Çanakkale ruhu TSK'ya geri döndü
ABONE OL
GEÇTİĞİMİZ günlerde TSK kendine bağlı askeri ortaokul ve liselerde seçmeli dersler Kuran'ı Kerim ile Hz. Muhammed'in Hayatı'nın okutulmaya başlandığını duyurdu. Milat olarak kabul edilen haberin ardından gelen bilgiler, derslere yoğun ilgi olduğu; okullardaki askeri öğretmenlerin ilgiye yetişemediğinden Genelkurmay'a yeni öğretmen alımı isteğinde bulunulduğu yönünde idi. 28 Şubat Dönemi'nde kendileri "dindar" oldukları ya da eşleri başörtüsü taktığı için "irtica" suçlamasıyla TSK'dan ilişiği kesilenler tarafından kurulan Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan Türkiye'nin asker-din ilişkisini yorumlarken "TSK, uzaklaştığı Çanakkale ruhuna geri dönüyor" dedi.

Hukuki düşünenler ön plana çıktı

TSK'nın seçmeli din dersleri açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hz. Muhammed'in hayatı ve Kuran'ı Kerim dersi ile Fatma Şahin'in askerlere ders veren ilk bakan olması, TSK'işlerin normalleşmeye başladığının işareti oldu. TSK'nın olağan işleyişini incelediğinizde, hukukun içinde kalma ve hukuki meşruiyete saygı gösterme vardır. Daha önce TSK içinde, 'Biz yaparız, insanlar hukuk içinde haklarını arasınlar. Hukuk da neymiş' anlayışı vardı. Şimdi, Meclis karar verdiğinde kararına uymakla ilgili hukuki algının TSK'da güçlendiğini ve bu tarzda düşünenlerin daha ön plana çıktığını düşünüyoruz.

Meclis'e inat etmeye inandılar

'TSK, bu dersleri vermeye bilirdi' yorumları da yapıldı açıklamadan sonra?

TBMM'nin irade göstermesinin sonuçlarıdır bunlar. MGK da, TSK'nın tüm mekanizması da, alınan karara uyar. ASDER olarak biz, 'TBMM, iradesini göstersin' konusunu yıllarca savunduk. Çünkü TSK'dan yetişen kurmay tipi, hukuk içinde kalma ile ilgili eğitim alır. Hukuku önemser. Ortalama bir kurmay buna uyma eğilimidir, uymama ise istisna yaklaşımdır. Fakat hukuksuzluğun o derece önü açılmıştı ki, tüm TSK politikası böyle işliyor diye anlaşılmıştı. Şimdi, Meclis bir karar verince, ona itaat etme kararına inandılar.

Allah Allah değişti, hura hura oldu

Seçmeli derslerin konusu, bir anlamda 28 Şubat'ta TSK'dan irticai faaliyetten atıldıklarını söyleyenlerin yaptıkları faaliyetleri içerecek. O günlerde atılanlar 'suçumuz neydi' der mi bu durumda?

28 Şubat'takilere sormak lazım, 'o dönemde atılanların suçu neydi' diye. O komuta kademesi hesap vermeli. TSK'da şu anda 1993'ten beri başlayan Çanakkale ruhundan sapmadan dönüş var. Aslında TSK'nın özüne dönüşüdür bu seçmeli derslerin uygulanması. Askeri eğitim vatan için ölmektir. Vatan için ölme eğitimi verilen insanlarda kişinin inanç sistemi, ölümden sonraki hayat ve ölüme getirdiği anlam çok önemli. Zamanında Allah Allah diye yönetmeliğe geçmiş durum Hura Hura diye değiştirildi. Sonra yine Allah Allah diye düzeltildi. 1993'te NATO'nun özellikle TSK içinde düşman konseptini değiştirmesine bağlı olarak, radikal din akımlarının düşmanlığını aşırı yorumlamak nedeniyle herkesi kökten dinci görmesi sonucunda sap ile saman karıştırıldı TSK'da. Böyle durumlarda TSK, karıncaya tüfek ile ateş eder gibi uygulama yaptı. 2 bin subay ile toplam 10 bin subay, ast ubay uzaklaştırıldı. Şimdi bugün yaşanan bu din eğitimi, o günkü yanlıştan uzaklaşmadır.

Bir kez bile demokrasi konferansı olmadı

Şimdi anlatacağım şey TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu tutanaklarında var. O dönemde Kuleli Askeri Lisesi'ne öğrenciler alınırken, onlara sorular soruluyor. 'Hz. Muhammed ve Atatürk denize düşse, hangisini kurtarırsın.' Bu sorunun yanıtına göre çocuklar askeri liseye alındı ya da alınmadı. Annesinin iç çamaşırının renginden tutun da, evde hangi gazete okunduğuna dair her şey öğrencilere soruluyordu. Böyle öğrenciler alındı. Ben Kuleli Askeri Lisesi'nde okudum ve çeşitli TSK eğitimlerinde bulundum. Yüzlerce laiklik konferansı dinledim ama bir tane demokrasi konferansı dinlemedim. TSK'da zihinsel dönüşüm yaşayıp yaşamadığının ortaya çıkması, demokratik dönüşüm ile yaşanır.

Uygulamayı görmek lazım

Derslere katılımın çok olduğu söyleniyor?

TSK, Meclis kararına uyar ama askeri lisenin yönetimine başka birisi gelirse, tüm öğrencileri bir salona toplayıp, usulen bu dersi yapılmış gibi gösterebilir. Önemli olan uygulamayı görmek lazım.

KUTU...........

Yeni darbe planları
yapılmıyor demek saflık


TSK darbe yapabilir tartışması açıldı geçen hafta?

TSK'da darbe yapacaklar tasfiye edilmedi ama darbe karşıtları 1993'ten beri tasfiye edildi. 'Bu darbeye kim engel olur' diye düşünülenler hep tasfiye edildi darbeciliği meşru olarak gören, İnönü'nün 'şartlar oluşmuş ise darbe meşrudur' sözünü benimseyenler, TSK'da göreve devam ediyor. Suriye ile savaş çıksa, ekonomi alt üst olsa, darbe ile ilgili üç ayaktan ikisi var. Yasal dayanak var, kadrolar var fakat siyasi istikrarsızlık yok. Siyasi istikrarsızlık olduğu zaman darbe beklenebilir.

Yani, plan yapılıyor mudur darbe için?
"Darbe planı yapılmıyor demek, saflık olur. Kenan Evren söyledi '1'inci Ordu darbe planını yaptı, biz uyguladık' dedi. Aynı şey sürüyor mu değil mi? Bu, öyle bir şey ki, 1960'tan beri askeri müdahale ile ilgili bir özgeçmiş var TSK'da. Bu özgeçmiş nedeni ile pişme ihtimali pişmeme ihtimalinden daha yüksek. TSK'da kontrolsüz unsurların bunu yapmasını beklemek çok mantıklı."

Hükümet ne yapmalı peki?
Hükümet, böyle bir durumda, en kötü ile ilgili tedbirini alacak en iyiyi bekleyecek. Hükümet şu anda doğru yapıyor. TSK ile ilgili politikasının eksikleri de var ama. Köklü değişiklik yapılması lazım TSK'ya ilişkin yasalarla ilgili. TSK'da zihinsel dönüşüm olmadan, toplumsal değişim olmaz.


KUTU..........

Fenerbahçe Orduevi halka
açılırsa TSK normalleşir

ASDER olarak TSK'dan atılanlara ilişkin çalışmalarınız hangi boyutta?

28 Şubat'ta ve öncesinde TSK'dan atılanlar, özlük haklarını aldılar. Devresi albay ise o da albay olarak haklarını alıp, devlette çalışmaya başladılar. Aslında o insanların onurları tamir edildi. Çünkü 'TSK'ya ihanet etmişsiniz, orduyu tehdit etmişsiniz' algısı vardı. Şimdi o insanlar başı dik dolaşabiliyor; TSK 'Yanlış yapmışız' dedi…

Paşa varsa orduevine giremiyorlar

O kişilerin çoğunun eşi başörtülü, ordu evlerine girebiliyorlar mı?

Eşi başörtülü olarak kart verilen de var verilmeyen de var. Büyük çoğunluğu verdi. Ama girerken düğüne rahat gidiliyor. Ama paşaların sık gittiği Fenerbahçe ve Harbiye Orduevleri'nde imtiyazlı alanlar olarak gidilemiyor. TSK'nın normalleştiğinin en büyük kanıtı Fenerbahçe Ordu Evi'nin halka açılması olacaktır. Orası halka açıldığında TSK normalleşmiş demektir.