Evli ve üç çocuk babası 48 yaşındaki Tahir Bice, Yalıkavak beldesi Yemiş Camisi'nde komşusunun cenaze namazında imamın "Merhumu nasıl bilirdiniz? Hakkınızı helal ediyor musunuz?" sorusuna, "İtirazım var. Ben merhumu iyi bilmem. Haklarımı da helal etmiyorum. Çünkü benim, kanserli karımın ve üç çocuğumun rızkını elde ettiğim 600'e yakın tavuk ve ördeğimi zehirleyerek öldürdü" dedi.
Gökçebel mevkiinde kurduğu ekolojik yumurta çiftliğinde 600 yakın hayvanının komşusu emekli sağlık memuru Osman Dağar tarafından telef edildiğini iddia eden ve bu nedenle cenaze namazında tepkisini "Hakkımı helal etmiyorum" diyerek gösteren Tahir Bice, hakkında Dağar'ın yakınları şikayette bulundu. Bice, Yalıkavak Jandarma Karakolu'na giderek ifade verdi.
TAŞLI SALDIRI VE ÖLÜMLE TEHDİT İDDİASI
Cenazede huzursuzluk yarattığı gerekçesiyle hakkında şikayette bulunulduğunu söyleyen Bice, gidip, yaşadıklarını anlattığını belirtti. Cenazedeki olayın medyaya yansımasından sonra dün akşamüstü çiftliğine taşlı saldırı düzenlendiğini ileri süren Bice, "Ölümle tehdit edildim. Ben de beni ölümle tehdit edenler hakkında suç duyurusunda bulundum, bana veya yakınlarıma bir şey olursa onlardan bileceğimi söyledim" dedi.
CENAZEDEN ÖNCE HABER GÖNDERDİM
Üç kız çocuğu babası olduğunu eşi Gülten Bice'nin de şu anda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde kanser tedavisi gördüğünü anlatan Bice, "Hayvanlarımı zehirleyen komşumun öldüğünü duyunca, cenazedeki olaydan önce, muhtar, imam ve yakınları aracılığı oğluna torunlarına haber gönderdim. Zararımı karşılamalarını, aksi takdirde cenazeye gelerek hakkımı helal etmeyeceğimi söyledim. Cemaate de böyle yapacağımı önceden söyledim ama inanmak istemediler. Son olarak da mezarı kazan Ömer ustaya durumu anlattım" dedi.
ALLAH'IN HUZURUNDA YALAN SÖYLEYEMEZDİM
Dağar'ın ailesinden zararının karşılanmasını istediğini kaydeden Tahir Bice, "Ancak aileden hiç kimse beni aramadığı gibi 'Onu burada yaşatmayacağız' diyerek tepki gösterip ölümle tehdit etti. Ben de cenazeye gidip saf tuttum ve imam cemaate soruyu yöneltince hakkımı helal etmediğimi, kişiyi iyi bilmediğimi söyledim. Hayvanlarımı zehirleyen ve zararımı karşılamayan birine nasıl iyi biri diyebilirim? Çocuklarımın ve ölüm döşeğindeki eşimin rızkını çalan kişiye hakkımı nasıl helal edebilirim? Müslümanlıkta üstelik Allah'ın huzurunda, hocanın önünde bile bile yalan söylemek var mıdır? Allah'ın huzurunda yalan söyleyemezdim" diye konuştu.
HELAL ETMEME HAKKIMI KULLANDIM
Müslüman bir aileden geldiğini, ölüye de cenazeye de saygısı bulunduğunu kaydeden Bice, "Hayatımda ilk kez böyle bir şey yaptım ve pişman da değilim. Ben bakanlıktan ve Tarım İlçe Müdürlüğü'nden tescilli belki de tek yeşil yumurta üreticisiyim. Benim 150 bin liramı versinler, Osman komşumun mezarına gidip çiçek bırakayım, dua edip hakkımı helal edeyim. Mezarı başında özür dileyeyim. Burada helal etmeme hakkımı kullandım, asla pişman değilim. Çünkü sıfır sermaye ile başladığım ve devletten beş kuruş kredi almadan kendi imkanlarımla kurduğum bu çiftliği kara geçirmek üzere olduğum sırada 600 hayvanımın zehirlenmesi beni çılgına çevirdi. Bence bu kişi sadece benim hayvanlarıma değil insanlığa zehir attı, insanlığı zehirledi" dedi.
TAVUKLARI KÖPEKLERNİ PARÇALADIĞINI BİLİYORUZ
Osman Dağar'ın minibüs şoförlüğü yapan oğlu 38 yaşındaki Nahit Dağar ise olayla ilgili telefonda yaptığı açıklamada, "Babamın tarlası ile Tahir Bice'nin çiftliği bitişik arazidir. Tahir'in tavuk, ördek ve kazları sık sık bizim tarlaya geliyordu. Biz de ondan araziyi kiralamasını ve para ödemesini istedik. Asıl onun bize borcu var, parasını ödemedi. Ödemeyince hayvanlarının tarlamıza girmesini engellemesi için sık sık uyarıda bulunduk. Telef olan hayvanları köpeklerin parçaladığını biliyoruz. Rahmetli babamın kimseye beş kuruş borcu yok. Olsaydı bizler öderdik. Cenazeye gelerek huzursuzluk yaratması tamamen bir terbiyesizliktir. Yakınlarımız bu nedenle jandarmaya suç duyurusunda bulundu" diye konuştu.