Olay, 25 Temmuz 2024 tarihinde Şehitkamil ilçesi Fıstıklık Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, 18 yaşındaki İlhan Eren Hanzade ile kızlarının sevgili olduğunu öğrenen baba Mehmet S., 18 yaşındaki İlhan Eren Hanzade'nin çalıştığı iş yerine gelerek ailesine haber vermesini istedi. Olay yerine konuşmak için gelen Baba İlhan Hanzade ile 19 yaşındaki Süleyman Şahin Hanzade ve İlhan Eren Hanzade, kızın abileri Mustafa S., Bilal S. ve baba Mehmet S.'nin silahlı saldırısına uğradı.
Saldırıda yaralı halde yere yığılan Süleyman Şahin Hanzade'nin katil zanlısı şahsın yakın mesafeden pompalı tüfekle defalarca ateş edilerek öldürülme anı cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Olayda Süleyman Şahin Hanzade hayatını kaybederken, baba İlhan Hanzade ve 18 yaşındaki diğer oğlu İlhan Eren Hanzade yaralandı. Olayın ardından kaçan zanlıların yakalanması için polis ekiplerince çalışma başlatılırken, saldırıya uğrayan aile ise zanlıların biran önce yakalanmasını istedi.
Olay yerine konuşmak için gittiklerini ve olaydan habersiz oğlunun öldürüldüğünü belirten baba İlhan Hanzade, "Oğlumla kızları sevgililer, daha önce de arayıp gelin konuşalım dediler. Biz de bu olayın üzerine dükkana gittik. Bunun da öncesinde oğlumun çalıştığı dükkana gelip tehdit etmişler. Tatlıya bağlamak adına 2 oğlum olay yerine gittiğinde daha inmeden sıkmaya başlamışlar. O sırada bende silah seslerini duyunca oraya doğru koşarak giderken beni, oğlumu ve vefat eden oğlumu katletmek için vurdular. Vefat eden oğluma sıktıktan sonra yattığı yere tekrar gelip 3 el daha ateş etmişler. Oğlum İlhan Eren'e 3-4 el daha ateş etmişler ve bana 2 el ateş ettiler. Biz kendilerini tanımıyoruz. Her hangi bir sorunumuz da yok ama kendi aralarında nasıl bir sorun vardı bilemiyorum. Hayatını kaybeden oğlum Süleyman Şahin Hanzade sadece kardeşini korumak için oradaydı. Kesinlikle olayla hiçbir alakası ve suçu yoktu. Oğlumun dükkanına gelerek, tehdit ederek, tek onu değil geri kalanlarını da çekelim hepsini öldürelim diye bize pusu kurmuşlar. Olayın faili meçhullerinin nerede olduğu belli değil adalet istiyoruz" dedi.
Anne Nergis Hanzade, "Çocuklarımın ve babasının konuşmak amaçlı gittikleri ve orada pusuya düşürüldüklerini biliyorum. Suçsuz olan çocuğum Süleyman Şahin suçsuz yere katledildi. Bu gözü dönmüşlük ve caniliktir. Kardeşi İlhan Eren'in sevgilisiydi. Herkesin sevgilisi var. İlhan Eren'in babası da konuşmak amaçlı gitti. Biz oğlumuz İlhan Eren'in bu kadar tehdit edildiğini bilmiyorduk. Onlar hazırlıklıymış. Annesi kan dökülecek diye çok kez söylemiş. Biz bu durumu bilmiyorduk. Konuşmak amaçlı gidildi ve sonuç böyle oldu. Kız birkaç kez kapıya geldi. 'Git, sen kız çocuğusun gelme, ailen kolay değil, bu namustur gelme' dedim. Siz konuşuyorsanız bile gözlerine sokmayın dedim. Sonuçta yalnızca tek benim oğlumun sevgilisi yok. Bütün gençlerin sevgilisi var. 'Ailemin bana bir şey dediği yok' diyerek hiçbir şeylerini söylemedi. Böyle bir durumun olduğunu bilsem olay günü oğlumu asla göndermezdim. Oğluma boş ver, istediklerini söylesinler, onları hoş görelim buraya gelin dedim. İş yerleri birbirlerine çok yakın olduğu için oğlum kardeşini almaya gitmişti. Ben olayların bu boyuta geleceğini bilmiyordum. Kızlarının sevgilisi olan oğlum Eren İlhan'a sıktılar diğer oğlumun bu olayda hiçbir suçu günahı yoktu. Namus diyorlarmış, ona sıktınız peki diğerlerinin suçu neydi. Bu canilik. Bir can bu kadar ucuz olmamalı. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Suçluların dışarıda ellerini kollarını sallayarak gezmelerini istemiyorum" ifadelerini kullandı.
Saldırıdan yaralı kurtulan 18 yaşındaki İlhan Eren Hanzade ise, "Bir yıl süren bir ilişkim oldu. Bu süreçte dükkanım basıldı. Beni tehdit ettiler ama yarın bir gün yüz yüze bakarız diye ben hiçbir şekilde aileme yansıtmadım. Ben ne zaman bu kızdan ayrılmak istesem kendine zararlar veriyordu. Ben de kendime yediremeyip vicdan yaparak kendisinin arkasında durarak kendisinden ayrılmıyordum. Bana ailesinin ne düşündüğünü hiçbir şekilde söylemedi. Dükkanlarının içerisinde mühimmatlar, silahlar olduğunu söylemedi. Hep gizli konuştum. Mesafeli bir ilişkimiz vardı. Ben sevgili olduğum zaman 3-4 ay içerisinde ailesi öğrendi. Bu kızı darp edip yurda attılar. Yurttayken ailesini şikayet etmezsen seni çıkarmam diye tabirlerde bulundular. Kız bana ulaşmaya çalışıyordu. Ben ulaşamıyordum. Diğer yandan bana ve aileme de tehdit savuruyorlardı. Yurttan çıktıktan sonra biraz mesafe koyduk. Evde yaşamıyordu. Nizip'te anneannesinin yanında yaşıyordu. Annesi dükkanıma gelip beni tehdit ettiğinde ben olayı aileme aktardım. Olay anında ben dükkanımda bile yoktum. Motorum tamir oluyordu onu almaya gitmiştim. İş yerinde ise kardeşimle aynı yerde çalışıyorduk. Ben oraya gittiğimde benim üzerime gelerek darp etmeye çalıştılar. 'Ailenizi çağırın bu iş oluruna varsın veya varmasın' şeklinde söylemde bulundu. Olay yerine kardeşimle gittiğimiz anda konuşmaya diye çağıran adam belindeki silahı çıkarıp 3 el ateş etti. İkisi elimi biri vücudumu sıyırıyor. Beni daha sonra marketin içerisinde kovaladılar. Marketin içerisinde arka tarafa kaçtığımda olayın olduğu yere dönüyor. Oradaki silahlarla ve annelerinin getirdiği silahlarla hem abime hem babama hem de bana öldürücü bir şekilde sıktılar. Olay yerinden de araca binip uzaklaşıyorlar. Olayın abimle hiçbir alakası yok. O sadece beni korumak için oradaydı. Benim yanımda olmak için oradaydı" diye konuştu.