İşte konuşmasından satırbaşları;
Milletin seçtiklerine hiç bir zaman değer vermediler. Yakın siyasi tarihimize bakın, milletin seçtiği muhtar da olsa belediye başkanı da olsa başbakan da olsa her zaman kibirleri ile onları ezmek istediler. Ancak hamdolsun milletimiz iradesine sahip çıktı, seçimine sandığına sahip çıktı ve kendi tercihlerinin o elitlerinin kibrinden daha üstün olduğunu her fırsatta gösterdi. Muhtar bile olamaz diyerek hem şahsım hem de tüm muhtarlarımızla alay ediyorlardı. Millet o kardeşinizi milletvekili, başbakan ve halk oyu ile seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı makamına çıkardı. Millet tarafından seçilmiş olmak bu d ünyada ulaşılacak payelerin en büyük en yükseklerinden biridir. İster muhtar, belediye başkanı, milletvekili olsun ister Cumhurbaşkanı olsun. Milletin teveccühüne mazhar olmak rütbelerin en büyüğüdür. Muhtar kardeşlerimiz son derece önemli bir makamda bulunuyorlar. Bunu böyle bilmenizi özellikle hatırlatmak isterim. Demokrasinin yerelde başladığını defalarca söyledim. Bunun gereğini de yapmak için elimden geleni yaptım. Demokrasi önce ailede, evde, köyde mahallede demokrasi ne kadar güçlenirse ülkenin genelinde de o kadar güçlenir ve standartları o kadar yükselir. Muhtarlarımız demokrasinin çekirdeği denecek bir öze sahiplik yapıyorlar.
MUHTAR AYLIĞINI 880 LİRAYA ÇIKARDIK
Somali hükümetinin Türkiye'ye 80 dönüm yer tahsis ettiğini, oraya dünyadaki en büyük elçiliklerden birini yapacaklarını ifade eden Erdoğan, elçilik binasının bu yıl sonuna kadar bitirileceğini söyledi. Erdoğan, "Denize sıfır sayılabilecek şekilde bir yerde, böyle bir yer tahsis ettiler ve orada büyükelçiliğimiz bittiği andan itibaren örnek olacak. Ama dünyadaki ülkelere bakıyorsunuz hiçbirinin gelip de böyle bir büyükelçilik yaptığı yok. Konteynerler içinde büyükelçilik yapıyorlar. En güçlü ülkeler dahi. Hani güçlüsünüz? Para var, pul var. Hadi gelin, verin desteği. Değerli kardeşlerim tablo bu" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin her türlü insani yardımla, burslarla, nakdi, ayni yardımlarla dost ve kardeş Somali halkının yanında olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakınız Somali şu anda dünyanın en yoksul ülkelerinden biri. Sadece yoksul değil, maalesef dünyanın kendi kaderine terk edilmiş bir ülkesi. Somali'deki insanlık dramını çözmek için, Somali'deki açlığı, yoksulluğu, istikrarsızlığı gidermek için, orada emniyeti sağlamak için hiçkimsenin, hiçbir ülkenin maalesef kılı bile kımıldamıyor. Kobani söz konusu olduğunda bakıyorsunuz dünya ayağa kalkıyor. Küçük bir yerleşim yeri için bütün dünya işbirliği yapıyor. Oradan ayrılıp gelenler bize geliyor. 200 bin insan. Biz onları zaten burada ağırlıyoruz. Orada kimse yok. Orayı bombalıyorlar. Şimdi bugün de bakıyoruz, maşallah çiftetelli oynuyorlar. Ne olmuş? Şu anda oradan DEAŞ çıkmış. Tamam da o bombaladığınız yerleri yeniden kim onaracak. Öyle mi? O yerle bir olan yerleri yeniden kim onaracak? İşin geleceğinin hesabını kimse yapmıyor. Oradan ayrılan o 200 bin insan acaba geri dönecek mi veya geri döndüğü zaman nereye yerleşecek? Bunun hesabını yapan yok. Ama kendilerine Halep diyoruz. Halep dediğinizde kimse duymuyor. Halep'te 1 milyon 200 bin insan yaşıyor. Halep'te tarih var, Halep'te kültür var. Halep'te medeniyet var. Halep'te ekonomi var. Niçin Halep ile ilgilenmiyorsunuz? Gazze dediğinizde kimse görmüyor. Mogadişu dediğimizde hiç kimse ilgilenmiyor?"
- "Ölümü öldürene ölüm hiçbir şey yapamaz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Somali'ye 2011'de geniş bir heyetle yaptığı ziyarette bazı çalışmalar başlattığını ve yeni çalışmaların talimatını verdiğini, Pazar günü gerçekleştirdiği ziyarette de bu çalışmalarla ilgili son durumu yakından görme fırsatı bulduğunu söyledi.
Burada yapılan hastaneye değinen Erdoğan, "Hem bu hastanemizin durumunu görmek, oradaki çalışmaları izlemek... Bu milletin evladı olarak oradaki Türk doktorlarımızın, Türk hemşirelerimizin, sağlık memurlarımızın verdiği mücadele her türlü takdirin üzerindedir. Allah onlardan razı olsun" dedi.
Tüm teknik donanımıyla gayet ileri seviyedeki bu hastanenin Afrika'daki en önemli hastanelerden biri olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Orada 4 yaşında bir yavrunun halini gördüm. Maalesef bir serseri kurşun kasığından girmiş ve kolundan çıkmış. Onu da ziyaret ettik ve o yavrunun halini gördüğümüzde dedik ki bu hastane burada olmasaydı ne olacaktı bu yavrunun hali. O mermi çekirdeğini gördük. Böyle bir hayat yaşıyorlar.
Biz oralarda olmazsak bizim adaletimiz ne olur? Bizim adalet anlayışımız öyle spesifik bir adalet anlayışı değil. İşte sosyal adalet budur. Bunun gereğini de yerine getirdik, getiriyoruz. Tabii oraya gitmememizi isteyenler de oldu. Dediler 'orada terör var.' Ziyaretimiz öncesinde heyetimizin kaldığı otelin yanı başında canlı bomba ile saldırı yapıldı, 5 kişi öldü. 2 canlı bomba, 3 de Somali vatandaşı. Heyetimiz herhangi bir sıkıntı yaşamadı. Heyetimize çeşitli tehditler savruldu. Dedik ki biz geri adım atmayacağız. Biz yola çıktık ve gideceğiz dedik ve gittik. Somalili kardeşlerimiz de her türlü tedbirlerini aldılar sağolsunlar ve muhabbet içinde onlarla kucaklaştık. Ölümü öldürene ölüm hiçbir şey yapamaz bunu böyle bilmemiz lazım. Korkuyu korkutanlara korku hiçbir şey yapamaz bunu böyle bilmemiz lazım. Eğer biz korkarsak, Somali'yi herkes gibi kendi kaderiyle baş başa bırakırsak yarın bize toprağın altındaki ecdat hesap sorar, şehitlerimiz bunun hesabını sorar, Allah bize bunun hesabını sorar. Büyük devlet olmanın sorumluluğu budur. Biz de korkmuyoruz ve korkmayacağız. Tarih bize ne sorumluluk yüklüyorsa, insan olmak vicdan sahibi olmak bize ne sorumluluk yüklüyorsa, 77 milyon, her bir ferdimizle inşallah biz bu sorumluluğu hakkıyla yerine getireceğiz."
-"Burası milletin evidir"
Milletten aldıkları güçle hem millete hem de insanlığa hizmet etmeyi sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, "Bu küresel vizyon, dikkatinizi çekiyorum sadece bizim vizyonumuz değildir. Yani sadece bu ülkenin yöneticileri, cumhurbaşkanı, hükümeti, devleti değil, bu ülkenin her bir ferdi bu küresel vizyona sahip olduğu için biz inşallah bunları başaracağız" şeklinde konuştu.
Muhtarlara seslenen Erdoğan, Türkiye'nin istikbalini şekillendirmede, yeni Türkiye'nin inşasında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlikte çalışacaklarını söyledi. "Sizlerle çok uzun bir yol arkadaşlığımız var, bu istikbalde de devam edecek" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerelden genele, mikrodan makroya, fertten cemiyete Türkiye'nin dünyadaki yerinin çok daha farklı olduğu sürece beraber yürüyeceklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman muhtarların yanında olacaklarını ve sorunlarını çözmek için gayret göstereceklerini bildirdi. Erdoğan, "Bugün sizlerle bu toplantıyı yaparken yanı başımızda şu anda dört ayrı bina daha yapılıyor. Bunlardan bir tanesi bizim kongre merkezimiz olacak. Bu kongre merkezimizin 2 bin 300 kişilik büyük bir salonu olacak. Burada resmi kongreler yapılacak. Bakanlıkların bu tür faaliyetlerini burada yapmaları mümkün olacak. Hemen onun altında, bölgede büyükçe bir cuma camisi yok, orada bir cuma camisi, mescidi yapılıyor. Onun da inşaatı şu anda devam ediyor" diye konuştu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın yanına çok amaçlı salonun bulunduğu bir bina yapılacağını, burada aynı anda bin ila 2 bin kişiye yemek verebilecekleri salonlar olacağını belirterek, muhtar toplantılarına inşaat bittikten sonra bu bölümde devam edeceklerini ve 5 yıl içinde 50 bin muhtarla görüşeceklerini bildirdi.
Proje aşamasındaki Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'ne de değinen Erdoğan, buranın Türkiye'nin en büyük kütüphanesi olacağını, bu kütüphanede asgari 4 milyon cilt kitap bulunmasının planlandığını, bunların dijital ortamda olacağını söyledi. Erdoğan, sistem oturduktan sonra 24 saat gençlere, öğrencilere, halka açık olacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı için "kaçak" diyenler olduğunu ifade eden Erdoğan, "Burası milletin evidir. İnşallah 4 tane yer de bittikten sonra burası Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olacak. Çünkü bu millete bu yakışır, bu millete yakışanı yapıyoruz ama küçük düşünenler onlar, maalesef eriye eriye gitmeye mahkumdurlar ama bu millete biz bunu yakıştıramayız" dedi.
Görevlerinin gereğini yapmaya mecbur olduklarını dile getiren Erdoğan, eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye modern dünyada ne varsa Türkiye'de de olacağını söyledi.
Boğazda 2 tane köprü olduğunu hatırlatan Erdoğan, üçüncüsünün tabliyelerinin takılmaya başladığını, ancak bundan rahatsız olanların bulunduğunu vurguladı. Bunlardan rahatsız olunmaması gerektiğini ifade eden Erdoğan, Marmaray Projesi'ni bitirdiklerini, gelecek yıl içinde de Avrasya Tüneli'ni açacaklarını, otomobillerin buradan geçeceğini kaydetti.
-"Geleceğe de birlikte yürüyeceğiz"
Göreve geldiklerinde milli gelirin 230 milyar dolar olduğunu, şu anda 820 milyar doların üzerine çıkıldığını anımsatan Erdoğan, daha iyi noktalara gidileceğini belirtti. Faizlerin düşeceğini, enflasyonun da faizlerin düşmesiyle ineceğini aktaran Erdoğan, faizlerin düşmemesi halinde enflasyonun düşmeyeceğini söyledi.
Erdoğan, faizi yüzde 63'ten tek haneliye indirdikleri için enflasyonun düştüğünü, enflasyonu da tek haneliye indirdiklerini hatırlattı.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinin hiçbirinde Türkiye'deki gibi faiz uygulaması olmadığına işaret eden Erdoğan, yatırım isteniyorsa faizin düşürülmesi gerektiğini kaydetti.
"Birlikte bugünün Türkiyesi'ni inşa ettik, inşallah geleceğe de birlikte yürüyeceğiz" diyen Erdoğan, muhtarlara geldikleri için teşekkür etti.
Bu arada, Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlığına getirilen Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, tören salonunda memleketi Karabük'ten gelen bazı muhtarlarla ayaküstü sohbet etti. Saraçoğlu, gazetecilerin göreve getirilmesinden dolayı hayırlı olsun dilekleri üzerine "Yeni birşey değil. Bir süredir Sayın Cumhurbaşkanının danışmanlığını yapmaktayım" ifadelerini kullandı.