Kafkasya Uzmanı Dr. Elnur İsmayıl'dan Azerbaycan-Ermenistan gerilimiyle ilgili açıklama: Savaşın çıkması hayal değil
ABONE OL

Azerbaycan ile Ermenistan sınır hattında yaşanan çatışmalarla iki ülke yeni bir savaşın eşiğine geldi.

Ermenistan ordusunun yeni bir provokasyon girişimiyle düzenlediği saldırılar ve sınır hattını ihlal etme girişimleri, Azerbaycan tarafının ağır silahlar kullanarak karşılık vermesiyle sonuçlandı.

İki ülke arasında çıkan kapsamlı çatışma en son2016 yılında yaşanmış ve 4 gün sürmüştü. Azerbaycan ordusu, işgal altındaki topraklardaki stratejik bölgelerde kontrolü sağlamıştı.

Yeni Şafak'a değerlendirmelerde bulunan Kafkasya Uzmanı Dr. Elnur İsmayıl, 2016 yılından bu yana Ermenistan'ın söz konusu kayıplarını telafi etmek için provokasyonlara imza attığını söyledi.

OLASI SAVAŞ YENİ TOPRAK KAYIPLARINA NEDEN OLABİLİR

İki ülke arasında çıkan çatışmanın geçmişten farklı olarak, Dağlık Karabağ ve etrafında değil, sınır hattında yaşandığını belirterek, "Azerbaycan’ın batısında bulunan Tovuz ili aynı zamanda Gürcistan sınırına da yakın coğrafyada bulunmaktadır. Yani burada yaşanacak bir savaş taraflar için yeni toprak kayıplarına neden olabilir ve taraflar için uluslararası hukuk açısından yeni bir durum oluşturabilir" ifadelerini kullandı.

Bu bölgede yaşanan çatışmalarda Ermenistan ordusunun kayıplar vererek geri çekildiğini ancak Nahçıvan ile oluşan sınır bölgesinde çatışmaların sürdüğünü ifade eden İsmayıl, çatışmanın arka planını şöyle anlattı:

"Ermenistan, Azerbaycan’ın askeri olarak son yıllarda silahlanarak daha güçlü bir konumda olduğunu bilerek neden böyle bir provokasyon girişiminde bulunmaktadır sorusu farklı yanıtlanabilir. Öncelikle, Ermenistan’da 2018 yılında rejim değişikliği sonrasında Dağlık Karabağ sorununun çözümünde önceki iktidarlardan daha farklı bir yaklaşım olabileceği beklentileri, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın verdiği demeçlerle önemini kaybetti. Paşinyan, önceki Cumhurbaşkanları Serj Sarkisyan ve Robert Koçaryan’dan işgal konusunda farklı olamayacağını ortaya koydu. Taraflar arasında diplomasinin tükenmiş olduğu, Ermeni üst düzey yetkililerinin Dağlık Karabağ’ın Ermenistan’a ait olduğunu beyan etmeleriyle de kanıtlandı. Dağlık Karabağ’da sözde seçimler yaparak, uluslararası örgütlerin de onayladığı Azerbaycan toprak bütünlüğünü ve egemenliğini ihlal ettiğini Ermenistan net bir şekilde gösterdi."

"SAVAŞIN ÇIKMASI HAYAL DEĞİL"

Azerbaycan'ın diplomasinin tükendiği yerde topraklarını savaşla geri alabileceğine yönelik açıklmasının önemli olduğunu ifade eden İsmayıl, "Bu durum bölgede her an savaş çıkmasının hayal olmadığını göstermektedir" vurgusunu yaptı.

ERMENİ YÖNETİMİ DİKKATLERİ DAĞITIYOR

Ermenistan hükümetinin iç politika ve ekonomide yaşadığı sorunları çözemediğini hatırlatan İsmayıl, "Son provokasyonlar toplumun dikkatini farklı bir istikamete yönlendiriliyor" ifadelerini kullandı.

"Paşinyan’dan beklentileri hayal olarak gören Ermenistan toplumunda mevcut rejime itirazlar her geçen gün artmaktadır. Ayrıca, Paşinyan ve kendisinden önceki Cumhurbaşkanları Sarkisyan ve Koçaryan arasında bir güç mücadelesinin de bu tür savaşı çıkararak, Ermeni Başbakanını nüfuzunu genişletmek için yapabilecekleri düşünülmektedir. Ama bunların hiçbiri Ermenistan’ın uluslararası hukuku hiçe sayarak işgalci bir devlet olduğu gerçeğini değiştiremez."

RUSYA YENİ BİR ÇATIŞMAYI İSTEMEZ

İki ülke arasında yaşanan çatışmanın bölgesel ve uluslararası boyutuna da vurgu yapan İsmayıl, şu değerlendirme ile sözlerini tamamladı:

"Azerbaycan ve Ermenistan arasında çıkacak bir savaşta, Türkiye ve Rusya’nın hangi kapsamda savaşta yer alacağı sorusu merak edilmektedir. Teorik olarak böyle bir ihtimal olsa da, taraflar arasında kapsamlı bir savaş çıkmasına öncelikle Rusya'nın engel olacağını vurgulamak gerek. Çünkü, mevcut ekonomik sıkıntılarda, Rusya için sonu belirsiz olabilecek ve Ermenistan’ın kaybetmesiyle sonuçlanacak bir savaş kendisinin ekonomik sorunlarının olduğu bir durumda, Erivan kadar Kremlin için de her anlamda kaybetmek olur. Bu durumda Rusya bunu istemez

Sonuç olarak, taraflar arasında kapsamlı ve uzun sürecek bir savaş değil de, kısa sürecek ve Azerbaycan’ın işgaldeki toprakları kendi kontrolüne alabilecek bir savaş ihtimali daha gerçekçidir. Böyle bir durumda, ne Rusya’nın ne de Türkiye’nin direk olarak savaşta yer almayacağı bilinmelidir. Aksi takdirde böyle bir savaşla sadece Güney Kafkasya bölgesini değil, Orta Doğu’yu da içine alabilecek yeni bir güç dengesinin oluşacağını belirtmek gerekiyor."