Kurşun kalemin ucunda gizli fantastik dünya
ABONE OL

Bazen yolda gördüğümüz, bazen her gün kullandığımız bazen de hiç farkında olmadığımız şeyler aslında sanat eseri olarak bir gün karşımıza çıkıyor. Sıradan bir kurşun kalemin ucunda, hayattan kareleri üç boyutlu olarak görmeye ne dersiniz? İnşaat sektörü ile ilgili özel bir firmada çalışan Nihat Özcan, hayatında gördüğü birçok şeyi kurşun kalem üzerine resmediyor. Eyfel Kulesi, çapa, vagonlu bir tren, dağın tepesinde dumanları tüten bir ev ve daha niceleri… Çocukluktan gelen yeteneğini yıllar sonra hobiye dönüştüren Özcan’ın hayatı internette gördüğü bir fotoğraf üzerine değişiyor. Dünyada bu işi yapan 20 kişiden biri olan sanatçı ile kurşun kalem sanatının detaylarını konuştuk. 

- Kalemlere olan merakınız nasıl başladı?

Özel bir sektörde çalışıyorum. Kurşun kalemlerle hobi olarak ilgilenmeye başladım. Yaklaşık iki yıldır ilgilendiğim bu sanat ile sosyal medyada tanıştım. Instagram üzerinde gördüğüm bir fotoğraf beni buralara kadar getirdi. Kurşun kalem oyma sanatı ile ilgili olan bu görselin en başta kime ait olduğunu öğrendim. Rusya’da yaşayan bu sanatçının bütün çalışmalarını gördükten sonra da bu işe ben de merak saldım. Malzemelerin neler olduğunu araştırdım. Neler ve nasıl yaptıklarına dair videolar buldum. Türkiye’de yapan kimse olmadığı için bu işin eğitim fırsatı yok. O yüzden deneme-yanılma yöntemi ile en zor şartlarda işi öğrenmeye başladım. 

- Eğitimini almadan bu sanatı nasıl hayata geçirdiniz?

Öncelikle oyma işini ne ile yaptıklarını araştırdım. Bu sanatı uygulayan kişileri takip ettikçe bir kretuar bıçağı kullandıklarını öğrendim. Yurt dışından bıçakları sipariş ettim ve bir bıçak ve bir kalem ile küçük bir sehpanın üzerinde işe başladım. İlk başlarda yaptığım kalemler hemen kırılmaya başladı. Sonrasında işin hassasiyetini, hangi açıdan kesmem ve nereden başlamam gerektiğini öğrendim.

- İlk hangi eseri yaptınız?

En başta harfler ile başladım. İsimleri yazarak acemiliğimi attığımı söyleyebilirim. İlk figür çalışmam da iki boyutlu Galata Kulesi’ydi. Zaman geçtikçe daha farklı şeyler hayal ettim. Nereye nasıl oturtmam gerektiğini kendi başıma öğrendim. 

- Çevrenizden nasıl tepkiler alıyorsunuz?

İşten geldikten sonra saatlerce bu iş ile ilgilenince eşimle atıştığımız zamanlar da oluyor. Ailemin de gönlünü yapmak için parça parça çalışmak zorunda kalıyorum. Bu yüzden aylarca süren çalışmalarım var.

- Bir kalemi kaç günde tamamlıyorsunuz?

Tren vagonu işlemeli kalemim iki-üç kalemin bir araya gelmesinden oluşuyor. Kalemin içerisinde tünelden çıkan bu lokomotif çalışmamı yapmam iki buçuk ay sürdü. Günde çok az saatlerde ve kalemin kırılma olasılığına karşı titizlikle çalıştığım için uzunca vakitler alması çok normal. Bu durum iğneyle kuyu kazmak gibi bir şey. İç içe zincir çalışmasının olduğu kalemde yine aynı zamanlarda ortaya çıktı. Halkaları birbirinin içerisine bağlantı noktalarından kopartarak düşürüp devam ediyorum. Milim milim ölçü alarak ilerliyorum. Eyfel kulesi çalışmasını kendi ölçüsüne eş değer olarak ilerledim. Figürleri ise hiç başından kalkmadan üç-dört saatte yapabiliyorum. 

- İlham aldığınız bir şey var mı?

Aslında her şeyden ilham alabiliyorum. Sokakta yürürken gördüğüm her şeyden etkileniyorum.  

- Yeni çalışmalar var mı?

Şimdi klasik arabaları yapmak istiyorum. Dünya çapında 1940 ve 50’lerden başlayan klasikleri bir kalemin üzerinde park halinde yan yana çalışacağım. Değerli koleksiyon arabalarını bir santimetre uzunluğunda bitirmeye çalışacağım. Hayvan figürlerinden bir seri yapmak istiyorum. Tavşandan başlamıştım şimdi de balıkları yapacağım. Hepsini tamamladığımda da bir sergi açmak hedefim. Şimdilerde Levent’te yer alan Kristal Kule’yi yapmaya başlayacağım. 

- Özel istekler, siparişler geliyor mu?

Doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde kapımı çalıyorlar. İsim, tarih çalışmaları, figürler, kalp üzerine isimler gibi istekler oluyor. 

- Kullandığınız tehlikeli aletlerle herhangi bir kaza atlattınız mı?

Evet, tamamıyla kesici aletlerle çalışıyorum, aşırı dikkat ve yavaş hareket edilmesi gerekiyor. Tam anlamıyla konsantrasyon ve sabır meselesidir. Elbette parmaklarımda birkaç kez ufak kesikler yaşadım, özellikle bıçağı tutarken parmağınız kayar ise derin yaralanmalar oluşabiliyor. 

Bu iş iğneyle kuyu kazmak gibi. Bir çalışmamda kalemin üzerine işlediğim tünelden çıkan lokomotif motifi iki buçuk ayımı aldı. İnce işçilik gerekiyor, uzun sürmesi normal.

UZUN SOLUKLU BİR YOLCULUK

- Geleceğe yönelik planlarınız neler?

Dünyada bu işi profesyonel olarak dört-beş, amatör olarak da 15-20 kişi yapıyor. Hedefim profesyonel olarak yapanların arasına girmek ve ülkemizi daha iyi yerlerde temsil etmek. Bu sanatı ülkemizde yaygınlaştırmak için bir sanat atölyesi açmak, meraklılara eğitimler verip workshoplar yapmak istiyorum. Bu sanat dalı çok uzun soluklu bir yolculuk, daha yolun başındayım. Sanatseverin desteklerini bekliyorum. 

DEDEM VE BABAMA ÇIRAKLIK YAPARDIM

- Çocukluktan gelen bir yetenek var mıydı?

Çocukluktan gelme el sanatı ve el işleri ile alakalı geçmişim var. Rahmetli dedemden başlayıp babama kadar devam eden ahşap merakımız var. Her zaman evde bir şeyler yapılırdı. Ben de onların yanında çıraklık yaparak, bir sürü tecrübe edindim. Ben de bu işin kırılma noktasından sonra bir doyumsuzluğa düştüm. Yaptıkça daha da çok yapmak, ortaya daha farklı figürler çıkarmak istiyorum. Nerede bir şey görsem üç boyutlu olarak kaleme işlemenin hayalini kuruyorum.