Sarıgül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada en önemli sorunlardan birinin, açlık ve susuzlukla karşı karşıya kalmış toplumların ve insanların sayısının hızla artması olduğunu söyledi. Özellikle Afrika, Hindistan ve Uzakdoğu'daki birçok ülkede açlık ve suya erişimle ilgili son derece ciddi sorunların yaşandığını ifade eden Sarıgül, diğer önemli konulardan biri olarak da çölleşme tehdidinin dikkati çektiğini bildirdi.
Bu konuda Birleşmiş Milletler'in ciddi çaba içinde olduğunu vurgulayan Sarıgül, şöyle devam etti:
'Türkiye'de de ciddi ve güzel çalışmalar yapılıyor. TEMA olarak biz de toprağı odağa koymuş vakıf olarak çalışıyoruz. Bugün topraklarımızı korumazsak, bugünkü doğal durumu kaybedersek ciddi sıkıntı yaşayacağımız ortada. Ormanlarımızı, meralarımızı, makilerimizi korumalıyız. Bu örtü sürekli kaybolursa sıkıntı olur. Doğal ile sonrasında yapılan orman arasında fark var. Doğalında bir ekosistem mevcut. Orman bir yaşamdır, ağaçlar topluluğu değildir. Birçok canlı içinde yaşıyor.'
-'Akdeniz kızarıyor, çölleşiyor'-
Sarıgül, çölleşmede en riskli bölgenin Akdeniz Bölgesi olarak gösterildiğini belirterek, 'Akdeniz Bölgesi, kırmızı nokta olarak gösteriliyor. Akdeniz, giderek kızarıyor, çölleşiyor. 30 yılın içinde önce susuzlukla karşı karşıya gelecek, kurak topraklardan sonra çok ciddi çölleşme başlayacak. Bölgeyle ilgili öngörüler bunlar ve çok ciddi' dedi.
Türkiye'nin çölleşmeyle ilgili sorunu bugün somut bir örnekle yaşadığını dile getiren Sarıgül, 'Konya'nın Karapınar ilçesinde herkesin bildiği ciddi bir örnek var. Orada bu noktaya nasıl gelindiği, neler yapılması gerektiği, erozyonla nasıl mücadele edileceğini ülke olarak hepimiz biliyoruz. Ülke olarak bu bilince tekrar dönmeliyiz. Karapınar'ı unutmadan çalışmalıyız' diye konuştu.
-'Kaybedilen toprağı yerine koymak kolay olmuyor'-
Verimli toprak örtüsünün kaybı sürdükçe sorunların daha da büyüyeceğini ifade eden Sarıgül, şunları kaydetti:
'Kabaca söylemek gerekirse, her yıl neredeyse Kıbrıs Adası büyüklüğünde toprağı kaybediyoruz. Sularla, erozyonla ve rüzgarla kaybediliyor. Bu çok büyük ve ciddiye alınması gereken bir rakam. Verimli toprak örtüsü, 700-800 yılda oluşabiliyor. İnsan ömrünün yetmediği süreden bahsediyoruz. Bu kadar değerli varlığı mutlaka korumalıyız. İnsanoğlunun bir yılda tükettiğini dünya, 1,5 yılda yerine koyabiliyor. Bu kadar değerli varlığı mutlaka korumalıyız.'
Sarıgül, iklim değişikliği ile karşı karşıya bulunulduğuna dikkati çekerek, 'Ekolojik denge bozulduğu, küresel ısınma olduğu zaman birbirlerini tetikleyen durumlar görülüyor. Suları kaybettiğimiz sürece, bitki örtüsü yok oldukça, ormanlar azaldıkça, suyu tutabilecek yapı kalmıyor. Toprakların bitki örtüsüyle kaplı olması lazım. Su hasadı yapamıyoruz. Ülkenin su yasası yok. Suları korumazsanız eğer çölleşmeye mutlaka yol açacaktır. Su, zamanla toprakları alıp götürecektir' dedi.