Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde çıkan orman yangınında söndürme çalışmaları devam ediyor. Dün saat 21.00’dan sonra geri çekilen helikopter ve yangın söndürme uçakları günün ilk ışıklarıyla birlikte yeniden göreve başladı.
Çanakkale’nin tarihi Gelibolu Yarımadası’nda dün saat 15.00 sıralarında başlayan orman yangını şiddetli poyrazın da etkisiyle kısa sürede büyüyerek geniş bir alana yayıldı. Yangına hava ve karadan müdahale edildi. Ancak saat 21.00 itibariyle hava kararınca helikopter ve yangın söndürme uçakları geri döndü. Yangına gece boyunca karadan müdahale edilirken, sabahın ilk ışıklarında helikopter ve yangın söndürme uçakları göreve başladı.
YANGIN SÖNDÜRME ÇALIŞMALARINDA İHA VE TERMAL DRONELARDAN FAYDALANILIYOR
Öte yandan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’de yangın söndürme çalışmalarını yerinde izliyor. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nda oluşturulan yangın koordinasyon merkezinde İHA’lardan alınan bilgi ve termal droneların desteğiyle, yangın bölgesine sevk ve idare işlemlerinde nokta atışı müdahaleler sağlanıyor.
BAKAN PAKDEMİRLİ'DEN GELİBOLU YARIMADASI'NDAKİ ORMAN YANGINIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Gelibolu Yarımadası'nda çıkan orman yangınına ilişkin, "Ana amacımız sabaha kadar kara ekiplerimizle tabiri caizse yangını dövmek, akabinde sabahın ilk ışıklarıyla hava araçlarıyla beraber artık neredeyse söndürme faaliyetlerine veya soğutma faaliyetlerine geçmek" dedi.
Pakdemirli, Gelibolu Yarımadası'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, yangını söndürmek için en iyi neticeyi alacak şekilde çalışma sürdürüldüğünü söyledi.
Geceleri hava araçlarının kullanılamamasının dezavantaj olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, "Geceleri genelde meteorolojik şartlar daha iyiye gittiği için bu bizim avantajımıza oluyor ama şu an itibarıyla burada baktığımız zaman önemli derece rüzgar olduğunu hep beraber müşahede ediyoruz. Yani bu, beklediğimizden biraz daha uzun sürebilir." diye konuştu.
Pakdemirli, sabaha kadar mücadelenin devam edeceğini aktararak, şöyle devam etti:
"Ana amacımız sabaha kadar kara ekiplerimizle tabiri caizse yangını dövmek, akabinde sabahın ilk ışıklarıyla hava araçlarıyla beraber artık neredeyse söndürme faaliyetlerine veya soğutma faaliyetlerine geçmek. Ama meteorolojik şartlar, rüzgarın yönünü değiştirmesi bunların hepsi aleyhimize işleyebilir. Arkadaşlarımız canla başla çalışıyor. Yalova ve Kumköy köylerini ziyaret ettik. Köylülerimizle hasbihal ettik. Şu an itibarıyla yerleşim yerlerinde bir risk olmamasından dolayı özellikle tarımsal arazilerindeki kayıplarını düşünmeye başlamış durumdalar. Önceliğimiz yangını söndürmek. Ondan sonrasında devlet yaraları sarmak için ne gerekiyorsa yapar."
- "EN ÖNEMLİ SİLAHIMIZ ORMAN TEŞKİLATIMIZIN DEĞERLİ MENSUPLARI"
Bekir Pakdemirli, bir gazetecinin, "Karşı ateş müdahalesi söz konusu oldu mu?" sorusu üzerine şöyle konuştu:
"Bunların hepsi yapılır ve yapılıyor da. Özellikle yerleşim yerlerine yangın yaklaştığı zaman karşı ateş verilerek yerleşim yerlerine herhangi bir alevin, ateşin sıçramaması sağlanır. Yani yerleşim yerinin yakınını yakarsınız, ondan sonra oraya yangın gelir, orası kül olduğu için yangın artık ilerlemez. Bu tarz taktiklerin hepsi kullanılır. Orman teşkilatı 180 yılı aşkın bir teşkilat. Bu konularda oldukça deneyimliler. İnsan kaynağımız hakikaten çok iyi. Tüm teknolojileri kullanıyoruz. Yani tabiri caizse uzay aracı hariç, uzay mekiği hariç tüm teknolojileri kullanıyoruz. İHA'lar var, buradan birazdan dronelar havalanacak ama en önemli silahımız insan, orman teşkilatımızın değerli mensupları."
- "YANGILARIN 10'DA 9'U İNSAN HATASINDAN ÇIKIYOR"
Pakdemirli, yangınla ilgili tecrübeli tüm personelin sahada olduğunu vurgulayarak, "Yüzlerce araçla, onlarca dozerle müdahale ediyoruz. 500'ün üzerinde personelimiz şu anda sahada savaş veriyor. İnşallah bu savaşı kazanacağız. Sebebi bilinmeyen bir yangınla karşı karşıyayız ama yangınların istatistiksel olarak baktığımız zaman da 10'da 9'u insan hatasından çıkıyor. Burda şu an, şu dakikada her şeyi söndürmüş olsak, binlerce ağacımız ne yazık ki kül oldu. Bunun üzüntüsünü yaşıyoruz. O yüzden çok daha dikkatli olmamız lazım." ifadesini kullandı.