Türk-Alman Üniversitesi'nde Ýktisat Bölümü Baþkaný olan Prof. Dr. Elif Nuroðlu, "Kutuplarda büyük güç rekabeti kýzýþýyor" baþlýklý çarpýcý bir yazý kaleme aldý. Ýþte AA'da yer alan analiz yazýsý;
Dünyanýn kuzey kutbu olarak bilinen Arktik bölgesi, Yunanca "ayýya yakýn" anlamýndaki "arktikos" kelimesinden türemiþtir. Buradaki "ayý" kelimesiyle kastedilen Büyük Ayý Takýmyýldýzý'dýr. Anti-Arktik (Antarktik) ise Güney Kutbunu da içine alan kýtadýr. En yakýn kara parçasýna 700 kilometre mesafede yer alan Kuzey Kutup Noktasý yüzer bir yapýdýr ve yer deðiþtirir. Bir kýta olan Antarktika'da bulunan Güney Kutup noktasýnýn en yakýn denize uzaklýðý ise bin 300 kilometredir. Yýlda en fazla 10 metre hareket edebilen Güney Kutup Noktasý'nýn konumu her yýl 1 Ocak tarihinde tekrar hesaplanýr.
Kuzey Kutbu ve onun içinde bulunduðu Arktik Okyanusu hiçbir ülkeye ait deðildir. Birleþmiþ Milletler Deniz Hukuku Sözleþmesi (BMDHS), okyanusa kýyýsý olan ülkelerin karasularýna ek olarak 200 deniz mili açýðý kapsayan bir Münhasýr Ekonomik Bölge (MEB) belirler. Ancak okyanusa kýyýsý olan Norveç, Rusya, Kanada ve Danimarka gibi ülkeler kendilerine yakýn kaynaklarý araþtýrmak ve okyanusun sunduðu rüzgâr ve su gibi kaynaklardan enerji elde edebilmek için Arktik deniz yataðýnýn bazý bölümleri üzerinde pek çok proje baþlatmýþlardýr.
Kutuplar ve buzullarýn erimesi ilk bakýþta doðrudan iklim deðiþikliði ile baðdaþtýrýlsa da kutuplarýn dünya devletleri açýsýndan önemi sadece iklim deðiþikliði ile sýnýrlý deðildir. TÜBÝTAK Marmara Araþtýrma Merkezi (MAM) Kutup Araþtýrmalarý Enstitüsü Müdürü Burcu Özsoy'a göre, dünyanýn geçmiþi hakkýnda bilgi edinilmesine imkân veren Antarktika, gezegenimizin kara kutusudur. Buzullardan alýnan örnekler dünya hakkýnda bilinmeyen pek çok bilgiye ulaþmamýzý, jeolojik yapýlar ve atmosferik yapýlar hakkýnda da bilgi edinmemize olanak saðlar. Ýklimsel çalýþmalara imkân vermesinin yanýnda hem ekonomik hem de bilimsel anlamda kýymeti her geçen gün daha çok anlaþýlan kutuplar, dünyanýn geçmiþi hakkýnda bilgi veren ve geleceðine ýþýk tutan yerlerdir.
Kuzey Kutbu Arktik'in yaný sýra Güney Kutbu Antarktika'nýn doðal kaynaklarý da pek çok ülkenin iþtahýný kabartmakta. Antarktika dünyanýn en büyük tatlý su kaynaðý olarak bilinir. "Bilim ve Barýþ Kýtasý" ilan edilen bu bölge iklim araþtýrmalarý, jeofizik, biyoloji, uzay bilimleri ve diðer bilim dallarý için doðal bir laboratuvar iþlevi görmektedir. 1959 yýlýnda Arjantin, Avustralya, Belçika, Þili, Fransa, Japonya, Yeni Zelanda, Norveç, Güney Afrika, Sovyetler Birliði, Birleþik Krallýk ve ABD tarafýndan imzalanan ve 1961 yýlýnda yürürlüðe giren Antarktika Antlaþmalar Sistemine göre Antarktika, uluslararasý bilimsel çalýþmalar ve çevreyi koruma amacýyla kullanýlacaktýr. 1991 yýlýnda imzalanan Madrid Protokolü'ne göre Antarktika'da bilimsel araþtýrmalar haricinde maden çýkarmak yasak. Antarktika Antlaþmasý'ný 1995 yýlýnda imzalayan Türkiye 1996 yýlýnda bu antlaþmaya taraf olarak kabul edilmiþtir.
Dünyadaki buzullarýn yüzde 90'ýnýn ve tatlý suyun yüzde 70'inin bulunduðu Antarktika, güçlü rüzgarlara ev sahipliði yapmakta ve dünyanýn iklim ve karbondioksit dengesini saðlayan kýta olarak bilinmektedir. 2014 yýlýnda 22 ülkeden 75 bilim insanýnýn katýldýðý Antarktika Araþtýrmalarý Bilim Komitesi (SCAR), kýtada 20 yýl boyunca yapýlacak bilimsel çalýþmalarýn öncelik sýralamasýný belirlemiþtir. Buna göre Antarktika atmosferi ve Güney Denizi'nin küresel etkisi, buz kütlelerinin neden, nasýl ve nerede azaldýðýnýn anlaþýlmasý, Antarktika tarihi, uzay ve evren araþtýrmalarý ve bölgede insan kaynaklý olumsuz etkilerin azaltýlmasý bu öncelikli alanlardan.
Kutuplarýn ekonomik deðeri küresel sýcaklýk artýþý ve buzullarýn erimesi sonucunda her geçen gün artýyor. Buzullarýn erimesi sonucunda bölgede saklý olan maden ve minerallere eriþim ve ulaþým kolaylaþmakta. Buzullar eridikçe bölgenin ticaret yolu olarak kullanýlmasý ve geleneksel ticaret yollarýný büyük oranda kýsaltmasý da bekleniyor. Bu nedenle Kuzey Kutup Dairesi içinde kalan ülkeler ve Çin son yýllarda bölgede daha fazla projeye imza atmaktalar.
Kuzey Kutbu Arktik dünyanýn yenilenemeyen kaynaklarý olan petrol ve doðal gaz bakýmýndan da zengin. ABD Jeolojik Araþtýrma Merkezi bölgede 90 milyar varil petrol, 47 milyar metreküp doðal gaz ve 44 milyar varil sývý doðal gaz olduðunu tahmin ediyor. Bir yandan bölgedeki doðal gaz ve petrol rezervleri bulunup kullanýlmaya çalýþýlýrken, diðer yandan da Arktik bölgesine kýyýsý olan Danimarka, bölgedeki kuvvetli rüzgâr avantajýný kullanarak yenilenebilir enerji üretiyor.
Kuzey Kutup Bölgesi, dünyadaki hidrokarbon rezervlerinin üçte birinden fazlasýný barýndýrýyor. Arktik bölgesinin sahip olduðu bu rezervlerde hangi ülkenin ne kadar hakký olduðu henüz yanýtlanmamýþ bir soru. Arktik'e kýyýsý olan ülkeler MEB'leri içinde arama faaliyetleri gerçekleþtirmekteler. Bu ülkelerin MEB'lerinin dýþýnda kalan alanlarda bulunan deniz kaynaklarýnýn kullanýmý BMDHS çerçevesinde tanýmlanan kýta sahanlýðý kavramý ile çözülmektedir. Bir kara parçasýnýn su altýnda kesintisiz devam eden uzantýsý olarak tanýmlanan kýta sahanlýklarýnýn belirlenmesinde bilimsel araþtýrmalar belirleyicidir. Bu durum Arktik'e kýyýsý olmayan ülkelerin de bilimsel araþtýrmalarý bölgeye bir giriþ bileti olarak kullanmasýna neden oluyor. Pek çok ülke kutuplarda araþtýrma yaparak bölge hakkýnda daha fazla bilgi toplamaya ve böylece gelecekte burada gerçekleþecek ekonomik faaliyetlerden pay kapmaya çalýþmaktadýr.
Ticarette her geçen gün cazibesi artan bölgeden 2020 yýlýnda 1 milyon 281 bin ton kargonun geçtiði ve bu miktarýn 2018 yýlýndan tam üç kat fazla olduðu biliniyor.
Antarktika'da bilimsel amaçlý çalýþma için bulunan ilk Türk 1967 yýlýnda ABD'nin Plateau Ýstasyonu'nda çalýþmalar yapan Atok Karaali'dir. Daha sonra Prof. Dr. Serap Tilav ve Prof. Dr. Umran Ýnan da bölgede çalýþmalar yapmýþ ve bu Türk bilim insanlarýnýn adý "Karaali Kayalýklarý", "Tilav Buz Dili" ve "Ýnan Tepesi"ne verilmiþtir.
Türkiye'de ilk kutup araþtýrmalarý merkezi olan ÝTÜ Kutup Araþtýrmalarý Uygulama ve Araþtýrma Merkezi (ÝTÜ PolReC) 2015 yýlýnda kuruldu. 2017 yýlýnda Antarktika projesi olarak Cumhurbaþkanlýðýnýn himayesine giren bu oluþum sayesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðýnýn sorumluluðunda Antarktika'ya üç ulusal sefer gerçekleþti. Daha sonra TÜBÝTAK Marmara Araþtýrma Merkezi (MAM) Kutup Araþtýrmalarý Enstitüsüne dönüþen bu projenin temel hedefi Türkiye'nin danýþman ülke statüsüne geçmesi ve Antarktika'da Türk bilim üssünün kurulmasýdýr.
2017 yýlýndan beri her yýl kesintisiz bir þekilde Antarktika'ya bilim seferleri düzenleyen Türk bilim insanlarýnýn literatüre kazandýrdýðý bilimsel yayýn sayýsý her geçen gün artmaktadýr. Türk bilim insanlarý Arktik'ten ve Antarktika'dan alýnan numunelerle yeni türler keþfetmiþ, tarým ilaçlarýnýn zararlý etkisini azaltacak olan bakteriler ve yaralarýn daha hýzlý iyileþmesini saðlayacak olan algler bu çalýþmalarýn ilk meyvelerinden olmuþtur.
Türkiye'nin Ulusal Kutup Bilim Programý, dört ana baþlýktan oluþuyor. Bunlar fiziki bilimler, yer bilimleri, canlý bilimleri ve sosyal ve beþerî bilimlerdir. Türkiye Cumhuriyeti tüm devletlerle Arktik ve Antarktik bölgelerinde bilimsel araþtýrmalar konusunda iþ birliði yapmayý hedeflemektedir.
Arktik'teki en büyük güç mücadelesi ABD, Rusya ve Çin arasýnda yaþanýyor. "2035 yýlýna kadar Rusya'nýn Arktik Bölgesinin Kalkýnmasý ve Ulusal Güvenliðin Teminat Altýna Alýnmasý Stratejisi" belgesine göre Rusya Federasyonu'nun Kuzey Kutbu'ndaki kýta sahanlýðý 85,1 trilyon metreküpten fazla doðal gaz ve 17,3 milyar ton petrol içeriyor. Rusya 2035 yýlýna kadar Arktik'teki liman, lojistik tesis, gemi gibi altyapýlarýný artýrmayý da hedefliyor.
Diðer yandan ABD, Arktik'te iþ birliði yapan Çin ve Rusya'ya karþý bölgedeki askerî gücünü artýrmak istiyor. Nitekim kutuplarda artan Çin varlýðý 2019 yýlýnda eski ABD Baþkaný Donald Trump'ýn Grönland'ý Danimarka'dan satýn almayý önermesine sebep olmuþtu. ABD her ne kadar adayý satýn alamasa da Danimarka ve Grönland ile adadaki Thule Hava Üssünün yaný sýra ticaret, enerji ve çevre korumasýný kapsayan bir dizi anlaþma imzalayarak bölgedeki Çin varlýðýný kontrol etmek için adýmlar attý.
Çin geleneksel ticaret yollarýný ortalama 10-12 gün kýsaltmak için Arktik'i "Yeni Ýpek Yolu" olarak görüyor ve bölgede bilimsel araþtýrma, kaynak çýkarma ve altyapý inþasýný sürdürüyor. Kuzey Kutup Dairesine uzaklýðý bin 500 kilometre olan Çin, kendisini Kuzey Kutbu'na yakýn bir devlet ilan ederek bölgedeki rekabete dahil oldu. Yakýn gelecekte buzullarýn erimesi sonucu oluþacak ulaþým ve rekabet ortamýnda erkenden yer almak isteyen Çin, bölgede gerekli altyapýyý inþa etmeyi planlýyor.
Son yýllarda Hindistan, Kanada, Çin, AB, Fransa, Almanya, Norveç, Polonya, Rusya, Ýsveç ve Ýngiltere, kutuplar için yeni veya güncel strateji belgeleri yayýnladý. Ayrýca ABD'nin farklý kurumlarý da kutuplar için kendi stratejilerini ortaya koydu. Kutuplarý sadece iklim deðiþikliðinin kaynaðý olarak görmeyen bu strateji belgelerine göre kutuplar ülkelerin ulusal güvenliði ile doðrudan iliþkili bölgeler. Enteresan bir þekilde her ülke diðerinin orada olmasýndan rahatsýz. Bu rahatsýzlýk özellikle ABD, Rusya ve Çin arasýnda çok belirgin olarak göze çarpýyor.
Batý ile derin görüþ ayrýlýklarý yaþayan Rusya, Arktik bölgesindeki yatýrým ihtiyacýný Çin finansmaný ile gidermeye devam ettikçe ve Çin bölgede her gün ayaðýný yere daha saðlam bastýkça kutuplarýn hiç kimseye ait olmayan yerleri için rekabet gittikçe büyüyecektir. Öyle görünüyor ki buzullarýn hýzla erimesi sonucunda ýsýnan sadece hava olmayacak; sýcaklýk artýþý ile birlikte kutup bölgelerinde rekabet ortamý da kýzýþacak ve gerginlik artacak.
[Türk-Alman Üniversitesi'nde Ýktisat Bölümü Baþkaný olan Prof. Dr. Elif Nuroðlu, uluslararasý iktisat, yerçekimi modeli, ampirik uluslararasý ticaret, ekonometrik modellemeler, ampirik makroekonomi, yapay sinir aðlarý ve fuzzy yaklaþýmlar alanlarýnda çalýþmaktadýr]