Ýsrail'den Lübnan'a dijital saldýrý... Bakan Uraloðlu: Bu cihazlar Türkiye'de kullanýlmýyor
ABONE OL

AAtölye'de Anadolu Ajansý (AA) Editör Masasý'na konuk olan Ulaþtýrma ve Altyapý Bakaný Abdulkadir Uraloðlu, gündeme iliþkin sorularý yanýtladý, deðerlendirmelerde bulundu.

Lübnan'da dün çaðrý cihazlarýnýn patlatýlmasýna iliþkin soru üzerine Uraloðlu, mobil haberleþme cihazlarýnýn belli teknolojilerle ve sistemlerle takibinin yapýlabildiðini dolayýsýyla bundan kaçýnmak isteyen kuruluþ ve örgütlerin çaðrý cihazlarýný kullanmayý tercih ettiklerini söyledi.

Uraloðlu, radyo dalgalarýyla haberleþmenin takibinin kolay olmadýðýný dile getirerek, "Lübnan ve bir kýsmýnýn Suriye'de de olduðu bilgisini alýyoruz. Hizbullah'ýn takipten kaçýnmak için bunlarý kullandýðýna iliþkin tahmine, bilgiye sahibiz. Ayný anda bu kadar cihazýn patlatýlmasý, 9 insanýn ölmesi, birçok insanýn vücudunun zarar görmesi büyük bir olay. " diye konuþtu.

Bu konuyla ilgili siber güvenlik uzmanlarýyla görüþtüklerini ve konuyu anlamaya ve cihazlarýn neler olduðunu belirlemeye çalýþtýklarýný anlatan Uraloðlu, þöyle devam etti:

"Burada iki türlü senaryo üzerinde duruluyor. Birisi Hizbullah'ýn bu cihazlarý kullandýðý biliniyor. Ýsrail'in de bunlarý bilip, bunlarýn deðiþim ve yenileme sürecinde istedikleri gibi donatarak, patlayýcý yerleþtirmiþ olduklarý ihtimalini de katarak söylüyorum, bu cihazlarýn satýn aldýrýldýklarý þeklinde. Bunlarýn da ayný anda ve kýsa aralýklarla sinyalle patlatýlabildiði noktasý. Ýkinci ihtimal de bazý sinyallerle bataryalarýn kýsa devre yaptýrýlarak, ýsýtýlmasý sonucu patlamasý. Geçmiþte telefon tamircilerinde veya insanlarýn cebinde cep telefonu bataryalarýnýn patladýðýný gördük ve bunlarda ölümcül sonuç olmadý. Ufak tefek yangýn ve yaralanma oldu. Onun için ilk ihtimal biraz daha güçlü gibi duruyor."

Uraloðlu, Türkiye'de cep telefonlarýnýn yaygýnlaþmasýyla birlikte çaðrý cihazý kullanýlmadýðýný belirterek, "Türkiye'de çaðrý cihazlarý neredeyse hiç kullanýlmýyor. Çaðrý cihazlarý özelinde Türkiye'de bir risk olmadýðýný net olarak söyleyebilirim." ifadesini kullandý.

Benzer cihazlarla ilgili alýnmasý gereken tedbirlerin çok olduðunu dile getiren Uraloðlu, þunlarý kaydetti:

"Ülkemizi ne kadar millileþtirirsek, ne kadar yerlileþtirirsek kendimizi o kadar güvende hissederiz. O noktada da ciddi aþama katettik. Yazýlýmýndan cihazlarýn üretimine kadar. Dünyadaki hiçbir ülke bir cihazýn yüzde 100'ünü üretmiyor ama ana yazýlýmý baþta olmak üzere kendileri üretme gayreti içinde. Biz de Türkiye'de bunu yapmaya gayret ediyoruz. Bunu baþardýðýmýz zaman daha güvende olacaðýz. Bir taraftan da siber güvenlikle ilgili hem Bilgi Teknolojileri ve Ýletiþim Kurumu hem de devletin ilgili kurumlarýyla iþbirliði halindeyiz."

Uraloðlu, internet baðlantýsý olan çok sayýda elektronik cihazýn kullanýldýðýna dikkati çekerek, "Bunlarýn da siber güvenliði kýymetli ve bu konuda biz ciddi þekilde kafa yoruyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðýmýzla diðer güvenlik birimlerimizle. Biz her gün 400'ün üzerinde büyük saldýrýyý önlüyoruz. Þu aþamada biz, dünya genelinde siber güvenlik alanýnda ilk 10 ülke arasýndayýz. Endiþe etmemiz gereken bir durum olmadýðýný ama mutlaka daha yapmamýz gereken çok iþin olduðunu söyleyebilirim." ifadelerini kullandý.

- NARÝN GÜRAN CÝNAYETÝ

Diyarbakýr'da 8 yaþýndaki Narin Güran'ýn öldürülmesiyle ilgili Meta'dan istenen WhatsApp yazýþmalarýna iliþkin soru üzerine de Uraloðlu, sosyal medya platformlarýnýn Türkiye'de temsilcilerinin bulunduðunu anýmsattý. Uraloðlu, "Burada Meta, 'Biz bu mesajlaþmalarý kaydetmiyoruz, depolamýyoruz. Dolayýsýyla bunlarý verme imkanýmýz yok.' diyor. Yani 'vermiyoruz' deðil, 'verme imkanýmýz yok' diyorlar. Bizim bildiðimiz kadarýyla da dünyada hiçbir yerde böyle bir bilgi verilmedi. Ancak bunlar farklý þekilde depolanmýþsa bulut teknolojileriyle ya da farklý mecralarda depolanmýþsa ancak oradan bulunmasý söz konusu. Meta'nýn þu andaki yaklaþýmý bu ama burada gerek emniyet güçlerimiz gerekse adalet mekanizmasýyla iletiþim halindeyiz. Bizden istedikleri bilgileri, ulaþabildiðimiz kadarýyla vermeye gayret ediyoruz. Bu anlamda da Meta olsun, diðer platformlarla güncel iletiþim halindeyiz." diye konuþtu.

Instagram'a getirilen eriþim engelinin sorulmasý üzerine Uraloðlu, her ülkenin kendi kurallarý olduðunu söyledi.

Uraloðlu, þirketlerin kurulduðu ülkelere göre uyguladýðý kurallar bulunduðuna iþaret ederek, "Þirketler siz isteseniz de istemeseniz de o kurallara uyuyor. Mesela sizin yaptýðýnýz bir paylaþýmý gönderdiðiniz bir mesajý eðer kendi kurallarýna göre beðenmemiþse engel getirebiliyor. Paylaþýmýnýzý kaldýrabiliyor. Hesabýnýzý askýya alabiliyor. Þimdi biz de devletiz. Devletlerin de kurallarý var. O zaman hangi kurallar geçerli olacak? Bir þirketin kuralý mý yoksa devletin kuralý mý ya da toplumlarýn hassasiyetleri mi? Elbette burada doðru olan ve olmasý gereken devletlerin kurallarý, toplumlarýn hassasiyetidir." diye konuþtu.

Bakan Uraloðlu, sosyal medya platformlarýnda kurallarýn doðru konulmasý gerektiðini vurgulayarak, ülke olarak bu kurallarý koyduklarýný ve gerekli yenilikleri de takip ederek güncellediklerini bildirdi.

Müstehcenlik içeren, kumar, Mustafa Kemal Atatürk'e karþý hakaret gibi paylaþýmlarýn katalog suçlar kapsamýnda olduðunun altýný çizen Uraloðlu, þunlarý kaydetti:

"Bu noktada Instagram'ý zaman zaman uyarýyoruz ve onlarýn gereklerini yapmasýný istiyoruz. Yapmadýklarý zaman da böyle durumla karþýlaþýyoruz. Oradaki konu bir, bu katalog suçlarý vardý. Bir de bizim toplumumuzun hassasiyetleri vardý. Gazze'yle ilgili yapýlan bir paylaþýmda bizim politikalarýmýza uygun deðil deyip onu kaldýrabiliyor veya Heniyye'nin þehit edilmesiyle ilgili paylaþýmý sansürleyebiliyor ya da hesabýnýzý askýya alabiliyor. Biz bunlarý oturduk, konuþtuk. Mesela PKK'yý terör örgütü olarak görüyorlar ama PYD'yi görmüyorlar, FETÖ'yü görmüyorlar. Diyoruz ki, biz bunlarý terör örgütü olarak görüyoruz. Burada da bizim hassasiyetlerimiz var."

9 günlük eriþim engeli süresince Instagram yetkilileriyle yoðun görüþmeler gerçekleþtirdiklerini anlatan Uraloðlu, "Bu görüþmeler sýrasýnda da belli bir aþamaya geldik. Yakýn zamanda üst düzey yöneticilerin Türkiye ziyareti olacak, görüþmelerimiz devam ediyor. Tam istediðimiz noktada olmadýðýmýzý söyleyebilirim. Yakýn takip ediyoruz. Bütün platformlar artýk þunu biliyor. Türkiye bu konuda kararlý. Gerektiði zaman biz her türlü yaptýrýmý, reklam verilmesinin yasaklanmasý, eriþim hýzýnýn azaltýlmasý ve sonunda da engellenmesi gibi iþlemleri yapabiliyoruz. Türkiye'nin bunu yapabilir olduðunu da ortaya koymuþ olduk. Herkes de ona göre vaziyet alacak." deðerlendirmesinde bulundu.

Uraloðlu, platformlarýn kurallara uymadýklarý sürece yaptýrým uygulayacaklarýný belirterek, "Kesinlikle bu platformlardan daha çok özgürlükçüyüz. Belki orada þunu daha profesyonel, daha iyi yapmamýz lazým. Kamuoyunu daha iyi bilgilendirebilirdik. Instagram'ýn 58,4 milyon kullanýcýsý var. Burada biz Instagram'ýn politikalarýna karþý bir günlüðüne 1 milyon kullanýcýyý askýya aldýk diyebiliyor muyuz? En büyük yaptýrým bu. Bir gün bunu da diyebilirsek esasýnda o zaman bizim o engellerimizden çok daha kýymetli olacaktýr diye düþünüyorum." diye konuþtu.

- "KÝÞÝSEL VERÝLERE ÝLÝÞKÝN BÝR SIZINTI VE RÝSKÝ YOK"

Kiþisel verilerin sýzdýrýldýðýna yönelik iddialarý da yanýtlayan Uraloðlu, þu ifadeleri kullandý:

"Bu konunun çýkýþ noktasýna bakalým. Bu, siber güvenlikle ilgili eylem planýnýn yayýnlanmasý üzerine bir gazeteci arkadaþýmýzýn sorusunun devamýnda gelen bir soruydu. Orada da net olarak, pandemi döneminde bazý bilgilerin sýzdýðýyla ilgili o günün Türkiye'si tartýþtý ve kendi mecrasýnda da kapandý þeklinde. Tam olarak söylediðim budur. Devamýnda yani ne 85 milyonu konuþtuk, ne bütün bilgilerin tamamýnýn sýzdýðýný konuþtuk. Sanki onlarý ben konuþmuþum gibi bu bazý kanallarda paylaþýldý. Biz de bunun üzerine gerekli yalanlamayý yaptýk. Ben þimdi net olarak söylüyorum, Türkiye'de kiþisel verilere iliþkin bir sýzýntý ve riski yok, böyle bir gündem de yok. Tamamen suni bir þekilde bu gündem oluþturulmaya çalýþýlýyor. Biz de gerekli açýklamalarý yaptýk. Yani bütün vatandaþlarýmýz net olarak güvende olabilirler. Asla böyle bir sýzýntý, gündem olarak, söz konusu deðildir."

- "KENDÝMÝZÝ GÜVENDE HÝSSEDEBÝLÝRÝZ"

Uraloðlu, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinde (USOM), yaklaþýk 7 bin 400 uzmanla, siber güvenlik konusunda çalýþýldýðýna iþaret ederek, Merkezde 2 bin 400 Siber Olaylara Müdahale Ekibi (SOME) noktasý olduðunu anlattý.

USOM'da IP adreslerinin sürekli tarandýðýný ve olasý saldýrýlarýn engellendiðini belirten Uraloðlu, saldýrý yapýlan bilgisayarlarýn sahiplerinin de bilgilendirildiðini söyledi.

Bakan Uraloðlu, "USOM bu iþi baþarýyla yapýyor. Dünyadaki ilk 10 ülke içerisindeyiz. Kendimizi güvende hissedebiliriz." dedi.

Uraloðlu, Türkiye'nin 6A ile birlikte 6 haberleþme ve 3 gözlem uydusu olduðunu anýmsatarak, bunlarýn, askeri ve sivil haberleþme yanýnda televizyon yayýncýlýðýna olanak saðladýðýný bildirdi.

Þu anda 5 uyduyla yakýn coðrafyadaki 3,5 milyar insaný kapsadýklarýna iþaret eden Uraloðlu, Türksat 6A uydusuyla beraber yaklaþýk 5 milyar insaný kapsayacaklarýný söyledi.

Uraloðlu, Türkiye'nin uydu üretimine, Türksat mühendislerinin 3A ve 3B uydularýnýn üretim sürecine katýlmasýyla baþladýðýný hatýrlatarak, "Bu yetiþtirdiðimiz mühendislerle beraber burada TÜBÝTAK, Savunma Sanayii Baþkanlýðý, TUSAÞ ile bir araya gelerek uydu üretme noktasýnda ortaya bir irade koyduk. 2014'te ilk imzalar atýldý. Daha yoðun olarak 2020 ve 2022'de üretim yapýldý. Biz yüzde 81'i yerli ve milli olan ama en kýymetlisi de yazýlýmý yerli ve milli olan Türksat 6A uydusunu ürettik ve uzaya gönderdik. Ekim ayý içerisinde de kalýcý yörüngesine yerleþmiþ olacak ve gerekli testler yaptýktan sonra da en geç yýl sonunda uydumuz devreye alýnacak." diye konuþtu.

Alçak yörünge uydularýnýn da çok önemli imkanlar sunduðuna, bu uydularýn daha küçük boyutlu ve az maliyetli olduðuna iþaret eden Uraloðlu, "Bu alana kesinlikle girmemiz gerekiyor, onun için de Baykar'ýn bu anlamdaki çalýþmalarýný Türksat olarak destekliyoruz, onlara müþavirlik hizmeti veriyoruz. Bu hayata geçtiði takdirde GPS'le uluslararasý konumlama hizmetini de artýk milli olarak kendi uçaklarýmýza ve diðer uçaklara verme imkanýna sahip olacaðýz." ifadelerini kullandý.

- "ÝNTERNET HIZLARINI YUKARI ÇEKECEÐÝZ"

Uraloðlu, Türkiye'nin þu anda geldiði seviyenin 5G'ye çok yakýn olduðunu belirterek, "5G'ye geçtiðimiz ilk etapta yerli üretimimiz bize yetmeyecek. Þu anda hem 4,5G için yapýlmýþ yatýrýmýn tam olarak karþýlýðýný alma noktasýnda bir süreye, hem de 5G ekipmanlarýnýn doðru fiyatla alýnmasý ve yerli ürünler geliþtirmeyle ilgili zamana ihtiyacýmýz var. Ýnþallah takvimi önümüzdeki günlerde Cumhurbaþkanýmýz net olarak açýklar. 5G'de önümüzdeki sene içerisinde ihale yapalým ve Ocak 2026'da ilk sinyali verelim diye düþünüyoruz." deðerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de þu an yaklaþýk 560 bin kilometre civarýnda fiber altyapý olduðunu ancak fiber ve bakýr kablolarýn birlikte kullanýmýnýn internet hýzlarýný düþürdüðünü anlatan Uraloðlu, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Eski apartmanlarda bakýr kaplamalar var. Fiberden bakýra geçtiðiniz zaman hýz aniden düþüyor. Ýnsanlar, fiber geldiði halde ücretine göre, kendi iþini görebilecek daha düþük hýzlarý tercih edebiliyor. Bunlarý ortaya koyduðunuz zaman Türkiye'deki bazý hýzlar düþük çýkabiliyor. Ama imkanlara bakýldýðýnda çok daha yüksek olduðu görülüyor. Biz bir taraftan da Telekom'un bu lisansýnýn uzatýlmasý ile ilgili süreci de yürütüyoruz. Ýmtiyaz hakkýnýn süresini uzatýrken birazcýk daha yatýrýma aðýrlýk vererek bu bahsedilen hýzlarý daha yukarýya çekeceðiz."

- "ÇUKUROVA HAVALÝMANI'NDA 476 BÝN YOLCU SEYAHAT ETTÝ"

Bakan Uraloðlu, Þakirpaþa Havalimaný'nýn sürdürülebilir olmadýðýna, bunun üzerine Çukurova Havalimaný'ný yaptýklarýna iþaret ederek, bu havalimanýndan, 10 Aðustos'tan bu yana 476 bin yolcunun seyahat ettiðini, 3 bin 306 uçaðýn da iniþ-kalkýþ yaptýðýný bildirdi.

Havalimanýna devlet yolu, otoyol baðlantýlarýný saðladýklarýný, þimdi de demir yolu baðlantýsýný saðlayacaklarýný kaydeden Uraloðlu, "Bütün kamu yatýrýmlarýnýn fizibil olmasýný bekleyemezsiniz. Mesela, bir dað baþýnda vatandaþýn evi var. 'Sana yol yapmýyorum, þu kadar kilometre fizibil deðil' diyebilir miyiz? Bazýlarýnda çok istediðimiz trafiði yakalamamýþ olabiliyoruz. Genel anlamda baktýðýmýzda Türkiye'de geçen sene hava yollarýnda seyahat eden yolcu sayýsý 214 milyondu. Bu sene 230 milyon olacaðýný öngörüyoruz. Global bakmak lazým." diye konuþtu.

- "DÜNYADA ALINAN BÜTÜN ÖNLEMLERÝ BÝZ DE ALIYORUZ"

Uraloðlu, Yap-Ýþlet-Devret (YÝD) projelerine iliþkin sorulara da yanýt vererek, þu ifadeleri kullandý.

"'Geçmediðimiz yolun parasýný niye ödüyoruz' sorusu doðru soru olabilir mi? Asla olamaz. Ülkemizin, bel kemiði projelerinden bir tanesi Kuzey Marmara Otoyolu. Yaklaþýk 400 kilometre. Alan firma her türlü iþletiyor. Süresi bittiði zaman bakýmlý olarak bize devredecek. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü 2028'de, Avrupa bölümünü 2029'da, Anadolu bölümünü de 2030'da devredecek. 400 kilometrelik otoyol her þeyiyle kamuya geçmiþ olacak."

Ýstanbul Havalimaný'nda dördüncü pistin yapým çalýþmalarýnýn sürdüðünü belirten Uraloðlu, sene sonunda Ýstanbul Havalimaný'nýn yolcu sayýsýnýn 80 milyonu geçmesini beklediklerini söyledi. Uraloðlu, 25 yýllýk iþletme süresi boyunca devlete yaklaþýk 22 milyar avro kira geliri kazandýrmýþ olacaklarýný, ödemelerin de baþladýðýný bildirdi.

- "EÐER DÜNYADA UYGULAMA OLURSA BÝZ DE ONU HEMEN UYGULAYACAÐIZ"

Uçuþ güvenliðine iliþkin de deðerlendirmede bulunan Uraloðlu, "Türkiye tam bir hava koridoru, Türkiye'nin üzerinden 15 saniyede bir uçak geçiyor. Dünyada alýnan bütün önlemleri biz de alýyoruz ve uyguluyoruz. Güncel bir riskimiz olmadýðýný söyleyebilirim. Yakýndan takip ediyoruz." dedi.

Uraloðlu, bu kapsamda, Lübnan'ýn çeþitli bölgelerinde çaðrý cihazlarýnýn patladýðýna da iþaret ederek, "Çaðrý cihazlarýnýn kullanýmý yoðun deðil ama arkadaþlarýmýzla konuþuyoruz. Eðer dünyada uygulama olursa biz de onu hemen uygulayacaðýz. Yüksek risk görürsek uygularýz elbet ama risk görmeden uygularsanýz, özellikle dýþ hat yolcularýnda orada serbest olan bir þeyi burada yasaklarsanýz o da çok doðru olmaz. Þu aþamada bir güçlü risk görmediðimizi söyleyebilirim." ifadelerini kullandý.

KKTC ile yürütülecek gemi trafik hizmetleri sistemine iliþkin de bilgi veren Uraloðlu, KKTC'de bunun için bir merkez kurma çalýþmalarýna baþladýklarýný, bu merkezi muhtemelen gelecek senenin sonunda devreye alacaklarýný söyledi.

Uraloðlu, Turistik Doðu Ekspresi'yle 80 bine yakýn vatandaþýn seyahat ettiðini belirterek, bunun üzerine Diyarbakýr ve Bitlis Tatvan'a yeni hat koyduklarýný, yeni talepler olursa bunlarý da deðerlendireceklerini kaydetti.

Ulaþtýrma projelerinin tasarruf tedbirleri kapsamýnda ne durumda olduðuna iliþkin soruyu yanýtlarken Uraloðlu, "Yüzde 70-75'in üzerinde olan hiçbir projede durmayacaðýz. 10 milyon liralýk bir iþin 8 milyon liralýk kýsmýný gerçekleþtirdiniz, geri kalan 2 milyon lirayý 'tasarruf tedbirinden dolayý durdurayým' diyemezsiniz. Niye? Çünkü oradaki yaptýðýnýz yatýrým atýl halde kalacak demektir. Dolayýsýyla belli oranýn üzerine çýkmýþ olan projeleri mutlaka devam ettireceðiz. 'Olmazsa olmaz diye düþündüðümüz, bu oranlara gelmemiþ olsa bile ülkemizin geleceði ile ilgili hem ulusal hem de uluslararasý aðlarda iþ yapacaðýný düþündüðümüz sektörler, demir yolundan iletiþime, deniz yoluna, hava yoluna kadar bunlarý durdurmayacaðýz.' dedik." diye konuþtu.

Ötelenmeye tahammülü olan iþlerde yavaþlayacaklarýný anlatan Uraloðlu, üretim merkezlerinin demir yollarýna veya birbirine baðlanmasý noktasýnda son sürat devam edecekleri bilgisini paylaþtý.

Uraloðlu, Ankara-Ýzmir hýzlý tren hattýnýn yaklaþýk 508 kilometre uzunluðunda olacaðýna iþaret ederek, bu projede durmayacaklarýný, projenin kendileri için kýymetli olduðunu söyledi. Uraloðlu, "Ankara-Ýzmir'in, ulusal ve uluslararasý taþýmacýlýk noktasýnda Çin'den gelen Orta Koridor'un bir parçasý olduðunu çok rahatlýkla söyleyebiliriz. Ýnþallah 2027'nin baþlarýnda Ýzmir'i bitirmiþ olacaðýz. Güvenli þekilde inþallah 3,5 saatte gidilmiþ olacak. Hedefimiz bu." diye konuþtu.

- ANKARA-ÝSTANBUL ARASI ÝÇÝN YENÝ OTOYOL VE HIZLI TREN HATTI

Devam eden diðer projelere de deðinen Uraloðlu, "Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep hýzlý tren projesi devam ediyor. 312 kilometre civarýnda. Halkalý-Çerkezköy-Kapýkule Hattý devam ediyor hýzlý tren projesi anlamýnda. Ankara-Ýstanbul'u sordunuz. O biraz daha hýzlý olacak inþallah. Ankara ile Ýstanbul arasýnda ihtiyaç nedir? Neye ihtiyaç duyuluyor? Aþaðý yukarý 30 milyona yakýn bir insanýn yerleþtiði bölgenin seyahat ihtiyacýndan bahsediyoruz. Önümüzdeki 10 yýlda demir yolu ve kara yolunun kapasitelerinin yetmeyeceðini öngörüyoruz. Dolayýsýyla Ankara-Ýstanbul arasýnda hem bir yeni otoyol hem de yeni bir hýzlý tren hattý inþa edelim istiyoruz." ifadesini kullandý.

Uraloðlu, Ankara-Ýstanbul Süper Hýzlý Treni Projesi'ne iliþkin bilgi vererek, "Ankara'dan Ýstanbul'a 350 kilometre saat hýzla giden süper hýzlý tren projesinin çalýþmalarýný baþlattýk. Hayata geçirdiðimiz zaman 80 dakikada Ankara'dan Ýstanbul'a gitmiþ olacaðýz inþallah." dedi.

Projenin tamamlanacaðý tarihe iliþkin soruya Uraloðlu, "Sonuç odaklýyýz. Projesinin þekillenmesi net þekilde nereden bakarsanýz 2-3 yýl sürer. Yapýmýna 2-3 yýl sonra baþladýðýmýzý düþünelim. O da yaklaþýk 6-7 yýl gibi sürer. Ankara-Ýstanbul Süper Hýzlý Treni'ni 2034'ler gibi hayata geçiririz. Gerçek anlamda da o tarihlerde 'fizibil' olur. Bunu da kaçýrmamak lazým." yanýtýný verdi.

Bakan Uraloðlu, Bolu Daðý Tüneli'nden geçen günlük araç sayýsýnýn ortalama 50 binlere ulaþtýðýný iþaret ederek, 80 binlere geldiðinde hizmet seviyesinin D, E seviyelerine düþeceðine dikkati çekti. Seyahat hýzýnýn da 80 kilometreler seviyesinde olacaðýný ifade eden Uraloðlu, þunlarý kaydetti:

"Dolayýsýyla buraya gelmeden, yeni bir otoyol yapmamýz gerekir diye düþünüyoruz. Ankara'dan, Beypazarý'ndan, Nallýhan'dan, Akyazý'ya çýkacak olan bir hat üzerinde çalýþýyoruz. O hat da zaten Kuzey Marmara Otoyolu'nun esasýnda baðlantý noktasý olacak. Bir anlamda Kuzey Marmara Otoyolu'nu Ankara'ya kadar bu dediðim aks üzerinden Akyazý, Beypazarý, Nallýhan, Sincan üzerinden getirip çevre yolumuza baðlamýþ olacaðýz. Bunu da Süper Hýzlý Tren ile eþ zamanlý hayata geçirebiliriz diye düþünüyoruz."

- YÝD PROJELERÝNDE SGS'NÝN KULLANILMASI ÇALIÞMALARI

Uraloðlu, serbest geçiþ sisteminin (SGS), hýzlý geçiþ sisteminin (HGS) daha serbestleþtirilmiþ hali olduðuna dikkati çekerek, kurduklarý sistemlerle araçlarýn tanýndýðýný ve gerekli ücretlendirmenin yapýldýðýný ifade etti.

SGS'yi kendi iþlettikleri otoyollarda neredeyse tamamen hayata geçirdiklerini belirten Uraloðlu, "Yap-iþlet-devret projelerinde henüz hayata geçiremedik. Peki nedir problem? Oradan geçen özellikle yabancý araçlar... Gelir Ýdaresi Baþkanlýðýmýzla, Hazine Maliye Bakaný'mýzla konuþtuk. Bu konuda düzenleme yaparak sýnýrlarda çýkýþ noktalarýnda yabancý plakalý araçlarýn otoyol kullaným ücretlerini de tahsil etmeye baþladýðýmýzda yap-iþlet-devret projelerinde de serbest geçiþ sistemini hayata geçireceðiz." dedi.

- ÝSTANBUL ÝÇÝN ÇELÝK KULELER ÜZERÝNE BAZ ÝSTASYONLARI YAPILACAK

Uraloðlu, 6 Þubat depremlerinin ardýndan bakanlýðýnýn çalýþmalarýna iliþkin de bilgi vererek, o dönemde Karayollarý Genel Müdürü olarak görev yaptýðýný, Ankara'dan bölgeye geçtiðini ve ikinci depremi de orada AFAD binasýnýn içinde yaþadýklarýný söyledi.

Deprem çok büyük olduðu için ulaþtýrma yapýlarýnýn da etkilendiðini anýmsatan Uraloðlu, kara yollarý, demir yollarý, hava meydanlarý ile iletiþimin depremden etkilendiðine iþaret etti. Uraloðlu,"Bir acil eylem yaklaþýmýyla hepsine müdahale ettik, alternatif yollardan, alternatif limanlardan, hava meydanlarýndan bölgeye her türlü yardým malzemesinin, arama kurtarma ekiplerinin gitmesini ve oradan ayrýlacak olan vatandaþlarýmýzýn da gitmek istedikleri yere kadar seyahat etmelerini saðlamýþ olduk." dedi.

Ýletiþim noktasýnda baz istasyonlarýnýn genellikle binalarýn üzerinde olmasý ve binalarýn birçoðunun yýkýlmýþ olmasý sebebiyle devre dýþý kaldýðýný anýmsatan Uraloðlu, römork tipi baz istasyonlarýyla oradaki iletiþimi saðladýklarýný dile getirdi.

Uraloðlu, bunun kendilerine çok ciddi bir tecrübe olduðuna iþaret ederek, depremin, olasý bir Ýstanbul depreminde nerede olmalarý gerektiði noktasýnda yaptýklarý çalýþmalarý daha üst seviye çýkardýðýný vurguladý.

Ýstanbul ve Marmara Bölgesi'nde baz istasyonlarýnýn doðru konumda olup olmadýðýna iliþkin soru üzerine Uraloðlu, þunlarý kaydetti:

"Orada bir projemiz var. Çevre, Þehircilik ve Ýklim Deðiþikliði Bakanlýðýmýzla da iþbirliði halindeyiz. Özellikle Ýstanbul Valiliðimizle þunu dedik; 3 GSM operatörünü de bu konuyla ilgili çaðýrdýk, konuþtuk, gerekli istiþareler yaptýk. Kamu arazilerinin olduðu her yere kule dikeceðiz. Binalardan baðýmsýz çelik kuleler dikip, onlarýn üzerine bu baz istasyonlarýný yerleþtirerek, her türlü afet durumunda onlarýn ayakta kalmasýný saðlamayla ilgili bir çalýþma baþlattýk. Bunu yaygýnlaþtýrdýðýmýz müddetçe burada bir sýkýntý olmayacaðýný öngörüyoruz."

- "PROJELER BÝTME AÞAMASINDA, FÝNANSMANINI KONUÞUYORUZ"

Zengezur Koridoru'na iliþkin soruyu yanýtlarken Uraloðlu, "Zengezur Koridoru noktasýnda Azerbaycan'la iþbirliðimiz var ve Azerbaycan tarafýndaki çalýþmalarýn önemli bir ölçüde bittiðini söyleyebilirim. Nahçývan'daki çalýþmalar yaklaþýk 180 kilometredir, onlar devam ediyor. Bizim tarafta Dilucu'ndan, Iðdýr'dan Kars'a kadar gelip Bakü-Tiflis-Kars hattýna baðlanacak olan 224 kilometrelik bir koridor var. Biz de onun ihalesini yaptýk. Bu senenin sonu, önümüzdeki senenin baþýnda çalýþmalara baþlarýz. Dolayýsýyla burayý bitirdiðimiz zaman biz hem alternatif bir güzergahýmýz olacak hem de oradaki taþýnma kapasitesini artýrmýþ olacaðýz. Türk dünyasýna daha kestirme bir yolla baðlanmýþ olacaðýz." deðerlendirmesini yaptý.

Kalkýnma Yolu Projesi'nde de Basra Körfezi'nde Irak tarafýndan inþa edilen Faw Limaný'nýn ilk fazýnýn gelecek yýl içerisinde devreye alýnacaðýnýn bilgisi veren Uraloðlu, "Oradan baþlayýp 1200 kilometrelik hem demir yolu hem de otoyol, ülkemizin Habur'un 15-20 kilometre daha batýsýnda Ovaköy bölgesinden yeni bir sýnýr kapýsýyla beraber ülkemize girecek ve oradan da Þanlýurfa'ya, Gaziantep'e kadar oradan Karaman'a, Eskiþehir'e, Ýstanbul'a Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ndeki raylý sistemi de geçecek þekilde Kapýkule'ye kadar gidecek olan bir hattan bahsediyoruz." ifadelerini kullandý.

Uraloðlu, projelerin bitme noktasýna geldiðini, ilk etapta Irak ve Türkiye olarak burada yoðun çalýþtýklarýný, Katar ve Birleþik Arap Emirlikleri'nin de Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn yoðun katkýsýyla sürece katýldýðýný söyledi.

Nisan ayýnda yapýlmýþ olan anlaþma sonrasýnda Bakanlar Zirvesini gerçekleþtirdiklerine iþaret eden Uraloðlu, sözlerini þöyle tamamladý:

"Oradaki yol haritasýný netleþtirmeye gayret ettik. Projeler bitme aþamasýnda, finansmanýný konuþuyoruz, 2025 yýlý içerisinde baþlamayla ilgili bir gayretimiz var. Irak malum, çok istediðimiz hýzda orada ilerleyemediðimizi de söyleyebilirim. Çünkü malum bir savaþ ortamýndan geçmiþ, çok istenilen seviyeye gelmiþ deðil ama her türlü iletiþim halindeyiz. Irak tarafýnýn her þeye raðmen çok istekli olduðunu da görüyoruz, gerçekten kýymetli bir proje."