4.11.2012 12:07 - Güncelleme:
Bülent Orakoğlu'ndan şok iddia!
Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkan Vekili Bülent Orakoğlu, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) yetkisi dışında bir dinleme ekibi kurduğunu söyledi. Bunu kendisine bizzat oluşumun içinde olan bir kişinin anlattığını vurgulayan Orakoğlu, 'Bunun mutlaka araştırılması lazım. 28 Şubat'ta alınan kararlar ve uygulamalar iyi irdelenmeli.' dedi. 28 Şubat sürecinin gazeteci Uğur Mumcu'nun öldürülmesiyle başladığını ifade eden Orakoğlu, Encümen-i Daniş üstü yapılar bulunduğuna dikkat çekti.
ABONE OL
Kanal 5'e konuk olan Orakoğlu, MGK'nın dinleme ekibiyle illegal bir şekilde teknik takipte bulunduğunu ifade etti. Orakoğlu, şunları söyledi: "MGK 28 Şubat sürecinde dinleme yapmıştı. Bunu çok açık bir bilgi kaynağım söyledi bana. Kısa sürede bunu savcılara da anlatacağım. Biliyorsunuz 28 Şubat sürecinin en önemli aşamalarından olan MGK kararları üzerindeki 'gizlilik' kaldırıldı. Bu bilgi doğru. Gizlilik kaldırıldığı için ortaya çıkarılması mümkün. MGK, yetkisi dışında bir dinleme ekibi kurmuş. Bunu bana bizzat oluşumun içinde olan bir kişi anlattı. Bunun mutlaka araştırılması lazım. 28 Şubat'ta alınan kararlar ve uygulamalar iyi irdelenmeli."
"ENCÜMEN-İ DANİŞ ÜSTÜ YAPILAR VAR"
Türkiye'de derin yapıların tam olarak ortaya çıkarılamadığını dile getiren Orakoğlu, çok ciddi mücadele edildiğini ve hükümetin de dik durduğunu kaydetti. Ama devletin yetkilerini derin yapıların lehine kullanan bir takım insanlar bulunduğuna dikkat çeken Orakoğlu, "Bunlar tam olarak ortaya çıkarılamadı. Bu çok büyük bir tehlike. Türkiye'de artık ayıklanma süreci başlamıştır. Localar var. Encümen-i Daniş üstü yapılar da var. Bunların psikolojik hareket merkezlerinin çok güçlü olduğunu gözlemliyoruz. Ben ısrarla 28 Şubat konusunda BÇG kadar sivil ayağın üzerine gidilmesini de bunun için söylüyorum. Medyayı sürekli gündeme getirerek apoletli olanlarının ortaya çıkarılması talebimde bundan. Bakın ses kayıtları bile var. Yani Komutanların askerlere verdiği emir gibi malum medya'ya verdiği talimatlar var. Bir de 28 Şubat sürecinde verilen kararla yeniden gözden geçirilmelidir." diye konuştu.
"28 ŞUBAT UĞUR MUMCU'NUN ÖLDÜRÜLMESİYLE BAŞLADI"
28 Şubat sürecinin gazeteci Uğur Mumcu'nun öldürülmesiyle başladığını ifade eden Orakoğlu, şöyle devam etti: "Mumcu'nun öldürülmesinin ardından Eşref Paşa ve Özal'ın şüpheli ölümleri var. Bugün savcılar bu olayları soruşturuyor. Suikast iddiaları ortadadır. Devletin en üst mertebesindeki insanlardan ve önemli gazetecilerden söz ediyoruz. Ve tabi 33 er olayı da unutulmamalıdır. 'Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık eylemi' de darbeciler tarafından hazırlanmıştır. Bu ülkede kaos meydana getirmek isteyen iç ve dış yapılar düğmeye basmıştır. Sonra Susurluk kesinlikle bir 28 Şubat operasyonudur. Hükümet Susurluk ile hedefe konulmuş, yıpratılmış ve psikolojik harp ile zor duruma sokulmuştur. Susurluk olayı da çok ciddi irdelenmelidir. Türkiye'nin genleri ile oynayan sistemin operasyonları deşifre edilmelidir."
"ENCÜMEN-İ DANİŞ ÜSTÜ YAPILAR VAR"
Türkiye'de derin yapıların tam olarak ortaya çıkarılamadığını dile getiren Orakoğlu, çok ciddi mücadele edildiğini ve hükümetin de dik durduğunu kaydetti. Ama devletin yetkilerini derin yapıların lehine kullanan bir takım insanlar bulunduğuna dikkat çeken Orakoğlu, "Bunlar tam olarak ortaya çıkarılamadı. Bu çok büyük bir tehlike. Türkiye'de artık ayıklanma süreci başlamıştır. Localar var. Encümen-i Daniş üstü yapılar da var. Bunların psikolojik hareket merkezlerinin çok güçlü olduğunu gözlemliyoruz. Ben ısrarla 28 Şubat konusunda BÇG kadar sivil ayağın üzerine gidilmesini de bunun için söylüyorum. Medyayı sürekli gündeme getirerek apoletli olanlarının ortaya çıkarılması talebimde bundan. Bakın ses kayıtları bile var. Yani Komutanların askerlere verdiği emir gibi malum medya'ya verdiği talimatlar var. Bir de 28 Şubat sürecinde verilen kararla yeniden gözden geçirilmelidir." diye konuştu.
"28 ŞUBAT UĞUR MUMCU'NUN ÖLDÜRÜLMESİYLE BAŞLADI"
28 Şubat sürecinin gazeteci Uğur Mumcu'nun öldürülmesiyle başladığını ifade eden Orakoğlu, şöyle devam etti: "Mumcu'nun öldürülmesinin ardından Eşref Paşa ve Özal'ın şüpheli ölümleri var. Bugün savcılar bu olayları soruşturuyor. Suikast iddiaları ortadadır. Devletin en üst mertebesindeki insanlardan ve önemli gazetecilerden söz ediyoruz. Ve tabi 33 er olayı da unutulmamalıdır. 'Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık eylemi' de darbeciler tarafından hazırlanmıştır. Bu ülkede kaos meydana getirmek isteyen iç ve dış yapılar düğmeye basmıştır. Sonra Susurluk kesinlikle bir 28 Şubat operasyonudur. Hükümet Susurluk ile hedefe konulmuş, yıpratılmış ve psikolojik harp ile zor duruma sokulmuştur. Susurluk olayı da çok ciddi irdelenmelidir. Türkiye'nin genleri ile oynayan sistemin operasyonları deşifre edilmelidir."
