Bakan Yumaklý, bitkisel üretim planlamasýna iliþkin "Tarýmda Yeni Dönem: Üretim Planlamasý ve Yeni Destekleme Modeli" konulu basýn toplantýsýnda, son dönemde iklim deðiþikliði, nüfus artýþlarý, doðal afetler, göç, gýda milliyetçiliði, jeopolitik riskler ve daha birçok konunun tarýmsal üretimi riskli hale getirdiðini söyledi.
Bu etkilere toprak ve suyun azalmasý ile kirlenmesinin eklenmesiyle ne kadar büyük bir riskle karþý karþýya kalýndýðýný gördüklerine iþaret eden Yumaklý, "Bakanlýk olarak bu risklere; sürdürülebilir, verimli, kaliteli, kayýtlý ve yatýrým yapýlan bir sektörle üretim gücümüzle cevap vermiþ olacaðýz." diye konuþtu.
Yumaklý, gelecek nesiller, üretim gücü ve gýda arz güvenliði için önemli olan bitkisel üretim planlamasýnýn eylül itibarýyla hayata geçirildiðini, hayvansal ve su ürünleri üretiminde de 1 Ocak itibarýyla yürürlüðe girdiðini anýmsattý.
Dünyada 4,4 trilyon dolarlýk tarýmsal hasýlanýn bulunduðu bilgisini paylaþan Yumaklý, Türkiye'nin 68,5 milyar dolarla Avrupa'da birinci sýrada, dünyada da ilk 10 içerisinde yer alan bir tarýmsal üretim hasýlasýna sahip olduðunu bildirdi.
Yumaklý, ülkenin su stresi altýnda olan bir ülke olduðunun altýný çizerek, þöyle devam etti:
"Kiþi baþýna düþen 1313 metreküplük bir potansiyelle su stresi altýna olan bir ülkeyiz. Eðer hiçbir aksiyon almazsak, 2030 yýlýnda 1000 metreküpün altýna düþme riskimiz var ve bu bizim su fakiri bir ülke kategorisine girmemizi gerektirecek bir sonucu doðuracak. Dünyanýn tarýmsal üretimde önemli ülkeleri iklim deðiþikliði, gýda güvenliði, tarladan sofraya kadar stratejiler, sürdürülebilirlik, etkin toprak, etkin su yönetimi ve geliþtirilmiþ çiftlik uygulamalarý dahil olmak üzere birçok konuda yeni normal dediðimiz etkenlere cevap vermeye çalýþýyor."
Bitkisel üretim planlamasýna çalýþýrken suyu merkeze koyduklarýna iþaret eden Yumaklý, tarýmsal üretim planlamasýnýn bundaki sonraki dönemlerinin kendileri için en önemli girdisinin su olduðunun altýný çizdi.
Yumaklý, yeni uygulamalara önceki destekleme modeliyle cevap vermelerinin mümkün olmadýðýna deðinerek, "Verilen tarýmsal kredileri tamamen üretim planlamasýna odakladýk. Hibe programlarý, sözleþmeli üretim, kayýtlýlýk, tarým sayýmý, iþlenmeyen arazilerin tarýmsal üretime kazandýrýlmasý gibi konularý araçlar olarak üretim planlamasýnýn en önemli baþlýklarý olarak ortaya koyduk ve uyguladýk." diye konuþtu.
Önceki destekleme modelinde alt baþlýklarýyla birlikte 165 kalemde destekleme verdiklerini anýmsatan Yumaklý, 2022'de 129 milyon ton, 2023'te de 137 milyon tonluk üretimde tarýmsal desteklerin yönlendirici etkisinin olduðunu aktardý.
Yumaklý, tarýmsal desteklerin sadeleþtirilmesi konusunda herkesin mutabýk kaldýðýný ifade ederek, "Bunu sadece bitkisel üretimi planlarken yapmadýk. Hayvansal üretim baþlýðý ile su ürünleri baþlýðýný da planlarken oradaki destekleri sadeleþtirmiþ olduk." dedi.
Ülkede yaklaþýk 24 milyon hektar ekilebilir tarýmsal arazi bulunduðuna dikkati çeken Yumaklý, bu arazilerin 3,8 milyon hektarýnýn çok yýllýklý bitki denilen dikili meyvelerden ve diðer bitkilerden oluþan kýsým için kullanýldýðý bilgisini paylaþtý. Yumaklý, 20,2 milyon hektarýn da geriye kalan ürünlerin üretilmesi için kullanýldýðýna iþaret ederek, þunlarý söyledi:
"Üretim planlamasýna baþlarken, Türkiye'de yaklaþýk 206 baþlýkta geniþ bir yelpazede üretim yapýldýðýný göz önüne alarak stratejik ürünlerden baþlamayý hedefledik. 13 stratejik ürün, hububat, baklagil, yaðlý tohumlar ve diðer dediðimiz patates ve soðan. Neden bu stratejik ürünleri seçtik? Çünkü bu ürünler ülkemizdeki 20,2 milyon hektarýn 15,6 milyon hektarýnda ekilen ürünler. Üretim planlamasýnýn düðmesine bastýðýmýzda, yaklaþýk yüzde 77'si oranýnda ekilen ürünleri planlamaya almýþ olduk. Gýda arz güvenliðimiz için önemliydi, stratejik önemliydi, insan ve hayvan beslenmesi önemliydi ve sanayimizin ham madde temini önemliydi. Artý bir dediðimiz de yem bitkileri. 13 artý 1 ürünle 1 Eylül 2024 itibarýyla üretim planlamasýna Türkiye'deki topraklarýn yüzde 77'sinde üretilen ürünleri planlama kapsamýna almýþ olduk."
Hububatta 2027 planlama dönemi sonuna kadar yüzde 13'lük bir artýþ öngördüklerini bildiren Yumaklý, 35 milyon tondan 39,5 milyon tona çýkýlacaðýný belirtti. Baklagillerde de yüzde 17'lik bir artýþ planladýklarýný anlatan Yumaklý, yaðlý tohumlarda da yüzde 22'lik bir artýþý saðlamýþ olacaklarýna dikkati çekti.
Destekleri açýklarken bu planlama sürecinde birçok ilki de gerçekleþtirdiklerine iþaret eden Yumaklý, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Destekler ilk kez üretim döneminden önce açýklandý. 3 yýl boyunca geçerli olacak üretim destekleri yine bu süreçte açýklanmýþ oldu. Stratejik ürünlere ilave planlama desteði yine ilk kez bu modelde gerçekleþtirilmiþ olacak. Destek tutarlarýnýn girdi maliyetleri baz alýnarak belirlenmesi ve deðiþime göre güncellenmesi bu modelde söz konusu olacak. Su kýsýtý olan bölgelerde kademeli üretime dahil olan ürünlere de ilave destek olacak. Kamu tarafýndan geliþtirilen yerli ve milli tohumlara da ilave destek vermiþ olacaðýz. Bitkisel üretim planlamasýnda yer alan üreticilerimiz, hangi havzada, hangi ürünü ekerse nasýl bir destek alacaðýný bugünden itibaren önümüzdeki 3 yýl boyunca biliyor oldu. Ýleriye doðru, üçer yýllýk periyotlarda açýklamýþ olacaðýz."
Yumaklý, bitkisel üretim destekleme modelinin temel destek, planlama desteði ve üretim geliþtirme desteði olarak 3 ana baþlýða indirildiðini söyledi.
Temel desteðin, planlama dýþý ürünlerin dýþýndaki ürünlere ve planlamaya dahil olup belirlenen havzalarda üretilen ürünlere baþka kýstas aramadan, kullanýlan mazotun yarýsýný, gübrenin de yüzde 25'ini vermek üzere tasarlandýðýný bildiren Yumaklý, "Türkiye'de üretim yapan bütün üreticiler, temel desteði alacak, sadece planlama grubu ürünleri için bir farklýlýk var. Onlarýn belirlenen havzalarda üretilmesini istiyoruz." dedi.
Yumaklý, ikinci grupta ise 13 stratejik ürün ve yem bitkisinin, paydaþlarýyla birlikte yaklaþýk 2 yýllýk çalýþmayla belirlenmiþ olan havzalarda üretilmesi durumunda temel destek kadar bir desteðin de kendilerine verileceðini bildirerek, "Yani bu durumda mazotun yüzde 50'si daha ilave olmuþ olacak, tamamýný almýþ olacaklar. Gübrelerin de yüzde 50'sini almýþ olacaklar. Bizler stratejik ürünleri belirlenen havzalarda ürettiðimiz zaman hem suyumuzu hem topraðýmýzý korurken hem de bu ürünlerin ekonomik karþýlýðýný daha iyi alýnmasýný saðlamýþ olacaðýz." diye konuþtu.
Su kýsýtý olan yerlerde de belirlenen þekilde üretim yapýlýrsa, gübrenin de geri kalan yüzde 50'sini vermek suretiyle o ürün için kullanýlan gübre ve mazot desteðinin tamamýný vermiþ olacaklarýný belirten Yumaklý, "Geçtiðimiz iki yýlda bu iki girdinin ayni olarak verilmesi sistemini getirmiþtik ama maalesef orada hiç istemediðimiz sonuçlar oluþtu ve biz bunlarý çiftçilerimizden ve üreticilerimizden gelen talep sonucunda nakdi ödemeye çevirdik." ifadesini kullandý.
Yumaklý, þunlarý kaydetti:
"Önceki dönem, 185 lira mazot ve gübre desteði verilen buðdaya, yeni dönemde 634 lira mazot ve gübre temel desteði verilecek. Mazot ve gübrenin bir daha çiftçilerimize ödenmeyeceði yolunda bir tezvirat yaptýlar, bunun doðru olmadýðýný da belirtmek istiyorum. Eðer su kýsýtý olan bir havzada üretiliyorsa, bizim mutabýk kaldýðýmýz þekliyle üretimini tespit ettiðimiz ürünler için de ilave 342 liralýk bir destek vereceðiz. Ayçiçeðinde 206 liralýk mazot ve gübre desteði veriyorduk, bu rakam 732 liraya çýkýyor. Su kýsýtý olan bölgede üretildiði zaman 293 liralýk ilave bir destek almýþ olacak. Planlama dýþýndaki ürünlerin de tamamý 138 lira ödeniyordu, bunlar da 244 liralýk temel destek almýþ olacak."
Konya'nýn Kulu ilçesinde üretilen ürünler üzerinden örnek veren Bakan Yumaklý, buðday, arpa, nohut, mercimek, ayçiçeði ve aspir ürünlerinin burada ekildiði takdirde bu ürünlerin hem temel destek hem planlama desteði hem de su kýsýtý desteði alacaklarýný bildirdi.
Yumaklý, planlama dýþýndaki ürünlerin üretilmesi halinde sadece temel destek alacaðýný bildirerek, "Planlamaya dahil olan ürünlerin içerisinde olup da bu alanda üretilmesi doðru bulunmayan soya, patates, kanola, pamuk gibi ürünleri burada bir üreticimiz üretmek istedi, o zaman bu ürüne hiçbir destek vermeyeceðiz. Bunun Tarým Kanunu'nda yapýlan deðiþikliklerle çok farklý yaptýrýmlarý da var. Bütün odak noktamýz, ürünlerin planlamaya dahil olduðu þekliyle planlanan havzalarda, belirlenen þartlarda üretilmesini saðlamak." diye konuþtu.
Tarým ve Orman Bakaný Ýbrahim Yumaklý, toplantýda gazetecilerin sorularýný da yanýtladý.
Bitkisel üretim planlamasý ve yeni destekleme modeli çerçevesinde belirlenen 13 stratejik ürünün kapsamýnýn geniþletilip geniþletilmeyeceðinin sorulmasý üzerine Yumaklý, "Üretim planlamasý çerçevesinde belirlenen 13 ürün o dönem içerisinde deðiþmeyecek. Dönem sonunda sistemin daha iþler halini, geliþmesine dair þartlarýn oluþtuðunu gördüðümüzde ürün halkasýný geniþleteceðiz. Bunlarýn içerisine ülkemiz için önemli ürünleri dahil edeceðiz." ifadelerini kullandý.
Üretim planlamasýnýn ürün fiyatlarýna etkisinin ne olacaðýnýn sorulmasý üzerine Yumaklý, üretim planlamasýnýn Orta Vadeli Program'a destek olacaðýný söyledi.
Yumaklý, çiftçi eylemlerine iliþkin soruyu yanýtlarken de þöyle konuþtu:
"Buna benzer problemler ilk defa olmuyor. Biz her sorun oluþtuðunda bütün ekibimizle orada oluyoruz. Çözüm insanlarý sokaða davet ederek olmaz, soruna karþý bir çözüm önerisi getirerek olur. Biz bunlarla alakalý ilk tespitlerimizde CHP'nin il ya da ilçe örgütleri tarafýndan organize edildiðini hatta ilk dönemlerde parti flamalarýnýn da en önde gezdiðini gördük. Þimdi de benzer þeyi yapmaya devam ediyorlar. HDP de dahil olmak üzere diðer unsurlarýn tamamý organize bir þekilde insanlarý sokaða dökmeye çalýþýyorlar. Bu düþünceden artýk vazgeçmeleri gerekir. Önerileri varsa söylesinler. Ýnsanlarý sokaða dökmek çözüme ulaþtýrmayacaktýr. Biz bu þekilde oluþan problemleri çözme adýna sektörle konuþarak elimizdeki argümanlarý kullanmaya çalýþýyoruz. Bunlarýn, üreticiye haksýzlýk ve saygýsýzlýk olduðunu düþünüyoruz."
Gýda fiyatlarýna iliþkin bir soru üzerine Yumaklý, üreticilerin, üretim noktasýnda üzerine düþeni yaptýðýna iþaret ederek, "Fahiþ fiyat var. Bir gün içerisinde etiketlerin birkaç kez deðiþtiði zamanlar oldu. Bununla ilgili fahiþ fiyat yasal düzenlemesi oluþturuldu. Burada Ticaret Bakanlýðý ile birlikte çalýþýyoruz. Belli oranda kýrýlmaya baþlandý. Bir ürünü 1 birime alýp 10 birime satamazsýnýz, buna kimsenin hakký yok." deðerlendirmesinde bulundu.
Yumaklý, þeker pancarý, fýndýk ve çay gibi ürünlerin üretim planlamasýna alýnmadýðýný, söz konusu ürünlerin üretiminin kendi kanunlarý çerçevesinde devam edeceðini söyledi.
Bakan Yumaklý, çið süte iliþkin soruyu yanýtlarken de üretilen fazla çið sütün Et ve Süt Kurumu tarafýndan alýndýðýný belirtti. Yumaklý, çiftçiden süt alýmý yapan bazý sanayicilerin soðutma bedelini ödemek istemediðini ve bu iþletmelerle ilgili inceleme baþlatýldýðýný bildirdi.