Cevdet Yýlmaz, Diyarbakýr ziyareti kapsamýnda bir otelde katýldýðý "Ýþ Dünyasý Buluþmasý"nda yaptýðý konuþmada, Türk Havacýlýk ve Uzay Sanayii Anonim Þirketi (TUSAÞ) yerleþkesine yönelik terör eylemini lanetlediðini belirtti.
Saldýrýnýn bölücü terör örgütü ve arkasýndaki yapýlarýn ülkenin huzurunu, demokrasisini, geliþmesini engellemeye dönük terör eylemi olduðunu ifade eden Yýlmaz, terörün demokrasiye, kalkýnmaya, insanlarýn huzuruna zarar verdiðini vurguladý.
"ÇOK FARKLI BÝR ATMOSFER OLUÞMUÞ DURUMDA"Yýlmaz, Diyarbakýr ve Güneydoðu'nun terör eylemlerinden çok çektiðini belirterek, "Bugün ise çok þükür bu yaþanan münferit terör saldýrýlarýný bir tarafa býrakacak olursak ülkemizdeki huzur ortamýnýn pekiþmesi, Diyarbakýr'ýmýzdaki huzur ortamýnýn pekiþmesi, bugün görüyoruz ki çok farklý bir atmosfer oluþturmuþ durumda." dedi.
Doðu ve Güneydoðu'nun tarýmdan sanayi ve turizme her alanda hýzlý bir geliþim ve toparlanma süreci içinde olduðunu ifade eden Yýlmaz, þöyle konuþtu:
"Bunu istemeyenler var elbette. Buna engel olmaya çalýþanlar var. Ama ben inanýyorum ki 85 milyon, 81 vilayet hep birlikte bunun karþýsýnda durursak, bunu yapmayý baþaramayacaklar. Bu yaþananlarýn arkasýnda uluslararasý güç mücadelelerini ve bölgemizde yaþanan güç mücadelelerinin etkisini de hepimizin görmesi lazým. Emperyalizm diye bir þey var. Þimdi yeni de deðil. Çok eskilere giden bir süreçlerden bahsediyoruz. Bu bölge üzerinde hesaplarý olan uluslararasý güç odaklarý var. Kendilerince bu bölge üzerinde bir tasarým oluþturup onu hayata geçirmeye çalýþýyorlar ve kendi menfaatlerine yönelik olarak yaptýklarý bu tasarýma maalesef bölgede yaþayan birçok insaný çeþitli yollarla, yöntemlerle alet ediyorlar."
TERÖRLE MÜCADELEDE KARARLILIK MESAJISavunma sanayinde Türkiye'nin büyük atýlýmlar yaptýðýný belirten Yýlmaz, geçen yýl 5,5 milyar dolar olan savunma sanayi ihracatý için bu yýl 7 milyar dolar hedeflendiðini anlattý.
Yýlmaz, savunma sanayisinin son 20 yýlda yüzde 80 dýþa baðýmlý bir yapýdan yüzde 80 milli ve yerli üretim yapan bir yapýya ulaþtýðýný anlatarak, "Terörle mücadelede en küçük bir taviz vermeden içeride ve dýþarýda nerede bir tehdit varsa en güçlü þekilde terörle mücadelemizi sürdüreceðiz ama ayný zamanda da en güçlü þekilde demokrasiyle kalkýnmak mücadelemizi de devam ettireceðiz." diye konuþtu.
ENFLASYON MESAJI
Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Yýlmaz, makro ekonomik politikalarýn doðru istikamette olduðunu dile getirerek, haziran ayýyla dezenflasyon döneminin baþladýðýný, son 4 ayda enflasyonun 26 puanýn üzerinde düþtüðünü belirtti.
TÜFE'nin yüzde 49,4'e indiðini anýmsatan Yýlmaz, maliyetleri gösteren ÜFE'in bunun da altýnda olduðuna dikkati çekti. Enflasyonda düþüþ sürecinin devam edeceðini söyleyen Yýlmaz, gelecek yýl sonunda enflasyonu 20'nin altýna, 2026'da ise tek haneli rakamlara indirmeyi hedeflediklerini anlattý.
Yýlmaz, þöyle devam etti:
"Bunu çok önemli görüyoruz. Çünkü enflasyonun olduðu ortamda öngörülebilirlik kalmýyor. Öngörülebilirliðin olmadýðý ortamda da yatýrým ortamý, tüketim olumsuz etkileniyor. Kalýcý sosyal refah için, öngörülebilirlik için, yatýrým ortamýnýn kalýcý iyileþmesi için bu süreç, bu mücadele çok kýymetli. Kamusuyla, özel sektörüyle, çalýþanlarýyla, tarým kesimiyle, finans kesimiyle, bütün taraflarla bu süreçte istiþareler içindeyiz ve inþallah ülkemiz bu sorunu da geride býrakarak sürdürülebilir büyüme ve kalýcý sosyal refahla yoluna devam edecek."
Saðlam bir programla yola devam ettiklerini, dýþ þartlarýn programý bazen olumlu bazen olumsuz etkileyebildiðini ifade eden Yýlmaz, "Özellikle hizmet sektörlerinde biraz katýlýk var. Mal piyasalarýnda büyük oranda bu çözüldü aslýnda. Temel mallarda örneðin þu anda yüzde 30'un altýna inmiþ durumdayýz enflasyonda. Genel mal enflasyonunda yüzde 40'ýn biraz üstündeyiz ama hizmet enflasyonu biraz yüksek. O da ortalamayý yukarýya taþýyor. Orada da kýrýlmalar olacaktýr. Tüm dünyada hizmet enflasyonu biraz daha katýdýr, biraz daha dirençlidir. Ama sonuç itibariyle oradaki kýrýlmalarla vatandaþýmýz hem mal hem hizmet piyasalarýnda bu politikalarýn etkilerini çok daha hissedecek, görecek inþallah." ifadelerini kullandý.
"GÜVEN VE HUZUR ORTAMININ SONUÇLARINI GÖRÜYORUZ"
Diyarbakýr'ýn hem bölgesinde hem uluslararasý alanda ekonomik bir merkez olarak çok önemli rol oynayabilecek potansiyeli bulunduðunu belirten Yýlmaz, bu potansiyelin harekete geçmesi için yaptýklarý ciddi yatýrýmlara devam ettiklerini kaydetti.
Kentte tarým sektörünün çok önemli olduðunu söyleyen Yýlmaz, "Geçen yýl 2.4 milyar lira tarýmsal destek vermiþiz Diyarbakýr'a, bu yýl da devam ediyoruz." dedi.
Yýlmaz, tarým sektöründe sulama projelerinin çok önemli ve öncelikli olduðunu belirterek, þunlarý kaydetti:
"Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðünün sulama sektöründe bulunan yaklaþýk 70 milyar liralýk proje tutarý olan Silvan 1. Merhale Projesi'nin tamamlanmasý için gayret ediyoruz. Proje, bu bölgenin en önemli projesidir. Aðýrlýklý olarak sulama projesidir. Bütün unsurlarýyla hayata geçtiðinde 2,4 milyon dönüm araziyi sulu hale getirecek. Muazzam bir tarýmsal potansiyel harekete geçmiþ olacak. Silvan Projesi, GAP Projesi'nde Atatürk Barajý'ndan sonra en büyük sulama projesi. Diðer projeler bitti, Silvan Projesi'nin bitmesiyle sulama projelerinde GAP büyük bir merhale katetmiþ olacak."
Silvan Projesi'ne geçmiþte terör örgütü PKK'nýn çok ciddi saldýrýlarý olduðunu dile getiren Yýlmaz, þöyle konuþtu:
"Bir taraftan 'Bu bölgeye hizmet gelmiyor' söylemleri yapýp bir taraftan da bu bölgenin en büyük sulama projesine yapýlan saldýrýlarý da Diyarbakýr halkýnýn ve milletimizin her zaman hatýrlamasýnda büyük fayda var. Ne yaparlarsa yapsýnlar biz bu projeyi tamamlama gayreti içindeyiz. Bu proje bittiðinde tarýmsal üretimde adeta bir patlama yaþayacak Diyarbakýr. Bu tarýmsal üretimi de mutlaka katma deðeri yüksek hale getirmemiz lazým. Elbette tarýmsal üretim önemli ama artan tarýmsal üretim sanayi ve ticaret boyutlarý itibarýyla da deðerlendirilmeli. Biraz uzun vadeli bir perspektif ama mutlaka Diyarbakýr'ýn, Diyarbakýr'ýn iþ dünyasýnýn buna kendisini hazýrlamasý lazým."
Diyarbakýr'ýn sanayileþmesi, kentteki organize sanayi bölgelerinde (OSB) en az 100 bin kiþinin çalýþmasý gerektiðini belirten Yýlmaz, kentin bu potansiyelinin olduðunu dile getirdi.
Yýlmaz, kentin ihracat rakamlarýnýn son yýllarda çok arttýðýna iþaret ederek, "Ýhracat rakamlarý Diyarbakýr'a yakýþmýyor, 331 milyon. Son yýllarda çok arttý ama bunun mutlaka milyar dolarlarla ifade edilen seviyelere ulaþmasý gerekiyor. Ýnanýyorum ki Diyarbakýr bunu baþaracak." dedi.
Huzur ve güven ortamý, temel altyapý yatýrýmlarý, eðitime yapýlan yatýrýmlar ve teþvik politikalarý birleþtirildiðinde yatýrým ortamýnýn oluþtuðuna dikkati çeken Yýlmaz, þöyle konuþtu:
"Bir bölgenin sadece kamu yatýrýmlarýyla kalkýnmasý mümkün deðil. Kamu yatýrýmlarý sadece iþin bir bölümü. Daha çok altyapý, ulaþým, OSB'ler, arýtma tesisleri... Esas üretken yatýrýmý yapmasý gereken özel yatýrýmlar. Tarýmda, sanayide, turizmde.. Bunun da þartý huzur ve güven ortamý. Terörün iki türlü maliyeti var. Birincisi doðrudan maliyeti, can kaybý, mal kaybý. Ýkincisi dolaylý maliyetler, buna ekonomide alternatif maliyet diyoruz. Terör olduðu için gelmeyen turist bir maliyet, terör olduðu için burada yatýrým yapýlmamasý bir maliyet. Tam aksine buradaki sermayenin Batý'ya, baþka bölgelere göç etmesi bir maliyet. Nitelikli elemanýn gelmemesi bir maliyet. Bütün bunlar þu anda ortadan kalkmýþ durumda. Þu anda öyle bir mazeretimiz yok. Diyarbakýr'da bir güven ve huzur ortamý var. Bunun da sonuçlarýný görüyoruz."