Cumhurbaþkaný Erdoðan, Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen TÜGVA 7. Gençlik Buluþmasý'nda yaptýðý konuþmada, bugün burada ülkenin en büyük gençlik hareketini gördüðünü söyledi.
Türkiye'nin en güçlü genç enerjisini gördüðünü kaydeden Erdoðan, "Ülkemizin son 10 yýldaki gençlik çalýþmalarýna mührünü vuran, çalýþkan evlatlarýmýzý görüyorum. Milyonlarca gencimizin ve ailelerinin hayatýna dokunan bir iyilik hareketi görüyorum. Ýhtiyaç duyduðu her an ve her yerde milletimizin yanýnda olan kahramanlar görüyorum." diye konuþtu.
Erdoðan, burada kalbi ülkesinin istiklali ve istikbali için çarpan Türkiye Yüzyýlý gençliðini gördüðünü belirterek "Evet, TÜGVA çatýsý altýnda 81 ilimizde ve 605 ilçemizde faaliyet gösteren bu yeni nesil gençlik hareketi Allah'ýn izniyle maya tutmuþtur." ifadelerini kullandý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan; yurtlarýyla, burslarýyla, icathaneleriyle, destekleriyle, kamplarýyla, akademileriyle TÜGVA ailesinin her alanda dal budak saldýðýný belirterek þöyle devam etti:
"Þimdi bu çelikten iradeyi daha da yükseltme vaktidir. Ne diyor þair? 'Sanmasýn kimseler bu aþký yorgun/Bizim yüreðimiz millete vurgun/Türkiye Yüzyýlý gençliði ile Ankalar misali doðarýz her gün.' Evet, her gün yeniden doðarak Türkiye Yüzyýlý yürüyüþümüzü kesintisiz sürdüreceðiz. Gençlerimizin hem fiziki hem manevi hem ruhi geliþimini en üst seviyede temin ederek Cumhuriyet'imizin ikinci asrýna damgamýzý vuracaðýz. Medeniyetimizi ihya ederek bir büyük atýlýmý beraberce gerçekleþtireceðiz."
Gençliðin çok büyük bir lütuf olduðunu vurgulayan Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Bu lütfun hakkýný vermek için kahvehaneleri kýraathaneye dönüþtürerek, kapýmýzý herkese açýk tutarak, yurtlarýmýzý hem ilim hem irfan hem hikmet yuvasý haline getirerek, spordan müziðe, edebiyattan resme her alanda kabiliyetlerimizi geliþtirerek, bilgisayar ekranlarýndaki sanal dünya ile gerçek dünyanýn dengesini kurarak, 'Ýman varsa imkan da vardýr.' anlayýþýyla zorluklarý birer birer aþarak, velhasýl þartlara teslim olmadan mücadeleyi her alanda ve her konuda sürdürmeliyiz. Sizlerin iþte böyle bir þuurla hayatýnýza yön vermesini, dünyanýn en þatafatlý üniversitelerinin diplomalarýndan ben daha önemli görüyorum. Diploma zarftýr, elbette kýymetlidir ama aslolan mazruftur. Dünyada donanýmýn önce ve hatta sadece diplomayla ölçüldüðü dönemler çok geride kaldý. Artýk bireysel birikimler, kabiliyetler, beceriler, uzmanlýklar, analitik yetenekler çok daha önemli hale geldi. Bunun için gençler sizlerden eðitiminizi sürdürürken mutlaka kiþisel donanýmýnýzý da tahkim etmenizi istiyorum."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, hayatýný sadece okuluyla evi veya yurdu arasýnda geçiren, fiziki ve manevi dünyasýný geliþtirecek faaliyetlerden uzak duran, akranlarýyla fikri müzakere yapacak birikime sahip olmayan, kabiliyetli olduðu alanlardaki farkýný ortaya koyamayan, ahlaki açýdan da þahsiyetini inþa etmeyi dert etmeyen, olumlu anlamda varlýðýný ailesinde, okulunda, arkadaþ çevresinde, oturup kalktýðý her yerde hissettiremeyen bir gençliðin kendileri için kayýp hükmünde olduðunu belirtti.
Halbuki, gençlerin her birinin gözünde, yüreðinde özellikle saklý o cevherin ateþini gördüklerini, damarlarýnda dolaþan enerjisini hissedebildiklerini söyleyen Erdoðan, "Yeter ki siz azminizle, gayretinizle, çabanýzla bu potansiyeli harekete geçirme iradesini ortaya koyun. Ýþte o zaman bu kutlu yolculukta ailenizi yanýnýzda göreceksiniz, arkadaþlarýnýzý yanýnýzda göreceksiniz, devletinizi yanýnýzda göreceksiniz. Bizi daima yanýnýzda göreceksiniz." dedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, daha sonra salondaki gençlere, "Ahitleþmeye var mýyýz?", "Gençler, Türkiye Yüzyýlý'ný birlikte inþa etmeye var mýyýz?", "Büyük ve güçlü Türkiye mirasýna sahip çýkmaya var mýyýz?", "Kendimizi her alanda en iyi þekilde geliþtirmeye var mýyýz?", "Bedenimizi sporla, ruhumuzu sanatla, kalbimizi inanç ve ibadetle diri tutmaya var mýyýz?", "Dünyayý ve ülkemizi kanser hücreleri gibi saran kötü alýþkanlýklardan uzak kalmaya var mýyýz?", "Ýstiklalimizin ve istikbalimizin sembolü olan ezanýmýza, bayraðýmýza, vatanýmýza, devletimize canýmýz pahasýna sahip çýkmaya var mýyýz gençler?" ve "Ülkemizin bütünlüðüne, milletimizin birliðine, insanýmýzýn kardeþliðine gözünü dikenlerin baþýna gök kubbeyi yýkmaya var mýyýz?" sorularýný yöneltti.
Gençlerin bu sorularý "Evet" diyerek cevaplamasý üzerine Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Rabbim hepinizden razý olsun. Ýþte, Asým'ýn nesli budur. Ýþte, Türkiye Yüzyýlý gençliði budur." dedi.
"Sevgili gençler, bir ülkenin, bir milletin en büyük gücü gençleridir. Gençlerinden ümidi kesen bir millet, geleceðini kaybetmiþ demektir." diyen Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Biz, öðrenciliðimizden gençlik liderliði yýllarýmýza, oradan siyasi hayatýmýzýn her safhasýna kadar ömrümüzün tüm dönemlerinde gençlerimize güvendik, inandýk, onlarla birlikte yol yürüdük." ifadesini kullandý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Yol onun, varlýk onun, gerisi hep angarya/Yüzüstü çok süründün ayaða kalk Sakarya" dediklerini kaydederek, bugün de girdikleri her mücadelede en çok gençlere güvendiklerini vurguladý.
Vesayetle kavgalarýndan darbecilere karþý direniþlerine kadar tüm büyük sýnamalarýnda gençleri daima þu anda olduðu gibi yanlarýnda bulduklarýný anlatan Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Artýk sizlerin zamanýnýn misafiri olan bir büyüðünüzüm. Ben misafirim, siz ev sahibisiniz." dedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, þimdi tek hedeflerinin ülkeye kazandýrdýklarý hizmetlerin zirvesi olarak gördükleri Türkiye Yüzyýlý hedefini baþarýyla ulaþtýrmak olduðuna iþaret ederek, "Böylece gençlerimize çok daha büyük vizyonlarý hayata geçirebilecekleri büyük, güçlü, müreffeh bir ülke emanet edebileceðiz. Sizlerden beklentimiz ise kendinizi bu geleceðe hazýrlamanýzdýr. Tabii bu hazýrlýðýn söylemek kadar kolay olmadýðýný biliyoruz. Bunun için yeri geldiðinde güncel geliþmeleri takip etmek, yeri geldiðinde eskilere kulak vermek, bazý gençlerimize eskilerin tavsiyeleri biraz harcýalem gelebilir ama emin olun öyle deðil." diye konuþtu.
Fethi Gemuhluoðlu'nun dostluk üzerine yaptýðý konuþmaya, "Önce selam sonra kelam." diyerek muhteþem bir selam bahsiyle baþladýðýný söyleyen Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Bugün ise en basitinden selamlaþmayý dahi unutmuþ, ihmal eder hale gelmiþ hatta beceremeyen gençlerimize rastlýyoruz. Halbuki Kur'an ve sünnetten Kutadgu Bilig ve Babürname'ye, destanlarýmýzdan þiirlerimize kadar, medeniyetimize temel teþkil eden tüm eserlerde selamlaþmanýn önemine vurgu yapýlýr. Peygamber Efendimiz bir hadisi þeriflerinde þöyle emretmiþtir, 'Yaptýðýnýz zaman birbirinizi seveceðiniz bir þey söyleyeyim mi? Aranýzda selamý yayýnýz.'. Evet. Selamünaleyküm. Ve aleykümselam." diye konuþtu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, sözlerini þu þekilde sürdürdü:
"Bu iklimin bereketinden mahrum bir gençlikten daha büyük davalara hizmet nasýl beklenebilir? Selamdan mahrum kalmayý beddua kabul eden bir ecdadýn evlatlarýna, baþý önde gelip geçmek yakýþýr mý? Biz þahsen kendi tekamülümüzü bu tür nasihatlere ve nasihat sahiplerinin dizleri dibinde büyümeye borçluyuz. Ýnþallah sizlerin de bu hikmet pýnarlarýndan en verimli þekilde istifade edeceðinize inanýyorum."
Ýnsana yaþadýðýný hissettirenin sadece kalbinin atmasý veya ailesiyle, arkadaþlarýyla geçirdiði vakit olmadýðýný kaydeden Cumhurbaþkaný Erdoðan, insana yaþadýðýný asýl hissettirenin kendisini aþkýn bir davaya mensup hissetmesi ve o dava yolunda verdiði mücadele olduðunu söyledi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, gençlik çaðýnda "ilayi kelimetullah" diye ifade ettikleri Allah'ýn dinini dünyaya yayma davasýnýn her þeyin baþý olduðunu söyledi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bunun yanýnda Ayasofya'nýn ibadete açýlmasý, Taksim'e cami yapýlmasý, inancý yüzünden tahkir edilenlerin, baþörtülü hanýmlarýn haklarýna kavuþmalarý, Kudüs'ün mahremiyetine saygý gösterilmesi, dünyanýn çeþitli yerlerinde cihat edenlerin zafere ulaþmalarý gibi somut gündemlerinin de olduðunu, bu baþlýklarýn bir kýsmýnda mücadelelerinin baþarýya ulaþtýðýný anlattý.
Ayasofya'nýn yeniden ibadete açýldýðýný, Taksim'e cami yapýldýðýný, kýyafeti yüzünden maðdur edilen insanlarýn haklarýna kavuþtuðunu, inanç ve deðerlerin üzerindeki baskýlara ve yasaklara son verildiðini kaydeden Cumhurbaþkaný Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Ancak hala süren ve hatta durumun daha da vahim hale geldiði gündemlerimiz de mevcut. Bunlarýn baþýnda Gazze'de yaþanan katliamlar, diðer Filistin topraklarýnda iþlenen cinayetler ve yapýlan hýrsýzlýklar, Kudüs'ün mahremiyetinin sürekli ihlali gibi hususlar geliyor. Peygamber Efendimiz, 'Kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin, gücü yetmezse diliyle deðiþtirsin, ona da gücü yetmezse kalbiyle buðzetsin ki bu imanýn en zayýf derecesidir.' buyuruyor. Filistin'de uygulanan katliamlara, zulümlere, hýrsýzlýklara karþý bize düþen de sýrasýyla bu tavýrlarý sergilemektir. Bilhassa Gazze'deki zulüm, býrakýnýz kalple buðzetmeyi, dille deðiþtirme safhasýný bile geride býrakmýþtýr. Artýk Ýsrail'in soykýrým politikasýna karþý insanlýðýn yekpare bir þekilde eyleme geçmesi gerekiyor. Ýsrail'e cesaret ve destek veren Amerika ve Avrupa devletleri, tarihe kadýn ve çocuk katillerinin hamisi olarak kaydolmuþlardýr. Ýnsanlýðýn onurunu kurtarmak için önce bu devletlerin tavýrlarýný gözden geçirip, yanlýþtan dönmeleri þarttýr."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Ýsrail Baþbakaný Binyamin Netanyahu'yu sert þekilde eleþtirerek, "Netanyahu yönetimiyle yan yana anýlmak bile baþlý baþýna aðýr bir cezadýr, utanýlacak bir ayýptýr. Çünkü Netanyahu'nun baþýnda bulunduðu Ýsrail yönetimi katildir. Bizzat failinden yapýlanlara karþý çýkmayan bireylerine kadar Ýsrail'deki herkes, daha anne karnýndaki bebeklerden her yaþtan çocuða, kadýna, erkeðe kadar on binlerce Filistinli masumun katlinden sorumludur." ifadelerini kullandý.
Netanyahu'nun baþýnda bulunduðu Ýsrail yönetiminin zalim olduðunu belirten Erdoðan, Ýsrail iþgali altýnda yaþayan Filistin halkýnýn evinde oturmasýndan sokakta yürümesine, iþine veya okuluna gitmesine kadar hayatýnýn her anýný zehir eden bir zulüm düzenine maruz kaldýðýný, olup bitenleri gördüðü halde kafasýný çeviren, kalbi taþlaþmýþ, vicdanýný siyonistlere kiraya vermiþ herkesin de bu zulüm düzenine ortak olduðunu dile getirdi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Netanyahu'nun baþýnda bulunduðu Ýsrail yönetiminin "hýrsýz" olduðunu belirterek þöyle devam etti:
"Ýsrail yönetimi, Filistin halkýnýn binlerce yýldýr sahip olduðu evleri, arazileri, tarlalarý, bahçeleri, içindeki eþyalarý, mahsulleri ve aðaçlarýyla gasbetmektedir. Yerleþimci denen hýrsýzlar çetesinin bu gasplarý, Ýsrail Devleti'nin, adaletinin, ordusunun, polisinin gözetimi ve desteði altýnda yürütülmektedir. Netanyahu'nun baþýnda bulunduðu Ýsrail yönetimi yalancýdýr. Ýsrail yönetimi ve yerleþimcisiyle, her türlü melaneti iþleyen ama dýþarýya karþý tam tersini ifade eden hem yalancý hem kibirli ve kirli bir zihniyetin hakimiyeti altýndadýr. Milyonlarca masum insana terörist yaftasý vurarak katletmek için yalan üstüne yalan söyleyen Ýsrail yönetimine bu cesareti, yalanlarý peþinen kabul edip tekrarlayanlar vermektedir."
Netanyahu'nun baþýnda bulunduðu Ýsrail yönetiminin faþist olduðunu da söyleyen Cumhurbaþkaný Erdoðan, konuþmasýný þöyle sürdürdü:
"Dün üstün ýrk iddiasýyla Yahudiler baþta olmak üzere pek çok kesimi yok etmeyi amaçlayan Nazi kafasýnýn bugünkü temsilcisi Ýsrail yönetimidir. Kendilerinden baþka hiç kimseyi insan yerine koymayan bu kafa, yarýn fýrsat bulduðunda Filistinlilere yaptýklarý zulmün daha beterini diðer milletlerden ve inançlardan insanlara uygulamaktan çekinmeyecektir. Netanyahu'nun baþýnda bulunduðu Ýsrail yönetimi tehdittir. Tarih bize göstermektedir ki önüne geçilmeyen, kýnanmayan, engellenmeyen her zulüm ve katliam, farklý bahanelerle pusuda bekleyen yenilerin yolunu açar. Ýsrail yönetiminin pervasýzca yürüttüðü cinayetler, zulümler, hýrsýzlýklar ve diðer tüm arýzalý politikalarýn bu zincirleme reaksiyonu baþlatma riski giderek artmaktadýr."
Netanyahu'nun baþýnda bulunduðu, tüm büyük zalimler gibi siyonizm adýna çocuk ve kadýn katliamlarý yapan, kendilerini savunma imkaný olmayan masumlara zulmeden Ýsrail yönetiminin korkak olduðunu dile getiren Cumhurbaþkaný Erdoðan, güçlü olduðunda ceberut kesilen, korktuðunda hayvandan aþaðý bir konuma inen bu güruhun, insanlýðýn kalbinde kendisi için var olan son merhamet kýrýntýlarýný da yok etme yolunda ilerlediðini söyledi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, gençlere seslenerek þunlarý kaydetti:
"Sevgili gençler, þunu çok iyi bilmenizi isterim. Ýçimizdeki kimi kendini bilmezlerin söylemlerine bakarak, devletinize ve milletine karþý asla tereddüde kapýlmayýn. Bu ülkede siyaset yaptýðý halde çýkýp utanmadan Hamas'a terör örgütü iftirasý atan Ýsrail muhiplerine asla ve asla aldýrmayýn. Bunlar katil Ýsrail'e selam çakarak, siyasi ikballerini garantiye alacaklarýný düþünen kifayetsiz muhterislerdir. Pusulasýný emperyalistlere çevirmiþ selefleri gibi, bunlar da yakýnda tarihin tozlu raflarýnda kaybolup gideceklerdir. Þayet onlarýn iddia ettiði gibi Hamas bir terör örgütü olsaydý, emin olun herkesten önce kendileri savunur, iþbirliði yapar, muhabbet beslerlerdi. Eðer Hamas bunlarýn dediði gibi bir örgüt olsaydý milletvekilleri her yýl dönümünde kurulduðu köyü ziyaret eder, aklamak için kýrk dereden su getirirler, reklamýný en çok kendileri yapardý. Gerçekten de Hamas dedikleri gibi olsaydý, hiç þüpheniz olmasýn Hamas'ýn hamiliðini ve avukatlýðýný bunlar kimseye býrakmazdý. Açýk ve net söylüyorum Hamas, bunlarýn iddia ettiði gibi bir örgüt kesinlikle deðildir. Bilakis canlarý pahasýna vatanlarýný ve topraklarýný savunan bir direniþ hareketidir. Müfterileri asýl rahatsýz eden de Hamas'ýn bu özelliðidir. Biz bunlara aldýrmýyor, itibar etmiyor, kesinlikle prim vermiyoruz."
Türkiye olarak hiçbir tehdide ve baskýya boyun eðmeden Gazze'de yaþanan katliamýn, Filistin'de yaþanan zulmün sona ermesi için kalpleri, dilleri ve elleriyle her türlü çabayý gösterdiklerini vurgulayan Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Dualarýmýzda hep Filistinli kardeþlerimizin özgürlüðe kavuþmasý yakarýþý var. Bu meseleyi uluslararasý gündemde tutmak ve somut kararlar çýkmasý için yoðun diplomasi yürütüyoruz. Mýsýr ve Ürdün üzerinden bölgeye yardým ulaþtýrmak için yoðun gayret gösteriyoruz. Bugüne kadar 37 bin tondan fazla insani yardým malzemesini uçaklarla ve gemilerle bölgeye ulaþtýrdýk. Kýzýlay'ýmýzýn sivil yardým gemisi 3 bin tonluk malzemeyle dün yola çýktý. Gazze'nin Refah Sýnýr Kapýsý'nda her gün Kýzýlay týrlarý Gazze'ye giriyor. Ramazan ayýnda yardýmlarýmýzý inþallah daha da artýracaðýz." ifadelerini kullandý.
Gazze'den çýkabilen yaralýlarýn bir kýsmýný refakatçileriyle birlikte Türkiye'ye getirip tedavi ettiklerini anlatan Cumhurbaþkaný Erdoðan, Filistin yönetimine ve halkýna olan desteklerini her vesileyle sergilediklerini ifade etti.
Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan, sözlerine þöyle devam etti:
"Filistinli kardeþlerimiz arasýnda vahdetin saðlanmasý için de tüm taraflarla görüþüyoruz. Osmanlý bölgeden çekildiðinden beri rahat, huzur, güvenlik yüzü görmeyen Orta Doðu coðrafyasýna asla sýrtýmýzý dönmeyecek, hep kardeþlerimizin yanýnda olacaðýz. Nasýl Orta Asya ve Kafkasya'yla kadim tarihi baðlarýmýzý, Balkanlar'la kardeþliðimizi, Kuzey Afrika'yla yakýn iliþkilerimizi güçlendiriyorsak, bu bölgeye sahip çýkmak da tarihi ve insani sorumluluðumuzdur. Her kim size, 'Bizim orada ne iþimiz var?' diye soruyorsa, bilin ki bunu söyleyen ya kara cahildir ya da gönüllü veya görevli bir beþinci kol elemanýdýr."
Türkiye'nin en büyük gücünü, "gerisinde böylesine geniþ bir coðrafyaya yayýlan dost ve kardeþ dayanýþmasýnýn olmasý" þeklinde niteleyen Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Bizden bu baðlarý kopartýp atmamýzý isteyenler iyiliðimizi deðil tam tersine kötülüðümüzü temenni ediyor demektir. Ýnþallah, medeniyet, tarih ve kültür bilinciyle yetiþen siz gençlerimiz, ülkemiz üzerinde oynanan pek çok oyun gibi bu sinsi projeyi de çiðneyip keseceksiniz. Gençler, ben sizlere güveniyorum." dedi.
Konuþmasýnýn sonunda, kendilerini bir araya getiren TÜGVA yöneticilerine teþekkür ederek, katýlýmcýlarýn Ramazan-ý Þerifi'ni þimdiden tebrik eden Cumhurbaþkaný Erdoðan, gençlere saðlýklý, mutlu, huzurlu hayallerde buluþtuklarý güzel günler temenni etti.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, sözlerini sonlandýrmadan önce, þu anda Bakýrköy sýnýrlarý içerisinde bulunduklarýný, burada da belediye baþkan adaylarýnýn Ali Talip Özdemir olduðunu ve kendisini gençlere takdim etmek istediðini dile getirdi.
Ardýndan sahneye gelen Özdemir ile katýlýmcýlarý selamlayan Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Ýnþallah hedefimiz, Bakýrköy'de de AK Parti olarak bu seçimleri almak." diyerek sözlerini tamamladý.
Programa, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Vedat Iþýkhan, Gençlik ve Spor Bakaný Osman Aþkýn Bak, Ticaret Bakaný Ömer Bolat, Ýstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti Ýstanbul Ýl Baþkaný Osman Nuri Kabaktepe, Cumhur Ýttifaký ÝBB Baþkan adayý Murat Kurum, TÜGVA Baþkaný Ýbrahim Beþinci ile yönetim kurulu üyeleri ve çok sayýda genç katýldý.
Hafýz Bekir Büyükyurt'un Kur'an-ý Kerim tilaveti gerçekleþtirdiði programda, Grup Aksiyon Kudüs ve þehitlere özel eserleri seslendirdi.
Dabke dansýnýn yapýldýðý programda, sanatçý ve AK Parti Ýstanbul Milletvekili Yücel Arzen 5 kiþilik orkestrayla müzik dinletisi sundu.
Programda, 1 Ocak'ta gerçekleþtirilen "Þehitlerimize Rahmet, Filistin'e Destek" yürüyüþü ve TÜGVA'nýn "Bizim Kahramanýmýz" adlý reklam filmi izletildi.
TÜGVA Baþkaný Beþinci, Cumhurbaþkaný Erdoðan'a "Þehitlerimize Rahmet, Filistin'e Destek" yürüyüþünün yaðlý boya tablosunu takdim etti.
Gençlik Buluþmasý, Cumhurbaþkaný Erdoðan ve beraberindekilerin hatýra fotoðrafý çektirmesiyle sona erdi.