Cumhuriyet’in eski Yayın Danışmanı Satmış: Dündar suç olduğunu biliyordu
ABONE OL

Cumhuriyet gazetesinin eski yayın danışmanı Doğan Satmış, Can Dündar’ın MİT tırları haberini, suç olduğunu bile bile yayınladığını belirterek, bilginin CHP tarafından geldiğini söyledi. Satmış, bu haberin FETÖ’ye hizmet ettiğini bildiklerini belirterek

“Hatta bu MİT tırları haberinin bizden önce Hürriyet’e götürüldüğü ve Hürriyet’in bunu yayınlamadığı konuşuldu” dedi. 

TASFİYE EDİLDİ

Gazeteciler.com sitesine konuşan Satmış, tutuklu olan Akın Atalay’ın Cumhuriyet Vakfı’nın yapısını değiştirdiğini, Atatürkçüleri tasfiye ettiğini söyledi. “Cumhuriyet’in çizgisini bu dönemde çok değiştirme girişimi oldu” diyen Satmış, Atalay’ın 15 Temmuz’dan bir hafta önce kendisinin içinde bulunduğu ekibi tasfiye ettiğini kaydetti. Dündar’ın tutuklanmasını gazetecilik dışına taşımaya kalktığını ifade eden Satmış, örnek olarak da şu olayı anlattı: “Cumhurbaşkanı MİT tırları haberinin ardından

çıktı ‘Ben bunu yapanların yanına bırakmam’ dedi. Dündar, aynı gün ‘Biz de seni öyle bırakmayız’ diye tweet attı. Bence bu gazeteciliğin dışına çıkmaktır.” Satmış, MİT tırları haberinin yayınlamasının perde arkasını da anlattı: “MİT tırları haberi Cumhuriyet’e geldikten sonra gazetenin içinde 8 kişilik bir ekip toplantı yaptık. Bunların beşi yayın kurulu diğer üç kişi ise gazetenin hukuk- çularıydı. O toplantıda Dündar, ben, Tahir Özyurtseven, Murat Sabuncu ve Ayşe Baş- langıç vardık. O haberin  bize gelmesinden 1.5 yıl önce Aydınlık’ta yayınlandığını biliyorduk. Ancak Aydınlık’tan farklı ayrıntılar ve görüntüler bize gelmişti. Toplantıda gazetenin hukukçularından biri ‘Bu haberi yayınlarsanız hakkınızda tutuklama kararı çıkar’ dedi. Dündar ‘Ben bunu göze alıyorum’ dedi. Kendisine döndüm ‘Can sen bir haber için tutuklanmayı mı göze alıyorsun’ diye sordum. ‘Evet’ dedi... 

FARKLI AMAÇLA GELDİ

Avukat diyor ki bu yönde açılan bir dava var, tutuklanan savcılar, generaller var, bunun dengi bir suça ortak olursunuz. Net tutuklanırsı- nız. Ben Dündar’a döndüm dedim ki, ‘Senin kelepçeli fotoğrafın Cumhuriyet gazetesi için iyi olur.’ Ve o gün Can  Ben bu haberi yazacağım’ dedi. Ancak biz o zaman bir şeyi fark etmemiştik, çünkü seçime bir hafta vardı ve bu haberi yayınlamamızın sakıncasını göremedik. Şimdi geriye dönüp baktığımızda evet o haber bize seçimden bir hafta önce farklı amaçla gönderilmiş.”