Tatar, Brüksel'deki resmi ziyaretleri kapsamýnda uluslararasý basýn mensuplarýyla bir araya geldi.
Kýbrýs Türklerinin Ada'nýn asli unsuru olduðunu vurgulayan Tatar, "1960 anlaþmasýna göre, Kýbrýs Türkleri ve Kýbrýs Rumlarý, Kýbrýs Cumhuriyeti'nin kurucu ortaklarýdýr." dedi.
Tatar, "Eþitlik temelinde uluslararasý bir anlaþmaya varacaksak biz neden bu kadar baský altýndayýz? Sesimizi duyurmamýz bile mümkün deðil. Dünyanýn hiçbir yerine davet edilmiyoruz. Doðrudan uçak seferlerimiz yok, doðrudan ticaretimiz yok. Elde etmiþ olabileceðimiz ekonomik kalkýnmaya sahip olamadýk. Potansiyelimizi gerçekleþtiremiyoruz." diye konuþtu.
"ÝKÝ TARAFIN BAÞARILI BÝR ÝÞBÝRLÝÐÝ YAPMASI MÜMKÜN DEÐÝLDÝR"Tatar, þöyle devam etti:
"Herhangi bir siyasi çözüm sürdürülebilir olacaksa iki taraf ekonomi ve finansal kapasite açýsýndan birbirine yakýn durumda olmalýdýr. Aksi takdirde, bir taraf AB üyesi, tanýnmýþ bir devlet ise ve tanýnmýþ bir devlet olmanýn tüm ekonomik avantajlarýndan faydalanýyorsa iki tarafýn baþarýlý bir iþbirliði yapmasý mümkün deðildir. Diðer taraf, Kýbrýslý Türkler uluslararasý tanýnma, doðrudan ticaret, doðrudan uçuþlara sahip deðil. Baský altýnda. Bu tür muamelenin tüm olumsuz sonuçlarý açýkça geliþimimizi engellemektedir."
"BEN HER ZAMAN ÝÞBÝRLÝÐÝNDEN YANAYIM"
"Ben her zaman iþbirliðinden yanayým." diyen Tatar, siyasi anlaþmaya henüz varýlmamýþ da olsa kültür, enerji, su gibi alanlarda alternatif iþbirliklerinin yapýlmasý gerektiðine iþaret etti.
Tatar, Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn desteðiyle Anadolu'dan KKTC'ye yýlda 75 milyon metreküp su getirilen projeye atýfta bulunarak "Temel olarak, iþbirliði yapabileceðimiz birçok alan olduðunu söylüyorum. BM aracýlýðýyla Kýbrýslý Rum dostlarýmýza, Kuzey Kýbrýs'tan Türkiye'ye çok uygun bir kablo ile Türkiye üzerinden AB elektrik þebekesi sistemine baðlanmamýzý önerdim." diye konuþtu.
Türkiye'nin halihazýrda AB'ye bu anlamda baðlý olduðunu anýmsatan Tatar, bu projenin en fazla 6 ay içerisinde tamamlanabileceðini söyledi.
Tatar, "Bu proje þart. Bu Ada, hem Güney Kýbrýs'ta hem de Kuzey Kýbrýs'ta fuel oil yakarak enerji üretiyor. Enerji için fuel oil yakmak, sadece saðlýðýmýz için deðil, çevremiz için de kesinlikle bir yýkým. Ada'nýn her iki tarafýnda da enerjiye olan ihtiyaç artýyor." ifadelerini kullandý.
"BU BÝR MÜHENDÝSLÝK GERÇEÐÝDÝR"KKTC Cumhurbaþkaný Tatar, þöyle devam etti:
"AB'ye bir kabloyla baðlý olmanýn diðer bir avantajý, bunun güneþ enerjisine, yeþil enerjiye giden yolu açacak olmasýdýr. Sistem böyle çalýþýyor. Þu anda hem kuzeyde hem de güneyde, güneþ enerjisine tüm kapasitenin yalnýzca yüzde 30'una kadar yatýrým yapabiliyoruz. Bu bir mühendislik gerçeðidir. Daha fazla yeþil enerjiye sahip olamazsanýz, aksi takdirde sistem çalýþmaz. Ancak AB'ye iki yönlü bir kablonuz varsa, bu, Allah'ýn Kýbrýs'a bahþettiði güneþin erdeminin tadýný çýkarabileceðimiz mükemmel bir sistemdir."
Tatar, KKTC'nin egemenliði tanýnan bir devlet olarak AB üyesi olmasýný desteklediðini, bu þekilde Türkiye ile AB arasýnda da köprü olabileceðini kaydetti.
"BÝRLEÞÝK BÝR ADA SEÇENEÐÝ MÜMKÜN DEÐÝL"
Çözüm taraftarý olduðunu vurgulayan Tatar, özellikle Güney Kýbrýs Rum Yönetimi'nin (GKRY) AB'ye katýlmasýnýn ardýndan çözüme dair yapýcý görüþmeler yapýlamadýðýna deðindi.
Tatar, GKRY'nin AB üyeliði sürecine deðinerek "Türkiye bir garantör güçtür. Ancak Kýbrýs Cumhuriyeti, (Kýbrýs Rumlarý) Annan Planý'na 'hayýr' demelerine raðmen AB'ye kabul edildiðinde bunu kimse Türkiye ile paylaþmadý. Türkiye'ye garantör güç olarak danýþýlmalýydý. Plana 'evet' diyen Kýbrýslý Türklere danýþýlmalýydý." ifadelerini kullandý.
Türkiye'nin Kýbrýs Türklerinin gördüðü zulmü sona erdirmek için müdahale etmek zorunda kaldýðý 1974'ten bu yana Ada'da barýþýn hüküm sürdüðünü vurgulayan Tatar, geçmiþin unutulmasý ancak göz ardý edilmemesi gerektiðini dile getirdi.
Tatar, AB'nin birleþik bir Ada'dan yana olduðunu anýmsatarak "Aradan geçen tüm bu yýllardan sonra birleþik bir Ada seçeneði mümkün deðil." dedi.
"BÝZ AZINLIK DEÐÝLÝZ"KKTC lideri Tatar, çözüme dair vizyonuyla ilgili þunlarý paylaþtý:
"Biz azýnlýk deðiliz. Eþitliði hak ediyoruz. Herhangi bir çözüm karþýlýklý olarak kabul edilmeli ve tam olarak müzakere edilmelidir. Bakýn, bu çok önemli bir þey. Kýbrýs'ta adil olmak, hakkaniyetli olmak, sürdürülebilir olmak için herhangi bir siyasi anlaþma tam olarak müzakere edilebilir olmalý, karþýlýklý kabul edilebilir olmalýdýr."
AB'nin federal bir Kýbrýs Cumhuriyeti temelindeki çözüm anlayýþýnda Türk askerinin varlýðýna da yer olmadýðýna dikkati çeken Tatar, "AB ve Avrupa liderleri, Kýbrýs Türklerinin anavatanýmýz olan Türkiye'nin korumasýna ihtiyaç duyduðunu anlamalýdýr." diye konuþtu.
Tatar, "Türkiye'nin Ada'da barýþý korumaktan baþka bir çýkarý yok." ifadesini kullandý.
Türkiye'nin KKTC'ye verdiði desteðe dikkati çeken Tatar, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn BM 79. Genel Kurulu'nda yaptýðý konuþmada KKTC'yi tanýmaya davet etmesi ve yine onun desteðiyle ülkesinin Türk Devletleri Teþkilatý'na gözlemci üye olarak katýlmasýndan duyduðu memnuniyeti dile getirdi.
GAYRÝRESMÝ FORMATTAKÝ TOPLANTI, OCAK 2025'ÝN SONUNDA YAPILABÝLÝR
Tatar, geçen ay New York'ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile kararlaþtýrýlan ve Yunanistan ile Türkiye'nin de katýlmasýnda mutabýk kalýnan görüþmelerin gayriresmi nitelikte olacaðýný, KKTC ve GKRY'nin lider düzeyinde, Türkiye ve Yunanistan'ýn dýþiþleri bakaný düzeyinde, Ýngiltere'nin ise düþük bir düzeyde temsil edileceðini söyledi.
Toplantýnýn Ocak 2025'in sonunda düzenlenmesini beklediðini ifade eden Tatar, diyalog ve iletiþime inandýðýný, bu toplantýnýn ülkesinin gelecek süreçten beklentilerini ifade etmek için verimli bir platform olacaðýný belirtti.
Tatar, "Açýkçasý, hemen resmi müzakerelere geçeceðimiz bir toplantý deðil. Bunu yapabilmek için, ortak bir zemin bulmak için çalýþmamýz gerektiðine inanýyoruz. Görüþümüzü bu þekilde ortaya koyduk. Ortak bir zemin yoksa, resmi müzakerelere geçilemez." ifadelerini kullandý.