Cumhurbaþkaný Erdoðan, AK Parti Grup Toplantýsý'ndan çýkýþýnda, gazetecilerin gündeme iliþkin sorularýný yanýtladý.
Erdoðan, "ABD F-35'leri vermediði takdirde Rusya'dan savaþ uçaðý alýmý olacak mý?" sorusuna ise þu yanýtý verdi:
"Bu kadar böyle çok hassas, ince niye çalýþýyorsunuz? S-400'ü alýrken bir yerlere sorduk mu? Sormadýk, deðil mi? Aldýk mý, aldýk. Böyle bir þey yaparken de eðer alma kararýný verirsek alýrýz. Bütün mesele anlýktýr. Çünkü burada bizim hakkýmýz var ve burada biz bir pazar deðiliz. Patriotlar konusunda defaatle kendileriyle görüþmüþüzdür, hep bizim önümüze kongreyi getirmiþlerdir. Kongreye sunmuþlardýr, kongreden olumsuz cevap aldýklarý için bize patriot satamamýþlardýr. Bu Obama döneminde de böyle olmuþtur, Sayýn Trump döneminde de ne yazýk ki böyle olmuþtur. Hem sen savunma sistemleri noktasýnda benim þu an ihtiyacým olan sistemi bana vermeyeceksin hem de kalkýp bir baþka yerden ben bunu tedarik ettiðim zaman, 'Alamazsýn, benim müsaade etmem gerekir.' diyeceksin. Bu bir defa bir ülkenin egemenlik haklarýna müdahaledir. Türkiye egemenlik haklarýna müdahaleyi asla kabul edebilecek bir týynette deðildir. Biz bu konuda nasýl S-400'de kararýmýzý verip alýmlarýmýz yaptýysak ayný þekilde F-35 sorunu çözülmezse bu noktada da gereken adýmlarý atarýz."
Pazartesi günü (dün) konuya iliþkin açýklamalarda bulunan Savunma Sanayi Baþkaný Ýsmail Demir, Rus tarafýndan bir tekliðin olduðunu, ve Türkiye'nin teklifi deðerlendirdiðini belirtti. Konunun mali, teknik ve stratejik boyutuyla inceleneceðini, hemen karar verme gibi bir þeyin söz konusu olmadýðýný ifade etti.
22 Ekim’de, Federal Askeri Teknik Ýþbirliði Servisi Baþkaný Dmitry Shugaev, Su-35 ve Su-57 konusunda istiþarelerin yapýldýðýný, ancak sözleþmenin henüz görüþülmediðini açýkladý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn 27 Aðustos’ta Moskova’ya yaptýðý ziyaretten sonra, Türkiye'nin Rus savaþ uçaklarýný satýn almasýyla ilgili açýklamalar yoðunlaþtý. Erdoðan, MAKS-2019'u ziyareti sýrasýnda, Vladimir Putin ile birlikte Suhoy tasarýmý savaþ uçaklarýný yakýndan inceledi.