Dýþiþleri'nden ''Srebrenitsa Soykýrýmý'ný Anma'' toplantýsý: Türk milleti olarak güçlü desteðimize devam ediyoruz
ABONE OL

Bakanlýkta, Srebrenitsa'da hayatýný kaybedenler için saygý duruþu ile baþlayan toplantýya, Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý ve AB Baþkaný Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Bosna Hersek'in Ankara Büyükelçiliði görevine atanan Mirsada Çolakoviç, Bakanlýk mensuplarý ve çok sayýda davetli katýldý.

Srebrenitsa'nýn sadece Bosna Hersek'in deðil, ayný zamanda tüm dünyanýn kalbinde büyük yaralar açtýðýný belirten Bozay, savaþýn ardýndan kayýplarý bulmak için baþlatýlan çalýþmalarda, toplu mezarlarda ulaþýlan kurbanlarýn kimlik tespitinin ardýndan her yýl 11 Temmuz'da Potoçari Anýt Mezarlýðý'nda düzenlenen törenle topraða verildiðini söyledi.

Bozay, bu soykýrýmýn, insanlarýn en temel deðerlerine yönelik bir saldýrý olduðunu vurgulayarak, o dönemde uluslararasý toplum tarafýndan bu soykýrým önlenemese de bir daha benzer bir olayýn yaþanmamasýný teminen uluslararasý toplumun üzerine düþeni yapmasý gerektiðini dile getirdi.

Srebrenitsa'da yaþanan vahþetin, barýþýn, adaletin, insan haklarýnýn muhafazasý için sürekli çaba gösterilmesi gerektiðini hatýrlattýðýný kaydeden Bozay, "Bu tür olaylarýn bir daha yaþanmamasý için geçmiþten ders çýkarmak ve bu dersleri geleceðe taþýmak zorundayýz." dedi.

Bozay, bugün Srebrenitsa'da hayatýný kaybedenleri anarken adalet arayýþýný sürdürmek için de burada olduklarýna iþaret ederek, "Bugün Srebrenitsa için buradayýz, Gazze için buradayýz. Srebrenitsa Soykýrýmý unutulmamalý, unutturmamalýyýz. Zira Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaþkaný, büyük fikir insaný Aliya Ýzzetbegoviç'in de söylediði gibi; Unutulan soykýrým tekrarlanýr." ifadelerini kullandý.

Srebrenitsa Soykýrýmý'nýn ulusal boyutunun da büyük önem taþýdýðýný vurgulayan Bozay, Uluslararasý Adalet Divaný ve Uluslararasý Ceza Mahkemesinin de soykýrýmýn faillerini yargýlayarak mahkum ettiðini anýmsattý.

- "TÜRK MÝLLETÝ OLARAK ONLARIN YANINDA DURUYOR, GÜÇLÜ DESTEÐÝMÝZE HER ÞEKÝLDE DEVAM EDÝYORUZ"

Bozay, adaletin sadece mahkeme salonlarýnda deðil, toplumsal hafýzada da yer bulmasý gerektiðine dikkati çekerek, þu ifadeleri kullandý:

"Bu çerçevede uluslararasý mahkeme kararlarýna raðmen tarihi deðiþtirmeye, çekilen acýlarý hafife almaya, Srebrenitsa'da gerçekleþen soykýrýmý inkar etmeye yeltenen giriþimleri kýnýyoruz. Hayatta kalanlar, tüm acýlarýna raðmen hak ve adalet arayýþlarýný büyük bir inançla ve kararlýlýkla sürdürmektedir. Biz de Türkiye olarak, Türk milleti olarak onlarýn yanýnda duruyor, güçlü desteðimize her þekilde devam ediyoruz."

Benzer soykýrýmlarýn bir daha vuku bulmamasý için eðitim, farkýndalýk ve toplumsal dayanýþma gibi alanlarda çalýþmalara büyük önem verdiklerini aktaran Bozay, bunu saðlayacak faaliyetlerin hayata geçirilmesinin zorunluluk arz ettiðini söyledi.

Bozay, Srebrenitsa Soykýrýmý'nýn unutulmamasý ve toplumsal hafýzalarda yer etmesi için yapýcý þekilde çalýþtýklarýnýn altýný çizerek, bu çerçevede 11 Temmuz'un anma günü olarak belirlenmesine iliþkin BM Genel Kurulu kararýnda Türkiye'nin eþ sunuculardan biri olduðunu anýmsattý.

Bu kararýn, Srebrenitsa Soykýrýmý'ndan sorumlu olanlar da dahil uluslararasý mahkemelerce benzer suçlardan hüküm giyenleri çekincesiz þekilde kýnadýðýný vurgulayan Bozay, "BM üyesi devletler, anýlan soykýrýmýn inkarýný, çarpýtýlmasýný ve gelecekte benzer olaylarýn meydana gelmesini önlemek için uygun programlarýn eðitim müfredatýna dahil etmesini tavsiye etmektedir." dedi.

Bozay, alýnan BM Genel Kurulu kararý temelinde 9 Temmuz'da yayýmlanan 2024/8 sayýlý Cumhurbaþkanlýðý genelgesiyle, 11 Temmuz'un Türkiye'de de acýlarýn paylaþýlmasý, soykýrýmýn ve insanlýða karþý suçlarýn kýnanmasý amacýyla Srebrenitsa Soykýrýmý'ný düþünme ve anma günü olarak yad edilmesinin kararlaþtýrýldýðýný belirterek, "Bu çerçevede önümüzdeki yýllarda da alýnan karar ve genelge çerçevesinde, Srebrenitsa Soykýrýmý'ný anma faaliyetlerini Bakanlýðýmýzýn koordinasyonunda bugünkü gibi ilgili kurum ve kuruluþlarýmýzla birlikte sürdüreceðiz." dedi.

Gazze'de de Srebrenitsa'da yaþananlarýn benzerini görmekten büyük üzüntü duyduðunu belirten Bozay, þöyle devam etti:

"Maalesef Srebrenitsa'da Boþnaklara olduðu gibi Gazze'de de Filistin halkýna yönelik katliamlar karþýsýnda insanlýðýn ne kadar kötü bir sýnav verdiðini hep birlikte görüyoruz. Uluslararasý toplum halen Ýsrail'i durdurmakta ve cezalandýrmakta yetersiz kalmakta, barýþý tesis etme sorumluluðunu yerine getirememektedir. Zira Ýsrail, bugün yargýlandýðý Uluslararasý Adalet Divanýnýn ihtiyati tedbirlerini ve BM Güvenlik Konseyi kararlarýný dahi uygulamamaktadýr. Bununla birlikte Gazze'deki bu barbarlýðýn sorumlularýnýn, ayný Srebrenitsa'da tanýk olduðumuz gibi, uluslararasý hukuk önünde er ya da geç hesap vereceðine yürekten inanýyoruz."

Çolakoviç de Srebrenitsa Soykýrýmý'nda birçok insanýn hayatýný kaybettiðini ve ailelerin daðýldýðýný dile getirdi.

Anma günü toplantýsýnýn önemli olduðunu belirten Çolakoviç, bu gibi etkinliklerin Srebrenitsa Soykýrýmý'nýn unutulmasýný engellediðine iþaret etti.

Çolakoviç, 11 Temmuz'un Srebrenitsa Soykýrýmý'ný Anma Günü olarak belirlenmesinde Türkiye'nin büyük desteði olduðunu vurguladý.

- SREBRENÝTSA'DA NE OLDU?

Srebrenitsa'nýn 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasýndaki Sýrp birliklerince iþgal edilmesinin ardýndan Birleþmiþ Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalý askerlere sýðýnan sivil Boþnaklar, daha sonra Sýrplara teslim edildi.

Kadýn ve çocuklarýn, Boþnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaþmasýna izin veren Sýrplar, en az 8 bin 372 Boþnak erkeði ormanlýk alanlar, fabrikalar ve depolarda katlettikten sonra toplu mezarlara gömdü.

Lahey'deki Uluslararasý Adalet Divaný, 2007'deki kararýnda, Eski Yugoslavya Uluslararasý Ceza Mahkemesinden (ICTY) gelen kanýtlar doðrultusunda, Srebrenitsa ve civarýnda yaþananlarý "soykýrým" olarak nitelendirdi.

23 Mayýs 2024'te BM Genel Kurulu'nda 11 Temmuz'un "Srebrenitsa Soykýrýmý'ný Uluslararasý Düþünme ve Anma Günü" olarak belirlenmesine iliþkin karar kabul edilmiþti.