Meclis Soruşturma Komisyonu bugün yapacağı toplantıda 4 bakanla ilgili Yüce Divan kararı verilip verilmeyeceği konusunu karara bağlayacak. Komisyon aldığı karar doğrultusunda hazırlayacağı raporu 9 Ocak’a kadar Meclis Başkanlığı’na sunacak. Aslında 17 ve 25 Aralık operasyonlarıyla hükümete karşı darbe girişiminde bulunan paralel yapı muhalefetin de işbirliğiyle AK Partili dört eski bakanı Yüce Divan’a göndermeye çalışarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verdiği takipsizlik kararı hiçe saydı. TBMM’nin kararıyla dosyayı Yüce Divan’a göndermeyi hedefleyen paralel yapı takipsizlik verilen diğer iddiaları da ek delil yaparak dosyayı topyekun Yüce Divan’a taşımayı hedefliyor. Daha önce de hükümete müdahaleye varan açıklamalar yapan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, bir çok siyasi karara da imza atmıştı.
Paralel yapı böylece üç yıl boyunca sürecek olan yolsuzluk yargılamasını gündemde tutarak AK Partiyi gelecek seçimlere zayıflatarak sokmak. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcısı Ekrem Aydıner, hazırladığı gerekçeli takipsizlik kararıyla, 17 ve 25 Aralık’a konu olan iddiaların asılsızlığını ortaya koydu. Kararda İran’a Halk Bankası üzerinden yapılan altın ve dış ticaret işlemlerinde, ayrıca Gana’dan gelip Dubai’ye giden altınlar ile ilgili işlemlerde yasalara aykırı bir durum olmadığı kaydedildi. Ortada bir kaçakçılık fiilinin bulunmadığı ve imar konularında alınan kararların suç olmadığı vurgulandığı kararda herhangi bir suç fiilinin oluşmadığını belirtildi.
BU TESPİTLER GÖRMEZDEN GELİNİYOR
DÖRT bakana isnat edilen suçların ve eylemlerin oluşmadığı gerçekleşmediği savcılık tarafından belirlenirken, bakanlarla ilgili şu tespitler ortaya çıktı:
- Eski bakan Zafer Çağlayan: İsnat edilen İran ilintili dış ticaret işlemlerinde Sarraf’a imtiyaz sağlama ve Gana’dan gelip Dubai’ye giden altınlarla ilgili olarak kaçakçılık kanuna muhafelet etme iddialarının gerçekleşmediği, iddia edilen bu konularda gerek Halkbank Teftiş Kurulu ve gerekse Gümrük Müfettişleri’nce hazırlanan raporlarda ve bilahare Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan incelemeler sonucunda verilen takipsizlik kararlarıyla iddia edilen suçların kesinlikle oluşmadığı ve kendisinin hiçbir dahli ve eylemi olmadığı görüldü.
- Eski bakan Muammer Güler: Sarraf’a emniyet şeridi kullanma ve koruma polisi verme, yakınlarına istisnai vatandaşlık sağlama, şahısla ilgili adli çalışma olup olmadığını inceletme ve hakkında basında çıkacak haberleri engelleme fiillerinin gerçekleşmediği tespit edildi.
- Eski bakan Egemen Bağış: Şahıs otel kiralama girişimine ve yakınlarına vize alınmasına aracılık ettiği iddiasının gerçek olmadığı, Bağış ile şahsın otel konusundaki tek bir diyalogunun dahi olmadığı, şahsın oteli ya da otel projesi olmadığı gibi Bağış’ın şahsın söz konusu otel düşüncesi için bile herhangi bir ilçe ya da Büyükşehir Belediyesi veya Turizm Bakanlığı yetkilisini aramadığı tespit edildi.
- Eski bakan Erdoğan Bayraktar: İsnat edilen özel imtiyazlı imar planları hazırlattığı ve usulsüzlüklere göz yumduğu iddialarının da gerçekleşmediği, İstanbul’da kurulduğu iddia edilen çetenin var olmadığı gibi Bayraktar ile alakasının bulunmadığı belirlendi.
NEDEN DÖRT BAKAN HEDEF ALINIYOR?
Dört eski bakanın Anayasa Mahkemesine gönderilmek istenmesinin nedenlerinden biri de 17 ve 25 Aralık sonrasında ihraç edilen polis ve savcı mensuplarının aklanmalarını sağlamak. Yüce Divan’a sevk kararı sonrası emniyet ve yargı mensupları haklarındaki kararlara itiraz edecek bir zemine kavuşturulmak isteniyor.
- Zafer Çağlayan: Ülke ekonomisine, yatırımına ve istihdamına çok büyük katkıları olan Çağlayan, yüksek faiz lobisinin karşısında duruyor.
- Muammer Güler: İstanbul’da 10 yıl Valilik yapan Güler, en ufak bir soruşturma geçirmedi. Paralel yapı Güler üzerinden AK Parti’nin derin güvenlik bürokrasisi ile olan bağını koparmak istedi.
- Egemen Bağış: Paralel yapının işbirliği yaptığı ABD’deki neoconlar ve İsrail lobisini pasifize edebilecek bir ilişki ağına sahipti. ABD yönetimi ile en iyi temasa sahip AK Parti mensuplarından biri olan Bağış, paralel yapının hedefi haline geldi.
- Erdoğan Bayraktar: KİPTAŞ Genel Müdürü ve TOKİ Başkanı olarak başarılı projelere imza atan Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en uzun çalışan bakandır.
SUÇLAMALAR MESNETSİZ ÇIKTI
4 bakanla ilgili olarak savcılık tarafından yapılan gerek 17, gerekse 25 Aralık dosyalarında takipsizlik kararı verildi. Hiçbir suç işlenmediği, herhangi bir suç fiilinin oluşmadığını bildirdi. Mahkeme ortada suç oluşturacak fiil olmadığını karar verdi. 17-25 Aralık’a konu olan İran ile Halk Bankası üzerinden yapılan altın ve dış ticaret işlemlerinin tamamen mevzuata uygun olduğu, Gana’dan gelip Dubai’ye giden altınlar ile ilgili işlemlerinin gerek mevzuat ve gerekse yasalara aykırı bir durum oluşturmadığı, bahse konu altınların Türkiye’de serbest dolaşıma sokulmadığı, dolayısıyla ortada bir kaçakçılık fiilinin bulunmadığı ve imar konularında alınan kararların suç olmadığı ortaya çıktı.
Dinlemeler hukuk dışı
Dinleme ve takiplerin hukuka ve anayasa aykırılık teşkil eden düzmece ve kurgu olduğu tespit edildi. Yasadışı yollardan elde edilen bu düzmece, hukuka aykırı ve hukuken geçersiz deliller ve gerek Anayasa’nın 36.-8 maddesi, CMK’nın ilgili maddeleri olan 217-2 ve 206-2, 289-1 maddelerine göre delil olarak kullanılamaz bu tür deliller derhal imza edilir ve bunlara hiçbir şekilde suçlama yapılamaz hüküm oluşturulamaz hükmü ön planda tutuldu.
PARALEL’İN İDDİALARI DELİL YOKSUNU
- İran’a gönderilen altınların kaçak değil, banka üzerinden aktarılamayan petrol ve doğalgaz alacağı olduğu kaydedildi.
- Bakanların rüşvet yediği iddia edildi. Fakat hiçbir bakanın Rıza Zarrab’tan menfaat temin ettiğine ilişkin delil ortaya konulamadı.
- Paralel Örgüt, Gana’dan gelen altınların soruşturulmadığını iddia etti. Fakat Bakırköy Başsavcılığı konuyla ilgili takipsizlik vermişti.
- Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın, Zarrab’tan rüşvet aldığı iddia edildi. Fakat delil yok.
- Halkbank’ın Rıza Zarrab’a usulsüz komisyon indirimi yaptığı iddia edildi. İndirimin bankacılık kanununa uygun yapıldığı ortaya çıktı.
- Paralel yapı “örgüt var” dedi. Savcı örgüt bulunmadığını tespit etti.
- Dosyada MASAK raporu bulunduğu iddia edildi. Rapor 2008’e ait çıktı.
- Kimsenin özel hayatının dinlenmediği iddia edildi. Savcı Rıza Zarrab ile Ebru Gündeş’in aile görüşmelerinin yasadışı şekilde kaydedildiğini belirtti.
- Soruşturmada mail ihbarı ve telefon dinlemeden başka delil olmadığı kaydedildi.
SUÇ EYLEMİNE KARIŞMADILAR
Paralelcilerin diğer bir iddiası ise Bakan Zafer Çağlayan’ın Sarraf’a imtiyaz sağladığı ve Gana’dan gelip Dubai’ ye giden altınlarla ilgili olarak kaçakçılık kanununa muhalefet ettiği iddialarıydı. İddialar Halkbank Teftiş Kurulu, Gümrük Müfettişliği raporu ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan takipsizlik kararlarıyla çürütüldü. Yargı, hiç bir suç ve fiilin işlendiğine dair delil bulamayarak takipsizlik verdi.
Amaç 3 yıl daha gündem
Paralel yapı dört eski bakanı Yüce Divan’a götürülmesini sağlayarak yolsuzluk iddialarını 3 yıl daha gündemde tutmayı amaçlıyor. AK Parti ve tabanıyla arasındaki bağı koparmayı amaçlayan paralel yapı böylece yıllarca sürecek olan Anayasa Mahkemesi kararını ilan edene kadar iddiaları canlı tutmaya çalışıyor. Paralel yapı 17 ve 25 Aralık operasyonuyla ilgili takipsizlik kararı verilmesine rağmen dosyayı Yüce Divan’a gönderilmesini sağlayarak verilen kararları tartışmaya açmayı hedefliyor. Muhalefetle işbirliğinde bulunan paralel yapı TBMM’nin verdiği kararı savcılığın verdiği takipsizliğin üst kararı olarak lanse edip, tüm davaları yeniden açmayı ve ilgili kişileri yeniden yargılamayı amaçlıyor.