Cumhurbaþkaný Erdoðan, Kadýn ve Demokrasi Vakfý (KADEM) tarafýndan Haliç Üniversitesi'nde "Yapay Zeka ve Kadýn" temasýyla düzenlenen 6. Uluslararasý Kadýn ve Adalet Zirvesi'nin açýlýþýndaki konuþmasýnda, zirveye katýlmaktan duyduðu memnuniyeti dile getirdi.
Etkinlik için Türkiye'nin farklý þehirlerinden ve dünyanýn dört bir yanýndan Ýstanbul'a gelen misafirleri selamlayan Erdoðan, KADEM'in iki yýlda bir mutat olarak düzenlediði uluslararasý zirvelerde birbirinden önemli konularýn kendi alanlarýnda yetkin isimlerin iþtirakiyle kapsamlý þekilde deðerlendirildiðini ifade etti.
Erdoðan, söz konusu etkinliklerde adaletten kültürel kodlara, ailenin güçlendirilmesinden dijital çaðýn insana yönelik meydan okumalarýna kadar pek çok meselenin ele alýndýðýný vurgulayarak, "Zirvelerde kadýnlarýn iþ, çalýþma ve bireysel hayatlarýnda önlerine çýkan engellerin kaldýrýlmasý, daha adil bir sistemin inþasýný hedefleyen çok sayýda karar, teklif ve tavsiye gündeme getirildi. Kadýnlarla birlikte sivil toplum ve resmi kurumlarýmýz açýsýndan da yol gösterici olan bu müktesebattan biz de istifade ettik ve ediyoruz." diye konuþtu.
Zirvenin temasýnýn "yapay zeka ve kadýn" olarak belirlenmesini isabetli bulduðunu kaydeden Erdoðan, iki gün sürecek zirveye yurt içi ve dýþýndan katýlýmcýlarla bu tema ekseninde yapýlacak tartýþmalarýn ufuk açýcý olacaðýna inandýðýný dile getirdi.
Zirvenin kadýnlarýn yaný sýra tüm insanlýk için hayýrlara vesile olmasýný temenni eden Erdoðan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlýðý baþta olmak üzere Uluslararasý Kadýn ve Adalet Zirvesi'nin düzenlenmesinde emeði geçenlere teþekkür etti.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, tarihin, dünyanýn genel manada her 100 yýlda bir kabuk deðiþtirdiðini, dönüþtüðünü, yeni bir safhaya geçtiðini gösterdiðini belirterek, þöyle devam etti:
"Çok deðil iki asýr önce baþlayan Sanayi Devrimi ile birlikte hayatýmýzda keskin bir kýrýlma yaþandý. Fabrikalar, otomobiller, fotoðraf makineleri, aþýlar, ilaçlar, telefon, radyo, televizyon derken insan hayatý kýsa sürede köklü deðiþimlere sahne oldu. Ardýndan internetin ve biliþim teknolojilerinin hayatýmýza girmesiyle çok daha farklý, çok daha derin bir deðiþim dalgasýna kapýldýk. Bugün artýk yapay zekadan, insansýz sistemlerden, robotik teknolojilerden, nesnelerin internetinden bahsediyoruz. Algoritmalarýn ve yapay zeka sistemlerinin yapabildikleri karþýsýnda hayret etmekten hatta kimi zaman insanlýðýn geleceði adýna endiþe etmekten kendimizi alamýyoruz. Þurasý da bir gerçek ki tüm bu deðiþimler beraberinde üretim iliþkilerinin, insan davranýþlarýnýn, insani beklentilerin de farklýlaþmasýný getirmektedir. Teknoloji kolay ve hýzlý iletiþim, bilgiye rahat ulaþým kadar doyumsuzluk da üretmekte, yeni istekleri ve yeni tüketim araçlarýný hayatýmýza sokmaktadýr."
Erdoðan, bundan 40-50 yýl önce eþyalardan ziyade insanlarýn yaþamlarý, ne yapýp ettikleri, deðerleri ve ortaya koyduklarý eserlerin ön planda olduðunu belirtti.
Sadece Ýslam aleminde deðil, Batýlý toplumlarda da mahremiyet duygusunun yaygýn olduðunu dile getiren Erdoðan, "Göz hakký, diðerkamlýk, empati, fakir fukaranýn da hukukunu gözetme gibi kavramlar fertlerin davranýþlarýnda belirleyici rol oynuyordu. Var olmak ile görünür olmak, bütün bunlar arasýnda bu derece yüksek bir illiyet baðý kurulmuyordu. Günümüzde ise bireylerin hayata yaptýklarý katkýlar deðil, neyi aldýðý, neyi yediði, neyi paylaþtýðý daha çok gündeme geliyor." diye konuþtu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Gerçekle sanalýn, algý ile olgunun, yalan ile gerçeðin yer deðiþtirdiði dijital kültürün insanýn hayata bakýþ açýsýný alt üst ettiði bir dönemde yaþýyoruz. Dijitalleþmenin ortaya çýkardýðý ürünlerin, sunduðu imkanlarýn, getirdiði kolaylýklarýn ve konforun yaný sýra insaný nesnelleþtirdiðini, insanýn biricikliðini örselediðini çok net biçimde görüyoruz." ifadelerini kullandý.
Çok boyutlu bir dijital hegemonyanýn hayatlarýna daha fazla nüfuz ettiðine, üstelik etki alanýnýn her geçen gün geniþlediðine dikkati çeken Erdoðan, teknolojinin özellikle de yapay zekanýn adaletsizlikleri derinleþtiren yönünün kimi zaman göz ardý edildiðini vurguladý.
Erdoðan, yapýlan ilmi araþtýrmalarýn yapay zekanýn kötü uygulamalarý tekrar edip toplumsal eþitsizlikleri pekiþtirdiðini ortaya koyduðunun altýný çizerek, yapay zeka teknolojileri ve algoritmalarýn maðdurlarý arasýnda ilk sýrada kadýnlarýn yer aldýðýný kaydetti.
Ýþ baþvurularýndan sosyal medya platformlarýna kadar birçok farklý mecrada kadýnlarýn yapay zekanýn eþitsizlikleri artýran bu çirkin yüzüyle çok sýk muhatap olduklarýna iþaret eden Erdoðan, þöyle devam etti:
"Regülasyon eksikliði baþka alanlar gibi burada da en ciddi sorundur. Elbette þunu tersine çevirmek bizim elimizdedir. Sadece dezavantajlarýn önüne geçilmesinde deðil, kadýnlarýn eþit haklara eriþebilmesinde ve kendilerini geliþtirebilmelerinde de yapay zekadan istifade edebiliriz. Bunun için yapay zeka algoritmalarýnda ve veri tabanlarýnda dezavantajlý kesimleri gözeten temel prensiplerin belirlenmesine ihtiyaç duyuluyor. Daha fazla maðduriyet oluþmadan, sorunlar daha fazla kronik hale gelmeden bu konuda evrensel bir deklarasyona imza atýlmasý gerektiðine inanýyoruz."
KADEM'in Türkiye'de bu sürece öncülük etmesinde fayda olduðunu belirten Erdoðan, zirvenin bu alanda yeni bir dönemin baþlangýcý ve ilk adýmý olmasýný temenni etti.
"Eþrefi mahlukat olan insaný merkeze almayan, ona hizmet etmeyen, insaný ve insani deðerleri yüceltmeyen hiçbir geliþmenin, hiçbir yeniliðin cazibesi ne kadar yüksek olursa olsun kýymetiharbiyesi yoktur." diyen Erdoðan, þunlarý söyledi:
"Bilhassa kadýnlarý dýþlayan, kadýnlara adaletsizlik yapan bir teknolojinin insanlýða hayrýnýn dokunmasý mümkün deðildir. Kadýn emeðinin ucuz iþ gücü olarak görüldüðü, kadýnýn metalaþtýrýldýðý, kadýnýn sadece adýnýn olduðu, siyasete, iþ dünyasýna, eðitime, devlet idaresine kadýn elinin deðmediði velhasýl kadýnýn üretimden, toplumdan, siyasetten, akademiden dýþlandýðý bir sistem sadece eksik deðildir. Böyle bir düzen ayný zamanda adaletsizdir, toplumun gücünün yarýsýný yok sayýyor demektir."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Türkiye'de son 22 yýlda hayatlarýna en fazla dokunduklarý kesimin baþýnda kadýnlarýn geldiðini, geriye dönüp baktýklarýnda gurur duyduklarý mücadelelerinden birinin kadýnlarýn hak ve hürriyetlerini geniþletme yolunda verdikleri kararlý, çetin ve sancýlý mücadele olduðunu kaydetti.
Bu konuda çok zorluk çektiklerini anlatan Erdoðan, "22 yýl boyunca çok ciddi engellerle karþýlaþtýk. Vesayetin, baskýnýn, sistemin hücrelerine kadar iþlemiþ yasakçý zihniyetin her çeþidiyle muhatap olduk. Kadýnlarý zaten sahip olmalarý gereken haklara kavuþturma çabalarýmýzda muhalefeti yanýmýzda deðil hep tam karþýmýzda bulduk." dedi.
Erdoðan, Anayasa'nýn apaçýk hükümlerine raðmen kadýnlarýn yýllarca bu ülkede sýrf baþörtüsünden dolayý eðitim ve çalýþma hayatýndan dýþlandýðýný vurgulayarak, "Özgürlüðün ve özgür düþüncenin merkezi olmasý gereken üniversitelerin kapýsýna faþizmin simgesi olan ikna odalarý kuruldu. Sadece kamu kurumlarýnda deðil, kraldan çok kralcý davranan özel sektör kuruluþlarýmýzda da kadýnlar özgürce çalýþamadý. Mesleði ve inancý arasýnda tercih yapmaya zorlandý." diye konuþtu.
Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný ve Baþbakanlýk görevlerinde eski Türkiye'nin dayatmalarýyla karþýlaþtýklarýnýn altýný çizen Erdoðan, bugün veya geçmiþte beraber siyaset yaptýðý yol arkadaþlarýnýn kahir ekseriyetinin ayný sýkýntýlarla yüzleþtiðini belirtti.
Erdoðan, son 22 yýlda verdikleri kararlý mücadele neticesinde tüm bunlarý Türk demokrasisine dair kötü birer hatýra olarak tamamen geride býraktýklarýna iþaret eden Erdoðan, "Eðitim ve çalýþma hayatý baþta olmak üzere her alanda ülkemizin beþeri sermayesinin zenginleþmesinin önündeki tüm engelleri kaldýrdýk. Hayatýn tüm alanlarýnda kadýnlar arasýndaki baþörtülü ve baþý açýk ayrýmýna son verdik. Türkiye'yi yasaklarýn, korkularýn, baskýlarýn ülkesi olmaktan çýkartýp, fýrsat eþitliðinin, adaletin, özgürlüðün hakim olduðu bir yer haline dönüþtürdük. Geçmiþin hatalarýný telafi etmek üzere kadýnlar lehine pozitif ayrýmcýlýk yapýlmasýný Anayasa kuralý haline getirdik." deðerlendirmesini yaptý.
Reform paketleriyle, destek mekanizmalarýyla, teþviklerle, yasal ve idari düzenlemelerle kadýnýn ekonomik ve sosyal statüsünü güçlendirdiklerini dile getiren Erdoðan, þiddete, özellikle kadýna ve çocuða yönelik kötü muameleye sýfýr tolerans anlayýþýyla yaklaþtýklarýný bildirdi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bu doðrultuda Þiddet Önleme ve Ýzleme Merkezi (ÞÖNÝM), kadýn konuk evi, Kadýn Destek Uygulamasý (KADES), elektronik kelepçe gibi devrim niteliðinde uygulamalarý hayata geçirdiklerini kaydetti.
Attýklarý adýmlarýn istihdam baþta olmak üzere olumlu yansýmalarýna her alanda þahit olduklarýný belirten Erdoðan, kadýnlarýn iþ gücüne katýlým oranlarýnda önemli ilerlemeler yaþandýðýný söyledi.
Erdoðan, "Mesela 2002 yýlýnda yüzde 27,9 olan kadýnlarýn iþ gücüne katýlým oraný 2024 yýlý Aðustos ayý itibarýyla yüzde 37,3'e çýktý. Kadýn istihdam oraný yüzde 25,3'ten yüzde 33'e yükseldi. Bu rakamlarý yeterli görmediðimizi her vesileyle söylüyoruz. Amacýmýz 2028 yýlý sonuna kadar kadýn iþ gücüne katýlým oranýný yüzde 40'ýn, istihdamý da yüzde 36'nýn üzerine çýkarmaktýr." þeklinde konuþtu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, kadýn ve erkekler arasýndaki eþitsizliði gidermeyi devletin asli görevi olarak telakki ettiklerini söyledi.
Kadýn politikalarýnda en ideali, en iyiyi, ülke, millet ve kadýnlar için en hayýrlý olaný hedeflediklerini belirten Erdoðan, "Þunu tüm kadýnlarýn bilmesini isterim. Türkiye Yüzyýlý vizyonumuzun odaðýnda güçlü kadýn ve erkek, güçlü aile ve toplum, güçlü Türkiye ilkesi vardýr. Kadýn ve erkeðin beraberce güçlü olduðu ailelerle toplumu ve ülkemizi inþallah daha da güçlendireceðiz." diye konuþtu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, kadýnlarýn insan onuruna yakýþan bir hayat sürmeleri, her alanda aktif rol almalarý, hak, fýrsat ve imkanlardan adil ve eþit þekilde faydalanmalarý için nerede eksiklik varsa kapatacaklarýný anlatarak, "Yine bu konuda nerede hata varsa düzeltecek, nerede atmamýz gereken adým varsa onu mutlaka uygulamaya geçireceðiz. Bunu da þimdiye kadar olduðu gibi yine sizlerle birlikte, yol ve kader arkadaþlarýmýz olan siz kadýnlarla omuz omuza vererek baþaracaðýz." ifadelerini kullandý.
Erdoðan, dünyada yaþanan çatýþma ve krizlerin yükünü daha çok kadýnlarýn çektiðinin kimsenin inkar edemeyeceði bir gerçek olduðunu vurgulayarak, þöyle devam etti:
"Savaþlar, çatýþmalar, yýkýmlar sadece þehirleri, sadece ülkeleri, haneleri vurmakla kalmýyor. Bunlarla birlikte masumlarý, çaresizleri, zayýflarý, yaþlýlarý, çocuklarý ve en çok da kadýnlarý hedef alýyor. Suriye'den Afganistan'a, Yemen'den Ukrayna'ya kadar pek çok çatýþma bölgesinde bu gerçeði çok acý biçimde tecrübe ettik ancak son yýllarda kadýnlarýn ve çocuklarýn Gazze'deki soykýrým kadar doðrudan hedef alýndýðý baþka bir savaþ hatýrlamýyoruz. Hastanelerden okullara, çadýrlardan yardým sýralarýna, ibadethanelerden evlere kadar önüne ne gelirse en aðýr silahlarla saldýran, vuran, öldüren bir cinayet þebekesiyle karþý karþýyayýz. Son 13 ayda Gazze'de katledilen 50 bini aþkýn masumun üçte ikisini kadýn ve çocuklar oluþturuyor. Buna raðmen silahlarýn gölgesi altýnda, yoklukta yaþamaya, yaþatmaya, yuvasýný korumaya, çocuklarýnýn karýnlarýný doyurmaya çalýþan kadýnlar tam anlamýyla tarih yazýyor. Gazze'de bombalarýn, silahlarýn altýnda çocuklarýna, ailesine, yurtlarýna, davasýna kol kanat geren Gazze'nin, Filistin'in yiðit kadýnlarý, ümmetin iftihar anýtý olarak devleþiyor."
Erdoðan, Ýstiklal Harbi'nde silah taþýyan Nene Hatunlar gibi Gazze'nin cengaver kadýnlarýnýn da Ýslam aleminin yapamadýðýný yaptýðýný, Filistin davasýný þanla þerefle onurla sahiplendiðini, yükselttiðini belirterek, "Allah onlardan razý olsun diyorum. Rabb'im Gazzeli mazlum ve maðdurlarýn yüzü suyu hürmetine Filistin davasýný zaferle neticelendirsin diye dua ediyorum." dedi.
Bir konuyu çok net söylemek istediðini vurgulayan Erdoðan, "Gazze'de ve Lübnan'da katliam durana, ateþkes ve barýþ tesis edilene kadar kardeþlerimize sahip çýkmayý sürdüreceðiz." diye konuþtu.
Ýþgalcilerin saldýrýlarýnýn baþladýðý günden bu yana katýldýklarý tüm uluslararasý toplantýlarda, yaptýklarý ikili görüþmelerde, Türkiye'deki hemen her programda Gazze'yi her zaman gündeme taþýdýklarýnýn altýný çizen Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Gazze soykýrýmýnýn unutulmasýna ve unutturulmasýna müsaade etmedik. Son olarak Türk Devletler Teþkilatý 11. Liderler Zirvesi ile Avrupa Siyasi Topluluðunun 5. Toplantýsý'nda da Gazze gündemimizin ilk sýrasýndaydý. Çarþamba akþamý Macaristan'ýn baþkenti Budapeþte'deyken Amerika'nýn seçilmiþ baþkaný sayýn Trump'la yaptýðýmýz telefon görüþmesinde, hem kendisini tarihi seçim zaferinden dolayý tebrik ettik hem de Gazze ve Lübnan'daki katliama dikkat çektik. Deðerli dostum Trump'tan ikinci baþkanlýk döneminde eski yönetimin hatalý politikalarýný terk etmesini bekliyoruz. Sayýn Baþkan'ýn savaþlarý sonlandýrma noktasýnda elini taþýn altýna koyacaðýna yürekten inanýyor, bunu da samimiyetle temenni ediyoruz. Daha fazla kan akmamasý, özellikle kadýn ve çocuklarýn hayatýna mal olan, onlarýn hayatýný mahveden bu çatýþma, savaþ ve gerilimin sona ermesi için biz de elimizden gelen her türlü gayreti göstereceðiz. Rabb'im yar ve yardýmcýmýz olsun."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Karabað Zaferi'nin 4. yýl dönümüne deðinerek, þunlarý kaydetti:
"Bugün Karabað Zaferi'nin 4'üncü yýl dönümünü büyük bir coþkuyla ve gururla kutlayan can Azerbaycan'ý, Azerbaycan halkýnýn Zafer Günü'nü yürekten tebrik ediyorum. Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev kardeþimin þahsýnda, 44 günlük vatan muharebesini zafere ulaþtýran Azerbaycan Silahlý Kuvvetlerinin kahraman mensuplarýný ülkem ve milletim adýna hürmetle selamlýyorum. Adlarýný tarihe þerefle yazdýran aziz þehitlerimizin tamamýný rahmetle yad ediyor, asil ruhlarý þad olsun diyorum. Karabað'ýn semalarýnda nazlý hilal dalgalansýn diye can veren o kahramanlarý her zaman þükranla anacaðýz. Her günü acýyla geçen 30 yýllýk iþgalin ardýndan Karabað nasýl azatlýðýna kavuþtuysa inanýyorum ki Gazze ve iþgal edilmiþ Filistin topraklarý da bir gün özgürlüðü tadacaktýr. Biz o kutlu günün gelmesi için azimle sabýrla sarsýlmaz bir imanla çalýþacaðýz, hukuk ve hakkaniyet zemininde mücadelemizi sürdürmeye devam edeceðiz."
Erdoðan, 6. Uluslararasý Kadýn ve Adalet Zirvesi'nin dünyaya çok önemli mesajlar vereceði inancýyla organizasyonda emeði geçenlere teþekkür ederek, yurt dýþýndan ülkeye gelen misafirleri selamladý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, konuþmasýnýn ardýndan, KADEM yönetim kurulu ve mütevelli heyeti üyeleri ve zirveye konuþmacý olarak katýlanlarla aile fotoðrafý çektirdi.
Zirvenin açýlýþ programýna, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn eþi Emine Erdoðan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakaný Mahinur Özdemir Göktaþ, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Vedat Iþýkhan, Tarým ve Orman Bakaný Ýbrahim Yumaklý, Ýstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti Ýstanbul Ýl Baþkaný Osman Nuri Kabaktepe de katýldý.