Leyla Zana'ya kötü haber
ABONE OL
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Leyla Zana hakkında verilen mahkumiyet kararının Zana'nın avukatları ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca temyiz edilmesi üzerine davaya ilişkin tebliğnamesini tamamladı.

Tebliğname ile dava dosyasını temyiz incelemesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne gönderen Başsavcılık, Zana'nın 'terör örgütü üyesi olmak' suçu yanında ayrıca, 9 ayrı tarihte işlediği 'terör örgütünün propagandasını yapmak' suçundan da 9 ayrı kez cezalandırılmasını istedi.

Tebliğnamede, Leyla Zana'nın avukatlarının temyiz istemlerinin reddedilmesini talep edildi.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 220/4. maddesinde 'örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur' denildiği anımsatılan tebliğnamede, sanığın silahlı terör örgütünün bilgisi ve istemi doğrultusunda 9 ayrı suç tarihinde gerçekleştirdiği konuşma ve açıklamalarda, terör örgütü ve elebaşının açıkça propagandasını yaptığının tüm dosya kapsamından sabit olduğu ve mahkemece de kabul edildiği belirtildi.

Tebliğnamede, şöyle denildi:

'Bu suretle örgüt adına bu eylemleri gerçekleştiren sanığın eylemlerinin, yasa dışı silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçu yanında sürekliliği ve ulaştığı boyut itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen yasa dışı silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu da oluşturacağı cihetle, sanığın yasa dışı silahlı terör örgütü üyesi olmak suçu yanında ayrıca 9 ayrı tarihte işlediği yasa dışı silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan TCK'nın 43/1. maddesi de gözetilerek cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, tüm eylemlerinin tek suçu oluşturduğu şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle sanık hakkında hüküm kurularak, eksik ceza tayini yasaya aykırı bulunduğundan hükmün bozulması talep olunur.'

Başsavcılığın tebliğnamesinden sonra, Yargıtay 9. Ceza Dairesi, toplanarak temyiz istemini duruşmalı olarak karara bağlayacak.

-Davanın geçmişi-

Çeşitli tarihlerde yaptığı 9 konuşma nedeniyle hakkında dava açılan Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ile ilgili Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan mütalaada, Zana'nın çeşitli tarihlerde katıldığı her miting, toplantı ve basın açıklamasında terör örgütünün istemlerine uyarak, propaganda kastını aşıp 'terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçunu işlediğinin anlaşıldığı belirtilmişti. Mütalaada, Zana hakkında, 9 kez 'terör örgütünün propagandasını yapmak' suçunu işlediği gerekçesiyle 45 yıl, 'Terör örgütü üyesi olmak' suçundan da 10 yıl olmak üzere toplam 55 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

Davaya bakan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Zana'nın eylemlerinin, terör örgütü PKK üyeliği boyutuna ulaştığını, bu nedenle sanığın TCK'nın 'Terör örgütüne üye olmak' suçunu kapsayan 314/2. maddesi uyarınca 8 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti. Mahkeme, sanık Zana hakkında verilen hapis cezasını, suçun 'terör suçu' olması nedeniyle artırılarak 12 yıla çıkarmış, Zana'nın yargılama sırasındaki davranışları dikkate alınarak, verilen cezayı 10 yıla indirmişti. Mahkeme ayrıca, Zana'ya verilen ceza süresinin 2 yıldan fazla olması nedeniyle, TCK'nın 'Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma' hükmünü içeren 53/1. maddesi uyarınca seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasını da kararlaştırmıştı.

Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin mahkumiyet kararını 27 Mayıs 2011'de usulden bozmuştu. Dairenin kararında, 'Sanık müdafinin şehir dışında başka bir mahkemede duruşmasının bulunduğuna ilişkin mesleki mazeretinin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle talebinin reddine karar verilerek hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması kanuna aykırı görüldüğünden bozulmasına karar verilmiştir' denilmişti.

Bozma gerekçesi doğrultusunda Zana, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanmış ve Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın eylemlerinin ve faaliyetlerinin 'bir bütün halinde terör örgütü PKK üyeliği boyutuna ulaştığı' gerekçesiyle sanığın TCK'nın 314/2. maddesinde yer alan 'Terör örgütü üyesi olmak' suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti.