Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 61 sayfalık iddianamede Ahmet Yosunlu'ya ait Bakırköy'deki dairenin, satılması için emlakçılık yapan sanık Kerem Öztürk'e devredildiği, Öztürk'ün de daireyi satmak amacıyla aynı apartmanda oturan müşteki Suphi Malgaz ile müşteri bulunması konusunda anlaştığı belirtildi.
İddianamede, Suphi Malgaz'ın Kerem Öztürk'e 1 milyon 450 bin liraya daireyi almak isteyen bir arkadaşının olduğunu söylediği, ikilinin 1 milyon 480 bin liraya anlaştığı ifade edilerek, müşteki Malgaz'ın ise daireyi alacak Ohannes Çatak ile 1 milyon 650 bin liraya anlaştığı bildirildi.
Daireyi satın alan Ohannes Çatak'ın müşteki Malgaz'a 170 bin lira komisyon verdiği anlatılan iddianamede, satış işlemlerinden sonra sanıklar Kerem Öztürk ile Gökhan Karakan'ın Kapalıçarşı'da gördükleri Ohannes Çatak'ın daireyi 1 milyon 650 bin liraya aldığını öğrendikleri aktarıldı.
Fiyat farkı nedeniyle sanık Kerem Öztürk'ün aradığı Suphi Malgaz'ın ilk başta bunu inkar ettiği belirtilen iddianamede, sanık Gökhan Karakan'ın 170 bin liralık fiyat farkını Malgaz'dan istediği kaydedildi.
İddianamede, Gökhan Karakan'ın bu olaya Kerem Öztürk'ün kendisine 450 bin liralık borcu nedeniyle dahil olduğu belirtilerek, 23 Kasım 2021'de Karakan'ın müşteki Malgaz'ı arayarak aradaki farkı istediği, müştekinin de vermeyeceğini söylemesi üzerine "10 bin dolara adam öldürüyorlar, seni de öldürtürüm." dediği ve aralarında tartışma çıkması üzerine sanık Karakan'ın "Sana ağabeylerimi göndereyim." diyerek telefonu kapattığı anlatıldı.
Müşteki Malgaz'ın başına bir iş gelmemesi için 60 bin lira ödemeyi kabul ettiği, Gökhan Karakan'ın ise ayrıca 100 bin lira daha istediği belirtilen iddianamede, müştekinin bu durumu kabul etmemesi üzerine tekrardan tehdit edildiği, sanık Karakan'ın sanık Seccad Yeşil'e ulaşarak söz konusu paranın tahsilini istediği kaydedildi.
İddianamede, paranın tahsili için devreye giren sanık Seccad Yeşil'in müşteki Malgaz'ı Yeşilköy'de araştırmaya başladığı, bulamayınca da arkadaşı sanık Kadir Yasak'a durumu anlattığı, Yasak'ın da eski kiracısı olması nedeniyle tanıdığı müşteki Suphi Malgaz ile görüşmek için buluşma teklif ettiği bildirildi.
Sanıklardan Kadir ve Ali Yasak'ın "Drej Ali" lakaplı öz amcaları Ali Yasak'ın yıllardır kamuoyunda bilinen korkutucu gücünü kullanarak Bakırköy ve çevresinde söz sahibi olmaya çalıştıklarına işaret edilen iddianamede, sanık Kadir Yasak'ın aile geçmişinden kaynaklı korkutucu gücünü kullanarak kolaylıkla müşteki Suphi Malgaz'ı ikna edebileceğini düşündüğü, sanık Gökhan Karakan'ın da bu iş neticesinde müşteki Malgaz'dan almayı hedeflediği 100 bin liranın 50 bin lirasını Ali ve Kadir Yasak ile Seccad Yeşil'e vereceği anlatıldı.
Bakırköy'de 9 Aralık 2021'de bir restoranda bu kişiler arasında yapılan görüşmede müşteki Suphi Malgaz'ın yanında maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun olduğu belirtilen iddianamede, maktulün müştekiye arka çıkması ve destek olması neticesinde sanıklar Kadir Yasak ve Seccad Yeşil'in müştekiden istedikleri parayı alamadıkları kaydedildi.
İddianamede, bu sebepten ötürü Kadir Yasak ve Seccad Yeşil'in maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'na husumet gütmeye başladıkları ifade edilerek, sanıklar Gökhan Karakan ve Kerem Öztürk'ün Ali Yasak'ın yeğenleri Ali ve Kadir Yasak'ı korkutucu bir unsur olarak kullanabileceklerini düşünerek yağma konusunda azmettirdikleri belirtildi.
Müşteki Suphi Malgaz'ın yaşadığı tehdit ve baskı nedeniyle yardım istediği Şafak Mahmutyazıcıoğlu'na parayı devrettiği, bu sefer de sanıkların tehdit ve baskı yoluyla parayı maktulden tahsil etmeye çalıştıkları aktarılan iddianamede, bunu başaramayınca da söz konusu cinayeti gerçekleştirdikleri kaydedildi.
İddianamede, sanıklar Kerem Öztürk ve Gökhan Karakan'ın azmettirmesiyle, sanıklar Ali ve Kadir Yasak, Seccad Yeşil, Uğurcan Bilge, Serkan Dakman, Burak Otcuoğlu, Fatih Okan Kodak ve Abdulkadir Kara'nın maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu ve müşteki Suphi Malgaz'dan hukuki olmayan bir alacağı gece vakti, iş yerinde birden fazla kişiyle ve silahla tahsil etmeye çalışarak "nitelikli yağmaya teşebbüs" suçunu işledikleri anlatıldı.
İddianamede, 26 Ocak'ta sanıklar Kadir Yasak, Serkan Dakman ve Seccad Yeşil'in Bakırköy'deki Şafak Mahmutyazıcıoğlu'na ait balık restoranının önünden geçerken maktulü gördükleri belirtilerek, cinayet için uygun anı kollayan sanıkların korunmasız ve açık hedef olan maktulü öldürme planlarını 27 Ocak'ta icra etmeye karar verdikleri kaydedildi.
Sanıklar Seccad Yeşil, Kadir Yasak ve Serkan Dakman'ın olay yerine gittikleri ve diğer sanıklar Burak Otçuoğlu ile Fatih Okan Kodak'tan gözcülük yapmasını istedikleri ifade edilen iddianamede, 5 sanığın mekanın dışında toplanarak olayı planladıkları ve aralarında iş bölümü yaptıkları aktarıldı.
Restorana giden sanıklardan Kadir Yasak ile Serkan Dakman'ın maktulle görüşmek istedikleri, bir süre sonra maktulün sanıkların yanına geldiği, sanıklar Ali Yasak ve Seccad Yeşil'in de mekana geldiği anlatılan iddianamede, iyice güçlendiğini hisseden sanık Kadir Yasak'ın önce Şafak Mahmutyazıcıoğlu'na, ardından da şoförü Murat Bilmez'e ateş ettiği belirtildi.
Sanık Ali Yasak'ın maktul Mahmutyazıcıoğlu'nu dışarı doğru sürüklediği esnada sanık Kadir Yasak'ın tekrar ateş ettiği bildirilen iddianamede, sanıkların olay yerinden kaçtıkları, sanıklar Seccad Yeşil ve Serkan Dakman'ın ise sokak köşesinden sağlık ekiplerinin müdahalesini izledikten sonra olay yerinden ayrıldıkları ifade edildi.
İddianamede, maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun öldürülmesinin tasarlanarak işlendiği ve sanıkların planlı bir organizasyon doğrultusunda hareket ettikleri, plana sıkı bir şekilde bağlı kaldıkları bildirildi.
Sanıklar Kerem Öztürk ve Gökhan Karakan'ın söz konusu paranın tahsili için diğer sanıklara tam yetki verdiği, maktulün öldürülmesinde azmettirici olarak yer aldıkları vurgulanan iddianamede, sanıkların fikir birliği içinde maktulü öldürdükleri anlatıldı.
Sanıklar Burak Otcuoğlu ve Fatih Okan Kodak'ın mekanın dışında gözcülük yapmasının diğer sanıkların eylemini sorunsuz şekilde gerçekleştirmesi için hayati önem arz ettiği vurgulanan iddianamede, sanık Abdulkadir Kara'nın da olayda kullanılan tabancayı temin ettiği bildirildi.
İddianamede, sanıkların cep telefonu mesajlarına da yer verildi.
Buna göre, sanık Gökhan Karakan'ın sanık Kerem Öztürk'e attığı mesajda "Seccad masadaydı, ezdiler çocuğu resmen orada. Onun da ağrına gitmiş, aramış tekrar, küfürleşmişler. Şimdi Kadir abi aradı. 'Biz dedi abiyi aradık. O Şafak gelecek, senden özür dileyecek.' dedi. 'Yoksa Şafak'ı vuracağız.' dediler. 'Şafak olayı çok farklı boyutlara taşıyor.' dedi. Bu saatten sonra itaatsizliğin raconunu biz koymadık ama biz keseriz Kerom. Bu saatten sonra herkes akıllı olsun. O Suphi'yi de döveceğim ama şimdi değil. 5-10 veririz çocuklara döverler." ifadeleri yer aldı.
Maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun eşi Ece Erken'in de iddianamede ifadesine yer verildi.
Buna göre, 26 Ocak'ta eşiyle dışarıya çıktığını belirten Ece Erken, şunları kaydetti:
"Eve geçerken eşim, Serkan Yazıcıoğlu ile buluşmak üzere telefon görüşmesi yaptı. Şafak, beni eve bıraktıktan sonra şoförle evden çıktı. Şafak, Serkan Yazıcıoğlu ile birlikte Fikret Orman, Ahmet Ürkmezgil ile birlikte olacağını söylemişti. Ardından ilerleyen saatlerde Murat Bilmez beni aradı ve 'Yenge ben yaralandım, Şafak abi de vuruldu, farklı hastanelerdeyiz.' dedi. Ben hastaneye gittim. Orada vefat ettiğini öğrendim. Ben eşime karşı bu saldırıyı yapan şahısları daha önceden tanımam. Şikayetçiyim."