DHA20.09.2013 11:51 - Güncelleme:
Kızılay başkanından kurban direktifi
KIZILAY Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, geçen yıl kurban vekaletinin 675 lira olması nedeniyle zaafiyet yaşadıklarını, bu yıl ise vekaletin 575 lira olduğunu açıkladı. Şube başkanlarından işlerini hafife almamalarını isteyen Akar, 'Bu sefer geçen senenin acısını çıkartacağız. Geçen sene benim yüzüm yere baktı. Elin bilmem ne derneği, şu derneği, bu derneği bizi geçmesin. Bu fakirin, fukaranın midesine gidecek' dedi.
ABONE OL
Ahmet Lütfi Akar, dün akşam Karabük, Bartın, Bolu, Sinop, Kastamonu, Düzce, Zonguldak ve ilçelerinin şube başkanları katıldığı Karabük Büyük Kulüp'te düzenlenen Kurban Kesim Kampanyası Şube Bölge toplantısına katıldı. Geçen yıl ithal hayvan nedeniyle kurban fiyatlarının 675 lira olduğunu ve kurban vekaletinde zaafiye yaşadıklarını belirten Akar, bu yıl ise kurban vekaletinin 575 lira olduğunu açıkladı.
Bıçaklarla sokaklarda hayvanların kovalandığı ve yaralandığı manzaraları kabul etmediklerini söyleyen Akar, "Onun için kurban işine girdik, öncülük yapmaya gayret ediyoruz. En dürüst, en Allah rızası için, en kuralına, en amacına uygun bu işi biz yapıyoruz. Biz eti satmıyoruz, devretmiyoruz. Kurban bir ibadettir diyoruz. Kurban bir bağış değil. Eğer ben bağış yapmak istersem gider para veririm. Kurban vekaleti veriyorsam o kurban kesilmeli, üzerine Allah'ın adı anılmalı, kanı akıtılmalı ve hasıl olan etler fakirin fukaranın sofrasına gitmeli. İşte biz bunu yapıyoruz. İnsan haklarına ve hayvan haklarına riayet ediyoruz" dedi.
Myanmar ile Türkiye'de Suriyeli göçmenler için kurulan çadırkentleri karşılaştıran Akar, şöyle konuştu:
"Bizim buradaki Suriyelilere kurmuş olduğumuz çadırkentler onların yanında şato, saray, Paris, Londra, New York. O derece üstün, özenli. Çünkü biz insana insan olduğu için değer veriyoruz. Her gittiğimiz yerde insani açıdan herkes bizden hayranlıkla bahsediyor. Balkanlar da öyle bölgeler var ki, 'Kurban bayramı gelse de, Türkler buraya gelip kurban kesse de' diye yollarımızı gözlüyorlar. Bosna Hersek'e gideceğim. Onlar da 'Türkler yine geldi, kurbanlarını burada kestiler, Allah razı olsun' diyecekler, afiyetle yiyecekler. Bu bizim görevimiz. Tarihin bize yüklediği misyon. Bu misyonu var etmek içinde bizden başka adam yok. Bu gemiyi beraber götüreceğiz."
ŞUBE BAŞKANLARINI ELEŞTİRDİ
Akar, geçen yıl kurban vekaleti sayısında zaafa uğrama sebebi olarak pahalılık dışında şube başkanlarının da işlerini biraz hafife almalarından kaynaklandığını ifade ederek, şu eleştirilerde bulundu:
"675 TL pahalı olabilir. Bu sene de 575 TL. Bir kişi çıkmaz mı, sıfır çeken şubeler var. Kurban adedi sıfır. Böyle bir şey olmaz. Bunu benim aklım almaz, sizin de almasın zaten. Şube başkanı ayıp olur arkadaş hiç değilse ben vereyim der. O da vermemiş. Çok ümitli olduğum yerlerden bu haberler geldi. Bu nedir? koskoca şehirlerde 2 kişi bulamadınız mı arkadaş? 2 kişi değil hepimiz 20'şer kişi, 200'er kişi bulabilecek kapasitede ve kabiliyetteyiz. Biraz ağzımızı eğeceğiz. Başka çaresi yok. İstemek zordur, vermek kolaydır. Bu zoru başaracağız."
ELİN DERNEĞİ BİZİ GEÇMESİN
Şube başkanlarından kurban vekaleti almaları konusunda iyi çalışmalarını isteyen Akar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben inanıyorum, içime doğuyor. Bu sefer geçen senenin acısını çıkartacağız. Geçen sene benim yüzüm yere baktı. Cumhurbaşkanımız birinci sizsiniz değil mi? diyor. Ben ha hu falan yapıyorum. İçimden inşallah olacağız diyorum. Cumhurbaşkanımız duymasın diye. Lütfen beni yere baktırtmayın arkadaşlar. Çok yere baktım, çok mahçup oldum. Elin bilmem ne derneği, şu derneği, bu derneği bizi geçmesin. Bu bir skor meselesi değil. Ben böyle şeyleri basit bulurum. Kim ne toplarsa toplasın. Ben bu memleketin milli iyilik örgütüyüm. Benden başka olmamalı, benden yüksekten olmamalı, benden fazla toplayamamalı. Bu adamlar en çok bana güvenmeli. Güveniyor ve güveni sonsuz. O halde bu güveni kullanalım. Bu fakirin, fukaranın midesine gidecek. Bu adamlar bizden imdat bekliyor. Yılda bir kere, iki kere et yiyen insanlar var. Bizim sayemizde yiyecekler. Bunları etsiz, yardımsız bırakmayalım. Onun için benim tek sığınacak yerim sizlersiniz. Başka kime ne söyleyebilirim. Adam tutupta her taraftan kurban mı toplayayım. Böyle bir şey mi yapalım? profosyonelliğe mi dökelim. Hayır, bu iş gönüllülük işi. Her şubeden mutlaka skor bekliyorum. Yüzümüzü kızartalım herkesten isteyelim. Gidelim validen isteyelim."
ERZİNCAN ŞUBESİ BAŞKANI'NI ELEŞTİRDİ
Akar, Kızılay'ın Erzincan Şubesi Başkanı Ferit Bayata'yı eleştirdi. Akar, "Erzincanlıyım. Erzincan şubesi 2 tane kurban almış. Ayıp denen bir şey var arkadaş. Başında da çok sevdiğim üniversitede öğretim üyesi Doç.Dr. Ferit Bayata var. Yazık günah ya. Yahu hiç valiye gitmedin mi? diyorum ya. Sayın valim kurbanınızı bize verin demedin mi ya. Vali bahçesinde mi kesti kurbanı, elbet bir yere verdi. Hiç ordu komutanına, belediye başkanına gitmedin mi arkadaş. Gitse alırdı. Ben kim gelip isterse verirdim. İsteyen insana vermek lazım. İsteyen de alır. Ama sen ne biçim bir adamsın ki bunların bir tanesine gitmedin, bir tane almadın ve bunu da bir şekilde izah edemiyorsun bana. Hiç elini kıpırdatmamış. Ya hanımını alıp tatile gitti, ya başka bir yere gitti. Olmaz, Kurban bayramında tatil yok. Ben inanıyorum ki bu kurban bayramında güzel bir skor elde edeceğiz, güzel kurbanlar toplayacağız ve ele güne karşıda muhtaç olmayacağız" diye konuştu.
Bıçaklarla sokaklarda hayvanların kovalandığı ve yaralandığı manzaraları kabul etmediklerini söyleyen Akar, "Onun için kurban işine girdik, öncülük yapmaya gayret ediyoruz. En dürüst, en Allah rızası için, en kuralına, en amacına uygun bu işi biz yapıyoruz. Biz eti satmıyoruz, devretmiyoruz. Kurban bir ibadettir diyoruz. Kurban bir bağış değil. Eğer ben bağış yapmak istersem gider para veririm. Kurban vekaleti veriyorsam o kurban kesilmeli, üzerine Allah'ın adı anılmalı, kanı akıtılmalı ve hasıl olan etler fakirin fukaranın sofrasına gitmeli. İşte biz bunu yapıyoruz. İnsan haklarına ve hayvan haklarına riayet ediyoruz" dedi.
Myanmar ile Türkiye'de Suriyeli göçmenler için kurulan çadırkentleri karşılaştıran Akar, şöyle konuştu:
"Bizim buradaki Suriyelilere kurmuş olduğumuz çadırkentler onların yanında şato, saray, Paris, Londra, New York. O derece üstün, özenli. Çünkü biz insana insan olduğu için değer veriyoruz. Her gittiğimiz yerde insani açıdan herkes bizden hayranlıkla bahsediyor. Balkanlar da öyle bölgeler var ki, 'Kurban bayramı gelse de, Türkler buraya gelip kurban kesse de' diye yollarımızı gözlüyorlar. Bosna Hersek'e gideceğim. Onlar da 'Türkler yine geldi, kurbanlarını burada kestiler, Allah razı olsun' diyecekler, afiyetle yiyecekler. Bu bizim görevimiz. Tarihin bize yüklediği misyon. Bu misyonu var etmek içinde bizden başka adam yok. Bu gemiyi beraber götüreceğiz."
ŞUBE BAŞKANLARINI ELEŞTİRDİ
Akar, geçen yıl kurban vekaleti sayısında zaafa uğrama sebebi olarak pahalılık dışında şube başkanlarının da işlerini biraz hafife almalarından kaynaklandığını ifade ederek, şu eleştirilerde bulundu:
"675 TL pahalı olabilir. Bu sene de 575 TL. Bir kişi çıkmaz mı, sıfır çeken şubeler var. Kurban adedi sıfır. Böyle bir şey olmaz. Bunu benim aklım almaz, sizin de almasın zaten. Şube başkanı ayıp olur arkadaş hiç değilse ben vereyim der. O da vermemiş. Çok ümitli olduğum yerlerden bu haberler geldi. Bu nedir? koskoca şehirlerde 2 kişi bulamadınız mı arkadaş? 2 kişi değil hepimiz 20'şer kişi, 200'er kişi bulabilecek kapasitede ve kabiliyetteyiz. Biraz ağzımızı eğeceğiz. Başka çaresi yok. İstemek zordur, vermek kolaydır. Bu zoru başaracağız."
ELİN DERNEĞİ BİZİ GEÇMESİN
Şube başkanlarından kurban vekaleti almaları konusunda iyi çalışmalarını isteyen Akar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben inanıyorum, içime doğuyor. Bu sefer geçen senenin acısını çıkartacağız. Geçen sene benim yüzüm yere baktı. Cumhurbaşkanımız birinci sizsiniz değil mi? diyor. Ben ha hu falan yapıyorum. İçimden inşallah olacağız diyorum. Cumhurbaşkanımız duymasın diye. Lütfen beni yere baktırtmayın arkadaşlar. Çok yere baktım, çok mahçup oldum. Elin bilmem ne derneği, şu derneği, bu derneği bizi geçmesin. Bu bir skor meselesi değil. Ben böyle şeyleri basit bulurum. Kim ne toplarsa toplasın. Ben bu memleketin milli iyilik örgütüyüm. Benden başka olmamalı, benden yüksekten olmamalı, benden fazla toplayamamalı. Bu adamlar en çok bana güvenmeli. Güveniyor ve güveni sonsuz. O halde bu güveni kullanalım. Bu fakirin, fukaranın midesine gidecek. Bu adamlar bizden imdat bekliyor. Yılda bir kere, iki kere et yiyen insanlar var. Bizim sayemizde yiyecekler. Bunları etsiz, yardımsız bırakmayalım. Onun için benim tek sığınacak yerim sizlersiniz. Başka kime ne söyleyebilirim. Adam tutupta her taraftan kurban mı toplayayım. Böyle bir şey mi yapalım? profosyonelliğe mi dökelim. Hayır, bu iş gönüllülük işi. Her şubeden mutlaka skor bekliyorum. Yüzümüzü kızartalım herkesten isteyelim. Gidelim validen isteyelim."
ERZİNCAN ŞUBESİ BAŞKANI'NI ELEŞTİRDİ
Akar, Kızılay'ın Erzincan Şubesi Başkanı Ferit Bayata'yı eleştirdi. Akar, "Erzincanlıyım. Erzincan şubesi 2 tane kurban almış. Ayıp denen bir şey var arkadaş. Başında da çok sevdiğim üniversitede öğretim üyesi Doç.Dr. Ferit Bayata var. Yazık günah ya. Yahu hiç valiye gitmedin mi? diyorum ya. Sayın valim kurbanınızı bize verin demedin mi ya. Vali bahçesinde mi kesti kurbanı, elbet bir yere verdi. Hiç ordu komutanına, belediye başkanına gitmedin mi arkadaş. Gitse alırdı. Ben kim gelip isterse verirdim. İsteyen insana vermek lazım. İsteyen de alır. Ama sen ne biçim bir adamsın ki bunların bir tanesine gitmedin, bir tane almadın ve bunu da bir şekilde izah edemiyorsun bana. Hiç elini kıpırdatmamış. Ya hanımını alıp tatile gitti, ya başka bir yere gitti. Olmaz, Kurban bayramında tatil yok. Ben inanıyorum ki bu kurban bayramında güzel bir skor elde edeceğiz, güzel kurbanlar toplayacağız ve ele güne karşıda muhtaç olmayacağız" diye konuştu.
