Gültan Kışanak: Halkı susuz bırakmak provokasyondur
ABONE OL
DEDAŞ’ın resmi protokolleri, yargı kararlarını, Özelleştirme İdaresi kararlarını hiçe saydığını ifade eden Kışanak, “Kamu hizmetini engellemenin hiçbir gerekçesi olamaz.  Ama bu şehrin suyunu kesemezler. Halkımızı susuz bırakamazlar. Halkı susuz bırakmak provokasyondur. Bu halka saygısızlıktır. Kamu hizmetini engellemektir” dedi.
 
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, ilçe belediyelerin eş başkanları, meclis üyeleri, DBP İl Eş Başkanı Ali Şimşek, Sivil Toplum Örgütü Temsilcileri, DEDAŞ’ın DİSKİ Genel Müdürlüğü’ne ait tesislerinin elektriğini keserek halkın hizmet almasını engellemesini protesto etmek için Büyükşehir Belediyesi önünde ortak bir basın açıklaması yaptı.
 
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, DEDAŞ’ın üç gündür DİSKİ Genel Müdürlüğü’ne ait pompa istasyonlarında, İçme Suyu Arıtma Tesislerinde, Atık Su Arıtma Tesisi’nde ve kuyu pompalarında hukuksuz bir şekilde elektrik kesintisi uyguladığını söyledi.
 
DEDAŞ yargı yolunu denemeliydi
 
Elektrik kesintisi nedeniyle kent merkezinde ve ilçelerde halkın mağdur olduğunu söyleyen Kışanak, sorunun hukuk çerçevesinde çözülmesi gerektiğini söyledi. Kışanak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Alacağı olan bir ticari işletme varsa yargı sürecini takip edebilir. 1 milyon 600 bin nüfusun evinin musluğundan akan suyunu kesmeye çalışmak eşkıyalık, hukuk tanımazlıktır. Kamu hizmetini engellemenin hiçbir gerekçesi olamaz.  Var olduğunu iddia ettikleri alacakları varsa yargı yolunu denemeliler. Ama bu şehrin bu halkın suyunu kesemezler. Halkımızı susuz bırakamazlar. Halkı susuz bırakmak provokasyondur. Bu halka saygısızlıktır. Kamu hizmetini engellemektir. Bunu yapmaya da hiç kimsenin hakkı yoktur” dedi.
 
DEDAŞ çevre felaketi yaratmak istiyor
 
Kışanak, DEDAŞ’ın elektriğini kestiği Atıksu Arıtma Tesisi’ni jeneratörlerle çalıştırdıklarını söyledi. Kent merkezinde yaşayan nüfusun sanayi ve işyerinin atık suyunun bu tesiste kimyasal işlemlerden geçirildikten sonra nehre verildiğini ifade eden Kışanak, işletmenin durması halinde bir çevre felaketi yaşanacağını söyledi. Kışanak, “Kent dinamikleri ile birlikte uyarımızı yapıyoruz. Kimse bu şehrin iradesini bu şehrin hakkını, hukukunu, temiz su içme hakkını ortadan kaldırmaz” diye konuştu.  
 
Şantaj yapıyorlar
 
Kışanak DİSKİ Genel Müdürlüğü’nün DEDAŞ’a borcu olmadığının altını çizerek konuşmasını sürdürdü:
 
“Belgeleri ile kanıtlamaya hazırız. Hep söyledik. Bir daha söylüyoruz. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin ve DİSKİ’nin ne sosyal güvenlik kurumlarına borcu vardır. Ne vergi borcu, ne sigorta borcu vardır. Güncel elektrik borcu yoktur. Özelleştirmenin yapıldığı 2013 Haziran’ından bu yana harcadığımız tüm elektriğin faturasını tıkır tıkır ödemişiz. Tek kuruş borcumuz yoktur. İhtilafı olan yerlerin çözüm yeri de yargıdır. Bunlar çözülmeden, bize tehditle, şantajla, bu borcu ödeyeceksin, dayatması yapamazlar. Açıkça şantaj yapıyorlar. Kentin suyunu keserim, sen gel istediğim faturayı kabul et, diyorlar. Bu şehrin bir kuruşunu çetelere rantçılara kaptırmayacağız.”
 
Hayali faturalar çıkarılmıştır
 
Kışanak, 2012 yılında, Diyarbakır 3. Asliye Mahkemesi’nin elektrik kesintisi yapılamayacağına, kamu hizmetinin engellenemeyeceğine dair kararı olmasına rağmen DEDAŞ’ın aynı hukuksuzluğu sürdürdüğünü söyledi. Kışanak, Büyükşehirler Yasası’nın ardından hizmet alanlarına giren ilçe ve beldelerde devir tasfiye sürecinden kaynaklı borçlar bulunduğunu ancak bunların ihtilaflı olduğunu söyledi.
 
Kışanak, “DEDAŞ’ın önümüze koyduğu faturalar hayalidir, gerçekçi değildir. Örneğin Hazro’da, Hani’de tarafımıza trilyonlarca elektrik borcu çıkarmışlar. Üstüne üstlük bunu kanıtlayamıyorlar. On yıllar öncesine ait olduğunu söyledikleri borçlarla karşımıza çıkıyorlar. Ve açıkçası hakları olmayan, kanıtlayamadıkları, ispatlayamadıkları, hukuken gerekçelendiremedikleri, yasal olmayan bir parayı, bir borcu kabul etmemizi istiyorlar. Bunu kabul etmeyeceğiz. Bu halkın parasını, rantçılara, zorbalara, tahsilatçılara, kaptırmayacağız” diye konuştu.
 
Ya yasalara uy ya da tahsilatçılık yap
 
DEDAŞ’ı sert dille eleştiren Kışanak konuşmasına şöyle devam etti: “Açık söylüyorum. Ya işini yasaya, hukuka, mevzuata uygun yapan bir şirket olursun ya da gider bir çete kurar, tahsilatçılık yaparsın. Eğer yasayı, hukuku, mevzuatı dikkate alan bir şirket olarak işletme kurmak istiyorsa, bunlara uyacak. Ama yok tahsilatçılık yapacağım, çetevari yöntemlerle istediğim kararını alırım, istediğim kadarını dayatırım gibi bir yaklaşım varsa, bu şehir de buna pabuç bırakmaz”
 
Büyükşehir Belediyesi olarak kentin haklarını koruyacaklarını ifade eden Kışanak, “Borcu olan bir belediye değiliz. Borcu olan bir DİSKİ yoktur. Biz güncel borçlarımızı, yani harcadığımız elektriği faturalandırılan, belgelendirilen, yasalara, mevzuatlara, hukuka uygun bir şekilde bütün borçlarımızı anında, zamanında ödüyoruz. Ve iddia ediyorum, Türkiye’de böyle bir belediye yoktur. Bizim hiçbir kamu borcumuz yoktur” dedi.
 
Kışanak diyaloğa davet etti
 
“Bu şehir adalete, bu şehir hakka, hukuka önem veren bir şehirdir. Hakkını korumasını da bilen bir şehirdir. Haksızlığı da boyun eğmeyen bir şehirdir” diye konuşan Kışanak, DEDAŞ’ı sorunu diyalog yoluyla çözmeye davet etti. Kışanak şöyle konuştu:
 
“Bu hukuksuzluğu derhal sona erdirmelerini bekliyoruz. Kendilerinden, bu konuda yaptıkları uygulamalara son verdiklerini, diyalog yoluyla konuşarak hukuku, mevzuatı, yasayı dikkate alarak, sorunları çözmeye gayret edeceklerini deklare etmelerini bekliyoruz. Yapılması gereken budur. Biz bu kadar özgüvenle konuşuyoruz. Rahat konuşuyoruz. Çünkü elimizde DEDAŞ’la yapılmış protokol var, mahkeme kararı var, Özelleştirme İdaresi’nden gelmiş yazılar var. Biz yasaya, hukuka, mevzuata uygun davranıyoruz. Halkımızın hakkını koruyoruz. Böyle yapmaya da devam edeceğiz”
 
DEDAŞ suyu kaçak kullanıyorsa keseriz!
 
Kışanak, DİSKİ ekiplerinin DEDAŞ’a ait su saatlerini sökmesi ve kanalizasyon hatlarına yönelik müdahalede bulunması hakkında da konuştu. Kışanak, “Eğer onlar bu şehirde, şehre su veren ana pompa istasyonun trafosunu sökmeye cesaret edecek kadar pervasızlarsa, ben de gider onların kaçak sularını mühürletirim. Kaçak kanalizasyon önünde kazı yapar, kapatırım. Bir milyon insana içme suyu verdiğimiz ana pompa istasyonumuzun trafosundan parça söktüler. Kapısını kırdılar. Eşkıyalık yaptılar. Eşkıyalık kimsenin yanına kâr kalmaz. Biz de yasalara, mevzuata uygun işlemlerimizi yaparız. DEDAŞ’ın yasalara aykırı hangi çalışması varsa, durdururuz. Suyu kaçak kullanıyorsa, keseriz. Kanalizasyonu izin almadan bağlamışsa, kapatırız. Onlar bu şehirde insanlarımızı susuz bırakmak isteyecek kadar pervasızsa, biz de onlara yasaların, mevzuatın, hukukun el verdiği ölçüde davranırız.”
 
Amed halkından özür dilemeliler
 
DBP İl Eş Başkanı Ali Şimşek de, DEDAŞ’ın DİSKİ Genel Müdürlüğü ile yaratmak istediği sorunun basit bir alacak verecek meselesi olmadığını söyledi. Şimşek şöyle konuştu: “Birileri Kürdistan’da ve Amed’de elektrik ücreti adı altında soygun ve talan politikası geliştirmektedir. Kent ve ilçelerde elektrik kesintileriyle halkımız talan edilmektedir. Bu kent yıllarca açlık ve yoksullukla terbiye edilmek istendi, şimdi ise elektrik faturaları ile yıldırılmaya çalışılmaktadır.”
 
DİSKİ Genel Müdürlüğü’nün elektriğini kesmenin, kente su akışını sabote etmek anlamına geldiğini kaydeden Şimşek, “Bu bu kente düşmanca yaklaşılmaktır. Bu olay başka sorunlara yol açacak kadar tehlikelidir” dedi. Şimşek son olarak, DEDAŞ yetkililerinin bir an önce yaptıkları yanlışın farkına varıp kent halkından özür dilemesi gerektiğini söyledi.
 
BELEDİYE DAVAYI KAZANDI
 
Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde akşam saatlerinde görülen davadan ihtiyati tedbir kararı çıktı. Karar DİSKİ Genel Müdürlüğü tesislerindeki elektrik kesintilerinin son bulması anlamına geliyor. Mahkeme kararı hızlı bir şekilde DEDAŞ’a memur eliyle tebliğ edildi.
 
Kararda şu ifadeler yer aldı: “Davacı tarafça davalı kurumun davacıya ait elektrik aboneliklerinde elektriği kestiğini belirtilerek bu hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Davacının iddiasının içeriği davacıya bu aşamada elektrik temin edilmemesi halinde HMK 389. maddesindeki tedbir şartlarından olan ‘gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinin’ oluştuğu ve HMK.391. maddesi gereğince ‘bir şeyin yapılması yönünde sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir’ hükmü gözetilerek, bu aşamada tedbir talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir” denildi.
 
Elektrikler bağlanacak
 
Mahkeme, Bağlar, Bismil, Çermik, Çınar, Çüngüş, Dicle, Eğil, Ergani, Hani, Kayapınar, Kocaköy, Kulp, Silvan, Sur ve Yenişehir ilçelerinde elektriklerin yeniden bağlanmasına karar verdi.
 
DEDAŞ Genel Müdürlüğü’nün 20 Ocak 2014 tarihinde DİSKİ Genel Müdürlüğü’ne ait merkez ve ilçelerde hizmet üreten Pompa İstasyonları, Atık Su Arıtma Tesisi, İçme Suyu Arıtma Tesisleri ve kuyu pompalarının elektriğini kesmesi üzerine DİSKİ Genel Müdürlüğü Menfi Tespit davası açmıştı.