Cumhurbaþkaný Erdoðan, Kocaeli Kongre Merkezi'nde düzenlenen ÖNDER 21. Ýmam Hatipliler Kurultayý'ndaki konuþmasýna katýlýmcýlarý selamlayarak baþladý.
Ülkenin dört bir yanýndaki imam hatiplilere de selam ve sevgilerini gönderen Erdoðan, "Bir imam hatip mezunu olarak 21. Ýmam Hatipliler Kurultayý vesilesiyle imam hatip nesliyle tekrar bir araya gelmenin bahtiyarlýðý içindeyim. Dostluðun, dayanýþmanýn hakim olduðu muazzam bir atmosferde sizlerle beraber olmanýn heyecanýný yaþýyorum. Gönüllerimizi buluþturan Rabb'ime sonsuz hamdediyorum." diye konuþtu.
Önder Ýmam Hatipliler Derneðine, yöneticilerine ve ÖNDER mensuplarýna kurultayý tertip ettikleri için þükranlarýný sunduðunu belirten Erdoðan, ülkenin 81 ilinden kurultaya katýlanlarý da yürekten selamladýðýný dile getirdi.
Erdoðan, bu buluþma vesilesiyle imam hatiplerin kuruluþunda emeði geçen baþta merhum Tevfik Ýleri olmak üzere ahirete irtihal eden büyükleri, hocalarý ve imam hatip mensuplarýný rahmetle yad ettiðini belirterek, þöyle konuþtu:
"Ýmam hatip davasýnýn çilesini omuzlamýþ nice isimsiz kahraman var. Bu büyük çýnarýn bugünlere gelmesinde emeði, fedakarlýðý olan nice vakýf erbabýmýz var. Canýyla, malýyla ve ruhuyla kendisini bu davaya adayan öðretmenlerimiz var. Bir gencin elinden daha tutmak, bir gencimize daha ulaþmak için ter döken nice gönül insanýmýz var. Türkiye'den ve dünyadan imam hatiplerin kurulmasý, yaþamasý için varýný yoðunu seferber etmiþ nice hayýrseverimiz var. Rabb'im o güzel insanlarýn hepsinden razý olsun. Vefat edenlerin mekaný inþallah cennet olsun."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, son 22 yýlda genel baþkan, milletvekili, baþbakan ve Türkiye Cumhurbaþkaný olarak milletin verdiði yetki ve sorumlulukla, yol arkadaþlarýyla Türkiye'ye hizmet ettiklerini ve aziz millete hizmetkar olmanýn gurur ve þerefini taþýdýklarýný kaydetti.
Ülke için 22 yýlda çok eserler vücuda getirdiklerini, çok hizmetler ürettiklerini belirten Erdoðan, þöyle devam etti:
"Yollar, köprüler, hastaneler, konutlar, þehirler, okullar inþa ettik. Ekonomide, savunmada, ticarette ülkemizi katbekat büyüttük. Her alanda ülkemize ilkleri yaþattýk. Kýrýlmaz denilen rekorlarý hamdolsun kýrdýk. Eðitimde, saðlýkta, ulaþýmda, tarýmda, ticarette, iç güvenlikte, dýþ güvenlikte aklýnýza gelebilecek her alanda Türkiye'yi ilklerle tanýþtýrdýk. Türkiye'yi dünyanýn ve bölgesinin parlayan yýldýzý haline getirdik. Gücünü, itibarýný artýrdýk. Þunu burada açýk yüreklilikle söylemek isterim. Tabii ki bunlarýn tamamý önemlidir, kýymetlidir. Bizim için þeref payesidir. Bunlarýn hiçbiri bizim mücadelemizin asýl gayesi deðildir. Þahsen benim için geçmiþten bugüne gelen bugünden son nefesime kadar üzerinde taþýyacaðým, hatta Rabb'imin huzurunda bile inþallah bana þahitlik edecek bir makamým bir rütbem bir sýfatým var. O da imam hatipli olmaktýr."
"Bana 'Ömrün boyunca yaptýðýn tek bir þeyi, ortaya koyduðun tek bir eseri söyle.' deseler, tereddüt etmeden vereceðim cevap gayet açýktýr; imam hatip okullarýnýn önündeki engelleri kaldýrmaktýr, imam hatiplerin sayýsýný artýrmaktýr, imam hatiplerin eðitim kalitesini artýrmaktýr." diyen Erdoðan, her þeyin, büyün rütbelerin, makamlarýn ve sýfatlarýn gelip geçici olduðunu ancak topraða atýlan tohumun gür bir çýnara dönüþüp yüzyýllar boyuna gölgesinde medeniyetler inþa edileceðini söyledi.
Erdoðan, "Rahmetli büyüklerimiz iþte bu tohumu topraða attýlar. Bedel ödeme pahasýna bu tohumlarý samimiyetle topraða serptiler. Biz de yeni tohumlar attýk, o tohumlarý Türkiye'nin dört bir yanýna ulaþtýrdýk. Var olanlara gözümüz gibi baktýk, onlarý koruduk, kolladýk, fidana, aðaca dönüþmelerini saðladýk." dedi.
Ýmam hatipleri kuranlarýn sadece 3-5 kiþi olduðunu, kendilerinin ise bir avuç olduklarýný belirten Erdoðan, þöyle devam etti:
"Þimdi görüyorum ki sel olduk, çaðlayan olduk, deniz olduk, hatta okyanus olduk. Þununla iftihar ediyorum; hani istiklal þairimiz Mehmet Akif diyor ya 'Bu ezanlar ki þehadetleri dinin temeli/Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.' Evet, sevgili imam hatipli kardeþim, sen varsýn, sen iþte buradasýn, sen iftiharla ayaktasýn, sen eskisinden daha çoksun, eskisinden daha güçlüsün. Þunu unutma; sen varsan þehadetleri dinin temeli olan ezan yurdumun üstünde ebedi inleyecek, ebedi okunacak. Sen varsan Allahuekber nidalarý semalarýmýzdan hiçbir zaman eksilmeyecek. Sen varsan rengini þehitlerimizin kanýndan alan bayraðýmýz nazlý nazlý dalgalanmaya devam edecek. Sen varsan bu millet, mazlumlarýn umut kaynaðý olmaya devam edecek."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, imam hatipliler olarak en baþta bunu baþardýklarýný, Ýstiklal Marþý'nýn o muhteþem ruhunu yaþattýklarýný, Ýstiklal Marþý'ný kendilerine adeta bir Kur'an tefsiri yaptýklarýný ve onun kýlavuzluðuyla bu yolda azimle yürüdüklerini kaydetti.
Erdoðan, "Korkmadýk, ay yýldýzlý al bayraðýmýzýn þafaklarýmýzda hürriyetle, iftiharla, itibarla dalgalanmasý için mücadele ettik. Hakka tapan milletin istiklali için çok çalýþtýk. Yurdumuzu alçaklarý uðratmamak için göðsümüzü siper ettik." diye konuþtu.
Mehmet Akif Ersoy'un Ýstiklal Marþýndaki "Deðmesin mabedimin göðsüne namahrem eli" dizesini anýmsatan Erdoðan, þunlarý söyledi:
"Ayasofya'yý zincirlerinden biz bu imanla kurtardýk. 86 yýllýk mahzunluðun ardýndan Fatih'in emanetine sahip çýktýk. O ulu mabedini mümin yüreklerle yeniden biz buluþturduk. Ayasofya'nýn, Ýstanbul'un, Türkiye'nin ve tüm Ýslam aleminin kalbindeki sýzýyý hamdolsun biz dindirdik. Ve þunu bütün zerrelerimizle söyledik; 'Hakkýdýr, hür yaþamýþ bayraðýmýn hürriyet/Hakkýdýr, hakka tapan milletimin istiklal.' Bizim dün yolumuz buydu, bugün yolumuz budur. Allah ömür verdikçe yarýn da istikametimiz iþte bu olacaktýr."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bu ülkenin her bir vatandaþýnýn kendileri için deðerli olduðunu, bu ülkedeki her insanýn kendileri için göz bebeði olduðunu, okullar arasýnda ayrým yapmadýklarýný ve bu ülkenin her bir okulunun da kendileri için çok mühim olduðunu dile getirdi.
Ýmam hatiplerin bir ihtiyaç neticesinde ortaya çýktýðýný ve varlýk sebeplerini hakkýyla ifa etmiþ eðitim yuvalarý olduðunu kaydeden Erdoðan, imam hatiplerin her safhasý mücadelelerle dolu bir asýrlýk mazisiyle direniþin ve diriliþin sembolü olduðunu vurguladý.
Erdoðan, Arif Nihat Asya'nýn þirini özellikle hatýrlatmak istediðini belirterek, Dua þiirinden "Biz kýsýk sesleriz, minareleri sen ezansýz býrakma Allah'ým/Cihat meydanýný pehlivansýz býrakma Allah'ým/Kahraman bekleyen yýðýnlarýný kahramansýz býrakma Allah'ým/Yarýnýn yollarýnda yýllarý da ramazansýz býrakma Allah'ým/Bizi sen sevgisiz, susuz, havasýz ve vatansýz býrakma Allah'ým/Müslümanlýkla yoðrulan yurdu, Müslüman'sýz býrakma Allah'ým." dizelerini okudu, programa katýlanlar da "Amin" diye karþýlýk verdi.
Ýmam hatipliler olarak bunun için var olduklarýný söyleyen Erdoðan, "Minareler ezansýz kalmasýn diye varýz. Cihat meydaný pehlivansýz kalmasýn diye varýz. Kahraman ordumuz kahramansýz kalmasýn diye varýz. Bir vatanýmýz var, bir vatanýmýz hep var olsun diye varýz: Müslümanlýkla yoðrulan yurdumuz, Müslümansýz kalmasýn diye varýz. En baþýndan itibaren mücadelemiz bunun içindir." dedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Þunu asla unutmayýn sevgili gençler. Eðer bu topraklardan Müslümanlýðý, eðer bu topraklardan ezaný, minareyi, camiyi, Kur'an'ý çekip alýrsanýz, inanýn geriye hiç ama hiçbir þey kalmaz. Geride millette kalmaz, memlekette kalmaz. Bu topraklar 2 asýrdýr saldýrý altýnda ama þuna dikkat edin, en çok da imanýmýza saldýrýyorlar. En çok da inanç deðerlerimize saldýrýyorlar. En çok da ilim, irfan yuvalarýmýza saldýrýyorlar. Þunu çok iyi biliyorlar; ezan yoksa, cami yoksa, Kur'an yoksa, iman yoksa, vatan yoktur, millet yoktur, Türkiye yoktur. Ýmam hatip mücadelesi bir vatan savunmasýdýr. Ýmam hatip mücadelesi bir iman mücadelesidir. Ýmam hatip mücadelesi bir varlýk yokluk mücadelesidir.
Hatýrlayýn, 100 yýl önce toplarýyla, tüfekleriyle, tanklarýyla, uçaklarýyla geldiler ama bu aziz topraklarý iþgal edemediler. Milletin iman dolu göðsünü, serhaddini aþamadýlar. Bu milleti imanýndan koparmadan iþgal edemeyeceklerini anladýlar. Bu milleti ruh köküyle baðýný kesmeden asla esir alamayacaklarýný anladýlar. Onun için içeriden ve dýþarýdan iman kalemizi kuþatmaya çalýþýyorlar. Hainlikle, ajanlarýyla, paralý askerleriyle her türlü yalanla, iftira ile, kýþkýrtmayla, aileye, ahlaka, geleneklerimize yönelik ellerindeki her türlü aparatla özellikle imanýmýzý hedef alýyorlar. Dün topraklarýmýzý nasýl iþgal edemediyseler bugün de Allah'ýn inayetiyle iman kalemizi kuþatamayacaklar."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bu memleketin her bir evladýnýn vataný için canýný ortaya koyacaðýný ama imam hatiplilerin hem canlarýný hem mallarýný hem de akýllarýný ortaya koyacaklarýný söyledi.
Ýmam hatiplilerin vatan ve iman savunmasýnda yine en ön safta yerlerini alacaklarýný belirten Erdoðan, "Sevgili gençler medya ve sosyal medya... Ýþte bu kötü emeli olan, iþte bu imanýmýza ve vatanýmýza kasteden ellerde birer silaha, birer iþgal silahýna dönüþmüþtür. Gençliðin ahlaký, gençliðin imaný, aile kurumu, dolayýsýyla vatanýmýz çok açýk, çok tehlikeli bir saldýrýnýn altýndadýr. Masum gibi görünen, sanki eðlenceymiþ gibi görünen bütün o içerikler sinsi bir ur gibi milletimizin ve gençlerimizin imanýný hedef almaktadýr. Ýþte bu iþgal saldýrýsýný da püskürtecek, bununla baþ edecek, imanýný ve vatanýný yine en önde savunacak olanlar sizler olacaksýnýz." diye konuþtu.
Erdoðan, Gazze'de 11 yýldýr insanlýk dýþý bir soykýrýmýn devam ettiðini, Filistin topraklarýnýn 1918'de Osmanlý Devleti oradan çekildiði günden bugüne Siyonistler tarafýndan karýþ karýþ iþgal edildiðini kaydetti.
Filistinlileri Ramallah ve Gazze'de daracýk toprak parçalarýna sýkýþtýrýldýklarýna dikkati çeken Erdoðan, "Þimdi Ýsrail hem Batý Þeria'da hem Gazze'de soykýrým yaparak oralarý da iþgal etmeyi hedefliyor. Dün gencecik bir evladýmýzý Ayþenur Ezgi Eygi'yi alçakça katlettiler. Bugüne kadar 17 bini çocuk, 40 bin masum sivili öldürdüler. Çocuk, kadýn, genç, yaþlý demeden barbarca saldýrýyorlar, kan döküyorlar." ifadelerini kullandý.
Erdoðan, Gazze'de bir Ýsrail-Filistin savaþý deðil, yayýlmacý Siyonizm ile vatanlarýný koruyan Müslümanlarýn mücadelesinin var olduðunu vurgulayarak, "Gerek ülkemiz içinde gerek Ýslam ülkelerinin bazýlarý bu meseleyi kendisinden uzak bir mesele olarak görüyor ve fena halde yanýlýyor. Daha önce de söyledim. Ýsrail Gazze'de durmayacak. Ýsrail eðer bu þekilde devam ederse Ramallah'ý da iþgal ettikten sonra gözünü baþka yerlere dikecek. Sýra bölgedeki diðer ülkelere gelir. Lübnan'a, Suriye'ye gelir. Dicle ve Fýrat arasýndaki vatan topraklarýmýza göz koyacaklar. Önünde poz verdikleri her haritayla bunu açýk açýk söylüyorlar. Sadece Gazze'yi iþgalle yetinmeyeceklerini þimdiden ilan ediyorlar. Biz iþte onun için 'Hamas Müslümanlar adýna direniyor.' diyoruz. Biz onun için 'Hamas sadece Gazze'yi deðil, Ýslam topraklarýný, Türkiye'yi savunuyor' diyoruz." dedi.
"Ýsrail'in devlet terörünün karþýsýnda durmak bizim için Ýslami bir vazifedir, imani bir vazifedir, vatani bir meseledir, tabi ki milli bir meseledir." diyen Erdoðan, þöyle devam etti:
"Böyle kritik bir dönemde Ýslam ülkeleri bir an önce uyanmalý tehlikenin farkýna varmalý ve iþbirliðini daha da arttýrmalýdýr. Mýsýr'la, Suriye'yle attýðýmýz yeni adýmlar, büyüyen yayýlmacýlýk tehdidine karþý bir dayanýþma hattý oluþturmaya yöneliktir. Bütün Ýslam ülkeleri de nerede duracaðý belirsiz Ýsrail iþgaline karþý ortak tavýr takýlmalýdýr. Biz en baþýndan itibaren bu çaðrýyý yapýyoruz. 'Ýsrail þýmarýklýðýný, Ýsrail haydutluðunu, Ýsrail'in devlet terörünü durduracak yegane adým Ýslam ülkelerinin ittifakýdýr.' diyoruz. Þunun bilmesini isterim: Mýsýr'la baþlattýðýmýz yeni süreç Gazze'nin Filistin'in hayrýna olacaktýr. Diðer komþu ülkelerde yürüttüðümüz temaslar bölgemizin faydasýna olacaktýr. Ýçimizdeki bedhahlarýn ne dediði bakmadan, bölgemizdeki dostlarýmýzýn sayýsýný arttýrmaya devam edeceðiz. Türkiye'nin dýþ politikada manevra alanýný geniþleterek her türlü adýmý bundan sonra da kararlýlýkla atacaðýz."
Önceki hafta 26 Aðustos'ta Sultan Alparslan ve ordusunun muhteþem zaferi olan Malazgirt Zaferi'nin 953'üncü yýl dönümünü gururla idrak ettiklerini belirten Erdoðan, geçen hafta Malazgirt'le baþlayan Anadolu'daki zaferlerin sonu olan 30 Aðustos zaferini yine coþkuyla kutladýklarýný anlattý.
Erdoðan, "Burada þu hususun altýný çizmek isterim: Türk askerini, Türk ordusunu tarihte muhteþem zaferlere götüren hiç kuþkusuz göðsündeki imanýdýr. Alparslan ve ordusu Malazgirt'te zaferi iman ile kazandýlar. Mohaç'ta, Kosova'da, Ýstanbul'un surlarý önünde, Mercidabýk'ta, Ýnebahtý'nda, Çanakkale'de, Sakarya'da ve daha nicesinde ordumuz imanýyla zafer kazandý. Türk Silahlý Kuvvetleri demek peygamber ocaðý demektir. Türk Silahlý Kuvvetlerinin göðsünden imaný alýrsanýz geriye bir þey kalmaz. Bunun acý örneklerini yakýn geçmiþte gördük." diye konuþtu.
"Baþörtüsüyle, kýlýk kýyafetle, imam hatiplerle, ilim irfan yuvalarýyla uðraþan bir ordunun kabiliyetlerini nasýl yitirdiðine, dýþarýdan çok içeriyle uðraþarak milletin nazarýnda nasýl yanlýþ yere oturduðuna hep birlikte yakýn zamanlarda þahitlik ettik." diyen Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Milletimizin göz bebeði kahraman ordumuz maalesef hiç hak etmediði sýfatlarla anýlýr oldu. Yanlýþ ellerde ordumuz yýpratýldý, örselendi, güven kaybýna uðradý. Sokaklarýnýzda sarýklý, sakallý insanlarýn kovalandýðý, subaylarýn baþörtülü annelerinin kýþlaya alýnmadýðý vesayetçi dönemlerde FETÖ'cü vatan hainlerini ordumuzun kýlcallarýna kadar yerleþtirdiler. 15 Temmuz'da biz bu hainleri temizledik. Ordumuzu ölümcül bir urdan kurtardýk ve þimdi ordumuz hamdolsun aslýna özüne dönüyor. Malazgirt'teki ruh, Çanakkale'deki ruh, Ýstiklal Harbi'mizdeki ruh ordumuza yeniden kök salýyor, yeniden vücut buluyor. FETÖ'cü hainlerden ve vesayet artýklarýndan temizlendikçe ordumuz terör örgütleriyle mücadele ve vatan savunmasýnda destanlar yazýyor."
Erdoðan yaptýðý konuþmada, Suriye'den Irak'a Libya'dan Somali, Katar ve Kosova'ya kadar görev üstlendiði her yerde Türk Silahlý Kuvvetlerinin baþarýlarýyla, caydýrýcýlýðýyla ve disipliniyle göz doldurduðunu söyledi.
Kökleriyle baðý güçlendikçe daha da güçlenen bir ordunun olduðunu belirten Erdoðan, "Bu ordu milletin ordusudur. Bu ordu milletin her bir ferdinden teþekkül eden bir ordudur. Bu ordu milletindir ve milletin göz bebeðidir. Millet olarak kahraman ordumuzun, kahraman mensuplarýyla her zaman gurur duyuyoruz." diye konuþtu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, ordunun tekrar yýpratýlmasýna izin vermeyeceklerinin çok net bilinmesini istediðini dile getirerek, "Geçenlerde malum, mezuniyet töreninde bazý istismarcýlar ortaya çýkmak suretiyle kýlýçlar çektiler. Bu kýlýçlarý kime çekiyorsunuz? Þimdi bunlarla ilgili olarak da gerekli bütün þu anda araþtýrmalar, hepsi yapýlýyor ve oradaki birkaç tane kendini bilmez bunlar da evelallah temizlenecek. Biz buralara durup dururken gelmedik. Bu 30 kiþi olabilir, 50 kiþi olabilir. Kim olursa olsun, bunlarýn ordumuzun içinde bulunmasý mümkün deðil. Bunlarý temizleyeceðiz." ifadesini kullandý.
Harp Okullarý birincilerinin 3 kýz öðrenci olduðuna dikkati çeken Erdoðan, þöyle devam etti:
"Ve bakýyorsun 3 tane birinci olan kýzýmýz var. Ve bu kýzlarýmýzdan birisinin ismi Ýkra. 3 kardeþ, adý Ýkra. Manisalý ve birinci oldu. Diðer ikisi, onlar da yine birer Anadolu yavrusu. Fakat tabii bu oyuna nasýl geldiler, gelindi. Þimdi çalýþmalarýmýzý yapýyoruz ve bu konuyla ilgili olarak da üniversitemizle görüþmelerimizi yaptýk. Ve bu konuda Kara Kuvvetleriyle görüþmelerimizi yaptýk, Milli Savunma ile görüþmelerimizi yaptýk ve bunlarýn süratle temizlenmesi için de adýmlarýmýzý atýyoruz. Ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine müsaade etmeyiz. Tüm dünyada üstün disipliniyle bilinen ordumuz içinde buna zarar verecek bir durumu görmezden gelmez, demokratik denetim mekanizmalarý çerçevesinde gerekli adýmlarý mutlaka atarýz ve atacaðýz. Bir peygamber ocaðý olarak tarih boyunca büyük zaferlere imza atan ordumuz, ayný þekilde peygamber ocaðý olarak görünen, dosta güven, düþmana korku vermeye devam edecektir."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, tarihin bir sahnesinde görev ve yetki aldýklarýnýn, üzerlerine düþen vazifeyi hakkýyla yerine getirmenin mücadelesini verdiklerinin altýný çizdi.
Bunun uzun soluklu bir mücadele, uzun soluklu bir yürüyüþ olduðuna deðinen Erdoðan, "Dün biz yokken bu dava vardý. Yarýn biz olmayacaðýz ama bu dava var olacak. Bayraðý sizler teslim alacaksýnýz. Sizler imam hatiplisiniz, sizin omzunuzda aðýr bir yük var. Her birinizin omuzlarýnýzdaki yükün, sýrtýnýzdaki sorumluluðun farkýnda olacaðýna yürekten inanýyorum. Büyüklerimiz kurdular, biz yaþattýk ve büyüttük. Bizden sonra emaneti sizler geleceðe taþýyacaksýnýz. Yolunuz uzun, vazifeniz çetin. Ama unutmayýn, Allah sizlerle beraberdir. Her hayýrlý iþinizde Allah sizinledir, bizimledir." sözlerini sarf etti.
Merhum þair ve mütefekkir Ali Ulvi Kurucu'nun, imam hatipliler nesli için yazdýðý mýsralarla programa veda etmek istediðini aktaran Erdoðan, "Ey ömrünü bir gayeye vakfeyleyen insan / Göðsündeki imanýna mazi bile hayran / Tebrik ediyor bak seni mabetler, ezanlar / Ey hak yolunun yolcusu, kurban sana canlar / Oldukça o yüksek idealler sana hakim / Sarsýlmayan imanýna zincir vuracak kim / Alkýþlýyor iclalini göklerde melekler / Atide nesiller senin irþadýný bekler / Ey þanlý emel kaynaðý nur çehreli yýldýz / Ruhundan kopan fýrtýnalar senden alýrýz hýz." dizelerini okudu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, kurultayýn hayýrlara vesile olmasýný diledi.
Programa, Milli Eðitim Bakaný Yusuf Tekin, Cumhurbaþkanlýðý Ýletiþim Baþkaný Fahrettin Altun, Cumhurbaþkaný Güvenlik ve Dýþ Politika Baþdanýþmaný Akif Çaðatay Kýlýç, Diyanet Ýþleri Baþkaný Ali Erbaþ ve bazý davetliler katýldý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, konuþma yapmak üzere kürsüye çýktýðý sýrada salondaki kalabalýk telefonlarýnýn ýþýklarýný açarak, "Bir sabah gelecek kardan aydýnlýk" bestesini seslendirdi.
Yeni dönem þiarýnýn tanýtým videosu izletilen programda, ÖNDER Genel Baþkaný Abdullah Ceylan konuþtu.
Erdoðan, Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarý'nda kadýnlar klasik yay müsabakalarýnda çeyrek finale kadar yükselen milli okçu Elif Berra Gökkýr'a hediye takdim etti.
Programda, ÖNDER Genel Baþkaný Ceylan, Cumhurbaþkaný Erdoðan'a hat tablosu hediye etti.