Kobani bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin dava başladı
ABONE OL

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklardan bazıları bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, diğer sanıklar salonda hazır bulundu.

Mahkeme Başkanı Bahtiyar Çolak, iddianamenin kabulüne ilişkin kararı okudu.

Sanıkların kimlik tespitine geçildiği sırada sanık avukatları, söz alarak duruşma salonuna giremeyen avukatlar olduğunu öne sürdü.

Başkan Çolak, Kovid-19 tedbirleri kapsamında yeterli sayıda avukatın salona alındığını, ayrıca yerleşkede avukatlara özel tahsis edilen başka bir salon bulunduğunu, isteyen olursa o salondan da duruşmanın takip edilebileceğini söyledi.

Bunun üzerine salonda bulunan avukatlar, oturdukları sıralara vurarak alkışlarla durumu protesto etti.

Mahkeme Başkanı Çolak'ın, duruşma düzenini bozanları salondan çıkartacağını bildirmesi üzerine sanıklar da alkışlayarak protestoya katıldı.

Bu sırada tutuklu sanıklardan Sebahat Tuncel, "Savunma hakkı engellenemez" şeklinde slogan atmaya başladı.

Protesto ederek salondan ayrılan sanık avukatlarının, bu esnada tutuklu sanıklara "mahkemeye kimlik tespiti yaptırılmaması" yönünde telkinde bulundukları duyuldu.

Tek tek isimleri okunan sanıklardan eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen hariç diğerleri, isimleri okunmasına rağmen salonda hazır olduklarına dair beyanda bulunmadı.

Duruşmayı izleyen bazı müştekiler de sanıklara ve avukatlarına tepki gösterdi.

Duruşma, kimlik tespitiyle devam ediyor.

- GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

Duruşmayı izlemek için gelen basın mensupları ve avukatlar, yerleşkeye ateş ölçümleri yapılarak girdi. Cezaevi yerleşkesine giren araçlar tek tek aranırken jandarmaya ait "drone" da havadan görüntü aldı.

Basının da yoğun ilgi gösterdiği duruşma için Sincan Cezaevi Jandarma Taburu ile Ankara İl Jandarma Komutanlığından gelen jandarma personeli görev alıyor. Cezaevi yerleşkesinde de çok sayıda sivil ve resmi kıyafetli polis hazır bulunuyor.

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI DAĞ'DAN KOBANİ DAVASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin, aralarında PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargıladığı davayı, "Dileğimiz, bu cinayetlerin tüm sorumlularının hukuk önünde hak ettikleri biçimde cezalandırılmalarıdır." şeklinde değerlendirdi.

Dağ, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 2014 yılının Ekim ayında, terör örgütü PKK ve HDP'nin yöneticileri tarafından, Suriye'deki "Kobani" (Ayn el-Arab) bölgesinde DEAŞ ile PKK'nın Suriye kolu PYD arasındaki çatışmalar bahane edilerek Türkiye sınırları içerisinde sokak eylemlerinin başlatıldığını belirtti.

Terör örgütü DEAŞ sebep gösterilerek dünya genelinde İslam'a karşı başlatılan linç kampanyasına iştirak eden HDP'nin "6-8 Ekim Olayları" olarak bilinen eylemlerde, hem hükümeti hem de halkı hedef gösterdiğini ifade eden Dağ, şunları kaydetti:

"İslamofobik söylemlerle alevlendirilen eylemler neticesinde 37 vatandaşımız şehit edildi. 16 yaşındaki gencimiz Yasin Börü, terör örgütü DAEŞ'ten hiçbir farkı olmayan şekilde, alçakça ve vahşice katledildi. Bizzat dönemin HDP eş başkanlarının terör örgütü PKK ile ortaklaşa biçimde tertiplediği bu cinayet eylemlerinin duruşmasına bugün başlandı. Dileğimiz, bu cinayetlerin tüm sorumlularının hukuk önünde hak ettikleri biçimde cezalandırılmalarıdır."