý Kur'an-ý Kerimi Güzel Okuma Yarýþmasý'nda derece alan Türkiye'den Muhammed Sizcan, Ýran'dan Seyedparsa Angoshtan ve Afganistan'dan Abdul Rab Ayoubi, ödüllerini Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn elinden aldý.
Erdoðan, Kur'an-ý Kerim'i Güzel Okuma Yarýþmasý birincisi Muhammed Sizcan'a, "Millet Camisi'ne de böyle bir kardeþimiz yakýþýr." dedi.
Program, Erdoðan'ýn jüri heyeti ve finalistlerle fotoðraf çekilmesinin ardýndan sona erdi.